Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, sanayinin sürdürülebilir büyümesini sağlamak için topyekûn bir çözüm planlanmalı. Arz dengesi, sadece kamu yönetiminin değil, topyekûn iş dünyasının ortak aklı ile sağlanmalı. Risklerin sigortalandığı, fırsatların finanse edildiği sanayi, kalkınmanın kaldıracıdır” dedi. Türkiye İMSAD’ın geleneksel hale getirdiği, 2019’un ilk ‘Gündem Buluşmaları’ toplantısı, İstanbul Sanayi Odası Odakule’de düzenlendi. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan’ın açılış konuşmasını yaptığı ‘Gündem Buluşmaları’nda, TİM Genel Sekreteri Prof.Dr. Kerem Alkin ile Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel, ekonomi ve sektöre ilişkin değerlendirmelerini aktardı. Türkiye İMSAD Geçmiş Dönem Başkanı ve Mevcut Dönem Yönetim Kurulu Doğal Üyesi Fethi Hinginar’ın moderatörlüğünde gerçekleşen ‘Fırtınalı Havada Dümende Olmak’ başlıklı oturumun konuk konuşmacısı ise Sabancı Holding CEO’su Mehmet Göçmen oldu.
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, 2023 vizyonuna göre inşaat sektörünü değerlendirdi. Erdoğan, şunları söyledi: “Beklentilerimizin yüksek olduğu ama hedefin de çok gerisinde kaldığı bir sektörü konuşuyoruz. 2 trilyon dolar GSMH, yaklaşık 25 bin dolar kişi başı gelir, 500 milyar dolar ihracat, 7.5 milyon adet yeni konut ve bunun altında devam eden birçok hedef söz konusu... İnşaat sektörünün durumuna baktığımızda, Türkiye 5 ve üstü büyüdüğünde inşaat sektörü bunun katları şeklinde büyür gibi bir ezberimiz vardı. Ancak 2013-2014’ten sonra bunun değiştiğini görüyoruz. Türkiye’nin büyümesi ile inşaat sektörünün büyümesi ‘Kentsel Dönüşüm’ ile sanki birbirinden koptu. Biri büyürken diğeri küçülebiliyor. Bunun gerekçelerini biraz araştırdık. 98 milyar dolarlık büyük bir inşaat sektörü varken kentsel dönüşüm süreciyle birlikte 2013 yılında bu rakam bir anda 160 milyar dolara çıktı. Bakıyoruz, 50 milyar dolarlık artış konuttan geliyor. En sonunda 2018 yılında inşaat sektöründe konut, 30 milyar dolarlık küçülmenin ana sebebi oldu. Kentsel dönüşümün plansız esas amacından kopuk başlamasıyla beraber konut sektöründe bir anda 30 milyar dolarlık düşüş yaşanması bütün malzeme sektörünü ciddi şekilde etkiledi.”
İç talebin geçmişte olduğu gibi canlanması için enflasyon, faiz ve işsizliğin tek haneli olması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, “Faiz 2010 yılından, işsizlik 2014 yılından bu yana, enflasyon ise 2016 yılından bu yana çift haneli. Her üçünde aynı anda çift haneli durum 2016 yılı son çeyrekten itibaren yaşanıyor. 2018 yılında kur etkisiyle enflasyon ve faizler ciddi şekilde arttı. Bunlar tek haneli olmadan piyasada güven sağlanamaz. 2023 Vizyonu’nda enflasyon hedefi yüzde 5, işsizlik oranı hedefi de yüzde 5’tir. Gerek paranın yüksek maliyeti, gerek fiyatlar, gerekse işsizlik korkusu insanları gayrimenkul yatırımı gibi yatırımlardan, ihtiyaç duysalar dahi uzak tutuyor” diye konuştu.
