KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi

Sektörde hareketlenme başladı; ‘Proje ve Kombine Taşımacılığı’ pazarı hızla büyüyor

DOSYA

Ağır, değerli, karmaşık yüklerin, büyük projelerin ve yatırımların ulusal ve uluslararası mesafelerde; ekonomik, verimli, güvenli ve hızlı taşınmasını sağlayan çevredostu ‘Proje ve Kombine Taşımacılığı’, lojistik ve taşımacılık sektöründeki pazar payını artırarak hızlı büyümesini sürdürüyor.

Lojistik ve taşımacılık sektörünü farklı boyutlara ulaştıran taşımacılık türlerinden biri proje taşımacılığı bir diğeri ise kombine taşımacılık. Büyük volümlü yatırımlar ve projelerin taşınmasında, ağır tonajlı yüklerin nakliyesinde, endüstriyel taşımalarda, fabrikaların / santral ekipmanlarının yer değiştirmesinde veya taşınmasında, inşaat şantiyelerinin mobilizasyonunda, inşaat ve yapı lojistiğinde, gabari dışı taşımalarda (hacim, ağırlık, büyüklük olarak karayollarında normal standartlarda taşınması yasak olan ve standarda uymayan yüklerin özel taşıma araçlarıyla taşınması), özel yük taşımalarında, ulusal ve uluslararası uzak mesafe taşımalarda, proje, kargo, standart nakliye araçlarıyla taşınamayacak kadar büyük, ağır, değerli veya karmaşık yüklerin taşınmasında; çevredostu ‘Proje ve Kombine Taşımacılığı’; çoklu modlarla entegre biçimde yüklerin koordineli, tek elden, ekonomik fiyatlarla, verimli, güvenli, hızlı taşınmasını ve iş güvenliğini sağlıyor.
Çevredostu ‘Proje ve Kombine Taşımacılık’, sunduğu ekonomik faydaların yanı sıra ekolojik dengeye de katkı sağlıyor. Yalnızca karayolundan yapılan çok araçlı taşımaların yerine hem denizyolu, hem de demiryolu kullanılmasıyla C02 salımının azalmasına yardımcı olarak iklim değişikliği ve küresel ısınmanın önüne geçilmesinde büyük rol oynuyor.

Proje Taşımacılığı nedir?
Lojistik sektörünü farklı boyutlara ulaştıran taşımacılık türlerinden biri de proje taşımacılığı. Projeler için gerekli olan yüklerin ulaştırılması gereken yere hızlıca ve hasarsız taşınmasını sağlayan proje taşımacılığı; hacimsel veya tonajından dolayı konteynerle taşınamayan proje türü veya özellikli malzemelerin karayolu, denizyolu, demiryolu, havayolu alternatiflerinin birebir veya birbirine bağlantılı kullanarak taşınması demek. Proje taşımacılığı; “Standart dışı ağır ve standart dışı ölçülerdeki yüklerin bir çıkış noktasından bir diğer varış noktasına kadar özel tedbirler ve araçlarla bir program çerçevesinde taşınması” olarak da tanımlanıyor. Diğer taşıma modlarından farklı olarak ciddi bir mühendislik çalışmasıyla hayata geçen ‘Proje Taşımacılığı’, yurtiçinde veya uluslararası devasa projelerin ağır tonajlı ürünleri ve malzemelerinin taşınma ihtiyacını daha sistematik çözmesiyle lojistik ve taşımacılık sektöründe öne çıkıyor.

Kombine Taşımacılık nedir?
Uzmanlar, Türkiye’de kombine taşımacılığın taşımacılık türleri arasında çığır açtığını, farklı mal gruplarının en hızlı ve en pratik şekilde taşınmasına yardımcı olduğunu ifade ediyor. Aslında intermodal taşımacılığın daha sınırlandırılmış şekli olan ‘Kombine Taşımacılık’, taşıma birimlerinin hedef birime ulaştığı noktaya kadar en az 2 farklı taşıma türü (karayolu, denizyolu, demiryolu ve / veya havayolu) ile taşınması demek. Kombine taşımacılık, çıkış noktasından varış noktasına taşımacılık değil, tüm taşıma sürecinin koordine olarak tek bir operasyon içerisinde yürütülmesini sağlıyor. Özellikle konteyner taşımacılığında yaşanan gelişmelerle uzun mesafelerin demiryolu ve denizyolu gibi daha az maliyetli türlerle taşınması, limandan teslim noktasına kadar da karayoluyla yapılmasıyla oluşan yöntemdir. Bir nakliyenin kombine yük taşımacılığı olarak nitelendirilebilmesi için seçilen taşıma yöntemlerinden en az 2’sinin tek bir sözleşmede toplanması gerekir. Denizyolu ve demiryolunun az maliyetiyle karayolunun esnekliğini harmanlayan kombine taşımacılığın temel özellikleri şöyle: Taşınacak malların standart hale gelmesi (Taşınması gereken yüklerin konteyner, palet gibi taşıma türlerine yüklenmesi, hızlı ve pratik boşaltıma uygun yerleştirilmesi), sistem bütünleştirmesi (tüm birimlerin teknolojik altyapıya ve örgütsel anlayışa sahip olması), taşıma sisteminin uyumluluğu, tarafların hukuki sorumluluğu, ücret tarifeleri.

