KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi

Tek yol tek çıkış: İNOVASYON

HABER

5. Türkiye İnovasyon Haftası etkinlikleri İstanbul’da devletin yönetim kademesiyle iş dünyasının önde gelen temsilcilerini buluşturdu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, inovasyonun her şeyden önce bir zihniyet değişimi olduğunu belirtirken inovasyona özellikle gençlerin sahip çıkmasını istedi. Bugüne kadar inovasyon haftalarına katılan kişi sayısı ise 400 bini aştı.

Ekonomi Bakanlığı koordinatörlüğünde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen 5. Türkiye İnovasyon Haftası etkinlikleri 8-9-10 Aralık tarihleri arasında İstanbul’da geniş katılımla gerçekleştirildi. Zirveye; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ve Spor ve Gençlik Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile iş ve ihracat dünyasından çok sayıda isim katıldı.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, beş farklı kategoride 16 firmanın ödül aldığı İnovaLİG ödül törenine katılarak şampiyonlara ödüllerini verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ödül verdiği isimler arasında Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ve Koç Holding Başkan Vekili Ali Koç da yer aldı.
Türkiye İnovaLİG 2016 Şampiyonları şunlar: İnovasyon Stratejisi kategorisinde; CMS Jant ve Makine Sanayi A.Ş., İnovasyon Organizasyonu ve Kültürü kategorisinde; Ford Otomotiv Sanayi A.Ş., İnovasyon Döngüsü kategorisinde; Genomize Bilişim ve Biyoteknoloji A.Ş., İnovasyon Kaynakları kategorisinde; Temsa Global Sanayi ve Tic. A.Ş., İnovasyon Sonuçları kategorisinde ise VSY Biyoteknoloji ve İlaç Sanayi A.Ş.

Erdoğan: “İnovasyonu başaramazsak işin kaymağını başkaları yer bizse hamallığını yaparız”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmada, TİM İnovaLİG'e geçen yıl 488 firmanın bu yıl ise 761 firmanın başvurduğunu söyleyerek “Gençlerimizin sahip çıkmadığı bir inovasyonun başarılı olma şansı yoktur. İnovasyon hiçbir şey üretmeden kazanmaya karşıdır ve karşı olmalıdır. İnovasyon her şeyden önce bir zihniyet değişimidir. Bu etkinliği hedeflerimizin muhasebesi olan bir etkinliğe dönüştürmeliyiz. Bu konuda hep yanınızdayım” dedi. Erdoğan, 2001 yılında 76 bin kişi olan Ar-Ge istihdamının 2016 yılında 224 bin, Ar-Ge kaynağının da bu yıl 20 milyar TL'yi aştığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ancak yenilikçi anlayış üzerinde inşa edilebileceğini belirterek, “Türkiye ayağa kalkmadan bölgemizin ayağa kalkamayacağını görüyoruz ve anlıyoruz. Yenilikçi çalışmalar yürüten firmalarımız, TİM gibi çatı firmalarımız Türkiye'yi ileriye taşımak zorundalar. Türkiye ancak yenilikçi bir anlayış üzerinde inşa edilebilir. Bu konuda ümit verici gelişmeler görmekle birlikte katetmemiz gereken bir mesafe olduğu ortadadır. İnovasyonu başaramazsak işin kaymağını başkaları yer bizse hamallığını yaparız. Türkiye'nin 2023 hedefleri çok ciddi. Bence inovasyon her şeyden önce bir zihniyet değişikliğidir. Önce bunu anlamamız lazım. İnovasyon tüm insanların faydasını gözeten bir anlayışla gözetilmelidir” diye konuştu.

