Türkiye Cumhuriyeti, 100. yılını, 29 Ekim 2023’te gururla, onurla ve umutla kutlayacak. 100 yaşına giren Türkiye Cumhuriyeti, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda, yürümeye devam ediyor. Milli Teknoloji Hamlesi ile gelişmiş ülke olma yolunda ilerleyen Türkiye, bu süreçte; Türkiye’nin ilk ve tek havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’i, Deneyap Teknoloji Atölyeleri’ni, Türkiye E-Devlet Kapısı’nı, Türkiye’nin ilk yerli otomobili Togg’u, Türkiye’nin Bilişim Vadisi’ni, yerli ve milli tank ALTAY’ı, yerli ve milli helikopter Gökbey’i, milli muharip uçağı KAAN’ı, yerli ve milli insansız savaş uçağı Kızılelma’yı, yerli ve milli İHA (insansız hava aracı) ANKA’yı, ve yerli ve milli SİHA’ları (silahlı insansız hava aracı) BAYRAKTAR’ı, AKINCI’yı ve AKSUNGUR’u, yerli ve milli Tayfun Balistik Füzesi’ni, yerli ve milli hava savunma füze sistemi HİSAR’ı, yerli ve milli uzun menzilli hava savunma füze sistemi SİPER’i, yerli ve milli denizaltılar; Piri Reis’i ve Hızır Reis’i hayata geçirdi.
Bilişim Vadisi başta olmak üzere üniversite-sanayi işbirliğinin somut örneği teknoparkları, Ar-Ge merkezleri, tasarım merkezleri, bilişim teknolojilerindeki gelişimi, yazılım girişimcilerinden oluşan bilişim ve teknoloji ekosistemine sahip Türkiye, ‘Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’ ile yüksek katmadeğerli, orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin yerli imkan ve kabiliyetlerle üretimine ‘Dijital Dönüşüm Çağrısı’ ile destek veriyor. Program, makine, kimya, eczacılık, bilgisayar, elektronik, optik, elektrikli teçhizat ve ulaşım araçlarındaki üretimleri destekliyor.
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında desteklenen projelere ilişkin bilgilerin yer aldığı Yatırım Haritası uygulaması (https://yatirimharitasi.hamle.gov.tr/) kullanımda. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile 2019’da ‘Makine’ sektöründe gerçekleştirilen pilot uygulama sonrasında 2021’de ‘Mobilite’, ‘Üretimde Yapısal Dönüşüm’, ‘Sağlık ve Kimya Ürünleri’ ile ‘Dijital Dönüşüm’ başlıklarında 4 çağrı açıldı. Destek kararı verilen projeler kapsamında 3.8 milyar TL’si Ar-Ge olmak üzere toplam 46.4 milyar TL’lik yatırım gerçekleştirilmesi öngörülüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ikinci yüzyılına dair yeni program ve hedeflerin yer aldığı ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonunu Ekim 2022’de kamuoyuyla paylaşmıştı. Türkiye Yüzyılı vizyon belgesinin 16 başlığından biri de Dijitalin Yüzyılı idi. Dijitalin Yüzyılı’nda en dikkat çeken projeler şöyle:
• TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali
• İnsan Merkezli Yapay Zeka
• e-İnsan
• Finansal E-Dönüşüm Yolculuğu
• Türkiye’nin Dijital Lira Otobanı
• Dijital Para Sistemleri, Dijital Türk Lirası Çalışmaları
• Türkiye e-Devlet Kapısı (CBDDO)
• Türkiye Kamu Bulut Bilişim Stratejisi
• Elektronik Kamu Alımları Platformu (EKAP)
• Health Türkiye
• E-Nabız Uygulaması
• Hayat Eve Sığar Uygulaması
• İlaç Takip Sistemi
• Merkezi Hastane Randevu Sistemi
• 3 Boyutlu Ortamda Hava Kalitesinin Tespiti Projesi (Nefes)
• Kadın Destek Uygulaması (KADES)
• Genel Kolluk-Özel Güvenlik İş Birliği ve Entegrasyon Projesi (KAAN)
• 1 Milyon İstihdam Projesi
• Uzaktan Eğitim Kapısı
• HÜRJET Jet Eğitim Uçağı
• Yer Bilimsel Etüt Bilgi Sistemi (Yerbis) Uygulaması
• Genç Merkür İletişim Programı
• Antalya Diplomasi Forumu (ADF)
• Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi (TAREKS)
• Milli Araç ve Konteyner Tarama Sistemlerinin Temini (MİLTAR) Projesi
• Ulusal Deniz İzleme Programı (Den-İz) ve Marmara Dijital İkiz
• Kod Adı 2023 Projesi
• Akıllı Şehirler
• Şehirlerin Dijital İkizi
• Siber Güvenlik Meslek Yüksekokulları
• Kalite Değerlendirme Sistemi (KALDES)
• Erişilebilirlik Değerlendirme Modülü (ERDEM)
• HAYDİ (Hayvan Durumu İzleme).
Havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST, Cumhuriyet’in 100. yılında Ankara’da Etimesgut Havaalanı’nda teknoloji ve bilim meraklılarını ağırladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TEKNOFEST’te dereceye giren isimlere ödüllerini verdi. 2023 TEKNOFEST’e ilkokuldan doktoraya kadar her seviyeden 1 milyon gencin katıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bu Türkiye Yüzyılı tablosudur. Bu yıl TEKNOFEST, Cumhuriyet’in 100’üncü yılı anısına üç şehirde; İstanbul, Ankara ve İzmir’de yapılıyor. Artık Milli Teknoloji Hamlesi var, artık TEKNOFEST kuşağı var” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimden tarıma, ulaştırmadan uzaya girişimcilik alanında ilk kez düzenlenen yarışmalarda en iyi girişim ödüllerini takımlara verdi. Ödül törenine, Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar’ın yanı sıra ekonomi, siyaset ve iş dünyası temsilcileri katıldı.
“Türkiye kuvvetli oldukça dünya huzur bulacak”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, festivalde yarışmalarda dereceye girenlerin ödüllerini verdi.
TEKNOFEST’in kapanış töreninde konuşan Bakan Kacır, tarihin kayıtlarına ‘milli teknoloji destanı’ olarak kaydedilmeye namzet tam bağımsız müreffeh ve özgür Türkiye’nin güvencesi, Türkiye Yüzyılı’nın işaret fişeği nice başarı hikayelerinin alkışlandığına işaret etti: “BAYRAKTAR’la, AKINCI’yla, ANKA’yla, AKSUNGUR’la, KIZILELMA’yla, ATAK’la, GÖKBEY’le, TAYFUN’la, HİSAR’la, SİPER’le hep birlikte bir kez daha gururlandık. Solo Türk’ün gökleri yırtan sesiyle titredi içimiz. Türk Yıldızları’nın gökyüzünü süsleyişi oldu neşemiz. TEKNOFEST kuşağının hayalleri, heyecanları, coşkuları, gerçekleştirdikleriyle iliklerimize kadar hissettik umudu. Türk gençliği bizimle oldukça, Milli Teknoloji Hamlesi’ne tutundukça sırtımız yere gelmez. Türk gençliği, TEKNOFEST kuşağı daha adil bir dünyayı mümkün kılacak. Türkiye kuvvetli oldukça dünya huzur bulacak.”
7’den 70’e bilim ve teknoloji aşkı: Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’de TEKNOFEST’ler sayesinde bir özgüven patlaması olduğunu kaydederek, “7’den 70’e bütün vatandaşlarımızın bilime ve teknolojiye olan aşkını yansıtıyor. TEKNOFEST deyince inovasyon, yüksek teknoloji, savunma sanayisi ve müreffeh Türkiye akla geliyor” dedi ve sahnenin önünde sergilenen KIZILELMA’ya dikkati çekerek ürünün kilogram değerinin aviyonik, radar, yazılım benzeri bileşenleriyle 100 bin dolara kadar ulaşabildiğini aktardı.
TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, TEKNOFEST Ankara’nın 6 yıl içinde gerçekleştirdikleri 8. TEKNOFEST olduğunu, bu yıl tam 1 milyonu aşkın gencin projeleriyle teknoloji yarışmalarına başvurduğunu anlattı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TEKNOFEST için Ankara’ya gelen Türkiye’nin ilk uzay yolcuları; Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever’i teknoloji ve uzay meraklılarıyla bir araya getirdi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Sanayimizin rekabet gücünü artırmak ve sürdürülebilir ekonomik büyüme için dijital dönüşümü bir fırsat olarak görüyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğuna liderlik etmek ve ülkemizin ekonomik büyümesini hızlandırmak için durmaksızın çalışıyoruz. Bu kapsamda önemli adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz” dedi.
Coca-Cola Avrasya ve Orta Doğu Operasyon Birimi’nin Dijital Servis Merkezi İstanbul’daki açılışında konuşan Bakan Kacır, şunları söyledi:
“Model Fabrikalar ile işletmelerimize uygulamalı yalın üretim ve dijital dönüşüm eğitimleri sağlıyoruz. Kurduğumuz model fabrikaların sayısını önümüzdeki dönemde 8’den 14’e çıkaracağız. Ülkemizde sanayinin dijital dönüşümünü yerli ve milli çözümlerimizle gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.
Yüksek teknolojili alanlarda yetkinliklerimizi artıran Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nın dijital dönüşüm çağrısı kapsamında 36 projeyi destekliyoruz. Bu projeler ile 290 milyon dolar yatırımın önünü açtık.
Teknolojik yetkinliği artıracak yeni programlar: KOBİGEL Destek Programı ile hem dijital teknoloji geliştiren hem de bu teknolojileri imalat süreçlerine adapte eden KOBİ’leri destekliyoruz. Rekabet gücü yüksek bir Türkiye için, kritik teknolojilerde işletmelerin dijital dönüşümünü sağlayacak, ülkemizin teknolojik yetkinliğini artıracak yeni programları da hayata geçiriyoruz.
Hem yeşil dönüşüm için hem dijital dönüşüm için firmalarla uzun vadeli işbirliklerini teşvik edecek, Dijital Dönüşüm Destek Programı’nı inşallah yıl sonunda devreye alacağız. Bu alandaki yatırımları, teşvik sistemi kapsamında öncelikli yatırımlar olarak destekleyeceğiz. Her alanda olduğu gibi dijital dönüşüm alanında da uluslararası arenada aktif rol üstleniyoruz.
İnsan kaynağı: Türkiye’nin Dijital Avrupa Programı’na katılımı için imzaları attık. Bu programla dijital altyapıların kurulumunu hızlandıracak, dijital becerilerin artırılmasına odaklanacağız. Ülkemizin dijital dönüşüm hedeflerine ulaşması için nitelikli insan kaynağı kritik rol üstlenmekte.
Tüm bu attığımız adımlarla birlikte; Milli Teknoloji Hamlesi vizyonumuz doğrultusunda, sanayimizin dijital dönüşümünü gerçekleştirecek ve ülkemizi küresel bir teknoloji üssüne dönüştüreceğiz. Türkiye Yüzyılı’nı inşallah hep birlikte inşa edeceğiz. Ülkemizin; yatırım, üretim, ihracat ve istihdam ekseninde büyümesine destek olan tüm yatırımcıların arkasında duruyoruz.”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, AB (Avrupa Birliği) Komisyonunun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi ile Bakanlık’ta bir araya geldi ve görüşmenin ardından Türkiye ile AB arasında imzalanan Dijital Avrupa Programı Katılım Anlaşması’na ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Bakan Kacır, AB programlarının bizim için önemli bir perspektif; araştırmacılarımıza, girişimcilerimize, sanayicilerimize, Avrupalı paydaşlarla çalışma fırsatı sunduğunu söyledi: “Ufuk 2020 Programı kapsamında ilk kez ödediğimiz katkı payının üzerinde bir geri dönüşle 297.5 milyon avro tutarında fonu ülkemize kazandırdık ve son 2 yılda yaklaşık 154 milyon avro tutarında fon elde ettik. AB’nin, bilim, teknoloji ve inovasyon alanındaki yetkinliklerinden yararlanmayı ve bu ekosisteme daha güçlü katkıda bulunmayı önemsiyoruz. Türkiye ile AB arasında imzalanan 7.5 milyar avro değerindeki Dijital Avrupa Programı Katılım Anlaşması tarihi bir fırsat. Başta KOBİ’lerimiz olmak üzere ekonomimizin bütün paydaşlarının, Avrupa Komisyonu tarafından açılan çağrılara başvuruda bulunarak Dijital Avrupa Programı’ndan en etkin şekilde yararlanmasını hedefliyoruz. Tüm paydaşlarımızın aynı zamanda dijital beceriler anlamında yetkinlerini güçlendireceğiz. Program’la; sanayimizin, KOBİ’lerimizin ve kamu kurumlarımızın dijital dönüşümünü destekleyecek ADİM’leri (Avrupa Dijital İnovasyon Merkezi) ülkemizde kuracağız. Halihazırda bu merkezlere yönelik ulusal çağrılarımız açık. Nihai değerlendirmeleri Avrupa Komisyonu tarafından tamamlanacak olan süreç sonunda, 2024’ün ilk yarısında merkezleri ülkemizde açmış olacağız. Bu merkezler, başta KOBİ’ler olmak üzere işletmelere yatırım öncesi test, yatırımcı bulma desteği, eğitimler ve ağ geliştirme konularında hizmet verecek. Merkezler, Avrupa çapındaki 227 ADİM ile yakın işbirliği tesis edecek.”
