Hızla gelişen bilgi ve iletişim teknolojileri artık hayatımızın vazgeçilmezleri. İşte, evde, okulda, hastanede, özel ve kamusal her alanda hayatımızın odağında artık bilişim ve bilişim teknolojileri mevcut. Dijital dönüşüm, başdöndürücü bir hızla ev ve iş yaşamlarımızı yeniden şekillendiriyor.
Birey veya toplum her alanda ve her yerde dijital dönüşüm kaçınılmaz hale geldi. Yükselen trend ise yeni nesil teknolojiler… Büyük veri, artırılmış gerçeklik, nesnelerin interneti, makinelerin öğrenmesi, 3D teknolojileri, Endüstri 4.0, Toplum 5.0, yapay zeka, bulut bilişim, robotlar ve e-ticaret…. Dijital dönüşüm başdöndürücü bir hızla hem ev hem de iş yaşamımızı yeniden şekillendiriyor.
Dijital dönüşüm çözümleri hem bireyler hem işletmeler için birçok fırsatı da beraberinde getiriyor. Verimlilik, güvenlik, kalite, hız, esneklik, daha geniş kapsamlı bir hedef kitleye ulaşmak, Türkiye’de ve dünyada rekabet edebilme yetisini geliştirmek, büyüme ve potansiyelini keşfetme…
Dijital dönüşümde bütünsel bir bakış açısı ise hayati önemde. Şirketin tüm endüstriyel değer zincirinin ve tüm ekosisteminin dijital dönüşümü artık rekabette onu öne taşıyan bir adım olmaktan tamamen çıktı. Dijital dönüşüm, günümüzde her şirket için sürdürülebilir olma yolunda atılması gereken ilk adım…
Son birkaç yıldır büyümek isteyen veya iş hayatına yeni adımını atan her işletme için bilişim teknolojilerini yakalamak hayati önemde. Ekonominin yapı taşlarından büyük işletmelerse artık “dijital dönüşümü” konuşmayı rafa kaldırdı. Artık büyük işletmelerin yeni gündem maddesi; yeni nesil dijital dönüşüm çözümleri…
2020'deki en önemli 10 stratejik teknoloji trendi
Gartner 2020 Teknoloji Trendleri Raporu’na göre önümüzdeki 5 yılda yıkıcı potansiyele sahip teknolojiler iş hayatında uygulanmaya başlayacak. Gartner Genel Müdür Yardımcısı David Cearley’e göre bu geçiş sürecinde stratejilerinin merkezine insanı koyan şirketler bu yıkımın risklerini fırsata çevirmeyi başaracak. Rapora göre 10 teknoloji 2020’de şirketlerin stratejik yatırımları arasında yer alacak:
1) Hiperotomasyon: Yapay zeka (AI) ve makine öğrenmesi, robotik süreç otomasyonu ve akıllı iş yönetimi yazılımı ve bazen kuruluşun dijital ikizi gibi bir çok teknolojinin birleşiminden oluşuyor.
2) Multiexperience (Çoklu Deneyim): Gelenekselleşmiş bilgi işlemin, giyilebilir cihazlar ve gelişmiş bilgisayar sensörleri gibi çok sensörlü ve çok temaslı arayüzleri içerecek şekilde tek bir etkileşim noktasına evrilmeye başlaması. Çoklu Deneyim; konuşma platformları, sanal gerçeklik (VR), artırılmış gerçeklik (AR), karma gerçeklik (MR), çok kanallı insan-makine arayüzleri ve algılama teknolojilerini kullanıyor.
3) Demokratikleşme: Teknolojinin demokratikleştirilmesi, kapsamlı veya pahalı bir eğitim almadan insanlara, teknik veya iş uzmanlığına kolay erişim sağlamayı amaçlıyor.
4) Güçlü İnsanlar: İnsan güçlendirme eğilimi, bireyin bilişsel ve fiziksel deneyimlerini geliştirmek için teknoloji kullanımına odaklanıyor. Bu teknolojilerinin önümüzdeki 10 yılda yaygınlaşması bekleniyor.
5) Şeffaflık ve İzlenebilirlik: Avrupa Birliği’nin Genel Veri Koruma Yönetmeliği’ne (GDPR) benzer daha fazla mevzuatın önümüzdeki yıllarda dünya çapında yürürlüğe girmesi bekleniyor.
6) Güçlendirilmiş Edge: Teknolojiyi nesnelerin internetinde kullanıyor. Birkaç yıl içinde ağların uçlarında 20 kat daha fazla akıllı cihaz olabilir.
7) Dağıtılmış Bulut: Genel bulut hizmetlerinin, sağlayıcının kontrolü altındayken bulut sağlayıcısının fiziksel veri merkezlerinin dışındaki konumlara dağıtılması. Dağıtılmış bulutta sağlayıcı, bulut hizmeti mimarisi, teslimat, işlemler, yönetişim ve güncellemelerin tüm yönlerinden sorumlu. Merkezi genel buluttan dağıtılmış genel bulut kullanıcılarına geçiş, yeni bir bulut bilişim çağına girdiğimizi gösteriyor. Dağıtılmış bulut, veri merkezlerinin herhangi bir yerde bulunabilmesini sağlıyor, özel ve yerel bulutun birleşik avantajlarını bir arada sunuyor.
9) Blockchain: Gelecekte, AI ve IoT gibi tamamlayıcı teknolojiler blockchain ile entegre olmaya başladığında endüstrileri ve ekonomiyi dönüştürme potansiyeline sahip olacak.
10) Yapay Zeka (AI) Güvenliği: Yapay zekanın sağladığı avantajlar kadar yeni ve öngörülemeyen güvenlik sorunlarına sebep olması bekleniyor. Bu sorunların öngörülmesi ve giderilmesi 2020’nin stratejik teknolojileri arasında.
İşletmeler ne yapmalı?
• Öncelikle her işletme bir dijital dönüşüm yol haritası çizmeli.
• Dijital dönüşüm stratejileri doğrultusunda işletmenin gelecek vizyonu belirlenmeli.
• Hızlı, esnek, verimli ve kullanıcı dostu dijital dönüşüm çözümleri kullanılmalı.
• İşletme, dijital dönüşüme ilişkin kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerini belirlemeli.
• İşletmenin organizasyonunda dijital dönüşüm birimi oluşturulmalı. İşletmede dijital dönüşümden sorumlu bir kişi olmalı ve bu kişi tepe yönetimi ile birebir çalışmalı, yetkileri ona göre belirlenmeli.
• Şirket kültürü, dijital dönüşüme göre revize edilmeli ve en tepe yöneticilerden en alt kademedeki çalışana kadar işgücünün tamamı dijital dönüşümü, şirket kültürünün parçası haline getirmeli.
• Tüm altyapı dijital dönüşüme uygun biçimde yeniden şekillendirilmeli.
• İşletmenin ekosisteminin de dijital dönüşümü önemli.
Türkiye’de insanlar yüz yüze iş yapma alışkanlığına sahiptir. Ancak 2019 Aralık ayında Çin'de ortaya çıkan ve kısa sürede dünya geneline yayılan Kovid-19 salgını, hiç şüphesiz tüm insanların günlük yaşantısını ve alışkanlıklarını tamamen değiştirmiş ve yeni bir düzene alışmaya yönlendirmiş ve farklı ihtiyaçlar doğurmuştur. Özellikle, kurumların bu yeni düzene uyum sağlamaları için uzaktan çalışma yeteneklerini geliştirmeleri gerekmiştir. HAVELSAN da bu gerekliliği gidermek amacıyla mekândan bağımsız olarak toplantı imkânı sağlayacak uygulamalar arayışı içine girmiştir. İlk etapta bilinen çok uluslu uygulamaları kullanmayı denemiş ancak bu uygulamaların bilgi güvenliği açısından riskli olduklarını tespit etmiştir.
Bu nedenle, milli bir teknoloji arayışına girerek HAVELSAN İş Ekosistemi içerisinde bulunan şirketlerin çözümlerini incelemeye başlamıştır. Paydaş firma çözümleri arasından en yetkin olanını seçerek uygulamaya çok zorlayıcı testler yapmış, kurduğu işbirliği kapsamında var olan eksiklikleri kendi çalışanları ile gidererek ve yeni özellikler geliştirerek kullanmaya başlamıştır. Kısa bir süre içerisinde uygulamanın bu alandaki ihtiyacı başarılı bir şekilde giderdiğini gören HAVELSAN, uygulamayı kendi bünyesinde hızlıca ürünleştirmiş ve Mayıs 2020 itibariyle benzer ihtiyaca sahip olan diğer kurumların da hizmetine sunmuştur.
HAVELSAN Diyalog, kurulumu ve yönetimi kolay, güvenli, yüksek kalitede görüntülü ve sesli görüşme imkânı sağlayan, tamamen yerli bir video konferans sistemidir. Mobil platformlarda da çalışabilen HAVELSAN Diyalog, kurumların sunucularında çalıştığı gibi bulut ortamında da çalışabilmektedir. Sistem, sağladığı yüksek güvenlik ile önceliği güvenlik olan kritik kurumlar tarafından da kullanılabilmekte ve kullanıcı dostu arayüzü ile son kullanıcılara hitap etmektedir. Mesajlaşma veya dosya gönderme gibi işlevlerin yerine getirilebilmesi için HAVELSAN tarafından geliştirilmiş olan diğer güvenli iletişim uygulamaları ile birlikte çalışabilen HAVELSAN Diyalog, bu özelliği sayesinde her türlü kurum, kuruluş, özel şirket veya bireyler için kaygı yaratan bilgi güvenliği sorununa uçtan uca çözüm getirmektedir.
Siber güvenlik doğrulaması yapılan ve genişletilebilir Cluster mimaride bir yapıya sahip olan HAVELSAN Diyalog, sivil ve askeri kullanıcıların ihtiyacına uygun yetkinliktedir. Yurtiçi ve yurtdışında yaygınlaştırılması hedeflenen HAVELSAN Diyalog'un sağladığı yüksek verimlilik ile katılımcı sayısı ve süre sınırı olmadan güvenle iletişim kurabilmek mümkündür. Üstelik Safari, Chrome, Opera ve Firefox gibi web tarayıcıları üzerinden erişilebilen HAVELSAN Diyalog'u kullanmak için herhangi bir uygulama yükleme zorunluluğu da bulunmamaktadır.
IAS, pandemi nedeni ile iki aydır müşterilerine uzaktan hizmet sunuyor. IAS Genel Müdürü Mert Poyraz, “Müşterilerimiz caniasERP sayesinde mevcut işlerini uzaktan yaparak şirketlerinin işleyişini devam ettirdiler. Bu durum aslında ERP’nin pandemi veya başka bir sebeple dahi olsa mevcut süreçlerin uzaktan işletilerek firmaların işleyişinin devam etmesinde anahtar bir rol üstlendiğini bir kez daha göstermiş oldu” dedi.
Dijitalleşme sürecine başlamış olan firmaların ERP sistemleri ile tüm işlem ve operasyonlarını kayıt altına alarak mevcut süreçlerini takip edeceğini kaydeden Poyraz, “İşletmeler için kritik süreçler ERP üzerinden yürütülüyor. Günümüz koşullarında bu çalışmalar uzaktan da yönetildi. Ancak ERP kullanmayan firmalar açısından içinde bulunduğumuz süreç ciddi bir dezavantaj yarattı. Bu durum aslında ERP’nin pandemi veya başka bir sebeple dahi olsa mevcut süreçlerin uzaktan işletilerek firmaların işleyişinin devam etmesinde anahtar bir rol üstlendiğini bir kez daha göstermiş oldu” bilgisini verdi.
