İSO “Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2018” Araştırması’nın sonuçları açıklandı
İstanbul Sanayi Odası (İSO), sanayi kuruluşlarının 2018 yılı verileri üzerinden yaptığı “İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2018” araştırmasının sonuçlarını açıkladı. İSO İkinci 500 şirketleri, 2017’de de 2018’de de üretimden net satışlarda yüksek bir performans sergiledi. Türkiye’nin KOBİ ölçeğindeki şirketlerinin röntgenini çeken İSO İkinci 500, 2018 yılında üretimden net satışlarını yüzde 27.8 gibi oldukça güçlü bir artışla 107.6 milyar TL’den 137.5 milyar TL’ye yükseltti.
İSO İkinci 500’ün bu yılki sıralamasına göre; 2018 yılında üretimden net satışlara göre ilk sırayı 413.7 milyon TL ile Bilkont Dış Ticaret ve Tekstil, ikinciliği, 412.4 milyon TL ile ORMA Orman Mahsulleri, üçüncülüğü 411.6 milyon TL ile Erişler Yem aldı. Bilkont Dış Ticaret ve Tekstil, 2017’de İSO İkinci 500’de 63. iken, 2018’de ilk sıraya yükseldi, ORMA Orman Mahsulleri, 2017’de 13. sıradaydı, Erişler Yem ise 2017’de 43. sıradaydı.
İSO İkinci 500 şirketleri küresel ekonomideki yavaşlamayı daha fazla hissediyor: İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO 500’ün ardından açıkladıkları İSO İkinci 500’de yer alan şirketlerin, büyük ölçüde KOBİ niteliğindeki kuruluşların performansını ortaya koyan bir araştırma olduğunu belirterek, “Dolayısıyla ekonomik araştırmalar için bütünsel olarak saygın ve nitelikli bir kaynak olmasının yanında, bizim açımızdan bu yönüyle de çok değerlidir. Çünkü İSO İkinci 500 sayesinde ülkemizin KOBİ niteliğindeki kuruluşlarının performansını her yıl düzenli bir şekilde gözlemleyebiliyoruz” dedi.
Üretimden satışlar yüzde 27.8 arttı, yüzde 6’nın üzerinde reel büyüme yakalandı: Erdal Bahçıvan, 2017’deki yüzde 7.4’lük güçlü büyümenin ardından gelen 2018’in gerek küresel ekonomideki daralma ve gerekse iç tüketimdeki durgunluğun da etkisiyle ekonomimiz açısından zor bir yıl olduğunu söyledi: “İşte o zor koşullarda bile İSO İkinci 500’ü oluşturan sanayicilerimizin üretimden satışlarını yüzde 27.8 gibi ciddi bir oranda artırmaları ve yüzde 6’nın üzerinde bir reel büyüme yakalamaları her türlü takdiri hak etmektedir.”
Kısa vadeli borçlar arttı, KOBİ’lerin borçlanma kabiliyeti azaldı: İSO 500 ile İkinci 500 arasındaki en önemli fark borçlanmada. İSO İkinci 500 şirketlerinin uzun vadeli borçları azaldı, kısa vadeli borçları arttı. İSO İkinci 500’ün sonuçlarının İSO 500’e paralel sonuçlara sahip olduğunu vurgulayan Bahçıvan, en önemli farkın ise borçlanmada görüldüğüne değindi: “2018 yılı sonuçları, İSO İkinci 500 şirketlerinin uzun vadeli borçlarının azaldığını, kısa vadeli borçlarının ise arttığını gösteriyor. Bunun iki nedeni var; birincisi borçlanma kaynaklarının önceki yıllara göre ciddi bir şekilde kısılması ve daralmasıdır. İkincisi ise KOBİ ölçeğindeki şirketlerimizin borçlanma kabiliyetinin azalmasıdır.
