Dijital Dönüşümde İnsan Temasını Koruma

Bir insan kaynakları lideri olarak, iletişim ortamının 20 yıl öncekinden çok farklı olduğunu görüyorum. Ve bu değişiklikler -otomasyon, sosyal mesajlaşma ve uzaktan çalışma- işinizi yapma biçiminizi büyük ölçüde değiştirmektedir.
Bununla birlikte, dijital olarak ne kadar çok iletişim kurarsak, İK uzmanlarının yaptıkları iş için çok önemli olan insan unsurunu kaybetmenin o kadar kolay olduğu gözlemlenmektedir. Kurumunuzun öne çıkmasını sağlamak ve rekabet üstünlüğünü korumak; insan dokunuşunu başarıyla nasıl sürdürdüğünüz iletişimin son 20 yılda nasıl değiştiğini anlamakla başlamaktadır.

Dijital iletişime geçiş
Çok uzun zaman önce akıllı telefonların ve cep telefonlarının bile duyulmadığı, sabit hat kullanarak ofisinde birini yakalamak umuduyla bir telefon görüşmesinin yapıldığı dönemleri  unutmak kolaydır.
İletişimde her yerden e-posta göndermek, hızlı bir anlık ileti göndermek ve ofis dışındayken görüntülü sohbet yapabilmek sadece bir olanak değildir. Akıllı telefonların kendisi son birkaç yılda çok değişti ve şimdi her gün telefon görüşmelerimizden beş kat fazla kısa mesaj gönderiyor ve alıyoruz. Akıllı telefon kullanımındaki artış, e-postalardaki artışa katkıda bulunarak işyerindeki iletişimde söz sahibi olan bir araç haline geldi.
Akıllı telefonlar işletmelere ve çalışanlara yeni fırsatlar getirirken yüz yüze görüşmeler yapmak yerine dijital iletişimi kullanmanın da sakıncaları vardır.

Teknoloji insan dokunuşunu nasıl azaltabilir?
Dijital iletişim, insanların daha verimli çalışmasına, istihdam fırsatlarını arttırmasına, çalışanlara yeni fırsatlar getirmesine ve çalışanların dünya genelinde işbirliği yapmak için zaman ve mesafeyi aşmalarına olanak sağladı.
Ne yazık ki bu getirdiği avantajlarla birlikte, kurumların çalışanlarının moralini korumasına, yeteneklerini çekmesine, gizliliği korumasına ve çalışanları elinde tutmaya ihtiyaç duyduğu insan dokunuşunu azaltma riski getirmiştir.
Otomasyon fikri yeniyken, insanlar “robotlar devralacak” diye endişeleniyorlardı. Belli ki bu gerçekleşmedi ve gerçekte bunun tam tersi doğrudur. Teknoloji sayesinde otomatikleştirilebilecek sıradan görevler insanların elinden çıktı. İnsan yaratıcılığı, bilişsel beceriler ve muhakeme gerektiren daha yüksek değerli işler için insan ön plana çıktı.
Dijital ve kişisel iletişim arasındaki denge önemlidir. Günün sonunda, bir organizasyonu başarılı kılan insanlardır ve eğer iletişim, insan etkileşiminin geride bırakılacağı bir teknoloji ile engellenirse işletmeler uzun vadeli iletişim problemlerinin olduğu sonuçlara maruz kalacaktır.
Eğer duyulmak ve anlaşılmak -ve modern işlere öncülük etmek istiyorsanız- başkalarına gerçekten ilgi göstermeli ve mesajlarınızı azar azar yerine cömertçe paylaşmalısınız.