Biz de TBD’nin yeni Genel Başkanı seçilen Rahmi Aktepe ile yeni dönem çalışmaları, projeleri, derneğin ve bilişim sektörünün gelecek vizyonu üzerine konuştuk.
Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Genel Başkanı Rahmi Aktepe, bilişim sektörünün ülke için önemini şöyle özetliyor: “Ülke olarak bilim, teknoloji ve özellikle bilişim teknolojisi üretmek zorundayız. Türkiye’nin yükselmesi için, kimseye muhtaç kalmaması için insana yatırım yapmalıyız. Bilim ve bilişim işte tam da burada öncelikli bir rol üstlenmektedir. Buna ek olarak, ülkemizin içinde bulunduğu iklimi değiştirmeliyiz. Ülke olarak nerede olduğumuzu görmemiz ve bunun için bugünden yarına değişen kararlar yerine tutarlı, şeffaf ve hesap verebilirlik düzeyi yüksek bir iklim yaratmalıyız.”
Rahmi Aktepe, bütün bunları başarabilmemiz için öncelikli alanlarımızın üç ana eksende toplanması gerektiğini söylüyor: “Birincisi, ülke olarak bir vizyon sahibi olmamız gerekir. İkincisi, bu vizyonu hayata geçirebilmek için çağın gerektirdiği niteliklerle donatılmış nitelikli insan gücünün yaratılması ve üçüncüsü de bilim ve teknolojiyi katmadeğer oluşturacak şekilde üretime dönüştürebilmektir. Kamu ve özel sektörün yanı sıra STK’lar artık 3’ncü sektör olmuştur. Çünkü biliyoruz ki gelişmiş demokrasilerde sandıktan sandığa geçen süreçlerin en güçlü halkalarından biriyiz. TBD gibi STK’ların gücü, demokrasinin gücünü ve kalitesini de artırmaktadır.”
Sektör profil yükseltecek
KobiEfor: TBD Genel Başkanı olarak yeni dönemde hayata geçireceğiniz projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Rahmi Aktepe: TBD olarak yeni dönemde gönüllü üyelerimizden ve şubelerimizden güç alarak gelenekselleşen etkinliklerimizi daha da zenginleştirerek, yeni bir vizyonla gerçekleştireceğiz. TBD BİMY’24 (TBD 24. Bilgi İşlem Merkezi Yöneticileri Semineri) 27-30 Nisan 2017 tarihlerinde “Bilişimde Gelişim, Bilişimle Gelişim” ana teması ile RIXOS Premium Kongre Merkezi, Belek Antalya’da gerçekleştirildi. Bu yıl 24.’sünü yaptığımız BİMY etkinliğimizde “Ar-Ge, Üretim ve İstihdam” üzerine mevcut durum değerlendirmesi yanında geleceğe yönelik öngörüler ele alınarak kamu, özel sektör ve üniversitelerin katılım ve katkılarıyla farkındalık yaratılmaya çalışıldı ve ilgili kurum ve kuruluşlara sunulmak üzere sonuç raporları hazırlanacak.
19. KAMU-BİB etkinliğini ise Eylül ayında düzenleyeceğiz. Etkinlik öncesinde kamunun güncel teknolojik konuları ile ilgili çalışma grupları oluşturacağız.
Geçtiğimiz sene, Başbakanımız Binali Yıldırım’ın katılımları ile “Bilişim ve Demokrasi” başlığı ile Bilişim 2016 -33. Ulusal Bilişim Kurultayı’nı büyük bir katılımla gerçekleştirdik. Başbakanımız 2017 yılını “Bilişim ve Demokrasi” yılı ilan etti. 2017 yılında da Bilişim 2017 etkinliğini büyük bir katılımla gerçekleştireceğiz.
Genç çalışmalarına ağırlık verilecek: Yeni dönemde TBD Genç çalışmalarına ağırlık verilerek devam edilecek. TBD Genç örgütlenmesi, okullarda eğitimler, seminerler ve farkındalık eğitimleri yapılacak, gençlere iş fırsatları yaratmak üzere üniversitelerle işbirliği içinde kariyer günleri düzenlenmesi, girişimcilik projeleri ve yarışmaları ile gençler teşvik edilecek.
