Gri Depolar Geliyor

Türkiye’de yeterli depolama alanı var mı?
GYODER’in Gösterge Raporu’na göre hepsi İstanbul ve Kocaeli’de olmak üzere ölçülebilen depolama alanı, 10.6 milyon m² ve bunun %65’i lojistik firmalarına ait. Deportak Kurucu Ortağı Oruç Kaya, Türkiye genelindeki OSB’leri, fabrikaları, toptancıları, perakendecileri, ithalatçıları ve lojistik firmalarını kapsayacak şekilde “bugün itibariyle mevcut” toplam “depolama” alanının 20-25 milyon m² civarında olduğunu, İngiltere, Almanya, ABD, Avrupa geneli ve GCCA Global Cold Storage Capacity Raporu’na göre Dünya geneli için “kişi başı depolama alanı (m²/kişi)” verileri örnek alınırsa Türkiye’de 40-60 milyon m² depolama alanı ve 35-40 milyon m³ “sıcaklık kontrollü” depolama alanı gerektiğini anlattı. Nüfus gelişimiyle paralel olarak Türkiye geneli için her yıl 500.000 m² ve 1.000.000 m² ve İstanbul için her yıl 105.000 m²-400.000 m² depolama alanı ihtiyacı olduğunu paylaşan Kaya, “Sıfır stok” ile çalışmayı seven şirketlerin bile “Covid-19 gibi bir Pandemi yine olursa tedarik zinciri yine kırılır” düşüncesiyle stok tutma ve dolayısıyla daha fazla “depolama alanı” ihtiyacı duymaya başladıklarına dikkat çekti.
“Tersine globalizasyon” yani çok sayıdaki uluslararası “uzak” coğrafyada üretim yerine ülkelerin kendi içinde veya çok yakın coğrafyasında üretim stratejisinin, ülkelerdeki üretim amaçlı daha fazla depolama alanına ihtiyaç duymasına yol açabileceğini de belirten Kaya, Savills’in raporlarına göre her 1 milyar Euro değerindeki üretim amaçlı yatırımın, ilave 18.000 m² ticari depo talebi yaratabileceğini de aktardı.
E-ticaret’in Covid-19 etkisiyle, Türkiye’de de beklenenden fazla geliştiğini; Prologis ve CBRE’nin raporlarına göre e-ticaretin, normal perakende mağazacılığına göre 3 katı daha fazla depolama alanına ihtiyaç duyabileceğini, her 1 milyar dolarlık e-ticaret satış artışı için yaklaşık 116.000 m² depolama alanı gerekebileceğini paylaşan Kaya, e-ticaretin, artık tüketiciye çok daha yakın olmak ve çok daha kısa sürede teslimat yapmak için çözümler aradığına değindi: “Farklı, radikal ve teknolojik bir çözüm, daha kısa sürede cevap verebilir. Gri Depolama, “depo” alanı olmaya müsait her alanın “depolama” alanı olarak kullanılmasıdır. Örneğin; bir fabrikanın deposundaki boş alanlar, otomotiv yedek parça ithalatçısı veya bir gıda toptancısının deposundaki boş alanlar, oyuncak üreticisi veya bir gıda toptancısının sıcaklık kontrollü deposundaki boş alanlar, paketli şarküteri üreticisi veya bir caddedeki ayakkabıcı dükkânının deposu, sokaktaki marketin soğuk hava deposu, özellikle AVM’deki dükkân veya dükkânların deposu gibi “boş” alanlar, gri depolama alanıdır. Türkiye’de AVM’lerdeki kiralanabilir alan miktarı ticari depolama alanının üzerindedir.”
Bu çözümün konum-tabanlı, gerçek-zamanlı teknolojiler ve yeni nesil son kilometre depolama inovasyonlarıyla oldukça mümkün olduğunu anlatan Oruç Kaya, önümüzdeki 10 yıl içinde AVM’lerin kiralanabilir alanlarının bir kısmının, e-ticaret platformlarında satış yapan yüzbinlerce satıcının mallarının depolandığı, siparişlerinin yönetildiği ve yönlendirildiği, iadelerinin toplandığı yerlere dönüşmesinin çok muhtemel olduğunu ifade etti: “Gri Depolamada önemli olan ihtiyacı (talebi) ve arzı (depolama alanlarını), doğru bütünleştirebilmek (entegrasyon) ve bunları talepler (ihtiyaç) ile doğru zamanda, doğru teknolojilerle akıllı eşleştirebilmektir. Akıllı bütünleştirebilme ve eşleştirme bugünün arttırılmış zeka teknolojileriyle kolaylaşmıştır.
E-ticaret’te, siparişten itibaren sadece 2 saat içinde teslimatın gerçekleşmesini sağlayacak “Son Kilometre Depolama (Last Mile Warehousing)” teknolojilerini geliştirdik. Bu teknolojiler, Airbnb benzeri yeni nesil gri depolama alanlarının yaratılarak envantere kazandırılmasını sağlayacak “Deportak” platformu üzerine inşa edildi.  Dünyanın sayılı lojistik teknolojileri arasında yer alan Tırport’un know how’ı ve 30 yılı aşkın depolama tecrübesiyle bu çözümleri ürettik. 2023’te Türkiye’yi ve Avrupa’yı “Gri Depolar” ile tanıştırmaya başlıyoruz.”