Sektörün aktif büyüklüğü ise geçen yıla göre yüzde 32’lik artışla 43 milyar TL’ye ulaştı. 12’si banka iştiraki olmak üzere toplam 61 faktoring şirketinin faaliyet gösterdiği sektörün öz kaynak büyüklüğü 6 milyar TL, müşteri sayısı ise 120 bine ulaştı. Sektörün istihdamı ise 5 binlere ulaşıyor. Türk faktoring sektörü bugün ciro itibarıyla dünyada 17., Avrupa'da ise 9. sırada.
Banka dışı finans kesimini çatısı altında toplayan Finansal Kurumlar Birliği (FKB) bünyesinde faaliyet gösteren faktoring sektörü, çoğunluğu KOBİ olmak üzere 250 bin alıcıya hizmet veriyor. Ticarette önemli bir çark olan faktoring sektörünün Türkiye ekonomisi için önemi büyük. Bu önemden yola çıkarsak sektör her yıl yüzde 20 büyüme kaydediyor. Ancak sektörün önümüzdeki dönem büyüme alanı önemli bir potansiyel barındırıyor. Zira sektörün gayrisafi milli hasıladan aldığı pay henüz yüzde 5’ler seviyesinde. Gelişmiş ekonomilerde bu oran yüzde 10’ları aşıyor.
Finansal Kurumlar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Çağatay Baydar, şöyle bir tanım yapıyor: “Bizim ürünümüz; ticarete, faturaya ve satışa dayalı bir banka dışı hizmettir. Finansman demiyoruz öncelikle işimiz KOBİ’ye yani işletmeye hizmet sağlıyoruz. Bir KOBİ’nin vadeli olan alacaklarını vadesinde tahsil edememe riskini üstleniyoruz bir çeşit alacak sigortası yapıyoruz. Karşı taraftaki borçlu vadesinde ödeyemez ise biz bu parayı ödeme garantisi veriyoruz. Yani garantili sigorta hizmeti veriyoruz öncelikle. Sonra bu paranın fatura bedelinin vadesinde ödenmesinin sağlanması için borçlularla temasa geçiriyoruz ve paranın vadesinde ödenmesini sağlıyoruz. Açık hesap vadeli alacaklar için bir tahsilat hizmeti veriyoruz. Bu iki hizmeti yaptıktan sonra eğer KOBİ’miz müşterimiz finansman ihtiyacı yani işletme sermayesine ihtiyaç duyarsa bu vadeli alacaklarını teminat olarak kabul ederek KOBİ’ye finansman sağlıyoruz. Biz KOBİ’mizin banka kredisi yerine alacaklarını teminat göstererek faktoring/ticaretin finansman ürünü ile işletme sermayesini sağlanmasına destek oluyoruz.”
Faktoringin en önemli artılarından biri ihracatta kullanılıyor olması. Zira ihracat faktoringi yapan 90 ülke içinde Türkiye lider durumda. Ülkede 80 milyar doların üzerinde ticaret faktoring garantisi altında yapılıyor.
Finansmana hız geldi
Faktoring sektörünün gelişiminde bazı adımların önemi büyük. Bunlardan biri de 2015’te devreye alınan Merkezi Fatura Kaydı Sistemi. Sistem ile faktoring şirketleri ve bankalar tarafından devir alınan alacaklara dair bilgi ve/veya belgelerin ortak bir sisteme kaydıyla, toplulaştırma, mükerrerlik kontrolü ve raporlama yapılması sağlanıyor. Servisi kullanan üye kuruluşlar kayıt havuzuna ulaşarak sorgulama ve raporlama yapabiliyor.
Sektörün önünü açan bir diğer uygulama ise Tedarik Zinciri Finansman Platformu. Sistem ile tedarikçiler ucuz finansmana ulaşırken alıcılara ise istedikleri vade yapısında satış yapma imkanı sağlıyor. Sistem operasyonel maliyeti ve operasyonel riski düşürürken fiyatlamaları ise hem ana firma hem tedarikçi için daha uygun oluyor. Baydar’ın konuya ilişkin görüşleri şöyle: “Sistem orta ve büyük alıcılar için pratik. Yüzlerce tedarikçisi olan bu alıcılar, ticaretini, nakit akışını bu sistemde yönetebilir, gerekirse ek vade talep edebilir ya da farklı vadelerdeki fiyatlandırma politikalarını sistem üzerinde uygulayabilir. Bu sistemle KOBİ’lerimize ciddi bir kaynak sağlamayı umuyoruz.”
Danışmanlık şirketi McKinsey’nin raporuna göre global tedarik zinciri finansmanı cirosu 2 trilyon doları buluyor. Baydar, 3 yılda sadece tedarik zinciri finansmanı sisteminde 50 milyar TL’lik iş hacmi beklenildiğini öngörüyor.
Faktoring KOBİ’ye desteğe devam edecek
Faktoring KOBİ’ye desteğe devam edecek
KOBİ odaklı çalışma stratejisiyle büyümesini sürdüren faktoring sektörü, 2017 yılı sonu itibariyle işlem hacmini 145 milyar TL’ye, alacaklarını ise 42 milyar TL’ye ulaştırdı.