Ufuk Tarhan
Fütürist, Ekonomist, Dijital Ajans Başkanı, Yazar
Geçen yıl (2020) Aralık ayında, dünya henüz COVID-19’la nasıl başa çıkacağını bilemiyordu. Aşılama henüz başlamamıştı. Okullar, iş ve eğlence yerleri kapalıydı. Neredeyse tüm ülkeler karantina altındaydı ve evlerinde oturuyordu. E-Ticaret, online alışveriş patlamış, büyük küçük herkes sosyal medya, online oyunlar ve Zoom bağlantılarıyla görüşmeye, yaşamaya, eğlenmeye, eğitim almaya çok kısa sürede adapte olmuştu.
Bence, halen pandemiyle ve ilaveten iklim değişikliğinin etkileriyle tetiklenen doğal afetlerle dolu dolu neredeyse ikinci yılını tamamlamakta olan bizler için COVID-19 sürecinin en önemli etkisi; insanoğlunun, tüm gelişmişlik sanrısına rağmen ufacık virüsler, doğal afetler ve iklim krizleri karşısında hala ne kadar zayıf, aciz, kırılgan ve hazırlıksız olduğunu anlamamız oldu.
İstilacı ve açgözlü dünyalılar COVID-19’la pek çok şeyi yeniden sorgulama fırsatı yakaladılar ve hemen her şeyi sil baştan yeniden anlamlandırma sürecine girdiler. Özellikle de teknolojiyle ve dijitalleşmeyle ilgili keskin bir paradigma değişikliği yaşadılar. Teknoloji direnci ya da antipatisi en yüksek olan kesimlerde bile dijitalleşmenin önemi, gerekliliği hatta zorunluluğu, oldukça sert biçimde; bireysel, kurumsal ve toplumsal deneyimlerle anlaşıldı. “Dijitalleşelim mi, dijitalleşmeyelim mi” konusu tartışmaya tamamen kapandı. Aksine teknoloji ve dijitalleşme konusunda çok çok hızlı, çevik, esnek ve dayanıklılık katsayısını arttırarak hareket etme telaşı başladı.
İşte o günlerde KobiEfor Dijital’in ilk sayısı için yine bir yeni yıla hazırlık makalesi yazmıştım. O zamanki konumuz “Dijital Dönüşümde Liderlik” idi. Kısa linki burada https://bit.ly/2LcHyFE
QR kodu da yanda.
Lütfen tekrar okuyun çünkü orada yazdıklarım, şimdi daha da önemli ve acil!..
Dijital dönüşüm vizyonunu oluşturacak ve uygulayacak olanlar tabii ki hala, buna uygun yetkinlikteki liderler olacak.
O nedenle dijital dönüşüme liderlik etmeye soyunan liderlerde “mutlaka” bulunması gerekenler için vurgu yaptığım; Fütürist bakış açısına sahip, T’leşmiş, veri-insan-çevre üçgenini sürdürülebilirlik prensiplerine göre sağlam kuran, “Uzgörülü Yönder (Yönetici+Lider), rekabet değil rekaber (rekabet + beraber) yapabilen, holistik (bütüncül) bakış açısına sahip” olma özellikleri hala geçerli hatta artık daha da “hayati” önemde ve öncelikte.
Hangi alan ve ölçekte olursa olsun; özellikle yapay zeka, robot/bot/cobot entegrasyonu, blockchain, kripto para, 5G, Endüstri 5.0, yenilenebilir enerjiye geçiş, karbon nötr olma alanlarındaki teknolojik ve ekolojik alt yapı ile yetenekli insan yatırımında, uygulamasında cimrilik yapan ya da bu kritik eşikler konusunda aymaz davranan ve geçemeyen herhangi bir kişi ya da kurumun; yeni gelecekteki iş dünyasında tutunması kesinlikle mümkün değil! İlaveten eğer teknoloji geliştiricisi iseniz o zaman bu listeye Web 3.0 ve Metaverse’ü de eklemelisiniz.
Bu yıl ve sonrasında yukarıda bold yaparak tekrar tekrar önemini vurguladığım konular için bireysel ve kurumsal olarak tam bir seferberlik moduna geçilmesi gerekiyor.
Son olarak, eğer gelecekte iş dünyasında var olmak istiyorsanız 2022’den itibaren bu yazıda okuduklarınızı fazlasıyla ciddiye almalı/uygulamalı +Yeşil Mutabakat, Paris Anlaşması, BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, gibi regülatif belgeleri hatmetmelisiniz. Ha, bir de Çin’den ve Kore’den gözünüzü ayırmamalı. “Onlar nasıl başardı?” diye adeta ders çalışmalı, bunu sık sık düşünmeli, çıkarımlarınıza göre de hizalanmalısınız. Çünkü yeni geleceğin belirleyicisi artık sadece ABD, Batı değil…
“Dijitalleşmede seferberlik moduna geçmeliyiz”
“Dijitalleşmede seferberlik moduna geçmeliyiz”
Yeni çağda iş dünyasının öncelikli iki gündemi; ikiz dönüşüm olarak da adlandırılan dijitalleşme ve yeşil dönüşüm olacak. Birbirini tetikleyen bu iki kavramdan birini eksik bırakmak, diğerinde de başarısızlığa yol açacak.