KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi

Dijital dünyada insanların geleceğine yön verecek sektörlerden; Telekomünikasyon liderliğe oynuyor

HABER

Fiber altyapıya daha fazla yatırım yapılması halinde Türkiye telekomünikasyon sektörü, e-ticaret başta olmak üzere ülke ekonomisine ciddi katkı sağlayabilme potansiyeline sahip. Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüşmesinde en önemli rolü internet oynuyor. İnternete erişimin artması insanların bilgiye daha kolay ulaşmasını sağlıyor ve diğer ülke vatandaşlarıyla rekabet edebilmesinin önünü açıyor. Ülke için internet hızı büyük bir önem taşıyor.

Dünya genişbant internet hızı sıralamasında Türkiye 102. sırada: Bir araştırma şirketinin yayınladığı, 207 ülkenin yer aldığı “2019 Yılı Dünya Genişbant İnternet Hızı” sıralamasında dünyada en yüksek internet hızına sahip  ülke; Tayvan. Avrupa’da 1. sıra İsveç’in, listede Türkiye 102. sırada. Rapora göre Türkiye’nin ortalama internet hızı son 3 yılda kademeli olarak artış gösterdi ve 2019’da 5.27 Mbps olarak hesaplandı.
Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak’a göre; artışa rağmen sıralamada geriye düşen Türkiye’nin yüksek bir internet hızına sahip olması için temel şart; fiber altyapıya daha fazla yatırım yapması. Türkiye’nin gelişmiş bir ülke olarak bu sıralamayı hak etmediğini vurgulayan Arıak, düşük internet hızının başta ülke ekonomisi olmak üzere e-ticaret, sosyal ticaret gibi pek çok alanda olumsuz bir etki yarattığına dikkat çekti.
Rapora göre dünyada ortalama internet hızı bir önceki seneye göre yüzde 20.65 oranında arttı. 2019’da Türkiye’deki internet hızı ise bir önceki yıla göre yüzde 7.57 iyileşti ancak dünya ortalamasının altında kaldı. Dünyadaki ortalama genişbant indirme hızı; geçen yıla göre yüzde 28.5 artış göstererek 59.45 megabite (Mbps) yükseldi ve 5 GB büyüklüğündeki bir film Tayvan’da 6 dakika 2 saniyede, Türkiye’de ise 2 saat 9 dakikada indirilebiliyor.
Veri ekonomisi, dünyada yıllık 250 ila 450 milyar dolarlık bir pazar yaratıyor: Dünyada veri ekonomisi yıllık 250 ila 450 milyar dolar arasında bir gelir elde ediyor. Önümüzdeki 10-20 yıl boyunca, veri temelli bu büyüme perçinlenecek ve sadece veri üzerinden diğer bütün hizmetler verilecek. Ülkeler, devlet ve  özel sektör nezdinde veriden elde edilebilecek en üst seviyede faydaya odaklanıyor. Türkiye’nin pazardan pay alabilmesi içinse yerli veri merkezlerinin desteklenmesi ve korunması gerekiyor. Son dönemde yaşanan gelişmeler veri merkezleri alanında umutları yeşertiyor.
Temmuz’da Resmi Gazete’de yayımlanan Bilgi ve İletişim Güvenliği Tedbirleriyle İlgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nde bilginin dijital ortamlara taşınması, bilgiye erişimin kolaylaşması, altyapıların dijital hale gelmesi ve bilgi yönetim sistemlerinin yaygın olarak kullanılması gibi konuların ciddi güvenlik risklerini beraberinde getirdiğinin altı çiziliyor. Genelgenin 7 maddesinde doğrudan veya dolaylı olarak veri merkezlerine atıf söz konusu ve bilgi güvenliği açısından yerli veri merkezlerinin önemi vurgulanıyor. Genelge veri güvenliği konusunda karşılaşılan güvenlik risklerinin azaltılması ve etkisiz kılınması noktasında büyük bir önem taşıyor.
“Türkiye’nin verisi, Türkiye’de kalmalı”: Yerli veri merkezlerine yönelik koruyucu ve destekleyici tedbirlerin de bir an önce ele alınması gerektiğini aktaran Arıak, Türkiye’nin verisinin Türkiye’de kalması gerektiğini vurguladı. Genelgenin yurt dışında bulunan veri merkezlerinde yer alan verilerimizin güvende olmadığı gerçeğinin devlet nezdinde ele alındığını ve gerekli çalışmaların yapılacağını gösterdiğini, yerli veri merkezi işletmecilerinin desteklenmesinin ülkemiz için büyük önem taşıdığını kaydeden Arıak, “Bireyler, özel şirketler ve kamu kurum/kuruluşları kritik verilerini; ülkemiz topraklarında bulunan veri merkezlerinde ve bulut hizmetleri sunan işletmeciler üzerinde daha güvenli barındırıyor, saklıyor ve daha hızlı erişim sağlayabiliyorlar” dedi.