Nihat Zeybekci, "Türkiye'nin tek bir problemi var, inovasyon problemi”
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'nin yenilenen dünya dengelerinde yerini almak üzere varlık gösterdiğini belirterek "İşte bu değişim sancılarını her anlamda yaşadı ve yaşıyor, yakın gelecekte de yaşamaya devam edeceğe benziyor. Bu süreçte doğabilecek sancılardan korkup, vazgeçtiğimiz anda, çağı bir daha geri gelmemek üzere ıskalayacağımız, geriye doğru yuvarlanacağımız bir noktadayız” diye konuştu. Türkiye'nin bugüne kadar kontrolünde söz sahibi olmadığı bilim, teknoloji, patent, buluş, finans, enerji hammadde tüketim ve dağıtım kanallarının hepsinde söz sahibi olması gerektiğini belirterek, "Geleceğin dünyasında bilgiyi üreten ve tüketen milletler olacak. Hiç kuşkusuz Türk milleti bilgiyi üreten ülkelerden olmak zorunda. Biz kararımızı verdik, dünyanın ilk 10, Avrupa'nın ilk 3 ekonomisinden biri olacağız" ifadelerini kullandı. Bu hedefe ulaşmak için Türkiye'nin yapması gerekenlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan, ihracat kilogram birim fiyatları ve katmadeğeri yüksek ürünlerin artırılması hedeflerinden bahseden Zeybekci, "Doğum sancılarını yaşıyoruz, doğum yakın ve kaçınılmazdır" dedi.
Türkiye'nin cari açık problemi bulunmadığını dile getiren Zeybekci, "Türkiye'nin cari açık, bütçe açığı, dış ticaret açığı problemi de yoktur. Türkiye'nin tek bir problemi var, inovasyon problemi. Türkiye'nin bilgi üretme problemi vardır. Türkiye'nin inovasyon açığı ve bilgi açığı problemi vardır. Bunu kapattığımız zaman tüm açıkların otomatik olarak kapandığını hep beraber göreceğiz" diye konuştu.

Berat Albayrak: “İnovasyon eşitsizliği kapatmada bir enstrüman”
5. Türkiye İnovasyon Haftası'nın ikinci gününe katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, inovasyonun, küresel ekonomik rekabetin arttığı böyle bir dönemde, kurumların, ülkelerin, devletlerin arasındaki ekonomik, siyasi ve kültürel farkı kapatma noktasında çok önemli bir enstrüman olduğunu söyledi. Albayrak, "Burada iki şeye ihtiyaç var. Birincisi özgüven. Bu özgüven sizi farklı bir iklime sürüklememeli, bu yüzyılda belki toplumların en çok tehdit olarak karşılaşabileceği noktalardan bir tanesi bu. İkincisi de çok çalışmak. Hiçbir büyük başarı çok çalışmadan olmuyor. Hangi konuyla uğraşırsanız uğraşın, konu Türkiye ile ilgiliyse eğer hele de bu rekabet ikliminde her zamankinden çok daha fazla çalışmalıyız. Bu küresel mücadelenin içinde ayakta kalabilmek için öncelikle çok güçlü olmamız lazım ki bunun için de çok çalışmamız lazım. Aradaki farkı kapatacak hikaye de her alanda inovasyonu hayata geçirmeyi gerektiriyor" değerlendirmesinde bulundu.
Bu yüzyılda petrol merkezli politikaların da yerini gaz merkezli politikalara bıraktığını vurgulayan Albayrak, bu yeni dönemde tehditlerle birlikte fırsatların da ortaya çıktığını ve bu neslin son yüzyılın en kritik nesli olduğunu belirtti.

