Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin: “Red Hat ile yaratıcı fikirler inovasyona dönüşüyor”

Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin ile ‘açık kaynak’ ve açık kaynak teknolojilerinin KOBİ’lere sunduğu avantajları, pandemi ile ön plana çıkan dijital dönüşüm ihtiyacının giderilmesinde açık kaynağın rolünü ve Red Hat Türkiye’nin gelecek dönem hedeflerini konuştuk.

Açık kaynak nedir?
Açık kaynak kodu inceleyebilmek, fikirlerini başkalarıyla paylaşıp yeni bilgiler öğrenebilmek, soru sorup başkalarının sorularını cevaplayabilmek, kısacası bir yapının içinde birlikte çalışarak daha hızlı inovasyon yapmak ve ilerlemek anlamına geliyor. Herkesin inceleyip değiştirebileceği ve zenginleştirebileceği kaynak kodları, bilgiye sorunsuz ve özgürce ulaşabilme imkanı sunuyor.

Son yıllarda büyük bir hız kazanan açık kaynak artık neredeyse tüm dünyayı içine katıyor. Google, makine öğrenme teknolojisinin tümünü açık kaynakla geliştirirken; Elon Musk da yapay zekanın açık kaynağı temel alacağı üzerine bahse giriyor. Açık kaynak, bugünün ve yarının inovasyonlarının önünü açan gücün ta kendisi.
Açık kaynak yazılımı kullananların tercih sebeplerinin başında daha fazla kontrol imkanı geliyor. Çünkü kodları inceleyebiliyor, yapmasını istemediğiniz bir şey varsa onu yapmamasını sağlayabiliyor, beğenmediğiniz kısımlarını değiştirebiliyorsunuz.

Açık kaynak yazılımının tercih edilmesinin bir diğer nedeni ise daha güvenilir ve emniyetli olması. Öyle ki, mesajlaşma programlarının güvenliğinin sorgulandığı dönemde Signal adı verilen bir uygulama, açık kaynak yapısı sayesinde dünyaca ünlü muadilleri karşısında birçok geliştiricinin önerdiği bir uygulama oldu. Çünkü açık kaynak yazılımını herkes izleyip değişiklik yapabiliyor. Böylece programı ilk yazan kişilerin gözünden kaçan hata ya da atlamalar tespit edilebiliyor ve düzeltilebiliyor. Güvenlik uzmanları da güvenlik açıklarına karşı kodları düzenli olarak inceleyebiliyor. Ayrıca bir açık kaynak yazılımı üzerinde birden çok programcı çalışabildiği için o yazılımı çok kısa bir sürede onarabiliyor, güncelleyebiliyor ve bir ileri seviyeye geçirebiliyorlar.

Açık kaynak teknolojilerin KOBİ’ler için sunduğu avantajlar nelerdir?
Açık kaynak çözümler sayesinde firmaları lisans bağlılığından kurtarıyoruz. Aynı zamanda abonelik sistemimiz üzerinden müşterilerimize yazılım destek hizmetlerini ve ihtiyaç duydukları danışmanlık ve eğitim gibi tamamlayıcı hizmetleri sunuyoruz. Projelerin uygulanmasında ve entegrasyonunda onların yanında oluyoruz.

Şirketler içinde bulunduğumuz dönemde pazardaki etkinliklerini ve yapılarındaki çevikliklerini artırmak, bu sırada da inovasyon yapmak için çalışıyor. Mobil teknolojiler, akıllı cihazlar, yapay zeka ve öğrenen makineler gibi tüm dünyanın yakından takip ettiği teknolojilerde yaşanan gelişmeler, iş akışları ve iş süreçlerinin yeniden oluşturulması, dönüşmesi ve daha da otomatikleşmesi gibi alanlarda yeni fırsatlar sunuyor.

İşi elveren çalışanlar yeni dönemde uzaktan çalışmaya başladığı için neredeyse bütün iş kolları teknoloji ile daha önce benzeri görülmemiş şekilde etkileşime geçti. Bu değişimde odaklanılan temel noktalara baktığımızda karşımıza çalışan deneyiminin iyileştirilmesi, uzaktan teknik destek hizmetlerinin çeşitlendirilip kapasitesinin artırılması ve iş süreçlerinin otomasyonu iyileştirilerek verimliliğin üst seviyelere taşınması çıkıyor.

Bu dönemde azalan BT bütçelerine rağmen hem yeni alanlara yatırım yapmak hem de stratejik dönüşüm projelerine devam edebilmek için mevcut altyapı teknolojilerinde önemli maliyet avantajları sağlayan açık kaynak çözümlerin daha fazla değerlendirildiğini ve kullanılmaya başlandığını gözlemliyoruz.

Günümüzde açık kaynak yazılımlara ulaşmak ve bunları denemek çok kolay. Açık kaynak yazılımları test eden şirketler, yazılımdan verim alabileceklerine karar verdikten sonra Red Hat abonelikleriyle kendilerini güvenceye alabiliyor, bakım hizmetine erişebiliyor ve destek anlaşması imzalayarak yoluna Red Hat’in uzmanlığından güç alarak devam edebiliyor. Bu sayede yaratıcı fikirlerin inovasyona dönüşmesine yardımcı oluyoruz.

