KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi

Türkiye İMSAD Başkanı Tayfun Küçükoğlu: “Proaktif bir yapıya dönüştürmeliyiz”

DOSYA

İnşaat malzemeleri sektörünün çatı örgütü Türkiye İMSAD’ın yılda iki kez düzenlediği, 2021 yılının ilk Üye Dernekler Toplantısı 22 üye derneğin katılımıyla online olarak yapıldı.

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, pandemi nedeniyle olağanüstü bir döneme girildiğini belirterek, “Bu süreçte sektör olarak yeteneklerimizi son derece değişken, çabuk karar alan ve proaktif bir yapıya dönüştürmemiz gerekiyor” dedi.
Sektör içi birlikteliği kuvvetlendirmek, sektörün ortak sorunlarına çözüm önerileri getirmek, alt sektörlerin sorun ve beklentilerine yönelik ortak eylem planlarını geliştirebilmek amacıyla düzenlenen Türkiye İMSAD Üye Dernekler Toplantısı, 22 üye dernekten 40’ın üzerinde temsilcinin katılımıyla gerçekleştirildi. Türkiye İMSAD Genel Sekreteri Aygen Erkal, derneğin 2020 faaliyetleri ve komite çalışmalarını sunum eşliğinde katılımcılarla paylaştı.
Toplantıda inşaat malzemeleri sanayisinin büyümesinde ve gelişiminde etkin rol oynayan yerli malı kullanımı, nitelikli insan gücü, global lojistik sorunlar, ham madde tedariki, haksız rekabet, KDV indirimleri, kapasite kullanımı gibi konularda fikir alışverişinde bulunuldu ve Türkiye İMSAD’ın önümüzdeki sürece yönelik strateji ve rotasını etkileyecek noktalara dikkat çekildi.
İnşaat malzemeleri sektörünü etkileyen ortak sorunun lojistik alanında yaşanan darboğazlar olduğunu belirten Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, şunları söyledi: “Sektörümüzü etkileyen diğer kritik nokta ise global anlamda dünyayı saran hammadde fiyatlarındaki dengesiz ve düzensiz, yüksek değişimlerdir. Bir taraftan 2021’de değişecek talebi doğru yönetmeye çalışırken bir taraftan da sektör olarak değişime uyum sağlayabilmemiz çok önemli. Bu süreçte yeteneklerimizi son derece değişken, çabuk karar alan ve proaktif bir yapıya dönüştürmemiz gerekiyor. Ülkemizin gelişiminde lokomotif rol alan sektörümüzün önümüzdeki dönemde rolünü daha yüksek kapasiteyle yürütebilmek ve ithalatımızın 3 misli olan ihracatımızı daha da artırabilmek için proaktif davranmak zorundayız. Sorunları önceden görüp tedbir alarak, genel çözümler üreterek önümüzdeki döneme daha bilinçli yaklaşabilmeliyiz.”

Yeşil Mutabakat ve Akıllı Evler sektörün vazgeçilmez konuları olacak
Türkiye İMSAD 2015-2017 Dönemi Yönetim Kurulu Başkanı ve Mevcut Dönem Başkan Vekili Fethi Hinginar, inşaat malzemesi sanayicilerinin önümüzdeki dönemde çok ciddi hedefleri olduğunun altını çizdi. Hinginar, “Bundan sonra Yeşil Mutabakat ve Akıllı Evler çalışma programımızda önemli bir yer alarak sektörümüzüm vazgeçilmez konuları olacak. Özellikle sıfır karbon konusu tüm sanayicileri çok yakından ilgilendiren bir konu. Tüm temsilcilerimizin bu konuları en yakın şekilde takip etmesi gerektiğini düşünüyorum ve bu toplantıya katılan herkesin görüşleri ve yorumlarıyla derneğimize ışık tutacağına inanıyorum” dedi.

Yeşil Mutabakat sürecini iyi yönetmemiz gerekiyor
Yeşil Mutabakat ve Sınırda Karbon Vergisi konusunun ülkemizde çok ciddiye alınmadığına dikkat çeken Türkiye İMSAD 2017-2020 Dönemi Yönetim Kurulu Başkanı ve Mevcut Dönem Başkan Vekili Ferdi Erdoğan ise “Avrupa Birliği 2011 yılında, 2020’den itibaren sınırda karbon vergisi uygulanacağını açıklamıştı. 2022 Ocak’ta başlayacak bu uygulama ile ülkeler, küresel ve bölgesel ticarette AB’nin ticaret ortağı olarak yoluna devam edecek. Türkiye’yi üretim üssü olarak düşünürsek, bizim gibi enerji yoğun sektörlerin ağırlıklı olduğu bir ülkede geçiş sağlamamız ve bu süreci iyi yönetmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Yatırımlar inşaat sektörüne itici güç olacak
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün, Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı 2020 yılı büyüme rakamlarını yazılı bir açıklama ile değerlendirdi. Yenigün, şunları söyledi: “Covid-19 pandemisi nedeniyle küresel ekonomide 2020 yılında küçülme beklenirken, Türkiye’nin aynı dönemde yüzde 1.8 büyüme kaydetmesi memnuniyet vericidir. Bununla birlikte, ekonominin lokomotifi olduğu bilinen inşaat sektörünün yüzde 3.5 oranında küçülmüş olması alınması gereken tedbirlere işaret etmektedir. Nitekim, yaşanmakta olan sıkıntılar sektörün istihdam potansiyeli ve 200’ü aşkın alt sektöre yarattığı talep nedeniyle ekonominin genelinde de yansımalar bulmaktadır. Son dönemde yapılan mali yükü artırıcı ve nakit pozisyonları üzerinde etkili vergi düzenlemelerinin, bu çerçevede gözden geçirilmesinde fayda görüyoruz. Önümüzdeki dönemde pandeminin etkilerinin zayıflaması ile atılacak normalleşme adımlarıyla, Türkiye ekonomisinde büyümenin devam etmesini bekliyoruz. Bu zor günleri atlattığımızda, ertelenmiş talep ve yatırımların sektörümüze, sektörümüzün de ekonomimize itici güç olması mümkün olacaktır. Ülkemizin sürdürülebilir büyümesi için hükümetimizin ekonomi ve hukuk alanında ortaya koyacağı reform süreci de büyük önem taşımaktadır.”

