Radore Veri Merkezi Genel Müdürü Sadi Abalı; “Just do it!” (Yapalım, görelim, beklemeyelim)

Sadi Abalı, iyi bir CEO olmak isteyenlere öneriyor: “Odaklanmaktan asla vazgeçmeyin. Bir şirket neyi yapmak üzere kurgulanmış ise ona odaklanmalı. Başarı böyle elde edilir. Hangi işi yapacağınıza pazar değil, siz karar verin. CEO olarak hem finansçı, hem hukukçu, hem mühendis hem de insan olmak zorundasınız ve bunların hepsini bir jonglör gibi elinizde çevirmek zorundasınız.”
Sadi Abalı, en büyük motivasyonunun ekibiyle birlikte çok vakit geçirmek olduğunu anlatıyor: “İyi niyet varsa hoşgörülüyümdür. İnsanlardan kolay vazgeçmeyiz, yardımcı ve anlayışlı oluruz. Kötü niyetten emin olmaya başladıysam, affetmem. Kapım hep açıktır, insanları dinlerim. Şirketteki her seviyedeki kişiyle diyalog kurmaya çalışırım. Dinlemezseniz, anlayamazsınız ve kendinizi anlatamazsınız, dinletemezsiniz.”
Ekip ruhunun önemini vurgulayan Abalı, kendi liderliğinin Radore’ye yansımasını şöyle özetliyor: “Sonuç odaklılık anlayışı, Radore’de bütün organizasyona yansıdı. Sonuç alamadığımız işlerin olduğu bir yapıda başarı mümkün değil. Daha önceki aylık satışlarımızın 3-4 katı rakamlara ulaşmaya başladık. Bu da özgüveni artırdı. 5 yıllık büyük projelere imza attık. Yapılabileceğine olan inancım, Radore’yi sıçrattı. İş hayatında inanç çok önemlidir. Örneğin; Galileo, teleskobu böyle bulmuştur, kendisiyle aynı zamanda benzer çalışmalar yürüten birinin teleskobu bulduğunu duyunca (ki bulmamıştır henüz) demek ki ‘yapılabilir’ deyip teleskobu icat etmiştir. Siz inandığınızda bunu organizyonunuz da hissediyor, inanmıyorsanız da kimseyi etkileyemezsiniz.”
Sadi Abalı, “İyi bir CEO gereksiz olmalı” diyor ve açıklıyor: “Şirket o olmadan 3-6 ay faaliyetlerini yürütebilmeli. Kriz durumlarında CEO gittiği zaman çoğu şirketin ödü kopuyor. Oysa herhangi bir birim yöneticisi onun rolünü üstlenecek yapıda ve yetkinlikte olmalı. CEO inançlı, vizyoner, ekibini iyi dinliyor, kendinin ve ekibinin gücünü biliyor, hangi taşın altından kalkabileceklerine, hangi taşın altında kalabileceklerine hakim olmalı. Ben eFinans’tan Genel Müdür olarak ayrıldığımda hiçbir şey aksamamıştı.”
Radore’nin hedefi: Radore’nin 3-4 yıl içerisindeki hedefinin bilişim teknolojileri sektöründe ilk 100 şirket arasına girmek olduğunu söyleyen Abalı, “Radore şu anda ilk 200 arasında. 75 kişi istihdam ediyoruz, personel sayımızı artırmadan 3 yıldır yüzde 40 büyüdük, 2019’da da yüzde 40 büyümeyi, önümüzdeki 4 yılda ise iş hacmimizi 2-3 katına çıkarmayı hedefliyoruz. Bir şirketin büyüme hedefi; çalışan sayısını artırmak olamaz, verimliliği artırmak olmalıdır. Benim yöneticilik felsefem bu.”
Balıkesir’den İstanbul’a: Balıkesir’de 1961’de  dünyaya ‘merhaba’ diyen Sadi Abalı, büyük çapta hurda ticareti yapan babasından sıkı pazarlık yapmayı öğrenir, dedesinden aldığı miras ise tamircilik. Hayatı, babasının işleri nedeniyle ailenin İstanbul’a taşınmasıyla değişir. Artık Teşvikiye, Beşiktaşlı’dır. Mezunlarıyla ünlü Teşvikiye İlkokulu, Nilüfer Hatun Ortaokulu ardından Kabataş Erkek Lisesi.
Renkli geçen çocukluk: Derslere düzenli zaman ayıran ama arkadaşlarıyla top peşinde koşturmaktan da geri kalmayan Sadi Abalı, Beşiktaş’ta çok iyi bir arkadaş çevresiyle büyüdüğünü anlatıyor. Kabataş Erkek Lisesi’nde öğretmenlerinin verdiği nasihatları kulağına küpe yapan Abalı, okulda Türkiye’nin her yerinden çok farklı kültürlerden insanlarla iletişim kurmayı öğrendiğini belirtiyor.