Dolayısıyla çalışmamızın 2018 yılı sonuçlarında, dünya ticaretinde şiddetlenen korumacılık rüzgarlarının yanı sıra Türkiye ekonomisinin geçtiği kritik dönemecin de dolaylı ve dolaysız yansımalarını açık bir şekilde izleyebiliyoruz. Örneğin şirketlerimiz üretimden satışlarında yüzde 6.2’lik bir reel artış sağlasa da ihracatın bu büyümedeki katkısının sınırlı kaldığını görüyoruz. Bu da İSO İkinci 500 şirketlerimiz arasında küresel ekonomideki yavaşlamanın daha fazla hissedildiğini gösteriyor.”
Kur ve faizler karlılığı sınırladı: Erdal Bahçıvan, İSO İkinci 500 çalışmasının ortaya çıkardığı en önemli ve olumlu sonuçlardan birinin de sanayicilerin ana faaliyet alanlarına yoğunlaşmayı sürdürerek özellikle faaliyet karlılığında güçlü iyileşmeler sağlamaları olduğunu kaydetti: “Satış ve faaliyet giderlerini yönetmede daha başarılı olan firmalarımızın, 2018’de net satışlara oranla faaliyet karını 1.8 puan artışla yüzde 12.1’e yükseltmiş olmaları bunu göstermektedir. Fakat ne yazık ki bu noktada artan kur ve faizlerin etkisiyle İSO İkinci 500 şirketlerimiz için de finansman giderlerinin şiştiğini ve bunun karlılığı önemli ölçüde sınırladığını görüyoruz. İSO İkinci 500 2017’de faaliyet karının yüzde 42.8’ini finansman giderlerine harcarken bu oran 2018’de yüzde 52.6’ya yükselmiştir.”
Ar-Ge yapan kuruluş sayısı 218’e yükselse de yeterli değil: Erdal Bahçıvan, “İSO İkinci 500’ün teknoloji ve Ar-Ge tarafındaki göstergeleri ise bazı iyi gelişmelere rağmen maalesef tatmin edici değildir. Ar-Ge harcaması yapan kuruluş sayımızın 188’den 218’e doğru güçlü bir sıçrama yapmasını sevindirici bulsak da bu güçlü artışın Ar-Ge harcamaları büyüklüğüne yansımadığını görüyoruz. Kuşkusuz firmalarımızın mali açıdan zorlandıkları bir dönemde bu durum bir ölçüde doğal karşılanabilir. Yine de teknolojik dönüşüm ve inovasyonun KOBİ’ler açısından ertelenemez bir hedef olduğunu da her zaman dikkate almamız gerekiyor” açıklamasını yapıyor.
Erdal Bahçıvan, şunları dile getirdi: “2018 yılı Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasını bir bütün olarak değerlendirdiğimizde; sonuçlar, sanayicimizin en zor faaliyet koşullarında dahi ülkemize karşı olan sorumluluklarını fedakarca yerine getirdiklerini ortaya koymaktadır. Yaşanan tüm zorluklara rağmen yatırımlarıyla iş ve aş üreterek Türkiye’nin ve Türkiye ekonomisinin yanında olduğunu gösteren sanayicilerimize bu kıymetli çabaları ve değerli bilgilerini bizimle paylaştıkları için buradan bir kez daha teşekkür ediyoruz.”
İSO İkinci 500 ve temel göstergeler
2018 yılı Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasının bazı temel göstergeleri özetle şöyle:Listeye 97 yeni kuruluş girdi: 2017 yılında, 309.4 milyon TL ile 145.2 milyon TL arasında üretimden net satış yapan şirketlerin girebildiği İSO İkinci 500’ün 2018 sıralamasında bu bant 413.7 milyon TL ile 177.8 milyon TL arasında oluştu. Bu yıl sıralamaya 97 yeni kuruluş girdi. Bunlardan 62’si geçen yılki İSO 1000 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasının dışından sıralamaya giren şirketlerden oluştu. Geriye kalan 35’i, 2017’de İSO 500 sıralamasında yer alırken bu yıl İSO İkinci 500 sıralamasına geriledi.
393 şirket kar, 107 şirket zarar etti: 2017’de ise 434 kuruluş kar, zarar eden kuruluş 66 olmuştu.