Kombine taşımacılık türleri ve bileşenleri
Taşıma araçları (gemi, uçak, tren, kamyon vb.)
Taşıma terminalleri (liman, yükleme ve bindirme araçları vb.)
Taşıma üniteleri (konteyner, palet vb.)

Kombine taşımacılığın en önemli ve ayırt edici özelliklerinden biri, bu bileşenlerin zincir şeklinde senkronize ilerlemesidir. Taşımacılık sırasında yükün çıkışından varış noktasına ulaşıncaya kadar liman işletmecileri, demiryolu işletmecileri, karayolu taşımacılarının ve firmaların eş zamanlı çalışması, tüm gelişmelerin paylaşılması, her adımın kontrollü ilerlemesi kombine taşımacılığın ön önemli adımlarıdır. Kombine taşımacılık hizmetlerinden öne çıkanlarından bazıları şöyle:
Gemi+uçak taşıması,
Gemi+tır taşıması,
Tır+uçak taşıması,
Ro-Ro taşıması,
Demiryolu ile ayaklı konteyner taşıması (elektrik santrali, maden, demiryolu gibi yatırım projelerine ait tüm ağır yükler)
Gabari dışı taşımalar,
Özel ekipman gerektiren taşımalar,
İzine bağlı taşımalar,
Fuar taşımaları,
Fabrika ve üretim bandı taşımaları.

“Sektörün kapsama alanı oldukça büyüktür”
UTİKAD (Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy, proje taşımacılığının, hem dökme olarak gemiyle taşınan endüstriyel malzemeleri, hem karayoluyla taşınan çoğunlukla ağır ve gabari dışı malzemeleri, bunların yanı sıra çoklu modlarda taşınan yüklemeleri içinde barındırdığını belirterek, “Bu çerçevede sektörün kapsama alanı oldukça büyüktür. Bu tip eşyalar genellikle kamu / özel sektör fabrika, rafineri, madencilik, enerji, inşaat vb. altyapı yatırımlarında kullanılan malzemeler, cihazlar veya donanımlardır. Ağırlıklı olarak altyapı, ulaşım, enerji sektörüyle birlikte üretim tesislerinin taşınmasını kapsar ve genellikle tek seferde bir proje kapsamında planlanarak yapılan taşımalardır. Dünyada ve ülkemizde her büyük altyapı yatırımı, askeri ve enerji donanım eşyasının taşınması proje taşımacılığına ihtiyaç duyduğundan ulusal-uluslararası ekonomik ve siyasi gelişmelerden direkt etkilenen bir sektör dalıdır” açıklamasını yapıyor.
Türkiye’de yalnızca karayolu ağır nakliye sektöründe hizmet veren birçok firma bulunduğunu aktaran Ayşem Ulusoy, bunlara ek olarak Türk limanlarından Dünya’nın çeşitli bölgelerine düzenli seferler yapan hem breakbulk, hem de Ro-Ro seferleri mevcut olduğunu kaydediyor: “Ro-Ro gemilerinde de ciddi miktarda proje yükü taşınmaktadır. Ayrıca Türkiye’de proje lojistiğini forwarder olarak yapan firmaları da dikkate aldığımızda karşımıza oldukça büyük bir sektör çıkmaktadır.”

Yenilenebilir enerji proje taşımacılığında artış
Dünya’da yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımların artması ile proje taşımalarında özellikle son dönemde yenilenebilir enerji ekipman taşımalarında artış gözlemlendiğine değinen Ulusoy, Pandemi döneminde ertelenen üretim sanayisine yönelik makine, parkur taşımalarının da Pandemi’nin son bulmasıyla talepte oluşan artış sonrası arzın karşılanabilmesi adına yeniden yükselişe geçtiğinin görüldüğünü ifade ediyor.

Proje taşımacılığı pazarının büyümesi yüzde 8.1 seviyelerinde
Ayşem Ulusoy, “Son 10 yıllık istatistikler incelendiğinde, proje taşımacılığının Türkiye pazarındaki büyümesinin yüzde 8.1 seviyelerinde olduğu gözlemlenmektedir. Ülkemizde büyük ölçekli fabrika yatırımlarının artışı, yurt dışına yatırım yapan firmalar, ağır sanayideki gelişmeler göz önüne alındığında proje taşımacılığı pazarı zaten büyüme eğilimindeydi ancak Pandemi’nin etkileri büyümeyi zayıflatmıştı” diyor.
Ayşem Ulusoy, Ticaret Bakanlığı verilerine göre; Türk inşaat sektörünün yurtdışında üstlendiği toplam proje bedelinin 2021 yılı sonu itibarıyla 29 milyar dolar, 2022 yılında ise 15-20 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini belirtiyor: “Küresel siyasi ve ekonomik krizlere duyarlı bir sektör olmasına rağmen inşaat sektöründeki kısmi gerileme ve Pandemi süreciyle birlikte Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de iptal edilen fuarlar ve ertelenen büyük yatırımlar bu yavaşlamanın başlıca nedenleri arasında görülebilir. Ancak küresel salgın tedbirlerinin zayıflaması ve nihai olarak Çin’in salgın tedbirlerini 8 Ocak 2023 itibarıyla kaldırmasıyla proje taşımacılığı sektörü hareketlenmeye başladı diyebiliriz. Türkiye ekonomisi geliştikçe, özellikle üretim tesisleri, enerji gibi alanlarda yatırımlar çoğaldıkça proje lojistiği işine odaklanan işletmelerin de sayısında artış ve hizmet kalitesinde yükselme sağlanacaktır. Yeni havalimanı, nükleer santraller, büyük rafineri ve enerji projeleri, aynı zamanda hızlı tren ve metro hatlarına ilişkin yürütülen çalışmalar bu alandaki önemli örnekler ve deneyimlerdir. Bunlara ek olarak tabii ki Türk müteahhitlerin yurtdışında üstlendiği işlerin yanı sıra Türk Cumhuriyetleri’nde başlayan enerji yatırımları için transit işlemler ön plana çıkmaktadır.”
Proje taşımacılığı 2023’te pazar payını yüzde 5-8’den yüzde 10-11 seviyelerine çıkaracak: Ayşem Ulusoy, proje ve kombine taşımacılık pazarına ilişkin 2023 yılı öngörülerini de paylaşıyor: “Türkiye piyasasında tüm yüklerin içinde yüzde 5-8 olan proje taşımalarının 2023 yılında yüzde 10-11 seviyelerine çıkacağını öngörmekteyiz. Devlet tarafından yatırım teşvikiyle destek alan firmaların artması, fuarların yeniden hareketlenmesiyle birlikte proje taşımacılığının önümüzdeki süreçte de büyümesini sürdüreceği beklentiler arasındadır.”

Sektörde bilinçlenme ve mevzuatta iyileştirme ihtiyacı
Proje taşımacılığının, geleneksel taşıma yöntemlerinden farklılaştığına ve çeşitli fiziki altyapı ve mevzuat iyileştirmelerine gereksinim duyduğuna işaret eden Ayşem Ulusoy, “Ülkemizde proje taşımacılığında kullanılan kılavuz araçlar, sürücü ve proje taşımacılığında görev alan personelin eğitimi ile özel ekipmanların kullanımı konularında bilinçlenme ve mevzuat konuları halen iyileştirmeye ihtiyaç duymaktadır” diyor.
Gabari dışı yüklerde yük kapasitesine uygun vinçlerin bulunması gerekiyor: Gabari dışı yüklerde taşıma modları arası yük hareketlerinin sorunsuzca yapılabiliyor olmasının da bir başka gereksinim olarak karşımıza çıktığına değinen Ulusoy, ağır yüklerin taşınmasıyla ilgili lojistik operasyonlarda elleçleme noktalarında, söz konusu malların yüklenip boşaltılabilmesi için yük kapasitesine uygun vinçlerin bulunmasının gerektiğini söylüyor.
Demiryolu bağlantılı liman sayısı artırılmalı, farklı alternatifler oluşturulmalı: Proje taşımalarında Türkiye için en büyük sorunlardan birinin coğrafi özelliklerden kaynaklı altyapı, üst yapı yetersizlikleri ve limanlarımıza büyük tonajlı gemilerin yanaşamaması, limana getirilen malzemelerin yüzde 95 oranında karayolu ile iç bölgelere sevk edilme zorunluluğundan kaynaklı karayolu taşımacılığındaki yığılma olduğunun altını çizen Ayşem Ulusoy, “Bu durum limanlardaki bekleme sürelerini uzatmakta ve terminal hizmetlerindeki yüksek maliyetlere yol açmaktadır aynı zamanda. Demiryolu opsiyonlarının ya da alternatiflerin az olması ki mevcut durumda ülkemizde demiryolu bağlantısı olan liman sayısı 13’tür, bazı projelerin hava-kara, tren-gemi, deniz-kara gibi birden fazla taşıma şekliyle ulaştırılması gerektiği durumlarda farklı alternatifleri kullanma noktasında zorluklara sebebiyet vermektedir” diye konuşuyor.