“Türkiye’yi gelişen bir inovasyon ülkesi olarak görüyoruz”: AB Komisyonunun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Varhelyi de Bakan Kacır’la, Türkiye ile AB arasındaki teknoloji, araştırma ve inovasyon alanlarındaki ortaklığın bir başarı öyküsü olduğunu söyledi: “Türkiye’nin Ufuk Avrupa Programı’na giderek artan bir katkısı var. Türkiye, programda bir yılda 62 milyon avroluk bir katkıya ulaştı. Bu rakam 2020’de 35 milyon avroydu. Türkiye’nin aynı zamanda temiz enerji ve hidrojen gibi alanlarda da katkılarının sürmesini bekliyoruz. Dijital Avrupa Programı’yla Türkiye’deki katılımcılar bulut teknolojisi alanında daha fazla bilgi ve katkıya sahip olacak. Yapay zeka ve dijital becerilerin geliştirilmesi için de ADİM’ler aracılığıyla dijital dönüşüme daha fazla katkıda bulunulacak. Türkiye’yi gelişen bir inovasyon ülkesi olarak görüyoruz. Biz komisyon olarak giriş maliyetlerini düşürerek Türkiye’nin bu programlara girişini kolaylaştırdık. Türkiye bizden bir sübvansiyon elde etti. Geçen yıl Brüksel’de AB ile Türkiye arasında Yüksek Seviyeli Bilim ve Teknoloji Diyaloğu’nu başlatmıştık. İkincisini de Ankara’da kısa sürede düzenlemeyi planlıyoruz. Türkiye’de artık teknoloji tabanlı yeni bir ekonomi oluşuyor. Biz de bunun bir parçası olmak istiyoruz.”
Teknoloji üreten bir Türkiye için
“Türkiye Bilişim Derneği (TBD), Türkiye’nin bilişimle tanışmasının hemen ardından 1971 yılında bilişim profesyonelleri tarafından kurulmuş, kamu yararına bir dernektir. Ülkemizde bilişim kültürünün oluşması, kamu, özel sektör ve vatandaşlar nezdinde bir bilişim kültürünün yaygınlaşması yönünde öncü çalışmalara imza atmış ve atmaya devam etmektedir. Bilişim, bilgisayar gibi 30 bine yakın bilişim terimini Türkçe’ye kazandıran TBD, Türkiye’nin dijital dönüşümünde de temel ayaklarından biri olmuştur.
1971 yılında ülkemizde 80 civarı bilgisayar varken, TBD bilgisayar kullanımının kamuda ve özel sektörde yaygınlaşması ve vatandaşlarımızın sayısal okur yazarlığının arttırılması için ilk adımları atmış; günümüzde ‘Metaverse’den ‘Yapay Zeka’ya, ‘Dijital Türkiye Endeksi’nin oluşturulmasından bilişim temelli uzaktan çalışma kültürünün oluşturulmasına kadar ülkemizde dijital ekonominin geliştirilmesine yönelik her alanda söz sahibi olmaya devam etmektedir. Ülkemizin bilişimde Avrupa ve Dünya’ya entegre olarak, bilişimde ihracatçı konuma geçmesi içinde kamu ve özel sektörde uzun yıllardır çalışmalar yapmaktadır. Türkiye’nin dijital dönüşümü, bilişim kültürünün yaygınlaşması ile sağlanmıştır. TBD bu kültürün; her kamu kurumunda, özel sektör kuruluşunda ve vatandaşa kadar yaygınlaşması için çalışma grupları oluşturmuş, raporlar hazırlamış, etkinlikler düzenlemiştir.