Pandemi ile birlikte eskiye oranla daha fazla ön plana çıkan dijital dönüşüm ihtiyacı ve bunun giderilmesinde açık kaynağın rolü nedir?
Dijital dönüşüm, şirketlere inovatif ürünler, hizmetler, daha iyi çalışma yöntemleri ve çevik kurumsal modeller üzerinden yeni fırsatlar yaratma imkanı sunuyor. Özellikle içinde bulunduğumuz süreçte online dünyanın daha da büyümesiyle şirketler, rekabet avantajı kazanabilmek için dijital dönüşüm yolculuklarında gaza bastı. Ancak dijital dönüşümün sadece teknolojiden ibaret olmadığını unutmamak gerekiyor. Dijital dönüşüm yolculuklarında açık kaynak teknolojilerinden faydalanan şirketler, kültürlerini de içine alacak şekilde kapsamlı ve eksiksiz bir gelişim sürecine girebiliyor.

Red Hat Consulting hizmetimizle teknik uzmanlıktan çok daha fazlasını sunarak şirketlerin bir parçası gibi çalışıyoruz. Böylece süreçlerini şirketin içinden dönüştürüyoruz ve BT stratejilerinin ölçeğini artırıyoruz. Şirketlerin platformlarını modernleştirmelerine, modern uygulama geliştirme yöntemlerini kullanmalarına, BT otomasyonunu uygulamalarına ve dijital yolculuklarında ilerlemelerine yardımcı oluyoruz.

Dijital dönüşümlerinde Red Hat’le çalışan şirketler, kendileri büyüdükçe onlarla birlikte büyüyen mimarilerle hibrit bulutun çevikliğine sahip olabiliyor. Böylece şirket içi donanımın ve yazılımın oluşturduğu sınırların ötesine geçen özellikleri hızlıca kullanıma sunabiliyor. Ayrıca bulut yerlisi yaklaşım geliştirerek şirket ve müşterileri için önemli olan ürünleri her zaman aynı performansla ulaştırabiliyor. Ek olarak süreçlerini otomatikleştirerek manuel yapılan işleri azaltıyor ve BT ekibinin üstündeki yükü azaltabiliyor. Böylece BT ekipleri de kurumun yeni hedeflerine odaklanma imkanı elde ediyor.

Maliyet ve zaman tasarrufu sağlıyor: Bağımsız araştırma şirketi Forrester’a göre Red Hat Consulting hizmetimiz ve gelişmiş konteyner platformumuz Red Hat OpenShift, geliştiricilerin her uygulama için hazırladığı planlara, belgelere ve tasarıma harcadığı zamanı yüzde 80 azaltıyor. Aynı zamanda uygulama geliştirme, test ve hizmete alma döngülerini de hızlandırarak uygulamaların ilk geliştirme maliyetini de yüzde 60 azaltıyor. Böylece şirketler, yaptığı yatırımı 17 ayda geri kazanabiliyor.

Eğitim ve sertifikasyon programlarımızla şirketlere birinci elden kurslar vererek ve sınav yaparak teknolojimize yapılan yatırımdan alınan faydayı en yüksek seviyeye çıkaracak becerileri elde etmelerini sağlıyoruz. Bu eğitimlerimiz ve sınavlarımız sadece yeni teknolojileri kullanmaya başlayan şirketlere değil, kendi becerilerini geliştirmek isteyen kişilere de hitap ediyor.

Red Hat Türkiye’nin gelecek dönem hedefleri nelerdir?
2020 hem bizim hem de tüm dünyanın değişimlere ayak uydurduğu bir yıl oldu. Pandeminin yaşandığı bu süreçte çalışanlarımızın sağlığı tartışmasız bir şekilde ilk önceliğimiz oldu. Bugün fiziksel olarak yanlarında olamasak da her zaman destek olduğumuzu hissettiriyoruz. 2021 için öncelikli hedeflerimiz ise yerel yatırımlarımızı, ülkemizdeki varlığımızı ve ülkemize sunduğumuz katkıları güçlendirme olmak üzere üç başlık etrafında şekilleniyor.

Bu yıl Türkiye’deki iş ortaklarımıza yaptığımız yatırımların sayısını, miktarını ve iş ortaklarımızın uzmanlık alanlarını daha da artıracağız. Çünkü şirketler açık kaynağın inovasyon potansiyelinden avantaj elde edebilmek için açık kaynak teknolojileriyle daha fazla proje yapıyor. Bunun yanında her sektörde referans müşteri edinmeyi, ülkemizdeki önemli markalarla tüm dünyaya duyurabileceğimiz öncü projeler ve uygulamalar geliştirmeyi hedefliyoruz.

Ek olarak ülkemizdeki çalışan sayımızı artırmayı, ekibimizi büyütmeyi ve müşterilerimizin tüm isteklerine Türkçe konuşan bir ekiple cevap vermeyi planlıyoruz. Tüm bu hedeflerimiz sayesinde ülkemizdeki iş ortaklarını, müşterileri ve ekibimizi içeren kapsamlı bir strateji oluşturuyoruz.