Ferdi Erdoğan, “Türkiye’de 51 bin tane KOBİ ölçeğinde küçük sanayi kuruluşu, Organize Sanayi Bölgeleri’nde iş yapmak için bekliyorlar. Dolayısıyla biz bölgesel ya da kümelenme adı altında belki yanlış teşvikler kullanıyoruz. Yatırım için teşvik vermek yerine teşvik için yatırım yapıyoruz. Altyapısı olmayan yere teşvikler veriyoruz. 2023 hedefimizdeki büyük dış ticaret büyüklüğüne ulaşmak için üretime dayalı büyümenin sürdürülebilir olması gerekiyor. Sanayinin sürdürülebilir büyümesini sağlamak için topyekûn çözüm planlanmalı. Arz dengesi, sadece kamu yönetiminin değil, topyekûn iş dünyasının ortak aklı ile sağlanmalı. Fırsat öngören risklerin tümünün sigortalandığı, fırsatların ucuz ve uzun vadeli finanse edildiği sanayi, kalkınmanın kaldıracıdır.”
“Dünyadaki ticari kutuplaşmanın Türkiye'ye sağlayacağı çok avantaj var”
Sabancı Holding CEO’su Mehmet Göçmen ise şunları söyledi: "Bütün sektörlerde, özellikle inşaat malzemeleri sektöründe bence yapılması gereken şey konsolidasyon... Birleşerek daha büyük güçler yaratıp bunları fonlamaya çalışmak, kısa vadede daha doğru hareket olur. Orta ve uzun vadede dünyanın bu yeni kutuplaşmasını okumak lazım. Dünyadaki ticari kutuplaşmanın Türkiye'ye sağlayacağı çok fazla avantaj var. Nasıl Sabancı Holding, rahmetli Sakıp Bey zamanında Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesiyle bir sürü Japon şirketini Türkiye'ye çekip ortak yatırım yapıp onların Avrupa'ya girmesini kolaylaştırdıysa, buna benzer proaktif planlamalar yapabiliriz."
“İnşaat sektöründe kuvvetli gerileme var”
Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel ise inşaat sektöründe özel bir programa ihtiyaç olduğunu belirterek, “Büyüme tarafında, inşaat sektörü ile Türkiye ekonomisinin büyümesi ayrışmış durumda. Ekonomi kısmen dengelenip bir büyüme sürecine geçse dahi inşaat sektörünün kendi iç sorunları nedeniyle yukarı ilerleyemeyecek. İnşaat sektörünün 2017 yılında milli gelir içindeki payı yüzde 8.6’dan, 2018’de 7.2’ye düştü. Bir sektörün bir yılda 1.4 puan pay kaybetmesi çok ender görülür. Burada çok kuvvetli bir gerileme var” diye konuştu.
“Bankalar üreticilere destek oldu”
Garanti Mortage Genel Müdürü Murat Atay, “Üreticilere kullandırılan kredilere baktığımızda inşaat sektörüne yönelik desteği görüyoruz. Bir de katılım bankacılığıyla beraber 190 milyar TL civarında bir konut kredisi var. Özetle bankacılık sektörü, inşaat sektörüne çok ciddi miktarda destek sağlamaya çalışıyor” dedi.
Kuzeybatı Gayrimenkul Genel Müdürü Murat Ergin ise “Gayrimenkul sektöründeki müşterilerimiz arasında yabancı sermaye çok önemli. Gayrimenkul Yatırım Fonu kurmak bugün devletin tekelinde olan bir şey değil ve kesinlikle kurmalıyız. Buradan bir kar, değer üretilecekse mevcut kanalı kullanarak yapmak zorundayız. Gayrimenkul özelikle bir kazanç sağlama platformu değildir” diye konuştu.
Fuzul Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeki Akbal, şunları söyledi: “Bugün giderek artan konut fiyatları, faiz oranlarının yükselmesi ve yüzde 20 peşinat zorunluluğu ev sahibi olmayı zorlaştırıyor. Biz insanları tasarrufa yönlendiriyoruz. Şimdi bu sistem üzerinde kamu denetiminin sağlanması için BDDK’nın çalışmaları var.”
