DenizLeasing, KOBİ’ye yoğunlaşacak Operasyonel kiralamada agresif büyüyecek

Türkiye ekonomisi 2017 yılı için başarılı bir büyüme performansı gerçekleştirdi. Rakamların gerçekleşmesinde Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) etkisi yadsınamaz. Pazarın tamamlayıcı bir unsuru olan leasing sektörünün gelişimine ve büyümesine KGF’nin etkisi ise beklenin altında gerçekleşti. Deniz Leasing için KGF’nin katkısı ise 0 oldu. Zira KGF’den hiç yararlanamayan Deniz Leasing, bu olumsuz gelişmeye rağmen kira alacağında yüzde 18 büyüme performansına imza attı. DenizLeasing’in bu başarısında rol üstlenen yapı ise KOBİ’ler oldu.
DenizLeasing Genel Müdürü Kahraman Günaydın, “Pazardan yüzde 5.5 pay alıyoruz. Elimizdeki imkanları verimli kullanıyoruz. KOBİ’lerin gücüne, performansına inanıyor, katkı sağlıyoruz. 2018 yılında da karlılığı düşürmeden yüzde 20 büyüme hedefimiz var. Bu büyümeyi de KOBİ ağırlıklı stratejimizle gerçekleştireceğiz. Kurumumuzda satışa dönük herkes KOBİ’nin donanımlı finans danışmanıdır. 2017 itibariyle 6 bine ulaşan müşterimizin yaklaşık yüzde 99’u KOBİ ölçeğindeki işletmelerdir” diyor.

Operasyonel kiralamada agresif büyüyecek
DenizLeasing, sektörde alışık olduğumuz iş ve iş makineleri, inşaat, gayrimenkul, enerji gibi sektörlerdeki büyümesinin yanında araç kiralama faaliyetlerine de odaklanmayı başarmış bir marka. Sektörde yaklaşık 4-5 yıldır operasyonel kiralama yapılabildiğini ve kendilerinin bu alanda çalışmalar yürüttüklerini hatırlatan Günaydın, bu alandaki hedeflerini şöyle anlatıyor: “Operasyonel kiralama alanında 3.5-4 yıldır çalışma yapan ender firmalardan biriyiz. Şu anda 3 bin 200 araca ulaştık. Müşteri başına 2.2 araç kiralıyoruz. Bu alanda çok agresif büyüme planlıyoruz. Hedefimizde KOBİ’ler ve hatta bireysel müşteriler yer alıyor. Denizbank’ın aktif 3 milyon müşterisi var. Burada yüzde 1 başarı sağlasak 30 bin araç yapar. Sektörde 30 bin araçla ilk 5 firma arasında yer alırız. Yüzde 2 başarı sağladığımızda ise sektör lideri oluruz.”
Türkiye’nin bu alanda önemli bir potansiyeli barındırdığını aktaran Günaydın, Avrupa’da araç kiralamanın leasing sektörünün bilançolarında yüzde 70 ağırlığı olduğunu, yüzde 70’in yüzde 50’sini bireysel, yüzde 20’sini ise KOBİ’lerin oluşturduğunu açıklıyor. Türkiye’de leasing sektöründe ilk 10 firma banka iştiraki ve yüzde 90 pazar payına sahip. Dolayısıyla rekabet hat safhada. Deniz Leasing bu aşamada rekabette sıyrılmak adına pastayı büyütmeyi tercih ediyor. En fazla yoğunlaşacağı alanların başında ise araç kiralama geliyor. Agresif büyüme ifadesine açıklık getiren Günaydın, 2022’de araç kiralama alanında 30 bin araç hedeflediklerini duyuruyor. Deniz Leasing önümüzdeki dönem operasyonel kiralamada diğer fırsatları değerlendirmeye odaklanıyor.

Deniz Leasing’e KGF kaynağı verilmedi
Bankacılık sektöründe büyümenin ana lokomotifi olan Kredi Garanti Fonu, leasing sektöründe bekleneni vermedi. Leasing sektörüne KGF’den çok düşük fon sağlandı. Ve beklenen etkiyi sağlamadı. Deniz Leasing ise bu süreçte KGF’den hiç yararlanamadı. Gerekçe ise şöyle: Deniz Leasing’in ortaklık yapısında DenizBank AG’nin ağırlığı yüzde 51. DenizBank yüzde 49. Avusturya’daki DenizBank AG’nin yüzde 100’ü ise aslında yine DenizBank’a ait. Deniz Leasing’in Avusturya DenizBank AG’ye ait olması nedeniyle Deniz Leasing’e fon aktarılmasının önü kesildi. Günaydın, “Hiç fon kullanamadık. Şaka gibi bir olay oldu. Böyle bir şey olmamalıydı. Ancak KGF özellikle gri alanın rahatlatılması noktasında önemli bir destek sağlamıştır ve ekonomide devreye sokulması artı bir karardı” diye konuşuyor.

Sektör büyümüyor
Türkiye’de leasing sektörünün ekonomiden aldığı pay gelişmiş ekonomilerin çok gerisinde. Rakamlarla ifade edersek sektörün yatırımlardan aldığı pay yüzde 5-6 oranında. Avrupa’da yüzde 20-25 aralığında ülkeler de var ama yüzde 40-50 paya ulaşanlar da var. Sektörün yarattığı işlem hacmi 6 milyar dolar. Günaydın, sektördeki en önemli sorunu pazarın büyümemesi olarak ifade ediyor. Günaydın, “Finansal Kurumlar Birliği kurulduktan bu yana sektörün büyüme rakamlarını TL olarak ifade ediyoruz. Şu anda yüzde 20 gibi gözüken büyüme rakamlarının temel nedeni sektörün yüzde 70 döviz ağırlıklı çalışmasıdır. Dolar arttığı için sektör büyümüş gözüküyor. Reel anlamda leasing sektöründe pazarın büyüdüğünden söz edilemez. KGF’den istenilen oranda yararlansaydık pastayı büyütme şansımız daha iyi olabilirdi. Ayrıca sektöre ilişkin bilinçlenme oranının da yeterli seviyede olduğunu düşünmüyorum” serzenişinde bulunuyor.

İş ve inşaat sektörünün ağırlığı sürer
Leasing denilince ilk akla gelen sektörlerden biri iş ve inşaat makineleridir. Sektörel olarak leasingden yüzde 20 alan sektör piyasalardaki inşaat sektöründe durağanlık söylemlerine rağmen varlığını koruyacak gibi gözüküyor.
Günaydın, “İnandığımız bir iş. Bizim için değerli bir alan. ‘Risk bekliyor musunuz?’ sorusuna ise ‘Sektörde bir sıkıntı olabilir ama bunu risk olarak algılamıyoruz.  Güvenli limanlardan biridir’ şeklinde yanıtlarım. Deniz Leasing olarak da bizdeki ağırlığı yüzde 15-20 bandında olacaktır. Ama yüzde 20’nin üzerine çıkmaz” bilgisini veriyor. İş ve inşaat makinesi veya araç kiralama konusunda işletmelere çağrıda bulunan Günaydın, “Gel sermayeni işine yatır. Araç ve gereçleri biz sana kiralayalım” diyor.

2018’in işi taşımacılık olacak
Karayolu Taşıma Yönetmeliği Taslağı’nın 25. maddesindeki değişiklikle ‘K Belgesi’ alarak ticari taşımacılık yapanlarda ‘öz mal’ şartı kaldırıldı. K Belgeli ticari araçların finansmanı artık leasing ile yapılabilir hale geldi. Bu değişikliğin çok önemli olduğunun altını çizen Kahraman Günaydın, kararın hem sektör hem de taşımacılık yapan bireysel ve KOBİ patronları için önemli bir artı sağlayacağına inanıyor. Bunu bir fırsat olarak değerlendiren Günaydın, “KOBİ ister servis aracıyla öğrenci taşısın ister kamyonu ile yük taşısın öz kaynak veya banka kaynağı kullanmak zorundaydı. Kanun leasing sektörünün sahibi olduğu araçlarla taşımacılık yapamazsın diyordu. Bu yapı değişti. KOBİ patronunu elinde bir tane ticari araç varsa yanına 10 tane daha leasing ile araç koyabiliyor. 2018’in en önemli işlerinden biri bu olacaktır. İlk yıl olması nedeniyle bu yıl sektörden yüzde 5-10 pay alacaktır. Bilinçlendirmenin artmasıyla bu olan daha yukarılara çıkacaktır” bilgisini veriyor.

Biokütle ve güneş enerjisi büyümenin motorunda
Önümüzdeki dönemde DenizLeasing için enerji sektörü halen daha önemli bir büyüme alanını oluşturuyor. Güneş enerjisinin ilk finansmanlarından biri olan Deniz Leasing, 3 yıldır bu alanda önemli çalışmalara imza atıyor.
Son dönemlerde lisanslı olan biokütle alanına yoğunlaştıklarının altını çizen Günaydın, “Benim çok inandığım ve Türkiye’nin geleceği açısından potansiyeli çok yüksek bir alan. Yaklaşık 80 firma ile 120 megavatlık proje finanse ettik. Bu alanda teknik danışmanlarla çalışıyoruz. Tam anlamıyla proje finansmanını A’dan Z’ye sunuyoruz. Her bir projenin teknik danışmadan geçmesi, kullanılan ekipmanın onaylı olması, tüm sigortaların tam olmasını bekliyoruz” diye konuşuyor.
Güneş enerjisinin finansmanında kullanılan panellerin 25 yıl performans garantisi olduğunun altını çizen Günaydın, sektörde yatırımcıların her türlü riske karşı sigortalı olduğunu hatırlatıyor. Deniz Leasing’in büyüyeceği alanlardan birinin enerji olacağını kaydeden Günaydın, pazarı büyütmenin temel hedefleri olduğunu, sektörün önünü tıkayan bir mevzuat olarak eksiklik bulunmadığını paylaşıyor.