Teknoloji üreten bir Türkiye için TBD, ‘Birinci Ulusal Bilişim Kurultayı’ adıyla 1976 yılında bilişim alanında ilk bilimsel toplantıyı hayata geçirmiştir. Ulusal Bilişim Kurultayı’nın 40’ncısını, KAMU BİB’in 26’ncısnı, BİMY’nin 30’uncusunu düzenleyen TBD, Cumhurbaşkanlığı Dijital Ofis’ten, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na, KVKK’dan TSE’ye kadar Türkiye’nin en önemli kurumları ile ortak adımlar atmaya devam etmektedir.
TBD; e-Türkiye Dönüşüm Projesi, Teknopark Yasası, Kişisel Veriler Kanunu, Bilgi Güvenliği Yasası gibi her vatandaşımıza ve kuruluşumuza dokunan bilişim yasalarının ve projelerinin oluşturulmasında öncü olmuştur. Türkiye’nin dijital dönüşümü bir anlamda TBD’nin 52 yıllık hikayesi ile büyük benzerlikler ve ortaklıklar barındırır.
Kamu yararına bir dernek olarak Cumhuriyetimizin kuruluş yolculuğundan bugüne geçen 100 yılın 52 yılında; ülkemizin bilişim ile tanıştığında bilişim alanının her basamağında yer almanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz.”
“Türkiye dijital bir güç haline geldi”
Türkiye Cumhuriyeti, 1923 yılında kurulduğundan bu yana büyük bir değişim ve dönüşüm süreci geçirdi. Bu 100 yıllık süre zarfında, tarım ve sanayi gibi geleneksel sektörlerin yanı sıra bilişim ve teknoloji alanında da önemli ilerlemeler kaydedildi. Türkiye’nin dijital dönüşümü 1979 yılında TÜBİSAD’ın kurulması ve 1980’lerin ortalarında ilk PC’lerin ülkemize gelmesiyle başladı. 1990’ların sonlarına doğru ise internet Türkiye’de kullanılmaya başlandı. 2000’li yılların başında ve sonrasında internetin yaygınlaşması, geniş bant internet bağlantısı ve mobil iletişimde önemli gelişmelerin yaşanması, e-devlet uygulamaları ve yerli teknoloji geliştirme çabaları, Türkiye’yi dijital bir güç haline getirdi.
Ancak sektör gelirlerinin GSMH’ye oranı 1998 yılı itibarıyla yaklaşık binde 7 seviyesindeydi. Oysa bu rakam ABD’de %4, Batı Avrupa’da ise %2 civarında bulunuyordu. Türkiye bu ülkelerle aynı ligde yer alabilmek için bu oranı 3 katına çıkarmak zorundaydı. Daha gidilecek çok yol vardı.
Bilişim teknolojileri sektörünün büyümesi ve ülkenin geleceği arasındaki kritik ilişkinin farkında olan kurumların başında gelen TÜBİSAD’ın Türkiye’yi bilgi teknolojilerinde daha ileriye taşıyacak yasal düzenlemelerin yapılmasını teşvik etmek ve bazı önemli konuların TBMM’nin gündemine taşınmasını sağlamak üzere gerçekleştirdiği girişimler sonuç verir. 1999 yılı içinde TBMM’de Bilgi Teknolojisi Komisyonu kurulur. TÜBİSAD bu komisyonda Yönetim Kurulu Başkanı tarafından temsil edilir ve etkin bir rol oynar.
Sektör 2000 yılına Y2K tedirginliği ile girer. Ancak beklenen olmaz ve Türkiye bu sorunu kazasız atlatır. 2010’lar Türkiye’nin e-devlet projesini başlattığı uygulamalarını hayata geçirdiği, mobil uygulama geliştirme ve kullanımının arttığı ayrıca, yerel ve uluslararası teknoloji girişimlerinin Türkiye’de büyümeye başladığı bir döneme işaret eder. 2020’lerin başında ise COVID-19 pandemisi, dijitalleşme sürecini hızlandırdı. Türkiye, bu dönemde dijitalleşme konusunda daha da hızlı adımlar atmaya başladı. Ancak, dijital eşitsizlikler ve siber güvenlik gibi zorluklar da hala varlığını sürdürmektedir. Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda bu konuları ele alarak dijital dönüşümünü daha da ileri taşıması gerekecektir.