“Geleceğimizi kodlayan çocuklarımız olsun”
Türkiye’nin geleceği için 2017’de gençleri ve çocukları bilişim sektörüne kazandıracak bir kampanya gerçekleştireceğiz. Dünyada teknoloji baş döndürücü hızla ilerliyor. Bir kuşak önce kurduğumuz hayalleri bizden sonraki kuşaklar hayata geçiriyordu. Artık günümüzde hayal ettiğimiz gelişmelerin üç ya da beş yıl sonra gerçekleştiğini görüyoruz. Otuz yıl içerisinde günümüzün popüler olan meslekleri teknolojinin gelişmesi ile yok olacak. Bu da gelecekte istihdamın değişeceğini, çocuklarımızın şu anda adını bile duymadığımız mesleklere sahip olacağını gösteriyor.
TBD olarak çocuklarımızın yazılım kodlamasını küçük yaşlarda öğrenmesini sağlamak istiyoruz. Çocuklarımızı teknoloji tüketen değil, teknoloji üreten çocuklar olarak yetiştirmek istiyoruz. Temel amacımız ise geleceği tasarlayan, özgür düşünen çocuklar yetiştirmek. Çocukların robotları yaratan, o robotlara yazılımlar yazan çocuklar olarak yetişmesi lazım. Bu amaçla üniversiteler ve yerel yönetimler işbirliği ile 50 bin çocuğumuza kodlama eğitimi vereceğimiz bir projenin hazırlığı içindeyiz.
Teknoloji üreten ülke olmalıyız
KobiEfor: “Türkiye’nin gündemi bilişim olsun istiyoruz” sözünüzü açar mısınız?
Rahmi Aktepe: Bizim geleceğimiz bilişimde. Eğitimden sağlığa, hukuktan üretime kadar tüm sektörlere bilişim değer katıyor ve verimlilik getiriyor. Verimlilik düzeyi; bir ekonominin elde edebileceği refah seviyesini dolayısıyla ekonomik büyüme hızını belirliyor. Bu nedenle mal, finans ve işgücü piyasalarının verimlilik düzeyleri ülkelerin küresel rekabet gücü ve ülke kalkınması açısından büyük önem taşıyor.
Ancak bilişim teknolojileri (BT) son yıllarda hızlı bir gelişme göstermiş olsa da ekonomik güç alanımız olarak gördüğümüz KOBİ’lerde bile yeterince yaygın değil. Örneğin; inşaat sektörü ülkemizin en önemli vizyonlarından birini oluşturuyor. Biz, teknoloji üreten bir ülke olmalıyız. Bu yüzden inşaat sektöründe dahi yerli ve milli yazılımı ne kadar kullandığımıza bakmamız gerekiyor. Ülke olarak vizyonumuz ne ise bilişimi ve yüksek katmadeğer üreten teknokentleri bu alanlara da yönlendirmeliyiz. Kaç bina ya da site yaptığımız kadar inşaatta yerli yüksek teknolojiyi ne kadar kullandığımızda stratejik bir durum. TBD olarak biz, bu konuda yapılacak her adımda öncülük etmeye ve üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Değişim ve dönüşüm için TBD olarak KOBİ’lere ağırlık vereceğiz yeni dönemde. KOBİ’ler ve bilişimcilerin bir arada çalışmalarını istiyoruz.
Bilişim sektörü stratejik sektör olarak tanımlanmalı
KobiEfor: Türkiye’nin bilişim teknolojisi üretebilmesi için yapılması gerekenler nelerdir? Bu konuda TBD’nin katkısı ne olacaktır? Sektörün Hükümet’ten beklediği orta ve uzun vadeli politikalar nelerdir?
Rahmi Aktepe: Bilişim sektörü stratejik sektör olarak tanımlanmalı. BT stratejisi, büyüme stratejisinin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmeli. Türkiye’nin tamamı genel teknoloji geliştirme bölgesi ilan edilmeli. Teknoparklar özel uzmanlık teknoparkları olarak sınıflandırılmalı. Yerli yazılım sektörü desteklenmeli. Devletin dünya standartlarında yerli yazılımların kullanılmasını teşvik etmesi gerekiyor. Türkiye 3. Bilişim Şûrası toplanmalı. İlki 2002 ve ikincisi 2004 yılında toplanan Bilişim Şurası’nın üçüncüsü yapılarak bilişim ve iletişim sektörünün paydaşları bir araya gelmeli ve sorunlar ortaya konarak yeni stratejiler geliştirilmelidir.