İhracat performansı düştü, ihracatçı şirket sayısı arttı: İSO 500’de olduğu gibi İSO İkinci 500’de de yer almak için ihracat yapmak önemli bir kriter. İSO İkinci 500’ün ihracat performansı 2018’de önemli ölçüde ivme kaybetti. 2017’de yüzde 16.9 olan ihracat artışı 2018’de sadece yüzde 0.7, böylece toplam ihracat büyüklüğü 9 milyar dolara yaklaştı. İhracattaki bu ivme kaybına rağmen İSO İkinci 500’ün toplam ihracatının iki yıl üst üste artış gösterdiğini de vurgulamak gerek. Ancak İSO İkinci 500’deki sevindirici gelişmelerden biri; ihracat yapan firma sayısındaki artış eğilimi. Çalışmanın yapıldığı ilk yıl olan 1997’de ihracat yapan firma sayısı 407 iken 2018’e gelindiğinde bu sayı 451’e yükseldi.
İSO İkinci 500 şirketlerinin teknoloji yoğunluklarına göre yaratılan katmadeğer dağılımına bakıldığında; 2018’de yaratılan katmadeğer itibarıyla en yüksek payı 1.1 puan yükselerek yüzde 47.3 ile düşük teknoloji yoğunluklu sanayiler aldı. Orta-düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin payı ise 2018’de 1.8 puan arttı ve yüzde 29 oldu. Orta-yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı 2017’de yüzde 23.4 iken 2018’de yüzde 21.6’ya indi. Yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı ise 2017’de yüzde 3.1 iken 2018’de ise yüzde 2.1’e geriledi. Böylece orta-yüksek ve yüksek teknoloji yoğunluklu sanayilerin toplulaştırılmış payı ise 2018’de 2.8 puan düşüşle yüzde 23.7’ye geriledi.
Ar-Ge yapan şirket sayısında istikrarlı artış devam ediyor: İSO İkinci 500’ün bu yıl dikkat çeken ve gelecek adına; katmadeğeri yüksek, nitelikli ve teknoloji odaklı üretim adına umut veren sonuçlarından biri Ar-Ge yapan şirket sayısındaki istikrarlı artışın devam etmesi. Öyle ki; Ar-Ge yapıyor olmak, neredeyse ilk 1000 şirket arasına girmenin önemli kriterlerinden biri haline geldi. İSO İkinci 500 şirketleri içinde Ar-Ge yapanların sayısı bir önceki yıla göre 30 şirket artarak 188’den 218’e yükseldi. Bu sayı 2012 yılında 151’di. İSO 500’deki Ar-Ge yapan şirketlerin sayısı da 2018 yılında kayıtlara 276 şirket olarak geçmişti.
Rekabette, Ar-Ge, yüksek katmadeğer ve yüksek teknoloji şart: Bu sonuçlar, Türkiye’de sanayinin yüksek katmadeğerli ve yüksek teknoloji yoğunluklu sektörlere dönüşüm ihtiyacının sürmekte olduğunu ortaya koyuyor. Sanayi kesiminin rekabetçiliği için Ar-Ge hayati bir önem taşıyor. İSO İkinci 500 içinden daha çok sayıda firmanın 2018 yılındaki zorlu koşullara rağmen Ar-Ge faaliyetlerine yönelmesi önemli bir sonuç olarak öne çıkıyor. 2018’de İSO İkinci 500’ün Ar-Ge harcamaları anket verileri ile 498.6 milyon TL’ye yükselmiş görünüyor. Bu rakam 2017 yılında anket verileri ile ölçülen 488.5 milyon TL tutarındaki Ar-Ge harcamalarına göre sadece yüzde 2.1 artış anlamı taşıyor. Buna bağlı olarak 2018’de anket verileri ile toplanan Ar-Ge harcamalarının üretimden satışlara oranı 2017’de yüzde 0.45 iken 2018’de yüzde 0.36’ya geriledi.