Faruk Özlü: “Türkiye’nin sorunu teknoloji açığıdır”
5. Türkiye İnovasyon Haftası’nın açılışına Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ve İstanbul Valisi Vasip Şahin ile sektörden temsilciler ve teknik üniversite öğrencileri katıldı. Özlü, araştırma-geliştirme ve inovasyonun tüm şehirlerin ve sektörlerin öncelik vermesi gereken bir konu olduğunu söyledi. Her büyümenin iyi büyüme anlamına gelmediğini ifade eden Bakan Özlü, şunları kaydetti: “Büyümenin sıhhatli, kaliteli ve sürdürülebilir olması için üretim ve ihracat odaklı olması gerekir. Bununla birlikte bu noktayı aşmamız gerektiğini düşünüyorum. Üretim ve ihracat odaklı büyüme söyleminin bizim ihracatımızı tam olarak tarif etmediğini düşünüyorum. Araştırma-geliştirme ve inovasyon odaklı büyüme ifadesinin bizim için çok daha doğru ifade olduğu kanaatindeyim. Çünkü üretimde ve ihracatta belli bir seviyeye geldik. Bunun daha üstüne geçmek araştırma-geliştirme ve inovasyon ile mümkün olacak. Türkiye’de sürekli dış ticaret açığını ve cari açığı konuşuyoruz. Evet, bu iki açık gerçekten önemli. Ancak aslında bu iki açık sebep değil, sonuçtur. Peki neyin sonucudur? Teknoloji açığının sonucudur. Türkiye’nin esas meselesi teknoloji açığıdır. Ne zaman ki teknoloji açığını kapatabilirsek cari açığı kapatabiliriz.” Geçen yıl itibariyle düşük teknolojili firmaların karlılık oranı yüzde 5 iken yüksek teknolojili firmaların karlılık oranının yüzde 8 olduğunu bildiren Bakan Özlü, ihraç ve ithal edilen elektrikli teçhizatta da farklılık olduğunu belirterek, “Biz Hükümet olarak iş ve yatırım ortamını geliştireceğiz. Özellikle nitelikli yatırımlara yönelik teşviklerimizi daha etkin hale getireceğiz.  Ekosistemi sürekli geliştireceğiz” diye konuştu.

Mehmet Büyükekşi: “Türkiye orta seviye inovatif olan ülkeler sıralamasında”
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, 3 gün boyunca katılımcılara farklı konular özelinde seslendi. Büyükekşi konuşmalarında şu noktalara değindi: “Beş yıl önce 15 bin kişi ile başladık, bu sene 60 bin katılımcıya ulaştık. Bugüne kadar inovasyon haftalarına katılan kişi sayısı 400 bini geçti. İnovasyonun temelinde merak tutkusu var. İnovasyon da merak duygusuyla yeni fikirler geliştirmek, sonra bu fikirleri ekonomik ve toplumsal faydalara dönüştürmek demektir. Bugüne kadar yapılan çalışmaların sonucunda Türkiye dünyada inovasyon liglerinde üst basamaklara tırmandı. Küresel İnovasyon Endeksi sıralamasında bu yıl 16 basamak birden yükselerek 42. olduk. AB İnovasyon Birliği 2016 Endeksi'ne göre de 'İnovasyonda iddiası olmayan ülkeler' kategorisinden 'Orta seviyede inovatif olan ülkeler' grubuna yükseldik. İnanıyoruz ki ülkemizi daha üst sıralara taşıyacağız. Daha büyük hedeflere ulaşmada inovasyon Türkiye'yi kanatlandıracak.”

Zapata: “İnovasyonun ilk koşulu, amaç belirlemek”
Etkinlikte Flyboard modeli ile devrim yaratan dünya jet-ski şampiyonu Franky Zapata şunları söyledi: “Uçmayı hayal ederek flyboard'u hayata geçirdim. Başta Fransa'da küçük ölçekli satışlarımız olur diye düşünmüştüm. Youtube'a koydum ve ertesi sabah 2 bin kişiden sipariş aldım. Kısa sürede dünyaya yayıldı. Beş yıl gibi kısa bir sürede flyboard sporunu ve endüstrisini ortaya çıkardık.” İnovasyonun ilk koşulunun “amaç belirlemek” olduğuna dikkat çeken Franky Zapata, “Bir ürün yaratırken ekibimle beraber, bir şeyi öylesine yapmıyoruz. Flyboard'u tasarlarken amacımız da uçmaktı. Ben uçmayı hayal ettim ve hayalimin peşinden sonuna kadar gittim. Ana amacımdan hiçbir zaman sapmadım. İnovasyon alanında çalışmak istiyorsanız, parayı bir hedef değil amaç olarak düşünmelisiniz. Önerim, korkmayın, kendinize inanın. Herkes ölür ama herkes yaşamaz. Herkes aksine inanıyor olsa bile siz kendinize inanın. Çok çalışırsanız kesinlikle hedefinize ulaşırsınız” vurgusunu yaptı.