Farklı alanlarda ödeme çözümlerini bir arada sunan Wirecard Türkiye, e-ticaret alanında faaliyet göstermek isteyen firmaların üye iş yeri tanımlama (onboarding) sürecini yalnızca beş dakikaya indiren yeni ürünü Anında POS’u tanıttı.
Anında POS, firmaların herhangi bir basılı belge ihtiyacı olmaksızın tamamen dijital kanallar üzerinden, beş dakika içinde Wirecard Üye İşyeri olarak satışa başlamalarına olanak sunuyor. Uygulama-ticarete geçiş sürecinde yaşanan sıkıntıları gidererek kurumları evrak karmaşasından kurtarıyor ve ödeme sistemleri dünyasına hızlı bir giriş yapmalarını sağlıyor.
Wirecard Türkiye Genel Müdürü Burhan Eliaçık, Anında POS’la ilgili şunları söylüyor: “Türkiye’de milyonlarca KOBİ olmasına rağmen e-ticaret oranları hala düşük seviyelerde seyrediyor. İçinde bulunduğumuz pandemi süreci, dijital dünyanın ve iş süreçlerimizin bu dünyaya adapte olabilmesinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Biz de bu süreçte firmaların e-ticaret operasyonlarını hızlandırarak bu mecraya geçişlerini kolaylaştırmak istedik. Hem iş ortaklarımıza hem de KOBİ’lere yönelik pratik ve hızlı bir çözüm olarak geliştirdiğimiz Anında POS vesilesiyle kurumların Wirecard Üye İşyeri olmak için temin etmesi gereken belgelere harcayacağı zamanı, satış faaliyetlerine yönlendirebilmesini sağlıyoruz.”
Wirecard, Almanya'nın en değerli finans kuruluşlarından ve Frankfurt Borsası'nda işlem gören 30 teknoloji şirketinden biri olan Wirecard AG çatısı altında faaliyet gösteriyor. Türkiye’de aynı anda Sanal POS, Mobil Ödeme ve Elektronik Para Hizmetini bir arada sunan tek firma olma özelliğine sahip.
Wirecard güncel projeler: İhtiyaç Haritası: Festtogether etkinliği kapsamında sms (mobil) ödeme altyapısı, S Sports: S sport plus uygulama abonelikleri için ödeme altyapısı, Pınar Su: Temassız dijital ödeme altyapısı.
Dünyanın dört bir yanındaki girişimcilerin online dünyada başarılı olması için gerekli araç ve yardımı sunan GoDaddy, bir işletme için nasıl isim seçilebileceği konusunda ipuçları paylaştı.
GoDaddy Türkiye, MENA ve Güney Afrika Kıdemli Bölge Direktörü Selina Bieber konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Yeni bir iş kurmak veya mevcut bir işletmeyi yeniden markalamak söz konusu olduğunda ilk adım işletmeye bir isim vermek. İsim seçme süreci dikkatli bir şekilde ilerlemeli çünkü seçilen isim işletmenin benzerlerinden farklılaşmasına, hedef kitlenin markayı tanımasına ve markayla bağlantı kurmak istemesine yardımcı olacaktır. Bugünkü dijital dünyada bir işletmeyi online dünyada da tanınır kılacak bir isim seçmek de önem taşıyor. Popüler .com uzantısı söz konusu olduğunda pek çok alan adı alınmış olsa da mevcut yeni alan adı uzantıları sayesinde işletme sahiplerine çok fazla alternatif sunuluyor. İşletmeniz için doğru ismi seçmeye çalışırken GoDaddy olarak hangi alan adlarının hangi fiyatta mevcut olduğunu kontrol etmenize yardımcı olabiliriz.”