BT’den alınan vergiler sektörün büyümesini teşvik edecek, derinleşmeyi sağlayacak, ihracatı güçlendirecek ve yatırımların da önünü açacak şekilde değiştirilmeli ve vergi yükü azaltılmalı. TBMM Bilişim Komisyonu aktif hale getirilmeli, TBMM’deki komisyonlarda bilişim STK’larına yer verilmeli.
Yapılacak iç tüzük değişikliği ile TBMM’deki komisyonlarda STK’lar ve özel sektörün temsiline de olanak sağlanmasının sektörün önemini ortaya koyacak çalışmalar yapılması ve sektörün önünü açacak gelişim alanlarının değerlendirilmesi açısından faydalı olacağı düşünülmekte. Bu doğrultuda biz de TBD olarak elimizden gelen desteği ve hizmeti vermeye hazırız.
Ar-Ge ve inovasyon esaslı üretim kültürü oluşturmalı
KobiEfor: Teşvik sistemini sektör açısından değerlendirir misiniz?
Rahmi Aktepe: Bilişim çalışanlarının özlük hakları düzenlenmeli, KOBİ’lerin bilişim teknolojilerinden yararlanmaları için gerekli eğitim ve teşvikler sağlanmalı, teknoloji ve kuluçka merkezleri geliştirilmeli, yenilikçilik ve Ar-Ge çalışmaları desteklenmeli. Türkiye’de yerli BT’nin geliştirilmesi, ithal teknolojiler üzerinde yerli katmadeğer yaratabilmek ve BT’nin önemli bir ihracat kalemi haline gelebilmesini sağlamak için teknoloji ve kuluçka merkezlerinin geliştirilmesi, yenilikçilik ve Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi, patent sahibi olma ve marka geliştirmenin teşvik edilmesi sağlanmalı. Türkiye’de, Ar-Ge ve inovasyon esaslı üretim kültürü oluşturmalı.
Yerinde Ar-Ge desteği ile birlikte buna ek olarak teknopark, Organize Sanayi Bölgesi, üniversite kampüsleri gibi belirli kurallar ve yeterlilikler ile çevrelenmiş alanlar dışında kalan birey ve küçük işletmelerin de desteklenmesi gerekmektedir. Teknoparklarda kıt kaynak ofis alanlarının bulunmasından dolayı bireysel/kurumsal organizasyonların bu alanlarda yer bulması için gerekli olan kiralama şartlarını sağlamaları mümkün olamamaktadır. Mutlaka bu alanda pazara giriş ve Ar-Ge yapabilme imkanlarının yeniden düzenlenmesi gerekmekte.
Yazılım projeleri özellikleri dolayısıyla küçük ekipler tarafından başarıyla geliştirilir, projenin yaşayabilmesi için devamlı Ar-Ge yapılması gerekir. Yazılım faaliyetinin tamamı Ar-Ge olarak kabul edilmeli. Yazılım şirketlerinin Teknoloji Merkezi kabul edilmesi için Ar-Ge personeli sayısı minimum beş (5) kişi olarak kabul edilmeli. Meslek birlikleri ve STK’ların teknopark kurmaları için kanun değişikliği yapılmalı.
KobiEfor: Kocaeli’de hayata geçirilecek Bilişim Vadisi projesini ve benzeri projelerin Türkiye’deki gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Rahmi Aktepe: Bilişim Vadisi Projesi’nin hayata geçirilmesi, Türkiye ekonomisi için kritik bir öneme sahip. Bilişim Vadisi’nin modeli iyi oturtulursa Türkiye’nin gelişimi ve kalkınması için çok önemli olacak. Burası sadece bir bina olmamalı. Bilişim Vadisi, Türkiye’nin teknoloji ve inovasyon temelli kalkınmasına katkı sağlayacak bir proje. Burada aileler yaşamalı. Yüksek katmadeğerli ürünler üretebilmek için orada çalışanların etkileşimli bir hayat sürmeleri gerekmekte. Bu şekilde sinerji ortamı oluşturulabilir. Bu sinerjiden de oluşacak fikirler projelere, projeler ürünlere dönüşerek teknolojik gelişim sağlanabilir.
KobiEfor:Türkiye bilişim sektörünü rakamlarla kısaca değerlendirir misiniz?
Rahmi Aktepe: Bugün artan ihracat miktarına rağmen ihracat gelirimiz azalıyor. Ortalama ihracatımız 2014 yılında kilogram başına 1.59 dolar iken 2015 yılında 1.44 dolara ve 2016 yılı Kasım ayı itibarıyla 1.30 dolara inmiş durumda. 2015’te bilişim pazarı, yüzde 12 büyümeyle 78 milyar TL'lik hacme ulaşmıştı. Rakam, 2016’da daha da yükseğe çıkıyor. Bir önceki yıla göre büyüme oranı, yüzde 18’i bulacak. 96 milyar TL’ye ulaşması beklenen pazarın büyük aktörü, 64 milyar TL ile iletişim teknolojileri gelirleri, kalan kısmının ise bilgi teknolojileri gelirlerinden oluşması öngörülüyor. Araştırmalara göre; 2015 yılına göre en yüksek büyüme, bilgi teknolojilerinin donanım ve yazılım kategorisinde gerçekleşti. Yazılım sektörünün toplam bilgi teknolojilerindeki payı, yüzde 35 seviyesine ulaştı. Telekom hizmetleri, tek başına yüzde 47 ile hâlâ toplam bilişim sektörü içindeki en büyük paya sahip. 2017 yılında büyüme trendinin devam etmesini bekliyoruz.
KobiEfor: Son olarak ne söylemek istersiniz?
Rahmi Aktepe: Gelişmekte olan teknolojilerin gelişimi ile ilgili özellikle ‘Sanayi 4.0’ın geleceğimizi nasıl şekillendireceği ve toplumun bu gelişimi nasıl benimseyeceği ile ilgili belirsizlikler var. Bu belirsizlikler karşısında bilişim sektörünün, akademik çevrelerin, şirketlerin ve Hükümet’in birlikte çalışması gerekmekte. İthalattaki yüksek katmadeğerli ürünlerin oranı yüzde 22.5 iken ihracattaki oranı yüzde 3.2. Bu dengesizliğin ortadan kaldırılması yine bilişim sektörünün katkısı ile olacaktır.
Sektörün en önemli sorunları teknoloji üretememek, yurtdışına açılım, rekabet ortamının istediğimiz gibi olmaması. Teknoloji üretmenin yolu eğitim ve kalifiye elemandan geçer. TBD yaptığı etkinlik ve çözüm önerileri ile sorunları Hükümet’e iletir. KOBİ’lerin değişim ve dönüşüm konusunda önemli sorunları olduğunun farkındayız. KOBİ’lerin yönetişim konusundaki zafiyetleri olduğu kadar sektörün onlara karşı yanlış yaklaşımı olduğunu da biliyoruz. Yeni dönemde KOBİ ve bilişim firmaları ile daha da yakın ilişkiler içerisinde olacağız.
TBD tarafından Şubat 2015’te kamuoyu ile paylaşılan ‘Bilişim Sektörünün Siyasi Partilerden Beklentiler Raporu’nda yer alan 47 maddeden 34 adedinin, 64. Hükümet Programı’nda ve eylem planlarında yer alması sektörümüz ve ülkemiz açısından sevindiricidir. 65. Hükümet Programı’nda tamamının karşılık bulmasını bekliyoruz. Bilindiği gibi 2018 yılı onuncu beş yıllık kalkınma planının son yılı. Gelecek sene Onbirinci Beş Yıllık Kalkınma Planı çalışmaları başlayacak. Bu çalışmaların içinde aktif ve etkin rol alacak şekilde TBD bünyesinde uzmanlık grupları oluşturuyoruz, ve çalışmalar için büyük heyecan duyuyoruz.
Türkiye’nin en köklü sivil toplum kuruluşlarından TBD, 46 yaşında
Türkiye Bilişim Derneği (TBD), 46’ncı yaşını kutluyor. TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe, “Türkiye’nin bilişim politikalarına yön veren sivil toplum kuruluşu olarak, dünyadaki gelişmelere paralel bilişim vizyonumuz oluşması için mücadele ediyoruz. Türkiye'nin 2023 hedeflerine uygun bir dünya gücü olarak var olabilmesi için kendi bilişim teknolojilerini üreterek uluslararası rekabet edebilen bir bilişim sektörüne sahip olması gerekir. Bunun için de Türkiye bilişimde yerlileşme ve millileşme hamlesine hız vermeli” diyor.
TBD’nin 46. kuruluş yıldönümünü değerlendiren Rahmi Aktepe, dernek olarak Türkiye’de bilişim teknolojilerinin üretilmesi ve geliştirilmesi, etkin biçimde kullanılması için tüm güçleriyle çalıştıklarını söyledi: “TBD, bilişim sektörünün dünyadaki ilk sivil toplum kuruluşu aynı zamanda ülkemizde sektörünün adını kendisi üreten bir dernektir. Bugün 12 bin üyesi ile faaliyetlerini sürdüren Derneğimiz, ülkemizin 2023 vizyonuna yönelik olarak bilişim politikalarına yön veriyor. Bilişim sektörünün öncü lokomotifliğini üstlenerek ve bilişimin gerektirdiği hıza ulaşan çalışanlarımıza sektörün temel problemlerine çözüm üretiyoruz. Bilişim teknolojilerine ilişkin bilgilendirme, değerlendirme ve tespitler yapıyoruz” diye konuştu.
“Türkiye potansiyelini değerlendirmeli”: Rahmi Aktepe, günümüzde hayatın her alanında var olan bilişimin iyi değerlendirilebilmesi halinde eğitimden sağlığa, hukuktan üretime kadar tüm sektörlerde bir adım önde olma fırsatı sunduğunu vurguladı: “Türkiye’nin bu avantajı iyi kullanabilmesi ve uluslararası alanda rekabet edebilmesi için devletimizin bilişim sektörünü stratejik sektör olarak tanımlaması ve yerli bilişim ürünlerinin, markalarının geliştirilmesine ön ayak olması gerekiyor. Ülkemizin iletişim altyapısı ile nitelikli uzmanları ve şirketleri ile bilişim alanında güçlü potansiyeli var. Bu potansiyel iyi değerlendirilmeli.”
Kuruluş yıldönümü kutlamaları çerçevesinde TBD Yönetim Kurulu üyeleri, Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ebedi istirahatgahı Anıtkabir’de ziyaret etti. Çok sayıda dernek üyesinin de katıldığı ziyarette Genel Başkan Rahmi Aktepe, Anıtkabir özel defterine şunları yazdı: “Büyük Önder Atatürk; Türkiye Bilişim Derneği’nin (TBD) 46’ncı yılını kutladığımız bugünde 32’nci Dönem Yönetim Kurulumuz, üyelerimiz aileler ve çocuklarıyla birlikte ilkelerine bağlılığımızı göstermek için bir kez daha huzurundayız. TBD olarak bilim ve bilişim teknolojilerinin üretilmesi ve ülkemizde geniş kitlelere en etkin biçimde ulaşması ve yaygın şekilde kullanılması için tüm gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Sana söz veriyoruz ki; Türkiye, küresel bilişim toplumunun onurlu bir üyesi olacaktır. Çabalarımız emanetiniz Türkiye için. Seni daima özlemle anıyoruz. Sen rahat uyu.”
TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe’ye göre sektörün hedefi: Ar-Ge ve İnovasyon Esaslı Üretim Kültürü
TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe’ye göre sektörün hedefi: Ar-Ge ve İnovasyon Esaslı Üretim Kültürü
Türkiye’de bilişim sektörünün gelişmesine önemli katkılar sağlayan ve bugün 12 bini aşan üye sayısıyla en köklü sivil toplum kuruluşlarından biri olan Türkiye Bilişim Derneği’nde, bayrak değişimi yapıldı.