Türkiye’de telekomünikasyon
Telekomünikasyon, her türlü metin, sinyal, video veya sesin iletimini sağlar. Bu nedenle bilgi alışverişini sağlayan önemli bir teknolojidir. İletişimin katılımcıları telekomünikasyonun sağladığı elektriksel kablolar veya elektromanyetik radyasyon yöntemiyle bu bilgi akışını sağlar. Telekomünikasyon oldukça geniş bir kavram ve pek çok teknolojiyi aynı anda ifade ediyor; telefon, internet, fiber teknolojileri...
1840’ta Postahane-i Amirane, 1855’te Telgraf Nezareti kuruldu, iki kurumun birleşmesi 1871’e tarihleniyor. İstanbul’da, ilk telefon hizmeti 1881’de tek telli bir telefonla denendi. Telefon sistemiyle alakalı sözleşme, 1911’de American Western Electric şirketiyle imzalandı. Hala aktif bir kurum olan PTT, 1936’da kuruldu. Telekomünikasyonla alakalı hizmetler kısa sürede ülke geneline yayıldı. 1980 sonrasında hükümet, ulaştırma/haberleşme alanına ağrılık verdi. 1990’larda Türkiye, ana hat sayısı bakımından Avrupa’da fazla gelişim gösteren ülkelerden biri oldu.

MESUT ÖRS
Teknotel Telekomünikasyon A.Ş. Datacenter Manager
Pazarın ihtiyacını Ar-Ge karşılar

Gelecek yıllarda, kurumsal müşterilerin teknoloji entegrasyon taleplerinin artması beklenmektedir. Veri üretiminin artması ile bulut tabanlı veri merkezi kullanımı daha da yaygınlaşacaktır. Ortaya çıkan bu verilerin sadece depolanması değil analiz edilerek anlamlı bilgiler haline getirilmesi fark yaratma noktasında işletmelere fırsat sunacaktır. Telekomünikasyon şirketlerinin buradaki rolü ise geleneksel iş yapış yöntemlerinin dışına çıkarak Ar-Ge çalışmalarıyla pazardaki bu ihtiyaca cevap vermek ve işletmeleri bu yönde yönlendirmek olmalı.

KobiEfor sinerjisiyle kalkınma ve büyümeye katkı sağlıyor
KobiEfor’un geliştirdiği işbirliği ile ortaya çıkan sinerji tüm sektörün kalkınma ve büyümesine katkı sağlıyor.

TÜLAY DOĞRULAR
Teleperformance Türkiye CEO’su
Seçkin yayıncılık anlayışıyla etkili bir dergi

Türkiye’de ciddi bir büyüme potansiyeli olan bu sektörün öncü firması olarak, son 3 yılda yüzde 30’un üzerinde büyüme kaydettik. 2019’da ise bu başarıyı önemli oranda ileriye taşıyarak, hedeflerimizin de üzerinde yaklaşık yüzde 60 büyümeyle yılı kapatacağımızı öngörüyoruz. Geçen yıl Balıkesir ve Antalya’da açtığımız iki yeni lokasyonun ardından, bu yıl mevcut lokasyonlarımıza, altyapımıza ve insan kaynağımıza yatırım yapmaya odaklandık. Farklı sektörlerden 25’in üzerinde yeni markaya hizmet vermeye başladık, kadromuzu 3.500 kişiye çıkardık. Son olarak, Türkiye’nin en büyük 500 şirketini belirleyen Bilişim 500 listesinde bu yıl 6 basamak yükselerek 74. sıraya yerleşmenin, Hizmet İhracatı başlığında ise 4. sırada yer almanın gururunu yaşadık. Türkiye’ye, Türkiye ekonomisine güveniyoruz. Kısa vadede farklı lokasyonlarımızda 20 milyon TL’den fazla yatırım yapmayı planlıyoruz.

KobiEfor, rehber vazifesi görüyor
KobiEfor Dergisi, Türkiye’nin esas gücü olan üreten kesime verdiği destek ve seçkin yayıncılık anlayışıyla etkili bir sektör dergisi olarak yayınlarını sürdürüyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin bugünü ve yarını iyi anlayıp yorumlayabilmeleri için bir rehber vazifesi görüyor. Yayın hayatı boyunca ekonomi haberciliğinin ilerlemesinde önemli katkılar sunan derginizin 20. yılını kutlar, başarılarınızın uzun yıllar devam etmesini dilerim.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.