Hugh Herr: “Sağlıklı nesiller de sentetik motor kullanacak”
Protezlerin doğal şekilde hareket etmesini sağlayan MIT Media Lab Biyomekatronik Grubu Yöneticisi Hugh Herr, “Gelecekte sağlıklı insanlar yeni nesil sentetik motorlar kullanarak gücünü ve hızını artırabilecek. Bir ya da 100 yıl sonra İstanbul ya da Paris sokaklarında dolaşan bu tür kişiler göreceksiniz” diye konuştu. Geliştirdikleri biyonik uzuvlar için 60 milyon dolarlık yatırım yapıldığını da belirten Herr, "Şu anda her bir bacak sensörleri ve ara yüzleriyle beraber 50 bin dolara satılıyor. Ama gelecekte teknoloji yaygınlaştıkça çok daha erişilebilir fiyatlarla sunulacaktır” bilgisini verdi.

Ahlborn: “Türkiye'de sorun yetenek değil, vizyonunuzun peşine düşün”
Üst düzey hızlı ulaşım aracı Hyperloop'un Yaratıcısı Dirk Ahlborn, “Bir noktadan diğerine çok hızlı ilerleyen bir kapsül bu. Yeşil bir ulaşım aracı olmasını istediğimiz için güneş, kinetik ve rüzgar enerjisi kullanıyoruz. Hayatımızda Hyperloop olsaydı, örneğin; şehir dışı havaalanlarına daha hızlı ulaşırdık, taşımacılıkta bir kargo Çin'den Avrupa'ya birkaç saatte ulaşabilirdi. Gelecek yıl toplu taşımanın temellerini değiştirebiliriz. 20 ülke ile bu sistem için görüşme halindeyiz” dedi. Türkiye'de inovasyon kültürünün yaygınlaşması konusunda önerilerde bulunan Ahlborn, “Türkiye'de sorun yetenek değil. Teknoloji mevcut, destek var. Para da projeleri tamamlayan bir şey değil. Önemli olan vizyona sahip olmak ve bu vizyonun peşine düşmektir. İş kurmak, sermaye oluşturmak çok zordur. Bu nedenle ben yapamam, benim nakdim yok demeyin. Bunun için de yardım istemekten çekinmeyin” çağrısında bulundu.

“Türkiye’de eşsiz olan özelliği bulun ve ortaya çıkarın”
Tel Aviv Üniversitesi Girişimcilik Merkezi Kurucusu Oren Simanian “İnovasyon için Akademi, Hükümet ve Özel Sektörün İşbirliği” konferansında inovasyon için Türkiye'nin eşsiz olan özelliğinin bulup ortaya çıkarılması tavsiyesinde bulundu. Simanian, “Şans, fırsat karşınıza çıkınca hazırlıklı olmakla ilgilidir. Girişimci olmak için cesur olun. Türkiye'de eşsiz olan özelliği bulun. Bu çok önemli. Doğal kaynağınız nedir? Turizm, medikal sektörü olabilir. Örneğin; İsrail'de çok fazla doğal kaynak yok. Çöl olduğu için güneş paneli, su olmadığı için tarım için çözümler kurduk. İhtiyaç, bütün icatların annesidir. Sizi eşsiz ve farklı kılan elementi ortaya çıkarmanız lazım. Her ekosistemin kendine ait bir markası olması lazım. Böylelikle yabancı sermayeyi ve ilgiyi üzerinize çekersiniz” diye konuştu. Dünya nüfusunun 2050 yılında 10 ila 11 milyar olacağına işaret eden Simanian, “Gelecekte en büyük sorun ne su, ne de gıda olacak. Sorun işsizlik olacak. En zor şey sabah uyanmak ve hiçbir şey yapmamak, aynaya bakıp ben işsizim demek olacak. Artmakta olan rekabet konusunda Hükümet ve özel sektörün bir arada çalışması ve insan kaynakları faktörünü doğru yönetmesi gerekiyor” dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.