Reel sektörü destekledi büyümenin aktörü oldu; HALKBANK
Reel sektörü destekledi büyümenin aktörü oldu; HALKBANK
Gücünü üretimden alan, ekonomik istikrarını koruyarak büyüyen bir Türkiye idealiyle reel sektörü köklü tarihi boyunca destekleyen Halkbank,2015 yılında da bankacılık sektörünün yıldızı oldu. Halkbank, KOBİ’lere yılın ilk yarısında kullandırılan kredilerdeki artışın yüzde 40’ını tek başına gerçekleştirdi.
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Erdal Erdem, “Güçlü altyapısıyla her türlü iç ve dış müdahale girişimini bertaraf ederek istikrarını korumayı başaran Türkiye ekonomisine yılın ilk yarısında da değer katmayı sürdürdük. Reel sektörün ihtiyaç duyduğu sermaye ve stratejik desteği temin ederek bu dönemde de büyümenin baş aktörlerinden biri olduk” dedi.
250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosundan herhangi biri 40 milyon TL’yi aşmayan girişimcileri KOBİ olarak değerlendiren Halkbank, KOBİ’lere yılın ilk yarısında kullandırılan kredilerdeki artışın yüzde 40’ını tek başına gerçekleştirdi.
Erdal Erdem, “Sektörün çok üzerinde göstermiş olduğumuz performansla 2014 yılsonunda yüzde 11.75; 2015 yılsonunda yüzde 12.42 olan pazar payımızı yüzde 13.44’e çıkarmış bulunmaktayız. KOBİ’lerin bankası olma misyonumuzu sloganlarla değil, esnafımızın gücünü korumasına, KOBİ’lerimizin ve girişimcilerimizin büyümelerini sürdürmesine güçlü bir şekilde verdiğimiz destekle yerine getirdiğimizin en büyük göstergesi finansal verilerimizdir. Halkbank olarak, rekabetin bu kadar sert yaşandığı bir alanda KOBİ kredilerinde üst üste pazar payımızı arttırmanın ve ülke ekonomisine verdiğimiz katkının haklı gurunu yaşıyoruz” diye konuştu.
KOBİ’ye uzun soluklu destek
Türkiye ekonomisine canlılık katmak üzere tüm sektörlere özel çözümler üretmeye, yeni ürün ve hizmetlerle reel sektörün tüm bankacılık gereksinimlerini karşılamaya devam edeceklerinin altını çizen Erdem, yılın ilk yarısında olduğu gibi bundan sonra da ekonomik istikrarın baş aktörlerinden biri olacaklarını söyledi. Erdem, “İşletmelerin ağırlıklı olarak KOBİ’lerden oluştuğu ülkemizde istihdam, ihracat ve yaratılan katmadeğer bakımından, ekonomiye katkının büyük kısmı KOBİ’ler tarafından gerçekleştiriliyor. Ekonomideki etkin rolü göz önüne alındığında KOBİ’lerin desteklenmesinin sosyal ve ekonomik refah açısından taşıdığı önem daha iyi anlaşılıyor. Biz de Halkbank olarak çalışmalarımızı yürütürken ülkemizin 2023 hedefleri doğrultusunda, her sektörün kendine özgü yapısını ve ihtiyaçlarını dikkatle analiz ederek, özel çözümler üretiyoruz” bilgisini verdi.
Halkbank, uzun yıllardır devam eden girişimciliği teşvik etmek, istihdamı arttırmak, girişimcilerin yeni iş kurmalarını ve ekonomik hayata katılmalarını desteklemek kapsamında oluşturduğu; Genç, Cesur, Usta ve Mucit Girişimci Kredileri ile 2016 yılında da girişimcilerin en cesur destekçilerinden biri olmayı hedefliyor.
İhracatçıya özel çözüm
Erdem, ihracatçı firmaların ihracatlarının finansmanı ile birlikte daha rekabetçi olmak adına verimlilik, kalite ve kapasite artışına dönük yatırımları nedeniyle oluşan kredi ihtiyaçlarını da karşıladıklarını aktarıyor. Erdem, yürüttükleri çalışmaları şöyle özetliyor: “Halkbank olarak ihracatçılara her alanda desteğimizi sürdürürken iş dünyasının gözüyle hedef pazarlara yönelik fırsatlar ve risklerin iyi anlaşılmasını çok önemsiyoruz. Bu amaçla Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) işbirliğiyle Global Connection Hedef Pazar Günleri toplantılarına sponsor desteği sağlıyoruz. Hedef Pazar ile ihracatta sektör ve ülke çeşitlendirme stratejisinin oluşturulmasına katkıda bulunuyoruz.
KOBİ’lere en uygun finansal desteği sağlamanın yanında onların ihtiyaçlarını doğru analiz edip, danışmanlık ve eğitim hizmetleri vererek finansman dışı desteklerle de yanlarında olmayı amaçlıyoruz. KOBİ’lere özel olarak tasarladığımız www.halkbankkobi.com.tr platformundaki Uzmanına Danışın köşesi ile KOBİ’lerin ticari faaliyetler, hukuk, vergi vb. konularda uzman danışmanlardan danışmanlık hizmeti almalarına olanak sağlıyoruz.
Ayrıca müşterilerimiz, Bankamız şubelerine gitmeden önce ürün ve hizmetlerimizle ilgili bilgi alabileceği, randevu tesis edebileceği, asistance hizmetlerinden faydalanabileceği KOBİ’lere özel 0850 222 04 01 KOBİ Dialog hattımızdan 365 gün 24 saat destek alabiliyorlar.”
Ülkenin kalkınma dinamiği KOBİ’ler
Türkiye gibi hızla gelişmekte olan ülkelerde, yatırımların devamlılığının sağlanması ekonomik istikrarın temelini oluşturuyor. Erdem, içeride ve dışarıda bu istikrarı hedef alan bir takım girişimlere rağmen Türkiye’nin bu anlamda önemli atılımlara sahne olduğuna dikkat çekerek, “Halkbank olarak, Türk şirketlerinin uluslararası rekabette güçlenmesi ve küreselleşen dünyada söz sahibi olabilmesi bizim için öncelikli bir konu. Bu çerçevede, alternatif pazarlara girişi kolaylaştırmak üzere Hükümet’in üzerinde çalıştığı üretim-ihracatı destek programını kesinlikle çok önemli buluyoruz” diye konuşuyor.
Erdal Erdem, dünya ve Türkiye'deki ekonomik gelişmelere bakıldığında, KOBİ’lerin sürdürülebilir bir büyümeyi yakalayabilmesi için yeni teknolojilerin üretim ortamına taşınması ile verimliliğin artırılması, ihracata dayalı rekabetçi üretim yapısının geliştirilmesi gerektiğini gözlemlediklerini anlatıyor.
Erdem, küreselleşen ekonomi dünyasında rekabetin artık küresel boyutta olduğuna işaret ederek, “Tüm ülkeler, sürdürülebilir bir gelişme ve kalkınma için; girişimcilik, yenilikçilik, esneklik gibi rekabetçi unsur ve özellikleri, KOBİ’ler ekseninde tartışmaktadır. Türkiye ekonomisinde önemli bir yeri olan KOBİ’ler, küresel ticarette giderek zorlaşan rekabet koşullarına ayak uydurabilmek için gerekli değişimi ve esnekliği gösterebilmelidirler. Halkbank olarak tüm bu gelişmeler ışığında KOBİ’lerin gücünü artıracak tüm faktörleri göz önüne alarak finansal ürünlerimizi ve diğer Bankacılık hizmetlerimizi planlamaktayız. Bu faktörler arasında özellikle ön plana çıkan başlıklar; enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, inovasyon, Ar-Ge, ihracat, yeni teknoloji transferi yatırımları ve girişimciliğe yönelik destekler olarak sıralanabilir. Halihazırda Halkbank olarak tüm bu başlıklara yönelik ürünlerimiz bulunmaktadır.
Bunların yanında önümüzdeki dönemlerde; KOBİ’lerin uygun şartlarda finansmana ulaşmalarını sağlamak için ulusal ve uluslararası finans kuruluşlarıyla mevcut işbirliklerimize yenilerini eklemeyi, bilişim teknolojilerini etkin kullanabilmeleri amacıyla KOBİ’lerin dijital dönüşümüne destek olmayı, eğitim ve danışmanlık hizmetlerine ağırlık vermeyi planlamaktayız” açıklamasını yapıyor.
KOBİ’ye dışarıdan kaynak girişi var
Reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamak için bankacılık sektörünün tüm ürün ve hizmetlerini yenilediğini ve finansman maliyetlerinin elverdiği ölçüde yatırımcıların yanında olmaya özen gösterdiğini savunan Erdem, “Bu noktada; kaynağa erişim sıkıntısı olduğunu söyleyen firmaların çalıştıkları tüm alternatifleri iyi analiz etmemiş olma ihtimali yüksektir. ‘KOBİ Bankacılığı’nın lider bankası olarak, sadece bu yıl içinde imza attığımız uluslararası anlaşmalar dahi bu alanda önemli bir kaynak girişi yaşandığına dair güçlü bir örnektir” diye konuşuyor.