Abalı, “Lise yıllarıydı. Etrafımızda elektrik panoları imal eden ağabeylerimiz vardı, işleri yoğunlaştığında işleri koordine etmek, hızlandırmak ve düzenlemek amacıyla beni çağırırlardı, bana güvenirlerdi; ‘Sadi gel, işleri yoluna koy’ diye. Seve seve gider, işleri düzenlerdim. Tamir merakım ve işleri hızlı ve düzenli koordine edebilme özelliğim beni her zaman danışılan kişi haline getirdi” diyor.
İTÜ’lü olmak: Büyüdüğü çevredeki İTÜ’lü ağabeylerinden etkilenen ve o dönem elektrik-elektroniğe merak salan Sadi Abalı, “İTÜ’de bilim adamı yetişir, biz de bilim adamı oluruz” hayali ile İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü’nü kazanır. Üniversite yıllarında İTÜ’nün çok sesli korosuna katılan Abalı, İTÜ’de 6-7 sene korist olarak çalışır ve gitar çalar, konserlere katılır, okulda voleybol, basketbol da oynar.
Aynı  bölümde yüksek lisansa devam eder ve eşzamanlı okulda asistan olur. Askerden sonra ise özel sektöre adım atar. Bankacılık ve finansal kurumların bilgisayar altyapılarında uzmanlaşmış Nixdorf’ta, 1987’de, Network Sistem Mühendisi olur. Sonra şirket, Siemens tarafından satın alınır. Kariyer basamaklarını hızla tırmanan Abalı, o dönem Marmara Üniversitesi’nde işletme yüksek lisansı eğitimini de tamamlar. Abalı, insanın kendisini multidisipliner yetiştirmesinin iş hayatında çok faydasını gördüğünü; farklı bakış açıları geliştirme, teknolojiyi işe dönüştürme ve bunların ekonomik değer arz etmesini sağlama gibi yetkinlikler kazandığını kaydediyor.
Sadi Abalı, 1987-2002’de, Siemens Business Services ve Siemens Nixdorf şirketlerinde bankacılık, imalat sanayi, perakende, telekomünikasyon ve kamu sektörleri için büyük IT sistemlerinin entegrasyonundan ve “IT outsourcing” projelerinden sorumlu iş birimlerinin direktörlüğünü üstlenir. Siemens’te çalıştığı yıllarda 3 yıla yakın Almanya Münih’te de çalışır, şirket içinde Hollanda, Fransa, İngiltere gibi fark ülkelerde yönetim danışmanlığı, süreç iyileştirme ve iş geliştirme yapar. 1997’de Siemens Business Services Türkiye kurulur ve Satış Direktörü olarak Türkiye’ye gelir.
2002 ve 2013’te, 200’ün üzerinde ülkede faaliyet gösteren Orange Business Services şirketinde, outsourcing, sistem entegrasyonu ve danışmanlık gibi işleri yürütür, sırasıyla Satış Direktörü, Genel Müdür ve Ülke Müdürü olur. 2013-2016’da Finansbank ve Cybersoft’un elektronik vergisel çözümler ve servisler sunan yan şirketi eFinans’ı kurar ve Genel Müdür, 2016’da ise Radore Veri Merkezi Genel Müdürü olur. İTÜ Mezunları Derneği’nin uzun süre Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkan Yardımcısı olan Abalı, aynı zamanda TELKODER Üyesi.
“İnşa et, işlet ve devret” projelerini çok seven  Abalı, uluslararası bir firmada çalışma hayatına başlamanın eğitim avantajlarının yanı sıra enternasyonel bir insan olmanızı sağladığını söylüyor.  Çalıştığı firmalar sayesinde dünyada birçok ülkeyi gezen Abalı, İngilizce ve Almanca biliyor, evli ve üç çocuk sahibi.Olmazsa olmazı ailesi.
Sadi Abalı, tenis oynuyor, yüzüyor, haftada 2 kez 6 km. yürüyor, evinin bahçesiyle ilgilenmeyi çok seviyor, özel ilgisi ise kahvelere. Çeşitli kahveler denemeyi, canlı konserlere gitmeyi veya youtebe’dan izlemeyi de çok seviyor. Kıyafet tercihi; klasik takım elbise. Yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerinizde en çok beğendiği yerler: Lizbon, Barselona, Roma. Güney Amerika’yı özellikle Şili’yi görmek istiyor. Gerçek hayat hikayesi anlatan biyografi kitaplarını okuyor, haberleri düzenli olarak internet üzerinden takip ediyor.