İki farklı yapı üniversite-sanayi işbirliğinin de somut iyi örnekleri arasında yer alıyor. Türkiye’de 23 tane bu yapıda teknopark bulunuyor.Örgütlü sanayi yerleşkelerinden örgütlü teknoloji bölgelerine… Türkiye’nin sanayileşme serüveninin değişim öyküsü bu iki cümlede saklı. İki farklı yapı olan ‘OSB ve Teknoparklar’ ortak çalışmanın merkezi olma yolunda ilerliyor. Çünkü gelişmiş ülkeler kategorisine bakılınca önemli bir nokta dikkat çekiyor: üniversite-sanayi işbirliği yakalanmış. Ar-Ge ve inovasyon bu iki farklı yapının işbirliğinde hedeflenen noktaya ulaşılıyor. OSB-Teknopark bütünleşmesi bu amaçla önem taşıyor.
Önce bir OSB tanımı yapmakta fayda var. Organize Sanayi Bölgeleri; “Sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, çarpık sanayileşme ve çevre sorunlarını önlemek, kentleşmeyi yönlendirmek, kaynakları rasyonel kullanmak, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, sanayi türlerinin belirli bir plan dahilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla; sınırları tasdik edilmiş arazi parçalarının imar planlarındaki oranlar dahilinde gerekli idari, sosyal ve teknik altyapı alanları ile küçük imalat ve tamirat, ticaret, eğitim ve sağlık alanları, teknoloji geliştirme bölgeleri ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dahilinde sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan ve 4562 Sayılı Kanun hükümlerine göre işletilen mal ve hizmet üretim bölgeleri” olarak tanımlanıyor.
Türkiye’nin her noktasında olmak kaydıyla 329 OSB’si var. Bunun 234’ü üretim faaliyetini gerçekleştiriyor. Diğerleri ise kuruluş aşamasındaki OSB’ler. Sözkonusu OSB’lerde; 51 bin fabrikada 1 milyon 900 bin doğrudan istihdam sağlanıyor. Türkiye’deki işletmelerde KOBİ’lerin ağırlık yapısı OSB’lerde de devam ediyor.
Teknopark: Ar-Ge’nin merkezi
Teknopark; “Üniversiteler/araştırma kurumları ve sanayi kuruluşlarının aynı ortam içerisinde araştırma, geliştirme ve inovasyon çalışmalarını sürdürdükleri; birbirleri arasında bilgi ve teknoloji transferi gerçekleştirdikleri; akademik, ekonomik ve sosyal yapının bütünleştiği organize araştırma ve iş geliştirme ekosistemleridir” şeklinde tanımlanıyor. Türkiye’deki 83 teknopark faaliyet yürütüyor. Ağırlıklı üniversite bünyesinde olmak kaydıyla 23 tanesi ise OSB’lerle bağlantılı. Bu bağlantı fiziki olarak OSB’lerin sınırları içerisinde olmasını da kapsıyor, yönetim yapısında OSB ağırlığının bulunmasını da. Ayrıca bizzat OSB tarafından kurulmuş teknoparklar da bulunuyor.
Kuruluş ve işleyişleri birbirinden farklı olsa da teknopark ve OSB bağlantısı iki taraf ve üyeleri açısından avantaj sağlıyor. Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Yönetim Kurulu Başkanı Memiş Kütükcü, XV. KOBİ Zirvesi’nde bu konun önemine işaret ederek, “Ölçek büyütme ile karlılık ve teknoloji kullanımı yakından ilişkili. KOBİ’lerin ölçek büyümesine destek oluyoruz. Çünkü KOBİ’ler ekonominin omurgasını oluşturmasına rağmen yeterince katmadeğer üretemiyor. İhracattan yeterince pay alamıyor. Türkiye’de Ar-Ge harcamalarının yüzde 17.7’sini KOBİ’ler yapıyor. Gelişmiş ülkeler kategorisine bakılınca iki tespit çıkıyor; bu ülkelerin tamamı gerçek anlamda sanayi-üniversite işbirliğini yakalamış. İşletmelerin tamamı kendi başına Ar-Ge çalışmalarını yürütüyor.”
Türkiye’nin 10 bin dolar seviyesine dünyadan teknoloji transfer ederek, mevcut teknolojiyi kullanarak geldiğini işaret eden Kütükcü, “Ürünlerimize ve işletmelerimize kendi teknolojimizi ekleyip katmadeğeri oluşturup ancak üretim ve ihracatı yakalayabilirsek bu seviyenin üstüne çıkabiliriz. Bizim, KOBİ’lerin yolu Ar-Ge çalışmalarından geçecek. Şu anda 1466 sayısına ulaşan Ar-Ge ve Tasarım merkezi sayesinde Anadolu’daki birçok işletmemizin ciddi şekilde yol aldığını görüyoruz. Ar-Ge ve inovasyon merkezleri ağırlıklı üniversiteler içinde kurulurken şimdi OSB’lerde kurulmasını savunuyoruz” diye konuştu. OSB’lerde teknopark kurulmasını savunduklarını aktaran Kütükcü, OSB’lerdeki teknoparkları üretim odaklı teknoparklara dönüştürdüklerini kaydediyor.
Özellikle alt ve üst yapıda eksikliği bulunmayan OSB, bölge sanayicisinin katma değeri yüksek üretimin yolunun teknoparklardan geçtiğinin farkında. İşbirliği ile hem üniversite sanayi işbirliğine somut fayda sağlarken hem de bölgesindeki teknolojik üretim-ihracatın boyutlarının artmasına imkan tanıyor. Teknopark için ise gerçek anlamda ‘üretimin yolu’ üretimin merkezinde yer almaktan geçiyor. Teknopark somut olarak üreticinin içinde üreticiyle birlikte kendi üretim stratejisini ürettiği gibi bölge sanayicisinin somut ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte hizmet veriyor.Teknoparkın ekosisteminde hizmet alanı geniş Teknoparklar sanayici, girişimci ve akademisyenin ihtiyaç duyduğu her konuda hizmet yelpazesini geliştiriyor. Teknoparkların sunduğu İnternet, telefon, konferans salonu, projeksiyon gibi bilişim altyapısının yanısıra Ar-Ge ve inovasyon alanında işbirliğine örnek sayılabilecek yapıları da bulunuyor. Fikri mülkiyet hakları, üniversite-sanayi işbirliği, teknolojinin ticarileşmesi gibi hizmetlerin verildiği Teknoloji Transfer Ofisi hizmetleri yer alıyor. Özellikle girişimciler için ücretsiz ofis alanı, mentorluk ve yatırımcı ile buluşturma sağlayan Kuluçka Merkezi hizmetleri de bulunuyor. Bir kısım teknoparkta kümelenme destekleri, IK ve kariyer gibi destekler de var.
Teknopark ve OSB işbirliği güçleniyor
Teknopark ve OSB işbirliği güçleniyor
KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi
DOSYA
‘Organize Sanayi Bölgeleri ve Teknoparklar; Ar-Ge ve inovasyona dayalı üretimin merkezi oluyor.
Paylaş: