Dünyanın pek çok ülkesinde farklı sektörlerde düzenlenen fuarlara katılan biri olarak bu fuara da PAGDER’in davet ettiği görsel ve yazılı medyadan katılan arkadaşlarımla birlikte köşe yazarı kimliğimle katıldığım fuardan izlenim ve değerlendirmelerimi sizlere aktarmak istedim.
Çin’in Şangay kentinde, 25-28 Nisan 2016 tarihleri arasında, 200 bin m2’lik dev bir alanda kapılarını dünya ülkelerine açılan “ChinaPlas” da; 10’u milli katılım, 3’te bireysel olmak üzere 13 Türk firması; PAGDER ve İKMİB’in görkemli organizasyonunda Ekonomi Bakanlığımız’ın ve KOSGEB’imizin destekleriyle katıldıkları fuarda bayrağımızı dalgalandırırken ziyaretçi olarak katılan 250 iş insanımızın da olağanüstü çabalarıyla ülkemizi, plastik sektörümüzü, kendi firmalarını, ürünlerini tanıtmak için koşturmalarına birebir tanık olmaktan mutluluk duydum.
Başta Çin Halk Cumhuriyeti, Japonya, Güney Kore olmak üzere Uzakdoğu’dan, Hindistan, İran, Mısır, Almanya, Fransa, İtalya gibi Avrupa ülkeleri ile ABD ve Kuzey ve Güney Amerika kıta ülkeleri olmak üzere 50’nin üzerinde ülkenin katıldığı devasa organizasyonda; teknolojinin ve tedarik rekabetinin her boyutuyla yarıştığı bir arenayı gördüğünüzde, Türkiye’nin de bu yarışta varolduğunu iddialı bir biçimde ortaya koyan deyim yerindeyse bu kahramanlara bunlara bu ortamı sağlayan PAGDER ve İKMİB başkan ve yöneticilerini, Türk standlarını bir bir gezerek moral ve motivasyon desteği veren Şanghay Başkonsolosumuz ve Ticaret Ataşemizi de kutlamak istiyorum.
PAGDER Başkanı Reha Gür ile İKMİB Başkanı Murat Akyüz’ün yolculuk başlangıcındaki sohbetimizde “Plastik ve kauçuk alanındaki son teknoloji ürünleri, sektörel gelişmeleri yakından görme fırsatının sunulduğu Chinaplas gibi fuarlara katılım çok önemli.
B2B görüşmelerle firmaların kendilerini, ürünlerini tanıtma fırsatı sunmasının yanısıra küresel rakipleri tanıma; bilgilenme, gözlem yapma ve gelişmeleri yakından görme gibi fırsatlar, ticari faydaları da beraberinde getiriyor. Rekabet gücünü artıran önemli deneyimler kazandırıyor. Avrupa’da 2’nci, dünyada ise 7’nci sırada yeralan gurur duyduğumuz Türkiye plastik sektörünün bu derecelerini daha da artırmaması için hiçbir neden yok.
Türkiye’yi dünya plastik pazarının önde gelen üretim ve tedarik merkezlerinden birisi yapmayı hedefliyoruz; bu fuarda da birlikte Türkiye plastik sektörünün etkin tanıtımını gerçekleştirerek, firmalarımıza yeni iş bağlantılarını yapacakları ortamı yaratacağız.
Plastik sektörü açısından da bu ve diğer katılacağımız fuarların önemli bir potansiyel olduğunu görüyoruz. Bizler, Türk ihracatçısının bu fırsatları değerlendireceğine yürekten inanıyoruz” sözlerinin gerek stand açan gerekse ziyaretçi olarak katılan iş insanlarımızın büyükçe bölümüyle fuar sürecinde ve bitimindeki sohbetlerimde memnuniyetlerini dile getirmeleri ve her iki başkanın ortak söylemlerinde önemli bir aşama kaydedildiğine tanıklık etmiş oldum.
Dünyanın pek çok ülkesinden kapanış saati itibariyle (yaklaşık 80 ülkeden 200 bin mertebesinde) ziyaretçinin katıldığı bilgisi verildi. Fuarda “Kültür ve Turizm Bakanlığımız’ca; ülkemizi tanıtacak görsel ve yazılı materyallerle donanmış bir stant neden açılmadı?” sorusunu sormadan geçemeyeceğim. Bu tür organizasyonların ülkemizin ekonomik, kültürel ve turizm değerlerimizin tanıtımı için önemli mecralar olduğunu unutmamak gerekiyor, umarım bundan sonraki tüm organizasyonlarda bu eksiklik giderilir.
Dergimizin 200. sayısına erişmenin mutluluğunu; Genel Yayın Danışmanı ve Köşeyazarı olarak görmek, bunun verdiği coşkuyu yaşamak mutluluk ve onur veriyor. Bizlere bugünleri sağlayan siz değerli okurlarımıza, dergimizin her sayısını canla başla çalışarak mükemmelleştiren başta değerli dostum ve kadim arkadaşım Yalçın Sönmez olmak üzere dergimizde her düzeyde görev alan tüm çalışma arkadaşlarımıza, emekçilerimize teşekkürlerimi sunarken KOBİEFOR, “Girişimcilerin, Reel Sektörün, KOBİ’lerin yol göstericisi, yönlendiricisi velhasıl Deniz Feneri olmaya devam edecektir.