Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Bu zor dönemi atlattığımızda inşaat malzemeleri sanayisinin uluslararası pazarda güvenilir bir sektör olarak daha üst seviyede konumlanacağına inancımız tam” dedi.
Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) tarafından 33’üncü kez düzenlenen ‘Gündem Buluşmaları’ toplantısı, internet üzerinden gerçekleştirildi. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Sektörümüzün yüzde 90’a yakını farklı koşullarda üretime devam ediyor. Normalleşmeye kadar devam edecek belirsiz süreçte inşaat malzemeleri sanayimizin yurtiçi ve yurtdışında sahip olduğu güçlü potansiyelini korumak ve geliştirmek adına ilk hedefimiz organizasyonlarımızı korumak ve yaşatmak olmalıdır” dedi.
‘Gündem Buluşmaları’ toplantısının moderatörlüğünü yürüten Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ferdi Erdoğan, ise pandemi sonrasına odaklanmak gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Dünyada inşaat sektörü son 10 yılda 8-9 trilyon dolarlık büyüklüğe ulaştı. Bu rakamın 1 trilyon doları ihracattan oluşuyor. 1 trilyon dolar içerisinde en büyük ihracat ise 210 milyar dolar ile Çin’e ait. Bizim inşaat malzemeleri ihracatımız 21.5 milyar dolar. En büyük pazarımız da Avrupa. Avrupa’nın kendi malzeme ihracatı 350 milyar dolar iken ithalatı 300 milyar dolar seviyesinde. İkinci en büyük pazar ise Kuzey Amerika, onların da 185 milyar dolarlık ithalat, 112 milyar dolarlık ihracat yaptığını görüyoruz. Ortadoğu ithalatta 21-22 milyar dolarlar seviyesinde seyrediyor. Bağımsız Devletler Topluluğu’nda başı çeken Rusya, 15 milyar dolarlık bir kapasiteye sahip. Pandemi sonrası hangi pazarlara yöneleceğimizi, rekabette bizi kimin zorlayacağını, Türkiye’nin küresel tedarik zincirinin bir parçası olması için yapılması gerekenleri şimdiden belirlemeli ve planlamalıyız.”
İnşaat malzemeleri sanayisine COVID-19 etkisi arttı
Türkiye İMSAD, tarafından hazırlanan ‘Nisan 2020 Sektör Raporu’nda ise şu tespitler yer aldı: Nisan ayında Covid-19 salgını etkisi ile TÜİK inşaat sektörü güven endeksinde çok sert bir gerileme yaşandı. Güven endeksi bir önceki aya göre 35.9 puan birden düştü. Güven endeksi son yıllardaki en düşük ikinci seviyesine indi. TÜİK verilerine göre inşaat işleri mevcut seviyesi bir önceki aya göre 36.4 puan birden geriledi. Yeni iş siparişleri Nisan ayında 26.9 puan geriledi. Böylece yeni alınan iş siparişleri tarihin en düşük seviyesine indi. Yeni alınan siparişler ve mevcut izolasyon koşulları içinde sektördeki işlerde önemli bir durgunluk yaşanması bekleniyor. Covid-19 salgını inşaat sektöründeki faaliyetleri sınırlayan faktörler yarattı. Talep yetersizliği bunların başında geldi. Son dönemde iyileşme gösteren talepte Nisan ayında sert bir bozulma yaşandı. Talep yetersizliği faktörünün yarattığı olumsuz etki 2019 yılında yaşanan talep durgunluğundaki seviyeye indi. Yurtiçi ve yurtdışı siparişlerdeki iptaller inşaat malzemeleri sanayisinde yarı mamul ve nihai mamul stok birikimine yol açtı. İlave stoklar sanayi üzerine yeni stok finansmanı maliyetini de yükledi.