Halkbank’ın uluslararası piyasalarda sahip olduğu itibar sayesinde Avrupa Yatırım Bankası, Dünya Bankası, Fransız Kalkınma Ajansı gibi uluslararası finans kuruluşlarıyla işbirlikleri ile yeni kredi programları geliştirerek bunları KOBİ’lerin hizmetine sunduğunu hatırlatan Erdem, konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yapıyor: “Geçtiğimiz aylarda Avrupa Yatırım Bankası ile KOBİ ve büyük işletmelerin finansmanı için 200 milyon Euro’luk yeni bir kredi protokolüne imza attık. Protokol kapsamında, firmaların yeni ve tevsi yatırımları ile işletme sermayesi ihtiyaçlarının yanısıra ‘Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği’ yatırımlarının finansmanı için orta ve uzun vadeli kaynak sağlıyoruz.
Dünya Bankası ile imzaladığımız 200 milyon Euro’luk protokol ise KOBİ ve büyük işletmelerin finansmanı için kullandırdığımız krediyi kapsıyor. Protokol kapsamında temin ettiğimiz kredi, mikro işletmeler ve KOBİ’ler ile 1.000 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve KOBİ’ler ile iş ilişkisinde olan büyük işletmeleri kapsıyor. Dünya Bankası’ndan Hazine Müsteşarlığı garantörlüğünde sağlanan kaynak, yatırım kredisinin yanısıra işletme kredisi olarak da kullanabiliyor.
Benzer şekilde Fransız Kalkınma Ajansı (FKA) ile çevresel nitelikli yatırımları teşvik etmek ve Organize Sanayi Bölgeleri’nde (OSB) faaliyet gösteren firmalara destek olmak üzere anlaşma sağladık. Fransız Kalkınma Ajansı ile imzaladığımız yeni kredi anlaşmasıyla elde ettiğimiz 100 milyon Euro’luk finansal kaynağı, OSB’lerde yeni yatırımları teşvik etmek ve her segmentte firmanın çevre yatırımlarını desteklemek için kullanıyoruz.
Son olarak uluslararası piyasalardan bono ihracı yoluyla 500 milyon ABD doları tutarında finansman sağladık. Yine aynı süreçte 175 milyon dolar ve 477 milyon Euro tutarında da sendikasyon anlaşması yaptık. Söz konusu ihraç, Brexit referandumu sonrası çıkarılan ilk Orta ve Doğu Avrupa – Orta Doğu ve Afrika (CEEMEA) ve ilk Gelişen Piyasalar Finansal Kurum Eurobondu oldu. ABD, Avrupa, Asya ve Orta Doğu’dan 225 finansal kurumun talep gösterdiği ihraca 4 katı aşan bir talebin gelmesi Halkbank'ın ve Türkiye'nin uluslararası piyasalardaki gücünün göstergesi oldu. Bizlere duyulan güvenin bir sonucu olarak 33 bankanın katılım sağladığı bu krediyi ülkemizin dış ticaretinin desteklenmesi ve artırılmasında kullanacağız.”
Faiz indirimi sürecek
Piyasalardaki hareketliliği hatırlattığımız Erdal Erdem, konuya ilişkin görüşünü şöyle aktarıyor: “Merkez Bankası piyasa beklentileriyle uyumlu kararlar almaya büyük özen gösteriyor ve alınan tedbirler volatiliteyi sınırlayarak piyasaların rahatlamasını sağlıyor. Biz de Halkbank olarak üzerimize düşen tüm fedakarlıkları yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Türk Lirası’nın güçlü pozisyonunu koruduğu göz önüne alındığında, gelecek dönemde faiz indiriminin süreceği söylenebilir. Benzer şekilde BDDK’nın bankaların maliyetlerini azaltıcı yönde atacağı adımların da banka faizlerine olumlu şekilde yansımaları olacaktır. Bu noktada faizlerdeki gelişmeyi yatırımlar için fırsata çevirecek konu ekonomik göstergeler olacak.
Bu noktada, Türkiye ekonomisinin çok güçlü bir altyapısının olduğunu görüyoruz. Cari açığımız son yıllarda düşüş eğilimine girerek, ekonomi için bir risk unsuru olmaktan uzaklaştı. Buna bağlı olarak Merkez Bankamız’ın döviz rezervleri yılbaşından bu yana 9 milyar dolar yükselerek 120 milyar dolar seviyesine ulaştı. Ayrıca bütçe gerçekleşmeleri de OVP hedefleriyle uyum içerisinde seyrediyor ve mali disiplinin korunduğunu işaret ediyor. TL'ye duyulan güven arttıkça mevduat artışının da hızlanacağını, enflasyon ve faiz oranlarında düşüş yönünde atılacak adımlarla birlikte reel sektör yatırımlarının da süreklilik kazanacağını düşünüyoruz. Tüm bu durumların ‘KOBİ Bankacılığı’nın gelişimine katkı sağlayacağına inanıyoruz.”