Esas faaliyetlerden kazanılanlar, finansman gideri olarak kaybediliyor: Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasının 2018 yılı sonuçlarına bakıldığında; birçok göstergede İSO 500 ile benzerlikler dikkat çekiyor. Özellikle finansal göstergelerde bu benzerlik belirginleşiyor. İSO İkinci 500 şirketleri de tıpkı İSO 500 şirketleri gibi esas faaliyetlerinden kazandıklarını, finansman gideri olarak kaybediyorlar.
İSO İkinci 500’ün görece olumlu mali göstergelerine örnek olarak; borç/özkaynak dağılımında, önceki yıla göre daha dengeli bir görüntünün ortaya çıkması gösterilebilir. 2017 yılında yüzde 66.2 borç, yüzde 33.8 özkaynak olarak gerçekleşen borç/özkaynak ilişkisinde borçların payı 2018’de 62.4’e gerilerken özkaynakların payı yüzde 37.6’ya çıktı.
Reel büyüme: İSO İkinci 500’ün yıllara göre üretimden satışlar performansına bakıldığında, 2012-2016 döneminde görülen zayıf büyümenin, 2017 yılında yerini reel büyümeye bıraktığı görülüyor. Üretimden satışlarda 2018 yılında da reel büyüme eğilimi devam etmekle birlikte, artış oranı bir önceki yılın altında kaldı. 2017 yılında yüzde 17 olan üretimden satışlardaki reel büyüme, 2018 yılında yüzde 6.2’ye geriledi.
FAVÖK’te yeniden sıçrama: İSO İkinci 500’ün faiz, amortisman ve vergi öncesi karında (FAVÖK) 2017 yılının ardından, 2018 yılında da sıçrama yaşandı. 2017 yılında 16.6 milyar TL olan FAVÖK, 2018 yılında yüzde 39.8 oranında artarak 23.2 milyar TL’ye yükseldi. Faiz, amortisman ve vergi öncesi kardaki reel artış, yüzde 16.2 ile yüksek gerçekleşti. Vergi öncesi kar ve zarar toplamı ise 2017 yılında 7.4 milyar TL iken, 2018 yılında yüzde 21.5 oranında artarak 9 milyar TL’ye yaklaştı. Aynı yılda vergi öncesi kar ve zarar toplamındaki reel artış yüzde 1 oldu.
Faaliyet karı 19 milyar TL: 2018’de İSO İkinci 500’ün faaliyet karı oranı yüzde 12.1 olarak gerçekleşti ve faaliyet karlılığında 1.8 puan iyileşme yaşandı. Toplam faaliyet karı büyüklüğü ise yüzde 51.7 gibi yüksek bir oranda artarak, 2017 yılında 12.5 milyar TL iken 2018 yılında 19 milyar TL’ye yükseldi.
KDV alacakları 1.7 milyar TL: Sanayicilerin son yıllarda makul bir çözüm bulunmasını istedikleri konuların başında gelen KDV alacakları, İSO İkinci 500 şirketleri için de ciddi bir sorun olmayı sürdürüyor. 2018 yılında İSO 500’ün devreden KDV’si bir önceki yıla göre yüzde 35.6 oranında artarak 9.7 milyar TL’ye yükselmişti. Bu yük İkinci 500’de de devam etmekle birlikte, artış hızı geçmiş yıllara göre yavaşlamış görünüyor. İSO İkinci 500’ün devreden KDV’si, 2018 yılında yüzde 0.4 gibi sınırlı bir artışla 1.7 milyar TL düzeyinde gerçekleşti.
Ar-Ge, katmadeğer ve yüksek teknoloji şart
Ar-Ge, katmadeğer ve yüksek teknoloji şart
İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2018 araştırmasında üretimden satış büyüklüğüne göre en büyük kuruluş 413.7 milyon TL ile Bilkont Dış Ticaret ve Tekstil, ikinci 412.4 milyon TL ile ORMA Orman Mahsulleri, üçüncü ise 411.6 milyon TL’lik üretimden satışları ile Erişler Yem oldu. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, uzun vadeli borçların azaldığını, kısa vadeli borçların arttığını, KOBİ’lerin borçlanma kabiliyetinin azaldığını söyledi.