“Yatırımlarımızla 28 milyar dolarlık tasarruf sağlıyoruz”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul PPP Week Programı’nda yaptığı sunumda, Türkiye’nin dünya ticaretinden aldığı payın artırılması için yoğun çalıştıklarını, lojistik ve ihracatta önemli yatırımlar yaptıklarını anlattı: “Bu yatırımlar ülkemizi son derece büyüttü. Dünya’nın en hızlı büyüyen, gelişen ülkelerinden bir tanesi haline gelmemiz kolay olmadı. Şu anda Dünya’daki ticaret hacmi 12 milyar ton, 2030 yılına geldiğimizde bunun 225 milyar tona çıkacağı öngörülüyor. Türkiye’nin burada çok önemli coğrafi avantajı var. Biz Bakanlık olarak insan, yük ve veri taşıyoruz. Bunu da lojistik, dijitalleşme ve mobilite odağında son 20 yıldır geliştirdik. 2053 yılına dek bütün planlarımızı yaptık.”
Ekonomik büyümeyi etkileyen altyapı açığını kapatmak için de yatırım yapmak gerektiğini vurgulayan Karaismailoğlu, bu yatırımı da devlet bütçesiyle yapmalarının mümkün olmadığını, bu açığı kapatmak için farklı finansal modeller üretmeleri gerektiğini, yap-işlet-devret, kamu-özel işbirliklerinin de bu açığı hızlı şekilde kapatma ihtiyacından doğduğunu aktardı ve “Devlet aklıyla bunu planladık ve yola koyulduk” dedi.
Bakan Karaismailoğlu, Türkiye’de yapılan kamu-özel işbirliği projelerinin tüm Dünyaya örnek olduğunu belirterek, Türk mühendisliğinin geldiği noktayı göstermesi adına da çok başarılı projelerin hayata geçirilip tüm dünyada ses getirdiğini söyledi. Türkiye’nin hedeflerinin büyüyerek devam ettiğini vurgulayan Karaismailoğlu, havayolu, bölünmüş yol, demiryolu alanlarında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Karaismailoğlu, “Yaptığımız 183 milyar dolarlık yatırım sonucunda bugün 28 milyar dolarlık tasarruf sağlıyoruz. Altyapı projelerinin önemi burada anlaşılıyor” diye konuştu.

‘Proje ve Kombine Taşımacılık’ın işletmelere sunduğu faydalar
Uzmanlara göre; ‘Proje ve Kombine Taşımacılık’, demiryolu ve denizyolu taşımacılığına uygun ve 300 km’den uzak yükler için oldukça avantajlıdır. Uzmanlar, kontrollü planlama ve doğru bileşenlerin seçilmesiyle son derece işlevsel olan ‘Proje ve Kombine Taşımacılık’ın firmalara sunduğu avantajları ise şöyle sıralıyorlar:
• Geleneksel taşımacılığın dayandığı el emeğinin yerini teknolojik ekipmanlara bırakması,
• Coğrafi nedenlerin oluşturduğu uzun süreli aktarmaların önüne geçmesi,
• Gelişmiş taşıma teknikleri,
• Parça yüklerin farklı taşıma kapları ile yüklenmesiyle oluşan seri sevkiyat avantajı,
• Özel yükleme araçlarının sunduğu ayrıcalıklar,
• Bürokrasinin azalması,
• Yüklerin müşteriye daha az evrakla ulaştırılması,
• Demiryolu ve denizyolunun sunduğu güvenlik imkanlarıyla uzak mesafelere hızlı taşıma avantajı,
• Karayolu taşımacılığının sunduğu esneklik ve dağıtım fırsatları,
• Tek taşıyıcının sağladığı pratiklik, ürün boşaltım ve yükleme sürelerinin kısalması,
• El değmeden hijyenik taşıma imkanı gibi ayrıcalıklar,
• Özellikle ağır yükler için önemli maliyet avantajı,
• Kısa sürede değişen yakıt ücretlerinden minimum seviyede etkilenme, karbon ve emisyon salımının azaltılması,
• Araç ve personel ihtiyacını azaltarak maliyetleri düşürme,
• Denizyolu ve demiryolunun sunduğu fiyat avantajı,
• Trafik sıkışıklığını en aza indirerek kazaların önüne geçilmesi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.