Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın desteğiyle yürütülen Sıfır Atık Projesi, bir tasarruf ve verimlilik projesi olarak OECD’nin Çevresel Performans İnceleme Raporu’nda yer aldı.
Proje yaklaşık 1 yıl önce başlatılan ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde; atıkları kontrol altına almak ve gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir dünya bırakmak adına hayata geçiriliyor.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Çevresel Performans İnceleme Raporu tanıtım toplantısı Şubat’ta İstanbul’da yapıldı. Toplantıda raporu OECD Çevre Direktörü Dr. Rodolfo Lacy ile Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar açıkladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın desteğiyle yürütülen Sıfır Atık Projesi, OECD’nin, Türkiye çevresel değerlendirme raporunda değerlendirildi. Raporda, 2023 itibarıyla uygulamanın tüm kamu kurumlarını içine alacağı belirtildi. Raporda Sıfır Atık Projesi ile şu anda yüzde 13 seviyelerinde olan geri kazanım oranının 2023'te yüzde 35'e çıkacağı vurgulandı. Ayrıca 2023'te Sıfır Atık projesiyle yıllık 20 milyar TL tasarruf edileceği belirtildi. Raporun, "Kamu Binalarında Sıfır Atık Projesi" bölümünde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tesislerinde sıfır atık projesinin uygulamaya geçtiği belirtilerek, "Atıklar ayrı ayrı toplanıyor ve yiyeceklerden arta kalanlar da hayvan barınaklarına gönderiliyor. Gübre üretmek için kompost üniteleri kurulmuştur. Bu girişim sayesinde bakanlık tesislerinin atıkları artık arazi dolgusuna gönderilmiyor. Ülke genelinde farkındalık kampanyaları düzenleniyor. Hükümet bu projeyi 2019'da tüm bakanlıklara, 2023 itibarıyla da tüm kamu kuruluşları ile kamusal alanlara genişletmeyi amaçlıyor" denildi.
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, OECD Çevresel Performans İnceleme Raporu'na ilişkin bilgi verdi. Raporda, 2008 yılındaki son Çevresel Performans İncelemesi'nden (ÇPİ) bu yana Türkiye'nin, güçlü ekonomik büyümesini çeşitli çevresel baskılardan (hava emisyonları, enerji kullanımı, atık üretimi ve su tüketimi) ayırmayı nispeten başararak ilerleme kaydettiği vurgulandı. Türkiye'nin başta güneş, rüzgar, jeotermal ve hidroelektrik enerjisi olmak üzere son yıllarda kurulu kapasite bakımından dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olduğu aktarılan raporda, yenilenebilir enerjinin toplam birincil enerji arzındaki payının, OECD ortalamasının üstünde olduğuna dikkat çekildi. Türkiye'nin, atık ile ilgili AB direktiflerine neredeyse tamamen uyum sağlayarak ve kentsel atıklar ile tehlikeli atıkların üretimini azaltarak ilerleme kaydettiği açıklanan raporda, kimyasalların yönetimi anlamında mevzuat bakımından bazı gelişmeler kaydedildiği belirtildi. Raporda, tehlikeli kimyasalların uluslararası ticaretine ilişkin Rotterdam Sözleşmesi'nin, 2017 yılında onaylanmış olup mevzuatın, AB'nin tehlikeli kimyasal ihracatı ve ithalatı ile kalıcı organik kirleticiler ile ilgili yönetmeliklerine uyumu adına taslak yönetmelikler hazırlandığı anlatıldı.
Sıfır Atık’ta yol haritası oluşturuldu
Emine Erdoğan'ın himayesindeki Sıfır Atık Projesi, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkları kontrol altına almak ve gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir bir dünya bırakmak hedefiyle Haziran 2017'de başlatıldı. Sıfır Atık Projesi, 2023'e kadar tüm kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör tarafından uygulamaya geçecek. Sıfır Atık Projesi ile şu anda yüzde 13 seviyelerinde olan geri kazanım oranının 2023'te yüzde 35'e, 2030 yılında ise yüzde 60'a çıkarılması amaçlanıyor. Bu ilkeler doğrultusunda, alışveriş amaçlı kullanılan plastik poşetlerin azaltılması amacıyla Çevre Kanunu'nda değişiklik yapıldı ve 1 Ocak itibarıyla plastik poşetler ücretli hale getirildi. Kişi başı plastik poşet kullanımı 5 yıl içinde 440'tan 40'a düşürülecek. Sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına ve sıfır atık belgesi verilmesine ilişkin usul ve esasları kapsayan ‘Sıfır Atık Yönetmelik Taslağı’ Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Ekim 2018’de görüşe açılmıştı. Taslağa göre, belediyeler, terminaller, alışveriş merkezleri, organize sanayi bölgeleri, çalışan ve öğrenci sayısına göre kamu kurum ve kuruluşları, işyerleri ve eğitim kurumları, 4 ve 5 yıldızlı oteller ile 50 ve üzeri yatak kapasitesine sahip sağlık kuruluşlarına 2019'da Sıfır Atık Sistemi'ne geçme zorunluluğu getirilecek.
