Hiç şüphe yok ki yapay zekâ giderek daha fazla büyüyecek ve bu sayede insanlar daha üretken hale gelecek ve daha yüksek standartlarda daha konforlu bir yaşam süreceklerdir. Yapay zekânın sunduğu olanaklar sonsuz görünüyor. Bu nedenle; onları bir tehdit olarak algılamak yerine onlardan zevk almalı ve günlük hayatımızda kullanmalıyız.
2010 yılında sahip olduğunuz yapay zekâ imajını hatırlıyor musunuz? O zamanlar, çoğumuz için, yapay zekâ esas olarak bilim kurgu eserleri için ayrılmıştı. Henüz günlük hayatımıza girmemişti. Ar-Ge çalışmaları olarak devam eden projeler gibi gözükmekte idi.
Yapay zekâ uygulamaları son on yılda birçok endüstriyel sektörde büyük adımlar atarak akıllı telefonlar, otonom arabalar, akıllı evler ve son günlerde ChatGPT olarak günlük hayatımıza girdi. Özellikle alakalı birkaç örneğe dayanarak, yapay zekânın son yıllarda dünyayı ne kadar değiştirdiğini kendiniz görün.
Yapay Zekâ ve Akıllı Telefonlar: Cep telefonları olmadan hayatı hayal etmek bir meydan okuma gibi görünüyor. Bununla birlikte, cep telefonlarımızdaki çeşitli uygulamalar artık günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Bu uygulamaların birçoğu yapay zekâya dayanmaktadır. Siri, Alexa ve Google Asistan gibi telefonlarımızda yerleşik olarak bulunan akıllı asistanlar, çoğumuzun bildiği ve kullandığı yapay zekânın en belirgin örnekleridir.
Chatbotlar ve Müşteri Hizmetleri: Çoğu perakendeci için; birden fazla telefon, e-posta ve sosyal medya kanalı aracılığıyla tüketicilerden gelen birçok soru ve yorumla uğraşmak, en deneyimli pazarlama departmanları için bile zor olabilir. Akıllı öğrenme sayesinde, sohbet robotları her müşteri tarafından kullanılan dili daha iyi anlayabilir, bu da etkileşimleri daha kişisel ve gezinmeyi daha kolay hale getirir.
Sosyal Ağlar: Yapay zekâ, özellikle sosyal ağlarda bilginin görüntülenme şeklini büyük ölçüde belirler. Hangi sosyal medya platformunu kullanırsanız kullanın, bu uygulamalarda gördükleriniz ve yaptıklarınız öncelikle makine öğreniminden etkilenir. Yapay zekâ bu platformlara göz atarken gördüğünüz kanalları veya aldığınız bildirimleri kontrol eder.
Navigasyon: Sabahları evinizden ayrılıyor ve en sevdiğiniz navigasyon uygulamasına giriş yapıyorsunuz. En sık ne olur? Tek bir karakter bile yazmadan, o sırada gitmeye alışkın olduğunuz yer buysa, sizi işinize veya okulunuza götürmeyi teklif eder. Yapay zekâ trafik alışkanlıklarımızı Google Maps veya Waze gibi navigasyon uygulamaları sayesinde değiştirdi. Bunlar en kısa rotayı belirler ve varış zamanını tahmin eder. Trafik sıkışıklığını önlemek için rotayı otomatik olarak değiştirmek için gerçek zamanlı trafiği bile hesaba katabilmektedirler.
Akıllı Evler: Alexa ve Bixby, akıllı evlerin geliştirilmesinde yapay zekâ kullanımı söz konusu olduğunda akla geliyor. Ancak yapay zekânın bu uygulamaları bu akıllı sesli asistanlarla sınırlı değil. Akıllı evlerin harika bir örneği; insan varlığına dayalı olarak ışıkları otomatik olarak döndürerek enerji tasarrufu sağlayan yapay zekâ uygulamalarıdır.
Bankacılık Uygulamaları: Çevrimiçi alışverişi tartışırken, çevrimiçi bankacılığı göz ardı edemezsiniz. Bankacılık, teknolojik icatları diğer birçok alandan daha önce benimsemiş bir alandır. Güvenli ödeme, özellikle yapay zekâ sayesinde mümkündür, çünkü sistemler sürekli olarak hileli işlemleri tanımayı öğrenir. Bankalar, müşteri yatırım eğilimlerini analiz etmek, müşteri hizmetleri sunmak ve daha fazlası dahil olmak üzere birçok alanda yapay zekâ kullanmaktadır.
Hiç şüphe yok ki yapay zekâ giderek daha fazla büyüyecek ve bu sayede insanlar daha üretken hale gelecek ve daha yüksek standartlarda daha konforlu bir yaşam süreceklerdir. Yapay zekânın sunduğu olanaklar sonsuz görünüyor. Bu nedenle; onları bir tehdit olarak algılamak yerine onlardan zevk almalı ve günlük hayatımızda kullanmalıyız.
Günlük Hayatımızda Yapay Zekâ (AI) Örnekleri
Paylaş