Özetle; Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık yolculuğunda TÜBİSAD kurucuları, yöneticileri ve üyeleri, ülkemizin bilişim dünyasında muasır medeniyet seviyesine ulaşması ve hatta bu seviyenin üzerine çıkması için benzerine az rastlanır örnek bir dayanışma sergiledi. Türkiye’nin sinerjiyle, bilgiyle, yenilikçi teknolojilerle kalkınması için var gücüyle çalıştı, çalışıyor ve çalışmaya da devam edecek.
“Cumhuriyetin 100 yıllık yolculuğunda Türkiye’nin Dijital Dönüşümü”
“Türk Dil Kurumu’na göre ‘Para ve zaman tasarrufu sağlamak üzere bilgi teknolojilerinin aracılığıyla iş süreçlerinin ve bilgilerin elektronik ortama taşınması’ anlamına gelen ‘Dijital Dönüşüm’; günümüzde tüm yaşam şeklimizi geri dönülemez boyutta değiştiren bir kavramdır. Yazılım ise tüm sektörlere yönelik sunduğu ürün ve çözümlerle bu dönüşümün stratejik olarak omurgasını oluşturmaktadır. Yazılım; hızlı gelişen teknolojik kavramların etkisiyle yeni bir sektör olarak ifade edilse de ülkemizdeki haberleşme, inşaat ve bankacılık sektörlerindeki örnekleriyle geçmişi yarım asrı geride bırakmıştır.
Cumhuriyetimizin 100. yılında; yazılım sektörünün 50 yılı aşan tecrübesi, markalaşma başarısı göstermiş şirketleri ve son yıllardaki başat globalleşme vizyonuyla ülkemizin potansiyeli en yüksek, en aktif, en gelecek vadeden sektörleri arasında yer almaktadır. Teknoparklarımız, Ar-Ge merkezlerimiz ve yazılım girişimcilerimizin oluşturduğu ekosistemde kamu desteklerinin de etkisiyle yazılım sektörü artık geleneksel büyüme çizgisinin ötesine ulaşmış ve kendine özgü dinamiklerle farklı bir kulvarda ilerlemektedir.
Son açıklanan Orta Vadeli Program (OVP), enflasyonla mücadelede katmadeğerli ihracatın önemine işaret etmiş ve yazılım sektörümüze önemli bir sorumluluk vermiştir. Bakanlıklarımızın teşvikleri teknoparklarımızın destekleriyle bugün 6 milyar doları bulan ihracat rakamlarının 2024-2025 yılında 10 milyar dolara ardından ise 100 milyar dolara ulaşması hedefindeyiz. Hizmet İhracatçıları Birliği’ne kayıtlı ve bilfiil ihracat yapan 1700 bilişim-yazılım şirketimizin ötesinde NACE kodlarına göre 22 bin aktif yazılım şirketimizin her birinin ihracat vizyonuyla hareket etmesi bu hedefinin gerçekleşebilir olduğunu gözler önüne sermektedir.
Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD) olarak globalleşme sürecinde yazılım firmalarımıza destek olmak, gelişim vizyonlarına katkı sağlamak amacıyla önemli bir projeyi hayata geçiriyoruz. İlk olarak Eylül ayında YASAD Londra Şubesi’nin açılışını gerçekleştiriyoruz. Ardından ise Berlin, Dubai ve Singapur şubelerini hayata geçirecek ve yazılım sektörümüzün küresel ölçekte söz sahibi, yüksek ticari rakamlara ulaşılmasına katkı sağlayacağız.”
“Bireysel hayatımızdaki teknoloji kullanımı düzeyimiz, kurumsal yaşamımızın ilerisinde”
“80’li yılların başında Türkiye’de yazılımevleri kurulmaya başlamış ve 90’lı yıllarla birlikte Türkiye yurtdışı kaynaklı entegre kurumsal çözümlerle tanışmıştır. Türkiye’nin dünya ekonomisi ile entegrasyonunun 2.000’li yılların başına kadar sınırlı kalması ve firmaların finansal kaynaklarının sınırlı olması entegre kurumsal çözümlerin yaygınlaşmasını geciktirmiştir. Bu koşullara rağmen, entegre kurumsal çözümlerin firmalara sağladığı katkılar ve alınan sonuçların duyulması ile holdingler ve çok uluslu firmalarla başlayan süreç, ciddi bir ivme kazanmıştır.
