Değişim ve dönüşüm için birçok yöntem ile teknik olup, sizler kendiniz için en uygununu bulup bunu pratik hayata geçirdiğinizde farkı yaratan olacaksınız. Haydi şimdi kendimizin farkında olmaya, değişim ve dönüşüm için bir başlangıç yapmaya…
Bu ay ki yazımda kişilerin kendilerinde değişim ve dönüşüm için göstermiş oldukları direnç ve engelleri aşmak için bazı yöntemleri sizlerle paylaşacağım. Benim bireysel olarak kendimde ve şirketlerde uygulayarak geliştirmiş olduğum; üç adımda değişim tekniğinden bahsedeceğim.
Üç adımda değişim ve dönüşüm adından da anlaşılacağı gibi 3 aşamadan oluşan kavramlar bütünselliğinden oluşmaktadır. Bizlere bunlar okul hayatında bir yazı yazarken giriş, gelişme ve sonuç diye üç bölümden oluşması gerekir diye anlatılmış ve öğrenmemizi bu yönde sağlamışlardı. Giriş bölümünde ne anlatmak istediğimiz, gelişme bölümünde detaylandırmamız ve sonuç bölümünde de vermemiz gereken mesajların yer alması öğretildi. Aslında bu öğretilenin bizlerin tüm hayatımız boyunca kullanacağımız iletişim tekniklerinin de temellerini oluşturduğunun farkında olmadan bunları öğrendik fakat ne kadarını bilerek kullanıyor olduk?
Bunun bir benzerini askerlik yapan kişilerde komutanın askerlerine emir verirken aynı emri tekrarlaması olarak askerlik kurumunda kullanıldığını da gördük.
Bilinçaltı doğru ve yanlış ayırt etmeden herhangi bir konuda ilk öğrendiğini kabul eder ve bu bilgiye göre daha sonra gelen bilgileri kıyaslayarak kendi doğrusunu ve yanlışını belirler. Bunun için de bazı kişilerin doğru dediklerine bazı kişilerin aynı şey için yanlış demeleri buradan gelmektedir.
Bu öğrenme sürecine doğum anında bize ilk bilgileri öğreten kutsal öğretmenlerimiz anne ve babalarımızdan başlarız. Öğrenmiş olduğumuz doğru ve yanlış bilgisinin bizlerdeki karşılığının temellerini de böylece atmış oluruz.
Ne zaman ki kendi bilgilerimizle ve yaşantılarımızla edindiğimiz farkındalığımızla doğru ve yanlış ayrımını yapmaya başladığımızda bizim için temelde olan kendimize ait doğru ve yanlış bilgisi ile kıyaslama başlar ve yeniden doğru ve yanlış bilgisini, kendimizdeki değer listemizi güncellemeye başlarız. Bu değer listesi her bir deneyim ile bunlardan edindiğimiz farkındalığımıza göre yaşantımız boyunca kendini güncelleyerek gidecek bir değer listesi haline gelecektir.
İşte bahsetmiş olduğum üç adımda değişim ve dönüşüm bu değer listesinin hayatımızda bizim için ne kadar önemli bir role sahip olduğu ve bizi aktör olarak kullandığı ile ilgilidir.
Herhangi bir şey söylediğinizde ya da yaptığımızda 1.adım olarak bunun sizdeki karşılığı nedir, neyi ifade edip, neyi anlatmak istiyorsunuz? Bunun farkında olarak düşünceden söze aktarımını yapmalısınız. Onun için ‘konuşmadan önce aklınızda düşünün sonra bunu dillendirin’ derler. 2.adımda ifade ettiğiniz şey, söz ya da kavram karşınızdaki her bir bireydeki değer listesine göre nasıl bir karşılık bulmaktadır, onlar için anlamı nedir? Bunu biliyor ya da fark ediyor olmalısınız. Bu size karşınızdaki kişi ile aynı frekansta iletişim kurup kurmadığınızı anlamanızı sağlayacaktır. Burada da hem fikir iseniz 3. adımda ifadelerinizin karşınızdaki kişi ile aynı düzlemde olduğunuzu bilerek ve akışı sürekli kalibre ederek bağlantıyı devam ettirmenizdir. En ufak bir değişiklikte bu bağlantı kopacak ve siz anlaşılmayan ya da anlatamayan olacaksınızdır.
Değişim ve dönüşüm için birçok yöntem ile teknik olup, sizler kendiniz için en uygununu bulup bunu pratik hayata geçirdiğinizde farkı yaratan olacaksınız. Haydi şimdi kendimizin farkında olmaya, değişim ve dönüşüm için bir başlangıç yapmaya…
Değişim ve Dönüşüm Bireyde Başlar
Paylaş