Sanayi üretiminde katmadeğeri ve yüksek teknolojili ürünlerin payını artırmak üzere başlatılan “Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı”, İzmir’de düzenlenen “Türkiye Makine Sanayi Zirvesi” ile başladı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve MAKFED (Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu) işbirliğinde gerçekleştirilen Zirve’ye Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, MAKFED Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, MAKFED Üyeleri, sektör temsilcileri ve ilgili bakanlık bürokratları katıldı. Zirvede odak sektörler arasında yer alan makine ve teçhizat sanayisinde rekabet gücünü artıracak ve ithalat bağımlılığını azaltacak ürün ve projelerin geliştirilmesi konuları ele alındı.
“Makine sektörü olmadan sanayileşme olmaz”: Toplantının açılışında konuşan Bakan Özlü; İzmirli iş insanlarına ve girişimcilere kalkınmanın artmasında yaptıkları çalışmalar dolayısıyla teşekkür etti, ‘Teknoloji Üssü İzmir Projesi’ hakkında bilgi verdi ve İzmir’in projeyi sahiplenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi: “Teknoloji Üssü projemiz İzmir’e ivme getirecek, Türkiye’mize güç katacaktır. Teknoloji Üssü, İzmir’e çok yakışan bir proje olacaktır. İzmir tasarım, marka ve Ar-Ge alanlarında öncü bir kent. Ülke genelinde 809 Ar-Ge, 159 tasarım merkezi var. İzmir’de ise 68 Ar-Ge, 21 tasarım merkezi var. 2017 yılında İzmir’de 7 bin firma kuruldu ve 63 milyar dolarlık vergi ödendi.”
Rekor büyümede sanayinin önemli katkısı: Faruk Özlü, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde makine sektörünün çok özel bir konumu olduğunu vurguladı: “Makine sektörü olmadan, sanayileşmeden bahsetmek, söz konusu olamaz. Makine varsa sanayileşme vardır. Makine varsa üretim ve katmadeğer vardır. Dengeli ve istikrarlı bir ekonomi için güçlü bir makine sanayinin varlığı şarttır. Makine sektörünün üretim ve istihdam büyüklüğü, sanayileşmenin temel göstergelerinin başında gelmektedir.” Özlü, 2017’nin son çeyreğinde, bir önceki yılın aynı dönemine göre sanayi büyümesinin yüzde 8.7 olduğunu belirtti: “2017 yılındaki rekor büyümemizde sanayinin önemli katkısı olmuştur. Sanayi öncülüğünde büyümek, sağlıklı bir ekonominin, en net göstergesidir. Makine sektörümüz 2017 yılında 11 milyar dolarlık rekor bir ihracat rakamına ulaşmıştır. Bu ihracat rakamı 2016 yılına göre yüzde 12'lik bir artış anlamına gelmektedir.” Özlü, makine sektörünün kapasite kullanım oranının 2010’dan bu yana aralıksız artmaya devam ettiğini ve 2017’de yüzde 79.2’ye ulaştığını paylaştı: “‘Made in Turkey’ damgasının yanına ‘Turkish Machine’ mührünü vurduğunuz için sizlere teşekkür ediyorum.”
“Milli ve yerli üretim stratejik bir duruştur”: Özlü, gelişmiş ülkelerde makine sektörünün ihracattaki payının yüzde 20’ler düzeyinde olduğunu belirterek, tasarım, teknoloji ve üretimin yerli makine sanayisi ile oluşturulması gerektiğini savundu: “Kendi makinelerimizi üretip ihraç etmeliyiz. İnovasyondan güç alacağız. Firmaların pozisyonlarını koruyarak kazanma devri artık tarihe karıştı. Kalkınma politikalarının temeline yerli üretimi koyduk. Bunun için elimizden gelen desteği veriyoruz; ancak yine de yabancı yatırımı dışlamıyoruz. Herkese ‘Türkiye’de üret, burada istihdam oluştur’ diyoruz. Milli ve yerli üretim stratejik bir duruştur. Leblebi ve üzüme hapsedilmiş yerli malı haftası geride kaldı. Savunma, enerji ve ulaştırma gibi sektörlerde kendi teknolojisini üreten bir Türkiye var.
Hedeflere ulaşmak için somut adımlar atmaya devam ediyoruz. Üretim Reform Paketimiz, Ar-Ge Reform Paketimiz, Sınai Mülkiyet Reform Paketimiz; ülkemizdeki üretimin önünü açan, sanayicilerimizi teşvik eden geniş kapsamlı reform paketleridir. Üretim Reform Paketimiz’de orta ve yüksek teknolojili sanayi ürünlerinin ihalesinde yerli malı teklif edenler lehine yüzde 15 oranında fiyat avantajı sağlanmasını mecburi hale getirdik. Yerli malı yazılım konusunda etkin düzenlemeleri hayata geçirdik. Yüksek teknolojiye geçiş programında makine sanayi önemli yer tutacak. Türk ekonomisini güçlendirmenin anahtarı güçlü özel sektörden geçiyor.” Özlü, Zirve’yi başlattıkları Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı’nın önemli bir aşaması olarak gördüklerini ve programa tüm paydaşlardan, sektörlerden ve sanayicilerden ciddi bir farkındalık ve katkı beklediklerini ifade etti.