2017 yılında e-Fatura dönemiyle beraber ülkemizdeki dijital dönüşüm yaygınlaşmaya başlamış, Pandemi dönemiyle birlikte farkındalığımız da gelişmiştir. Yazılım sektörü ekonomide yarattığı etkisi ile stratejik olarak görülmesi gereken bir sektördür; yazılım sektörü dolaylı olarak ekonomik katmadeğer yaratırken, istihdama da etki etmektedir.
Ülkemizde geleceğin ‘Unicorn’ adayları olarak görülebilecek, Scale-Up’lara yönelik uygun destek mekanizmalarının geliştirilmesi ile yazılım ekosistemimizin küresel pazar payının artırılmasına katkı sağlanacağına inanıyorum. Bireysel yaşamımızda teknolojik gelişmelere çok hızlı uyum sağlıyoruz. Bunun gelişen Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasındaki katkısı yadsınamaz. Bu vesile ile Cumhuriyetimizin 100. yılını kutluyor, KobiEfor’a başarılarının devamını diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde İzmir Çiğli Havaalanı’nda düzenlenen havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST İzmir’i ziyaret etti ve TEKNOFEST Girişim Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi. TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır ve T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile simge haline gelmiş TEKNOFEST pozunu vererek fotoğraf çektirdi.
Programa, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, askeri erkan, AK Parti İzmir Milletvekilleri, resmi kurum temsilcileri, rektörler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri de katıldı.
330 bin ziyaretçi: İzmirlilere festivale evsahipliği yaptıkları için teşekkür eden Erdoğan, diğer tüm iller gibi İzmirli gençlerin de TEKNOFEST’e çok yoğun ilgi gösterdiğini teknolojiye meraklı gençlerin mutluluğunu, sevincini, coşkusunu gördükçe ülke adına umutlarının da katlandığını söyledi: “Şu ana kadar 330 bin ziyaretçiyi ağırlayan festivalin her açıdan İzmir’e ve Cumhuriyeti’mizin 100’üncü yılına layık bir etkinlik olacağına inanıyorum.”
İzmirli gençlerle birlikte çevre şehirlerde yaşayan gençleri de TEKNOFEST İzmir’e davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir yolunu bulup bir fırsat oluşturup Çiğli Hava Üssü’ne gelerek buradaki vizyonu, ufku, gayreti ve başarıyı mutlaka yerinde görmelerini önerdi. Sadece milli teknoloji hamlesinin hepsi gurur kaynağı olan ürünlerinin görülmediğini, aynı zamanda büyüyen, güçlenen sınırları aşan, özgüven ve iddia sahibi Türkiye’nin yükselişine de şahit olduklarını aktaran Erdoğan, “Çiğli Hava Üssü’nde Kızılelma, Akıncı, ANKA, Hürjet, TB2, TB3, Gökbey, Atak’la birlikte mücadele var, gayret var, sabır, azim, cesaret var. Burada zorluklar karşısında yıkılmayan güçlü bir irade var. Burada her türlü engele rağmen başarmaya sevdalı yürekler var. Burada hayallerine giden yolda hiçbir engel tanımayan, işte karşımda görüyorum gençler var” diye konuştu.
Hedef: Dijital Türkiye; Türkiye, küresel teknoloji üssü olacak
Hedef: Dijital Türkiye; Türkiye, küresel teknoloji üssü olacak
KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi
HABER
Milli Teknoloji Hamlesi, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı, Bilişim Vadisi, Türkiye’nin ilk yerli otomobili Togg, Türkiye’nin ilk ve tek havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST, teknoparkları, Ar-Ge merkezleri, tasarım merkezleri, yazılım sanayisi ile bilişim ve teknoloji ekosistemine sahip Türkiye, cumhuriyetin ikinci yüzyılında Dijital Türkiye vizyonuyla küresel teknoloji üssü olma hedefine ilerliyor.
Paylaş: