SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi, yenilebilir enerji ve enerji verimliliği başta olmak üzere Türkiye enerji sektöründe enerji tedarik güvenliğinin daha sürdürülebilir, daha ucuz maliyetli ve daha çevreci olabileceği alanlarda çalışmalar yürütüyor.
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Dr. Değer Saygın, enerji dönüşümün yanısıra aynı zamanda bir düşünce merkezi olarak faaliyet gösterdiklerini belirterek, “Türkiye’de bağımsız veri bazlı çalışan bir merkezin olmadığını gördük. Tartışmaları yönlendiren, bir anlamda şekil veren, politika yapıcılara vizyon veren bir kuruluş olmak için geçen yıl kurulduk. Kurum olarak da üç alanda hizmet veriyoruz: İklim değişikliği ile mücadele, daha kaliteli çevreye sahip olmak, son olarak da soysal refahın artması” diye konuşuyor.
Türkiye enerji de dışa bağımlı bir ülke. Rakamlarla ifade edildiğinde de cari açığın 4’te 3’ünü enerji ithalatı oluşturuyor. Sektörün en önemli paydaşını ise kamu oluşturuyor. Kamu enerjide dışa bağımlığı azaltacak bir dizi proje üzerinde uzun zamandır çalışıyor. Hem yenilenebilir enerji alanında yürütülen yatırımlar hem de enerjinin verimliliği bu çalışmaların önemli bir göstergesi. Saygın, raporlarına atıfta bulunarak, ‘Türkiye’de kullanılan enerjinin yüzde 50’den fazlasının yenilenebilir kaynaklardan sağlanabileceği’ni hatırlatıyor. Enerji verimliği konusunda ülkede yürütülen çalışmalarla önemli bir bilinç düzeyinin oluşturulduğunun altını çizen Saygın, “Jeotermal ve hidro elektrik santralleri yıllardır var. Son dönemlerde güneş ve rüzgar santralleri de ağırlık kazanmaya başladı. Ülkenin enerji stratejisi yerel kaynaklara yoğunlaşarak devam etme noktasında. Özellikle güneş ve rüzgara yönelik destek ve teşvikler devam ederse özel sektör buradan büyük bir potansiyel çıkaracaktır. Örneğin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın güneş ve rüzgar enerjilerine dayalı Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) projesinde 2017’de 1000 megavat gibi çok büyük kapasiteli firmalar yarıştırıldı. Bu yatırım için KOBİ denilen kuruluşların katılıp kazanması zor oldu. Şu anda oradaki kapasite küçültüldüğü için daha fazla iş yapma fizibilitesi oluşturuluyor” açıklamasını yapıyor. Dijitalleşmeyle birlikte enerji alanında önemli fırsatlar bulunduğunu aktaran Saygın, şirketlerin farklı iş modelleriyle bu alanda önemli bir potansiyel oluşturacağını açıklıyor. Enerji sektörü ekipmanlarında dışa bağımlılığın ucuz işgücü gibi nedenlerle yüzde 100 yerli olamayacağını kaydeden Saygın, “Çin veya Asya’nın bazı ülkeleriyle rekabet etme şansımız düşük. Oysa sektörün dijital alanına yatırım yapıp ihraç edebiliriz” diyor. Nükleer gibi enerji kaynakları baz alındığında en ucuz enerji maliyetinin yenilebilir enerji kaynağı olduğunun da unutulmamasını isteyen Saygın, konuya ilişkin şu bilgileri veriyor: “Uluslararası Enerji Ajansı bir rapor hazırladı. Rüzgarda enerji maliyeti 6 Cent’in altına indi. Güneş alanında maliyet ise 9 Cent’in altında. Maliyetlerde yaklaşık olarak yüzde 15 azalma var, devam da edecektir. Dolayısıyla enerji yatırımlarına odaklanırken önümüzdeki dönemin yenilenebilir enerji olduğu gözlerden kaçmamalı.”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın enerji verimliliğinde ‘Ulusal Enerji Verimliliği Ulusal Eylem Planı’nı çıkardığını hatırlatan Saygın, 6 sektörü de kapsayan 55 planın önemli bir inisiyatif olduğunu ancak uygulanması noktasında soru işaretleri bulunduğunu, planda önceliklendirme yapılması gerektiğini söylüyor. Programın hem kamu hem özel sektör tarafından yürütülmesinin önemli olduğunu dile getiren Saygın, “Günün sonunda farkındalık ve plan var. Ama uygulama noktasında aksaklıklar yaşanıyor. Hızlandırılması lazım. Yenilenebilir enerjiye bakılınca bizim planlarımız 2023’e kadar. Bu çok kısa bir zaman. Dolayısıyla yatırımcı plan ve program yapamıyor. Yatırımcı için 2030 gibi daha uzun vadeli bakmak lazım” diye konuşuyor.
“Enerjide yeni iş modelleri kazandıracak”
“Enerjide yeni iş modelleri kazandıracak”
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Değer Saygın, Türkiye’nin enerji sektöründe farkındalık ve uygulamada dünyada önde gelen ülkelerden biri olduğunu belirterek, “Ama düşündüğümüzü aynı oranda uygulamaya geçiremiyoruz. Oysa güçlü bir kamu ve özel sektörümüz var. Sektörün potansiyeli yüksek. Yapılması gereken; kamu uzun vadeli bakmalı. Özel sektör ise enerji dönüşümü alanında yeni iş modelleri oluşturmalı” dedi.