Makine yatırımlarına KDV muafiyeti geliyor: Faruk Özlü, 24 Ocak’ta Başbakan Binali Yıldırım’ın imzasıyla Yerlileştirme Yüksek Kurulu’nu hayata geçirdiklerini anlattı: “Yerlileştirme Yüksek Kurulu, sanayinin ithalata bağımlığını azaltacak ve rekabet gücümüzü artıracak programları hayata geçirecektir. Bu kurul, yerli ve milli sanayimize bakışımızın, en somut ifadesidir. Ayrıca Maliye Bakanımız sayın Naci Ağbal’ın da açıkladığı gibi ‘makine yatırımlarında KDV muafiyetine’ hazırlanıyoruz. 2018 ve 2019 yıllarında, makine ve teçhizat alımlarında, KDV almamayı hedefliyoruz. Bildiğiniz gibi şu anda ancak teşvik belgesi alan yatırımlarda KDV istisnası uygulanıyor. Yeni düzenlemede inşallah her türlü yatırımda makine ve teçhizat alımını kolaylaştırmış olacağız. ‘Bilim Merkezi, Teknoloji Üssü, İleri Sanayi Ülkesi Türkiye’ hedefine hep birlikte yürüyeceğiz. Bugün bu önemli zirvede ele alınacak konular sadece makine sektörümüz için değil, Türk sanayisinin tüm sektörleri için yol gösterici olacaktır.”
“Üretim araçlarının üretimi bütün ülkeler için stratejik önemde”: MAKFED Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, MAKFED’in 18 makine imalat sanayii derneğinin çatı kuruluşu olduğunu ve yaklaşık 1900 firmayı temsil ettiğini söyledi: “13.000 işletmede 220.000’e yakın istihdam ile 60 milyar TL ciro ve bu yıl 15 milyar dolara yaklaşan ihracata sahip makine sektörü, imalat ve hizmet sektörleri ile etkileşimi bakımından stratejik öneme sahiptir. Bu yüzden yüksek gelir düzeyine erişmiş olan gelişmiş ülkelerin tamamında güçlü bir makine sektörü görülmektedir.” Dalgakıran, üretim araçlarının üretiminin bütün ülkeler için stratejik önemde olduğunu vurguladı: “Türkiye orta gelir tuzağından çıkıp yüksek gelir seviyesine ulaşmaya çalışan bir ülke. Hedefimiz 30-40 bin dolarlık kişi başı gelir seviyesi. Ama bu alandan yukarıya çıkmak o kadar kolay değil.”
Dünyada son 60 yılda orta gelirden yüksek gelire yükselen Kore ve Tayvan olmak üzere sadece 2 ülke bulunduğuna dikkat çeken Dalgakıran, ana temalarını makine, elektronik ve yazılım olmak üzere 3 sektör üzerine kurduklarını, eğitim sistemlerini, teknoloji çalışmalarını, organizasyonlarını, teşviklerini tamamen buna konsantre ettiklerini anlattı: “Teknoloji o kadar hızlı gelişiyor ki siz eğer kendi makinenizi üretmiyorsanız, makinenin kullanım ömrü dolmadan, teknolojik ömrü dolduğundan siz 3-4 yılda bir karlarınızı bu makineleri yenilemeye harcıyorsunuz.”
Son 60 yılda düşük gelir seviyesinden orta gelir seviyesine yükselen ülke sayısının 20’den fazla olduğunu, rekabetçi ülke sayısının gittikçe arttığını kaydeden Dalgakıran, MAKFED’in kapsamlı bir projeksiyon ortaya koymak amacıyla öncelikle makine, yazılım ve elektronik bileşenler sektörlerini bir araya getirecek geniş kapsamlı bir toplantı organizasyonuna çalıştığını açıkladı.
Açılış konuşmaları ardından basına kapalı devam eden toplantıda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürü Zübeyde Çağlayan ve MAKFED adına Dr. Can Gürlesel sunum yaptı. TOBB Türkiye Makine ve Teçhizatı Meclisi Başkanı ve MAKFED Başkan Yardımcısı Kutlu Karavelioğlu, MAKFED Yönetim Kurulu Üyeleri, üye 18 dernek başkanı, İSO, EBSO, KSO, TÜSİAD ve MÜSİAD gibi sektör temsilcileri, bakanlık, kamu kurum ve kuruluşları yetkilileri görüşlerini paylaştı.
Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı
Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı
“Türkiye Makina Sanayi Zirvesi” ile başladı Makina yatırımlarına KDV muafiyeti gelecek “Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı”, İzmir’de düzenlenen “Türkiye Makine Sanayi Zirvesi” ile başladı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Faruk Özlü, 2018 ve 2019’da makine ve teçhizat alımlarında KDV almamayı hedeflediklerini açıkladı: “Şu anda ancak teşvik belgesi alan yatırımlarda KDV istisnası uygulanıyor. Yeni düzenlemede inşallah her türlü yatırımda, makine ve teçhizat alımını kolaylaştırmış olacağız.”