MAKEL Mobilya, sektöründe iddialı büyüyor

35yıldır ağaç işleme makineleri alanında faaliyet gösteren MAKEL Mobilya, mobilya üreticilerine yönelik makine, otomasyon sistemleri, ekipman, yedek parça ve aksesuar üreterek; montaj, servis ve eğitim hizmetleri veriyor. Türkiye’nin özellikle mobilya sektöründe gerçek potansiyeline ulaşmak için büyük bir şansa sahip olduğunu vurgulayan MAKEL Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Sami Tarlabaşı, “Sektör, bütün dünyada ve ülkemizde çok hızlı değiştiğinden, bu değişimi anlayıp, yorumlayıp, kendisini bu doğrultuda yenileyemeyen şirketler oyun dışında kalacaktır” dedi. Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayi İşadamları Derneği Başkan Yardımcılığı görevini de üstlenen Sami Tarlabaşı, MAKEL Mobilya’nın kuruluşunu kariyer öyküsüyle şöyle anlatıyor: “1982 senesinde İstanbul Teknik Üniversitesi’nde makine mühendisliği eğitimine başladım. Aldığım eğitimi bitirirken yaptığım projeyi hayata geçirmiş şanslı bir mühendisim. Ülkenin şartlarına göre bizim kendi becerilerimizi, kendi yeteneklerimizi farklı şekilde değerlendirmemize neden oldu. Artık üreterek ve ihraç ederek ülkemize hizmet vermek adına her gün daha çok çalışıyor ve dünyaya satılabilecek standartlarda makineler üretiyoruz.”  
MAKEL Mobilya’nın kuruluşundan önce mobilyanın nasıl üretildiğini ve nasıl üretilmesi gerektiğini yıllarca inceleyip araştırarak yurtdışından mümessillikler aldıklarını kaydeden Tarlabaşı, sektörde Türkiye’nin büyük bir potansiyele sahip olduğunu aktarıyor: “Yaşlı Avrupa ve yorgun dünyanın karşısında, dinamik bir Türkiye gençliği var. Bizler ülkemizi dünyada ismi geçen önemli bir makine üreticisi haline getirebiliriz. Bunun için elimizde büyük bir potansiyel var. Biz bunu gerçekleştirebilecek mecrayı bulduğumuzda, mobilya makinasında büyük bir isim olarak dünyada anılabiliriz. Türk malı etiketinin o makinaya değer katacağı ürünler üretmeliyiz. Halihazırda bunu başarabilen firmalar var, onlara büyük saygı duyuyorum. Biz de onlar gibi hatta onlardan daha iyi bir dünya markası oluşturmak için gayretlerimizi sürdürüyoruz.”
Mobilya sektöründe kültür değişikliğinin yaşandığını aktaran Tarlabaşı, 1990’lı yıllara kadar milyonlarca adet aynı modelden ve aynı malzemeden üretim yapıldığını ancak bu üretim tarzının artık miladını tamamladığını söylüyor. Tarlabaşı, “Artık herkes kişiye özel üretim istiyor. Bunun için de esnek hatlar ve adette az, süratte hızlı üretim şekli kabul görüyor. Ancak makine üretim kültürü bunun tam tersine geçmiş vaziyette. Biz makinacılar olarak mobilya sektörünü takip ederiz, mobilya sektörünün gelişmelerine ayak uydurmak gerekir ve bu sektör de hızlı hareket ediyor. MAKEL Mobilya olarak çok hızlı hareket edebilen bir yapıya sahip olduğumuz için kendimizi şanslı kabul ediyoruz” diye konuşuyor. MAKEL Mobilya’da bir makinenin imal süresi, cinsine bağlı olarak 4 aya kadar çıkabiliyor.
Türk mobilya sektörüne ilişkin değerlendirmede bulunan Tarlabaşı, şu noktalara dikkat çekiyor: “Genç ve dinamik bir nüfusumuz var. Gelişmekte olan bir ülkeyiz. İç pazardaki mobilya ihtiyacımız çok güçlü ve çok saygı duyduğumuz büyük üreticilerimiz var. Ama biz onlardan da dünyaya ihracat yapmalarını istiyoruz. Pek çok arkadaşımız bu konularda kayda değer başarılar sergiliyorlar. Özellikle genel mekan mobilyası diyebileceğimiz sabit ve bazı hareketli makinalarda büyük ölçekli Türk üreticileri içeride birçok projeye imza atıyorlar. Mobilyanın kısa ulaşım mesafeleri için üretilen bir mamul olduğunu düşünürsek dünyanın her yerine ulaştırılacak bir ürün haline getirmek biraz zor. Ancak  çok kaliteli bayiliklerle özgün tasarım ürünler üreterek dünyaya daha fazla mal satmak mümkün olabilecektir.”