Türkiye Emlak Katılım Bankası Genel Müdürü Deniz Aksu, “Bugün 2.2 trilyonluk bir gayrimenkul alım satımı var. Türk banka sisteminin aktif büyüklüğü 3.8 trilyon ancak sadece 183 milyar liralık konut kredimiz var. Demek ki insanlar farklı metotlarla bu alım satımı finanse ediyor. Biz finansal çözüm üreten bir kurumuz. Yatırımcının haklarını koruyacak bir sistem kurmamız gerekiyor. Sürdürülebilir yol budur” diye konuştu.
İnşaat, ilk çeyrekte geriye gitti
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koyan “Hazır Beton Endeksi” 2019 Mart Ayı Raporu’nu açıkladı. Raporda bütün endekslerin eşik değerin altında olması; inşaat ve bağlantılı sektörlerde hareketliliğin düşük olduğu ve inşaat faaliyetlerinde canlanma beklentisinin zayıf olduğu ortaya kondu. Güven Endeksi’nin en düşük endeks olması, inşaat sektörüne yönelik tedbirlerin istenilen etkiyi oluşturmakta yetersiz kaldığı, özellikle düşük talep ve finansmana erişim sorunu çözülmeden sektörde düzelmenin oldukça zor olacağına işaret edildi.
Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Hem beklentinin hem de güven endekslerinin geçen yılın aynı dönemine kıyasla düşüş göstermesi, önümüzdeki dönemde sektörde toparlanma yaşanma ihtimalini düşürmektedir” dedi. Işık, inşaat ve bağlantılı sektörlerde hareketliliğin düşük olduğunu, özellikle düşük talep ve finansmana erişim sorunu çözülmeden sektörde düzelmenin oldukça zor olacağını ifade etti.
İnşaat sektörü ile ilgili verileri değerlendiren Yavuz Işık, “Türkiye ekonomisi, Yeni Ekonomik Program’da belirlenen büyüme bandında yoluna devam etmek ve arzu edilen istihdam hacmini yaratmak için inşaat sektörüne ihtiyaç duymaktadır. Ancak yılın ilk göstergeleri, inşaat sektörünün ilk çeyrekte daraldığını ortaya koymaktadır. Türkiye genelinde konut satışları ilk iki ayda, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 21.5 oranında düşüş göstermiştir. İpotekli konut satışları ise ilk 2 ayda, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 72.7 oranında azalış göstererek yalnızca 15.427 olmuştur. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payının yüzde 10’a gerilemesi, mevcut faiz düzeyinin inşaat sektörünü ne derece derinden etkilediğini göstermektedir” diye konuştu. Hükûmet’in son açıkladığı Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları’nı değerlendiren Yavuz Işık, sorunlu varlıkların kurulacak olan Gayrimenkul Fonu ile yönetilmesinin inşaat sektöründeki sorunların çözülmesine yönelik önemli bir adım olduğunu kaydetti.
“Beton üretiminde denetim KGS tarafından yapılmaktadır”
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), “Beton Teknolojileri ve Doğru Beton Uygulamaları” konulu seminerler düzenliyor. THBB’nin 2017 yılında başlattığı seminerler dizisinin on dokuzuncusu İnşaat Mühendisleri Odası Tokat Temsilciliği işbirliği ile Tokat’ta yapıldı. THBB’nin kaliteli beton üretimi için yaptığı çalışmaları aktaran THBB Kalite Güvence Sistemi Direktörü Selçuk Uçar, “Birliğimizin ülkemizde kullanılan betonun tamamının kaliteli üretilmesi için yaptığı çalışmalardan en önemlisi THBB Kalite Güvence Sistemi’ni (KGS) kurmak olmuştur. Kaliteli üretimin sağlanması ve standartların uygulanması denetimle mümkündür. Bu sebeple, 1995 yılında Türkiye’de kaliteli beton üretilmesi için Birliğimiz tarafından KGS kurulmuştur. KGS, beton üretim tesislerinin yerinde denetiminin yanı sıra habersiz ürün denetimleri de gerçekleştirmektedir. Bu sayede tesislerin üretim kalitesinde süreklilik sağlanmaktadır. Bu yöntemle şu anda ülkemizde beton üretiminde tek etkin ve verimli denetim KGS tarafından yapılmaktadır. THBB, denetimden geçmemiş beton üreticilerini Birliğe kabul etmemektedir. Bu sebeple THBB Üyesi olan bütün hazır beton tesislerinde, AB standartlarına uygun üretim yapıldığının garantisi verilmektedir. Ülkemizde üretilen betonun yüzde 65’i KGS tarafından denetlenmektedir. Bu oran oldukça yüksektir ancak bizim için yeterli değildir. Amacımız; güvenli yapıları artırmak için bu oranı yüzde yüze çıkarmaktır” diye konuştu.
“Çipli Beton” adı verilen Elektronik Beton İzleme Sistemi (EBİS) ile ilgili gelişmeleri takip ettiklerini söyleyen Uçar, “EBİS düzenlemesi, 2018 yılı sonunda yürürlüğe girdi. 2018 yılında sistem yürürlüğe girmeden çalışmalarımıza başladık. Tespitlerimizi ve üyelerimizin karşılaştığı sorunları ve çözüm önerileri ile ilgili farklı raporlar hazırlayarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’ne sunduk. Önerilerimizin büyük çoğunluğu Bakanlık yetkililerince uygun görüldü ve çalışmalar başlatıldı” dedi.
TMB İnşaat Sektörü Analiz Raporu: “Beklenti ikinci yarıda iyileşme”
Türkiye Müteahhitler Birliği, İnşaat Sektörü Analizi’nin Nisan 2019 sayısını yayımladı. “Ekonomide Gözler, Yeni Yol Haritasında” başlıklı raporda tüm ekonomik veriler detaylı şekilde değerlendirildi.
TMB Nisan 2019 İnşaat Sektörü Analizi’nde özetle şu tespitler yapıldı:
Beklenti ikinci yarıda iyileşme: Ekonomik aktivitede toparlanma için beklentiler 2020 yılına yönelmektedir. Türkiye’nin potansiyel büyüme oranının yükseltilmesi, teknolojik altyapı ve eğitim sisteminin güçlendirilmesiyle yüksek kaliteli ve verimli büyümeye ulaşmasının amaçlanması sürdürülebilir kalkınma yolunda gerekli adımlar olarak sıralanmaktadır.
Reform hamlesi inşaat sektörünü büyütür: Yeni bir ekonomik reform hamlesiyle orta ve uzun vadede genel ekonomiyle birlikte inşaat sektöründe de sürdürülebilir büyüme gözlenebilecektir.
PPP, mega projeler ve kentsel dönüşüm önemli: Ekonomideki gelişmeler ve sektörün iç dinamikleri nedeniyle inşaat sektöründeki daralmanın 2019 yılının ilk yarısı da devam etmesi beklenmektedir. Önümüzdeki dönem Kamu-Özel İşbirliği projelerinin verimli olacakları bir çerçeve dahilinde devam ettirilmesi, ekonomide güven ortamının geliştirilmesiyle mega projelerin uluslararası finansmanla hayata geçirilmesi ve kentsel dönüşüm süreci sektör için önem taşımaktadır.
İnşaat Güven Endeksi ilk çeyrekte düşük seyrini sürdürdü: İnşaat Sektörü Güven Endeksi, bu yılın ilk çeyreğinde daralmanın sürebileceği işaretlerini vermektedir. Endeks, yılın ilk çeyreğinde ufak artışlarla düşük seyrini sürdürmüştür. Mart ayında 54.1 değerini taşıyan endeks, ilk çeyrek dönemler itibariyle 2017 yılında 80-85 puan ve 2018 yılı ise 70-75 puan bandında seyretmiştir. Endeksteki sert düşüş, geçen yılın Ağustos-Eylül dönemi gerçekleşmiştir.
Ruhsata konu daire sayısı yüzde 53 geriledi: İnşaat ruhsatı alan daire sayısının geçen yıl neredeyse 10 yıl önceki seviyesine dönmesi sektörde artan sorunların etkisiyle frene basıldığı yönünde yorumlanmaktadır. TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde konut satışları, bir önceki yılın aynı aylarına kıyasla Ocak’ta yüzde 24.8, Şubat’ta yüzde 18.2 oranında düşmüştür. Sektöre düşük faizli finansman sağlanmasında, faaliyete geçen Türkiye Emlak Katılım Bankası’nın önemli işlevler üstlenebileceği değerlendirilmektedir.
Yurtdışında müteahhitlerin proje ağırlığı devam ediyor: Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin ise son olarak yeniden 20-30 milyar dolar bandına doğru hareket ettiği gözlenmektedir. Bu yıl 10 bininci projeye doğru ilerlemekte olan yurtdışı müteahhitlik sektörünün yıllık yeni proje tutarının, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında 35 milyar dolar, 2030’larda ise 50 milyar dolar seviyelerine yükseltilmesi amaçlanıyor.
Sektör Türk işgücünü 100 bine çıkarmak istiyor: Yurtdışı projelerde son yıllarda gerileme gösteren Türk işgücü istihdamının önündeki engellerin aşılmasını sağlayacak düzenlemelerin yapılması önem taşımakta, bu çerçevede yurtdışında Türk işgücü sayısının 100 bine çıkarılması hedeflenmektedir.
GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Doç.Dr. Feyzullah Yetgin:
“Sektörü alternatif finansal enstrümanlarla güçlendirmeliyiz”GYODER (Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği) tarafından, gayrimenkul sektöründe yaşanan sorunlara çözüm bulmak amacıyla hayata geçirilen ‘GYODER Çözüm Platformu’nun ilk toplantısı, ‘Finansmanda Yeni Arayışlar’ başlığı altında gerçekleştirildi.
GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Doç.Dr. Feyzullah Yetgin, “20’nci yılımızda yoğun çalışmamız gereken bir dönemden geçiyoruz. İmar planlarının yapıldığı, buna uygun olarak yerelden merkeze, merkezden yerele bir mekanizmayla Avrupa’da olduğu gibi ruhsatların verildiği, takip edildiği bir ortama Türkiye’nin de geçmesini diliyoruz. Önümüzdeki 20 yıl 5.7 milyon konutu dönüştüreceğiz, tüm bunları bilinçli bir şekilde yapmalıyız. Aynı zamanda finansal açıdan yapısal dönüşümü sağlayıp ideal yapıyı kurmaya çalışmalıyız. Büyük bir potansiyele sahip gayrimenkul sektörünü alternatif finansal enstrümanlarla güçlendirmeliyiz” dedi. GYODER Başkan Yardımcısı Ersun Bayraktaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: “İnşaat üretim alanı, gayrimenkul ise bir yatırım aracı olarak finansal bir enstrüman. Finansal enstrümanı ancak güvenin üstüne oturtabilirsiniz. Gayrimenkul sektöründe bu güveni sağlayacak ortamı kurmadan başarılı olamayız. Güven de en doğru şekilde, şeffaflıkla, sermaye yeterliliğiyle, kurumsallaşmayla, karşılaştırılabilir veri setiyle ve doğru bir denetimle olur.”
Skyland İstanbul’da ‘Tek Anahtar’ Dönemi devam ediyor
Eroğlu Yapı’nın projelerinden Skyland İstanbul, orman manzarasına hakim rezidans ve ofis sahibi olmak isteyenlere cazip yatırım fırsatları sunmaya devam ediyor. 0.98 faizli 120 ay 4.900 TL’den başlayan taksit seçeneği büyük ilgi gören kampanya, yeni dönemde, 0 peşinat ve 60 aya kadar 0.49 faizli alternatif bir ödeme planı daha sunuyor. Ofisler ise bahar kampanyası dahilinde 50 ay vade farksız 9.700 TL’den başlayan fiyat avantajıyla yatırımcıyla buluşuyor. Sky Residence, 1+0’dan 4+1’e kadar her ihtiyaca uygun daire seçenekleri, geniş balkonları, orman ve şehir manzarası ile öne çıkarken diğer kulenin zirvesinde 8 kata yayılan Sky Premium Residence, sadece bu katlara özel giriş, resepsiyon alanı ve asansör ile 45 katlı kulede müstakil ev konforu yaşatıyor. Adalar ile 2. ve 3. köprüye hakim 180 derecelik kesintisiz şehir manzarası, Sky Premium sakinlerini bekliyor.
Şua İnşaat’tan tasarruflu proje
İnşaat sektöründe 26 yıldır çevre hassasiyeti yüksek ve insana saygılı projeler üreten Şua İnşaat, gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakma hedefine katkıda bulunmak için tüm projelerini sürdürülebilirlik anlayışıyla hayata geçiriyor. İstanbul’un en yüksek prim vadeden lokasyonu Kadıköy Fikirtepe’de konumlanan son projesi Elite Concept’te de aynı misyonla hareket eden Şua İnşaat, akıllı telefon ya da tabletlerle internet bağlantısı üzerinden kontrolü sağlanabilen akıllı ev konsepti sayesinde yüksek enerji verimliliği ve su tasarrufu sağlıyor. Gri su arıtma sisteminin kullanıldığı projede, ortak alanların aydınlatma ve sıcak su ihtiyacı için güneş enerjisinden yararlanılıyor. Dünyaca ünlü prestijli projelerde kullanılan ve güneşe karşı yüksek performanslı koruma sağlayan özel camların tercih edildiği Elite Concept’te, ısı ve aydınlatma amaçlı enerji kullanımından ciddi oranda tasarruf sağlanırken aynı zamanda işletme maliyetlerinin minimuma düşürülmesi ve aidatların azaltılması hedefleniyor. Fikirtepe bölgesinin kendi içerisinde açık teras bahçeleri bulunan ilk projesi olarak öne çıkan Elite Concept, 24 katlı 3 blokta 785 konut, 26 ticari ünite ve sosyal yaşam alanlarından oluşuyor.
Selenium Retro 9’da konut satışlarının yüzde 98’i tamamlandı
Yeşilköy, Florya ve Bakırköy’ün birleştiği bölgede yer alan Selenium Retro 9’un sınırlı sayıdaki ofis ve mağaza satışları devam ediyor. Selenium Retro 9 projesinde konut satışlarının yüzde 98’i tamamlanırken sınırlı sayıdaki ofislerin ve mağazaların satışı ise avantajlı fiyatlarla devam ediyor. SE CLUB profesyonel tesis yönetimi hizmetleri ile yönetilecek Selenium Retro 9’da 132 m2’den 932 m2’ye kadar değişen ofis seçenekleri bulunuyor. Açık hava cadde dükkanları ise 140 m2 ile 1.050 m2 arasında değişiyor. Aşçıoğlu Yönetim Kurulu Üyesi Cenk Aşçıoğlu şunları dile getirdi: “Ataköy’de hayata geçirdiğimiz 3. Selenium imzası olan Selenium Retro 9’da teslimlere daha zaman olmasına karşın konut satışlarımızın yüzde 98’ini tamamladık. Sektörümüzde satışların daraldığının konuşulduğu bir dönemde, konut satışlarını teslim öncesinde tamamlamanın haklı gururunu yaşarken Aşçıoğlu ailesine yeni katılan tüm müşterilerimize de projelerimize gösterdiği ilgiden dolayı teşekkür ediyoruz.”
Türkiye İMSAD: “Fırtınalı Havada Dümende Olmak”
Türkiye İMSAD: “Fırtınalı Havada Dümende Olmak”
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından düzenlenen ‘Gündem Buluşmaları’ toplantısı, ‘Fırtınalı Havada Dümende Olmak’ başlığı altında gerçekleştirildi.