Sektörün güveni devam ediyor
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), Hazır Beton Endeksi 2021 Şubat Ayı Raporu’nu açıkladı. Verilere göre şubat ayında beklenti ve güvende geçen yıla kıyasla bir yükseliş görüldü. Beklentideki gerilemeye rağmen geçen yıla kıyasla beklenti düzeyi hâlen yüksek. Faaliyet Endeksi ise diğerlerinin aksine azalış gösterdi. İşlerdeki mevsime bağlı yavaşlamaya rağmen sektörün güveninin ve beklentisinin yüksek kalmasında, Türkiye’de geçen hafta atılan normalleşme adımlarının etkisinin olduğu tahmin ediliyor. İnşaat sektörünün yoluna devam etmesi enflasyonda istenilen noktaya gelmesine bağlı görülüyor. Raporun sonuçlarını değerlendiren THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Türkiye’de geçen hafta atılan normalleşme adımları, mevsime bağlı işlerdeki yavaşlamaya rağmen sektörün güveninin ve beklentisinin yüksek kalmasında etkisi olmuştur” dedi.
Ekonomi yönetiminin yeni politikasını değerlendiren Yavuz Işık, “Ekonomi yönetiminin yeni politikası, uluslararası yatırım derecelendirme kuruluşlarınca dikkat çekici bulunmuş, bu politikanın geçen yıl düşen uluslararası rezervlerden, yüksek cari açık ve kötüleşen yatırımcı güveninden kaynaklanan kısa vadeli dış finansman risklerini hafifletmeye yardımcı olduğu ifade edilmiştir. Beklenti, son dönemdeki enflasyon odaklı bir politika setini uygulamaya koyan Türkiye’nin, yani faizi aşağı çekmede aceleci davranmayacağının sinyalini veren ekonomi yönetiminin bu şekilde yoluna devam etmesidir. Bu koşullar altında Türkiye ekonomisinin ağır faiz yükünün etkisinde kalmaması için bir an önce enflasyonun istenilen noktaya gelmesi gerekmektedir. İnşaat gibi diğer sektörlere kıyasla faize çok daha hassas olan bir sektörün yoluna devam etmesi buna bağlı görünmektedir” diye konuştu.

2021’i öngörmek gerekiyor
Türkiye İMSAD’ın geleneksel hale gelen ‘Gündem Buluşmaları’nın 41’incisi, ‘2020’de Ne Oldu? 2021’de Sektörü Neler Bekliyor?’ başlığı altında düzenlendi.
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, ülke ekonomisinin 2020’de yüzde 1.8 büyürken bilişim sektörü dışında inşaat malzemeleri sanayinin sektörünü yüzde 9.1’lük artış yaşadığını belirtti. Küçükoğlu, 2020 yılında, son 30 yıllık istatistikleri altüst eden bir arz-talep sistemi yaşandığını belirterek, “Yenileme faaliyetlerinin Covid-19 etkisiyle çok daha fazla ön plana çıktığını, hizmet sektörünün zaafa uğraması nedeniyle aile bütçesinde biriken fonların yenilemede harcandığını ve bu faaliyetlerin büyümeyi tetiklediğini biliyoruz. Peki 2021’de neler yaşayacağız? Biz önceki yıllara bakarak artık önümüzü tasarlayamıyoruz çünkü 2021’de talebin nasıl değişeceğini, maliyetlerin nasıl oluşacağını, ekonominin nasıl ilerleyeceğini öngörerek hareket etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Türkiye İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan, evlerde başlayan değişimin inşaat malzemeleri sanayisini direkt etkileyeceğini belirterek, “Pandemi ile mücadelede kullanılan ‘MMT-Maske, Mesafe, Temizlik’ sloganı, yeni dönemde ‘Mobil Hayat, Modüler Yapılar ve Temassız Hayat’a dönecek” dedi.
Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel, ise şunları söyledi: “Buna göre inşaat sektörü, 2021’in ilk yarısında 2019 yılına geri dönecek 5 sektörden biri olarak görülüyor. Dünya inşaat sektöründe yüzde 4.1 büyüme beklentisi var. Bölgeler olarak baktığımızda Avrupa’da yüzde 3, ABD’de yüzde 4.5, Sahra Afrika yüzde 4.7 gibi oranlarda hızlı bir geri dönüş bekleniyor. İhracat pazarlarımızda da önemli bir geri dönüş var. Dolayısıyla bu sene ihracatımızda önemli bir artış yakalayabiliriz.”

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.