Cumhuriyet döneminde “Milli ve Yerli Üretim” bağlamında sanayide ulaşımda yakılan çoban ateşini gururla anıyor, emekleri geçenlere şükranlarımı sunuyorum.
“Kimler mi? Hangi ürünler mi?” derseniz hatırlayabildiklerimden bir kısmı şunlar:
Nuri Demirağ
Seri üretim olarak 1936’da ilk Türk uçağını yaptı.
Ankara’nın doğusuna ilk demiryolunu yaptı.
İlk yerli paraşütü yaptı.
1922’de ilk Türk sigara kağıdını üretti.
İş Bankası
Cumhuriyet döneminin ilk milli bankası 26 Ağustos 1924’te Atatürk’ün direktifi ile kurulan Türkiye İş Bankası’dır.
Türkiye Halk Bankası
1938’de esnaf ve sanatkara destek olmak için Atatürk’ün direktifiyle kuruldu.
Gümüş Motor
Pancar Motor, Türkiye’nin ilk yüzde 100 yerli motor fabrikası.
Rahmetli Prof.Dr. Necmettin Erbakan’ın önderliğinde Türkiye’nin dizel motor ihtiyacını karşılamak için 1956 yılında devlet tarafından kuruldu. İlk kurulduğunda adı “Gümüş Motor”du, 1965 yılında Pancar Motor olarak isim değiştirdi. Kısa zamanda marka oldu.
Yıllar yılı Anadolu’nun her köşesinde çiftçinin sağ kolu oldu; tarlaları suladı, küçük traktörlere güç verdi, jeneratörleri çalıştırdı. Anadolu da ‘pat pat’ diye adlandırılan pikap gibi römorkların üzerine varıncaya kadar her anlamda tarımına, sanayisine hizmet etti.
Denizcilikte küçük tekneleri çalıştırdı.
Pancar Motor tam 56 yıl faaliyet gösterdi.
Türkiye’nin ilk yerli ve milli otomobili: DEVRİM
Tüm ülkede ise üniversitesinden, basınına, bir avuç sanayicisinden, politikacısına, sesini duyurabilen herkes Türkiye’de ne otomobil, ne de motor yapılabileceğine inanıyor, özel sohbetlerde, röportajlarda, hatta film gösterili konferanslarda bu görüş vurgulanıyordu.
Fakat bu inanılmaz şey gerçekleşiyor ve 29 Ekim 1961 sabahı Türkiye’de yapılan bir otomobil, kaportası pürüzsüz olmasa da kendi tekerlekleri üzerinde ve yine Türkiye’de yapılan kendi motorunun gücüyle Büyük Millet Meclisi binasının önüne götürülerek Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’e sunulabiliyor, bir ikincisi Paşa’yı Anıtkabir’e götürüyor, sonra da Hipodrom’daki geçit resmine katılıyor.
İzzet Baysal
Temper dökümden imal edilen boru ekleme parçalarının Türkiye’de imali için çalışmalar yapar ve neticede 1950 yılında özel teşebbüsün ilk Mekanize Döküm Fabrikası’nı kurar.
Baysal’ın çok zor şartlarda kurduğu bu fabrika üretime geçer geçmez Avrupalı Şirketler (6 büyük üretici Zürih’te bir kartel oluşturmuşlardır) Türkiye’nin bu çiçeği burnunda kuruluşunu batırmaya çalışırlar ve Türkiye’ye yaptıkları ihracata yüzde 40 indirim uygulamaya başlarlar.
İzzet Baysal, her zaman olduğu gibi azmi, cesareti, çalışkanlığı ve sabrı ile bazı geceler fabrikada yatarak da olsa bu işin de üstesinden gelmiştir.
Hatta 1970’li yıllarda Avusturya, Almanya, Yunanistan ve Arap ülkelerine ihracata başlamıştır.
Kendi uçağını kendin yap
“Memleketin milli bir savaş endüstrisi kurması zorunluluğu” gerekçesi ile 1973’te başlatılan kampanya 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın ardından ABD’nin, Türkiye’ye askeri malzeme gönderilmesini durdurmasından sonra toplumsal bir seferberliğe dönüşmüştür.
Askeri Cip
1988 yılında, Yıldız Teknik Üniversitesi ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ortak “Tuzla 1013” ismi ve “T” logosuyla Türk Patent Enstitüsü’nden marka tescilleri alınan proje ile yüzde yüz yerli her türlü ihtiyaca yönelik binlerce askeri cipler üreten Tuzla Jeep Fabrikası’nın üretimi 2006’da durduruldu.
Son 10 yılda yerli ve milli ürünlerimiz
İlk milli savaş gemimiz HEYBELİ ADA ikinci gemimiz BÜYÜK ADA (hayalet gemi) adlı gemilerdir.
Türkiye’nin ilk yerli tasarım tanksavar füzesi UMTAS’dır.
Türkiye de üretilen mayına karşı dayanıklı aracımız KİRPİ’dir.
BORA-12 ilk milli keskin nişancı silahı.
MPT-76 ilk milli piyade tüfeği.
İlk milli insansız hava aracımız ANKA’dır.
İlk askeri uydumuzun adı GÖKTÜRK-2’dir.
İlk yerli tramvayın ismi Bursa’da seri üretime geçen ve test sürüşleri yapılan İPEKBÖCEĞİ’dir.
İlk temel eğitim uçağımız HÜRKUŞ’tur.
İlk saldırı helikopterimiz T-129 ATAK’tır.
Dünya’da tek zırhlı ve yüzebilen dozer Türk yapımı AZMİM’dir.
İstanbul Boğazı için Türk mühendisleri tarafından inşa edilen acil durum müdahale gemisi NENE HATUN’dur.
Doğalgaz ve petrol aramaları için kullanılacak olan Türkiye’nin ilk sismik arama gemisi Barbaros Hayreddin Paşa’dır.
Son yıllardaki gelişmeleri olumlu bulmakla birlikte yerli ve milli üretimin öncelikle Ar-Ge faaliyetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesinden, Ar-Ge ve inovasyon sonucu elde edilen ürünlerin ticarileşmesine destek olunabilmesi için mutlaka bu yerli ve milli ürünlerin tercih edilmesinden geçtiğini unutmamız gerekiyor.