TSKB Gayrimenkul Değerleme Özel Proje Departmanı Yöneticisi Berk Ünsal, TÜİK’in açıkladığı “İstatistiklerle Aile” araştırmasının konut sektörünün gidişatına yönelik veriler sunduğunu belirterek, “Öncelikle kendilerine ait konutta oturan bireylerin oranını gösteren konut sahipliği oranının seyrine baktığımızda 2011-2014 yıllarında artış, 2015-2018 yıllarında ise azalma görüyoruz. Bu eğri bize konut fiyat artışı eğrisinden tanıdık geliyor. Konut fiyat artışlarında 2011-2015 yıllarında görülen yukarı yönlü trend, sonrasında yönünü aşağı çevirmişti. Bu da hem oturum hem de yatırım/birikim amacıyla yapılan konut alımlarının azaldığını gösteriyor” dedi.
Konuya bir de konut alım gücü açısından yaklaşmak gerektiğini hatırlatan Ünsal, şu değerlendirmeyi yaptı: “Konut alım gücüne yönelik uluslararası yayınlarda kabul edilen bir gösterge olan konut fiyatlarının hanehalkı gelirine oranında azalma görüyoruz. Bu orandaki azalma konut alım gücünde artış olduğunu göstermektedir. 2011 yılı itibarıyla başlayan artış, konut fiyat artışlarındaki gerilemeyle eş zamanlı olarak 2016 yılında düşüş göstermeye başladı. Ancak, artan alım gücüne karşın konut sahipliğinde azalma devam ediyor. Bunun için ek göstergelere bakıldığında, yatırım amaçlı alımlara yönelik izlenen göstergelerden olan konut fiyatlarındaki reel getirinin azaldığı görülüyor. Buna ek olarak 2017 yılının üçüncü çeyreği itibarıyla konut kredisi faiz oranlarındaki artış da konut alımı için yeterli gelirde azalmaya yol açmıştır. Öyle ki, son iki yılda yıllık bazda konut satışları da azalma kaydetti. Özetle, konut alımları için yeterli gelirdeki azalma, stok artışı ile konut fiyatlarında görülen azalma ve reel getirinin düşmesi konut sahipliği oranlarının düşüşünde etkili olmuştur.”
2019 yılı itibarıyla Türkiye’de hanehalkı sayısı 24.001.940’a yükselmiş, hanehalkı büyüklüğü ise gerilemesini devam ettirerek 3.35 olarak gerçekleşti. Türkiye genelindeki hanelerin 4.062.576 adedi ise tek kişilik hanelerden oluşuyor. İstanbul ve Ankara’da hanelerin yaklaşık yüzde 17’si tek kişilik iken, İzmir’de bu oran yüzde 19’a çıkıyor. En yüksek tek kişilik hanehalkı sayısı 764.332 ile İstanbul’a ait olup son dört yılda tek kişilik hane sayısı Türkiye genelinde 950.000, İstanbul’da ise 200.000 artış gösterdi. Ünsal, şu bilgileri verdi: “Mal sahipliği/kiracılık tercihinde oturum ve yatırım/birikim amaçlı alınan konut sayısındaki azalmalar, konut alım maliyetlerinin belirtilen dönemde artış göstermesi ve hanehalkı büyüklüğünün azalması gibi konular belirleyici olurken yakın gelecekle ilgili bir değerlendirme yapmakta da fayda var. Yeni dönem konut alıcıları artık ağırlıklı olarak 1981-1996 arası doğan Y kuşağından oluşuyor. Y kuşağı ise önceki kuşaklara göre konut alım maliyetleri konusunda daha fazla sorun yaşıyor ve daha geç ev alabilecek bir gelire sahip olabiliyor. Daha az tasarruf imkanı da Y kuşağı için kiralamayı daha mantıklı kılıyor. Ancak, COVID-19 salgını ile birlikte konut satışlarında beklenen azalma ve yeni yatırım yapmaktan kaçınma eğilimi, ev sahipliği oranının bir süre daha düşük seyredeceğini gösteriyor.”
“Sektörün yüzde 90’ı farklı koşullarda üretime devam ediyor”
“Sektörün yüzde 90’ı farklı koşullarda üretime devam ediyor”
Türkiye İMSAD’ın geleneksel hale gelen ‘Gündem Buluşmaları’ toplantısının 33’üncüsü, küresel salgın nedeniyle ikinci kez internet üzerinden gerçekleştirildi.