GoDaddy’ye göre işletmelere isim verilirken göz önünde bulundurulması gereken önemli noktalar şöyle: Yazılması kolay olsun ve alan adının alınabileceğinden emin olun, markanızla birlikte büyüyebilecek bir alan adı seçin, alan adı ve alan adı uzantınızın işletmenizin uzun vadedeki planlarını yansıttığından emin olun. GoDaddy, Türkiye’deki küçük işletmeler için online varlıklarını oluşturmalarını sağlayacak, kolay kullanılabilir ve uygun maliyetli dijital araçlar sunuyor. Ürün ve hizmetleri arasında alan adı kaydı ve Hazır Web Sitesi’nin (eski adıyla Web Sitesi Mimarı) yanı sıra hosting, Yönetilebilir WordPress, online güvenlik, online pazarlama ile e-posta ve Office üretkenlik araçları yer alıyor.
Ekonomi ve rekabetin çok hızlı değiştiği bir dünyada KOBİ’lerin yeni üretim biçimlerine adapte olarak ayakta kalabilmesi için dijitalleşme sürecini acilen başlatmalarının zorunluluk haline geldiğini vurgulayan CLPA Türkiye Müdürü Tolga Bizel, dijital dönüşümün en önemli unsurunun endüstriyel haberleşme olduğunu söyledi.
Geleceğin haberleşme üzerine kurulacağına dikkat çeken Bizel, Sanayi 4.0'ın gereklerini hayata geçirmek için fabrikalarda robotlar dahil tüm makine ve sistemlerin birbiriyle çok hızlı ve kesintisiz bir şekilde haberleşmesinin kritik önem taşıdığını belirtti. KOBİ’lerin üretim süreçlerinde bu haberleşme sistemlerini kurarak akıllı fabrikalara dönüşmeleri ve tüketicilerin hızla değişen kişiselleştirilmiş üretim taleplerine cevap verebilecek şekilde stratejilerini oluşturmaları gerektiğini belirten Bizel, aksi halde günümüzün rekabet koşullarında hayatta kalmalarının mümkün olamayacağını ifade etti. Bizel, dijital ve akıllı fabrikaların haberleşme sistemleri sayesinde küresel salgınlar ya da farklı nedenlerle tesise uzaktan erişim sağlamanın zorunlu olduğu durumlarda da üretimin kesintisiz devamına imkan tanıdığının altını çizdi.
Sabancı Holding, 2020 yılının ilk üç aylık dönemine ait finansal sonuçlarını açıkladı. Bu sonuçlar doğrultusunda, Sabancı Topluluğu’nun konsolide satışları 13.6 milyar TL olarak gerçekleşti. Net karını 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 13 artıran Sabancı Topluluğu’nun konsolide net karı üç aylık dönemde 1 milyar 193 milyon 206 bin TL olarak kayıtlara geçti.
Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, “2020 yılının ilk çeyreği, finansal yönetimde başarılı sonuçların elde edildiği bir dönem olarak kayıtlara geçti. Borçluluk oranlarındaki düşüş ve faaliyet karındaki artış, ilk çeyrek bilanço döneminin güçlü bir mali performansla tamamlanmasını sağladı. Rahatlıkla söyleyebiliriz ki, dijital iş modellerinin hiç olmadığı kadar önem kazandığı bu dönemi Sabancı Topluluğu olarak son derece başarılı bir şekilde yönetiyoruz. Şirketlerimiz, uzun zamandır teknolojik altyapı ve dijitalleşme alanında yapmakta olduğumuz etkin çalışmaların bir eseri olarak, işlerini geliştirme ve büyütme konusundaki çalışmalarına ara vermeden devam ediyorlar” diye konuştu. Birçok zorluk yaşansa da geleceğe dair planlarını ertelemediklerini kaydeden Alper, “Kurumsal Girişim Sermayesi fonumuz SPK tarafından onaylandı. 200 milyon liralık bu fonu özellikle teknoloji odaklı girişimler için kullanacağız. Şu an ilk etapta 25 start-up ile görüşmelerimizi sürdürüyoruz” dedi.
Bünyesinde 48 milyondan fazla aboneye sahip olan Türk Telekom, müşterilerine dijitale geçiş ve web sitesi sahibi olma kapılarını Wix Premium paketleri sunarak açıyor. Ortaklık kapsamında Türk Telekom müşterileri “Dijital İşyerim” ve “İşim Web’de” kampanyaları ile Wix platformunu kullanarak işlerini dijitale, fikirlerini hayata geçirebilecekler. Türk Telekom hem mevcut hem yeni müşterilerine domain, hosting ve dijital pazarlama araçları dahil olan Wix web sitesi abonelikleri sunmaya başladı. Bu web sitesi paketlerinde, e-ticaret, güvenli ödeme, online rezervasyon/randevu, blog vb. birçok altyapı hazır olarak sunuluyor. Wix’in İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Dror Shaked, “Türkiye’de milyonlarca kullanıcımız bulunmakta ve ülkenin ne kadar güçlü bir girişimcilik ve esnaf kültürü içerdiğinin farkındayız” dedi.
Türk Telekom’un Strateji, Planlama ve Dijital Genel Müdür Yardımcısı Barış Karakullukçu ise KOBİ ve tüccar abonelerinin bu dönüşümde yer almasının sürdürülebilir ekonomik bir büyüme elde etmek için elzem olduğunu belirterek, “KOBİ’lerimizin yerel ve global olarak büyüme vizyonlarını destekleyen bu ortak çalışmada yer almaktan mutluluk duyuyoruz” dedi. Türk Telekom müşterisi KOBİ’ler, Wix’in web sitesi ve e-ticaret altyapısı sağlayan Temel İşletme Premium paket aboneliğini 1 ay için ücretsiz olarak kullanabilecek.
Covid-19 virüsü, yalnız bireyleri değil, şirketleri de zorluyor. Yeni normal kavramı içinde dijital iş yapış modelleri ağırlık kazanıyor. Artı ve eksileriyle yeni dönemde başarı olmak isteyen işletmeler için Zyxel’in birçok çözümü var. Zyxel Networks’den Türkiye Kanal Satış Müdürü Ömer Faruk Erünsal, Zyxel Network olarak KOBİ’lere pandemi sürecinde destek olduklarını belirterek, “KOBİ’ler maalesef sınırlı siber savunma becerisine ve savunma altyapısına sahip. Son dönemde kolay hedef olmaları nedeniyle KOBİ’ler özellikle hackerlar tarafından tercih edilir hale geldi. Zyxel Networks olarak bu noktada İşletmeleri pandemi sonrası ‘yeni normale’hazırlamayı kendimize göreve edindik” dedi.
Yeni ürünler geliştirmeye devam ettiklerinin altını çizen Erünsal, ürünleri hakkında şu bilgileri verdi: “USG FLEX 100/200/500 model güvenlik duvarlarının performansı, bir önceki versiyona kıyasla donanımsal ve yazılımsal olarak yüzde 125 oranında artırıldı. Ayrıca ürünün UTM performansının kapasitesi ise yüzde 500 oranında yükseltildi. İşletmeler için maksimum ağ güvenliği sunan ürün, uzaktan VPN erişim desteği, kullanıcı dostu arayüzü, WiFi acces point yönetimi, hotspot imkanı gibi özellikleri ile öne çıkıyor. Hepsi bir arada mantığı ile tek bir kutuda küçük ve orta ölçekli şirketlerin tüm güvenlik ihtiyaçlarına cevap veren cihaz, sınırlı bilgi işlem bütçesi bulunan KOBİ’lerin iş sürekliliği ve güvenliğini garanti altına alıyor.”
Lokal koruma için global tehdit istihbaratı
Günümüzün siber saldırıları; crypto jacking, malware, ransomware çeşitleri gibi farklı tehditlerle birlikte her geçen gün çoğalıyor. USG FLEX serisi güvenlik duvarları, geleceğin bilinmeyen ataklarına karşı derinlemesine savunma sağlayarak, tüm bu gelişmiş tehditlere karşı kusursuz koruma sunan “akıllı bulut” sistemi ile KOBİ’lerin iş yükünü de hafifletiyor. Zyxel’in bulut çözümü olan Nebula hakkında bilgi veren Erünsal, şunları dile getirdi: “Piyasada mevcut olan birçok bulut tabanlı çözüm sadece kablosuz ağlara odaklanırken Zyxel
Nebula, küçük ve orta ölçekli işletmelerin birden fazla sistemi kolayca yönetmelerini ve çoklu altyapılar kurmalarını sağlıyor. Nebula, cihazların üzerinde yer alan QR kodların taranarak bulut üzerinden en son güncellemelerin ve kurulum bilgilerinin otomatik olarak yapılması kolaylığını da sunuyor. Bu da genel olarak pahalı işgücü anlamına gelen teknik çalışanların işletme bünyesinde yer alması gereksinimini ortadan kaldırıyor.” Nebula ve isteğe bağlı lisanslama modeliyle, işletmelerin teknik uzmanlık ya da danışmanlık ücretleri gibi gizli maliyetlerin endişesini taşımadan bulut teknolojilerinin tüm avantajlarından yararlanmalarını da sağlıyor.
Zyxel’den KOBİ’lere rekabet gücü kazandıran ürünler
Dijitalleşme sürecinde KOBİ’lere rekabet gücü verecek birçok ürünlerinin bulunduğunu söyleyen Erüstün, kullanıcı dostu, yeni nesil akıllı switchleri; GS1920v2 ve XGS1930’u örnek gösteriyor. Ürün; yüksek performans, PoE işlevselliği ve ücretsiz Nebula Merkezi Yönetim desteği özelikleri ile öne çıkıyor. Öte yandan günümüzde şirketlerde IP güvenlik kamerası ve IP telefonlara olan ihtiyacın gün geçtikçe artması neticesinde kurulum karmaşası bir yana, işletme maliyetleri de yükseliyor. Erüstün, şunları aktardı: “Daha az kablo ve daha düşük kurulum maliyeti avantajı sunan Power Over Ethernet PoE switch’ler; hem veri iletimini, hem de güç ihtiyacını aynı kablo üzerinden eş zamanlı olarak sağlayarak işletmelerin iş yükünü hafifletiyor. Zyxel GS1300 ve GS1350 model CCTV/IP Kamera PoE switch’ler bir porttan bir adet PoE uyumlu cihaza yüksek hızlı bağlantı ve güç imkanı sunuyor. Kurumlar, PoE sayesinde fazladan priz ihtiyacı ve kablo uzatmasına gerek duymuyor. Bu sayede KOBİ’ler kurulum ve işçilik maliyetlerinden tasarruf edebiliyor. NWA100 serisi Access pointlerimiz ve LTE3000 serisi Modem/Routerlarımız KOBİ’lere önerebileceğimiz; iş verimliği ve ağ iletişim performansını garanti altına alan diğer ürünlerimiz arasında yer alıyor.”
Geleceğe açılan kapı: Dijital Dönüşüm Çözümleri
Geleceğe açılan kapı: Dijital Dönüşüm Çözümleri
Şirketlerin başarısı, dijitalde inşa edilip edilememesi ile doğru orantılı. Şirketlerin geleceğe taşınma bileti; hızlı, esnek, verimli, sürdürülebilir, kaliteli ve kullanıcı dostu dijital dönüşüm çözümleri.