2021'de belge alacak
Taslakta; kurum ve kuruluşların Sıfır Atık Sistemi'ne geçişine ilişkin planlanan takvime de yer verildi. Buna göre, 500 ile 1000 arası çalışanı bulunan kamu kurum ve kuruluşları, 100 ve daha az öğrencisi olan eğitim kurumları (okullar, üniversiteler, yurtlar) 100 ve daha az çalışanı olan işyerleri, sanayi kuruluşları, hızlı yemek (fast food) işletmeleri, turizm işletme belgesine sahip yerler (restoranlar dahil) 2020'de, 500'den az çalışanı olan kamu kurum ve kuruluşları 2021'den itibaren sisteme dahil olacak ve belge alacak. Konutlar belediyenin Sıfır Atık Yönetim Sistemi içerisinde değerlendirilecek, ayrıca Sıfır Atık Belgesi düzenlenemeyecek. Kağıt-karton, cam, metal, plastik ve kompozit türü geri kazanılabilir atıklar ile diğer atıklar farklı poşet veya ekipmanda biriktirilecek ve ayrı olarak toplanacak. Sistem kapsamında poşet veya ekipmanlarda geri kazanılabilir atıklar için "mavi", kompostlanabilir atıklar için "kahverengi", cam atıkları için "yeşil" ve diğer atıklar için "gri" renk ekipman veya işaretleme kullanılacak.
Yıllık 20 milyar TL kazanç hedefleniyor
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, projeye ilişkin şu ifadeleri kullanmıştı: “Atığı bir sorun olmaktan çıkardık. Atığı hammadde ve yeni ürünlere dönüşecek bir kaynak olarak görmeye başladık. Projenin hayata geçirildiği yaklaşık bir yıllık dönemde; 2.2 milyon ton ambalaj atığı, 58.000 ton atık elektrikli ve elektronik eşya, 38.000 ton bitkisel ve 80.000 ton madeni atık yağ,184.000 ton ömrünü tamamlamış lastik kaynağında ayrı toplanarak geri kazanılmıştır. Hedefimiz, önümüzdeki günlerde yayımlayacağımız Sıfır Atık Yönetmeliği ile bu uygulamayı bütün ülkeye yaymaktır.”
Murat Kurum, Sıfır Atık Projesi'nin hayata geçmesiyle önemli kazanımlar sağlandığını söyledi. Belediyelerin atıkların kaynağında ayrı toplanması için vatandaşlara gerekli altyapıyı sağlamakla yükümlü olduğu söyleyen Kurum, “Artık belediyelerimizin sadece evsel atıkları toplaması ve düzenli depolaması yetmez. Belediyelerimizin kağıt-karton, plastik, metal cam gibi geri kazanılabilir atıklar için ayrı bir toplama sistemi kurmaları gerekmektedir. Hazırladığımız yönetmeliğe göre belediyelerimiz bundan sonra ikili toplama sistemi ile atıkları ayrı toplamak için hizmet verecekler. Bu uygulamayı hayata geçirmeleri için belediyelere 2019 yılı sonuna kadar süre verdik. Belediyelerimizin uygulamalarını yakından takip edeceğiz'' ifadelerini kullandı. Kurum, tüm bu çalışmalarla “Yıllık 100.000 kişiye doğrudan istihdam, 20 milyar TL ekonomik kazanç, İstanbul’un bir yıllık su ve elektrik ihtiyacı eşdeğeri tasarruf, 2 Belgrad Ormanı kadar ağacın kurtarılması, cari açığın yüzde 8 oranında azaltılması sağlanacaktır” değerlendirmelerinde bulundu.
Sıfır atık Türkiye’ye kazandıracak
Sıfır atık Türkiye’ye kazandıracak
KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi
ENERJİ
Sıfır Atık Projesi, bir tasarruf ve verimlilik projesi olarak OECD’nin Çevresel Performans İnceleme Raporu’nda yer aldı.
Paylaş: