Hem kamu hem özel sektör, bilişim yatırımlarında; bulut bilişim, mobilite, verimlilik ve altyapıların modernizasyonuna yoğunlaşıyor.
Türkiye bilişim sektörünün ‘2023 hedefleri dahilinde’ 160 milyar dolara ulaşması hedefleniyor. Geçen yılın verileri ise sektörün 69.4 milyar TL’ye ulaştığını gösteriyor.
Hedefe ulaşmada gözler sektöre yapılacak yatırımlara odaklanıyor. Bu yatırımların arasında: bulut bilişim, mobilite, verimlilik ve altyapıların modernizasyonu dikkat çekiyor. 2015 yılında sektörde yüzde 11 ile 15 arasında bir büyüme bekleniyor. Büyümede Ar-Ge yatırımı ve inovasyon en önemli faktör olacak.
Diğer yandan kamu alımlarının da 2015 yılı büyümesinde olumlu katkı sağlaması bekleniyor. Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erman Karaca, “Küresel ekonominin genel seyri, döviz kurlarındaki hareketlilik, yerel dinamikler ve tüketici finansmanına yönelik düzenlemeler tüm sektörleri, özellikle de bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünü etkiledi ama sektör bu ortamda da büyümeye devam etti.
Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü tüm iş kollarına katmadeğer sağlamasının yanısıra kendi büyümesiyle Türkiye’nin ekonomik performansına da doğrudan değer katıyor” diyor.
Sektörün toplam büyüklüğünü, 48.9 milyar TL ile iletişim teknolojileri, 20.4 milyar TL ile bilgi teknolojileri oluşturuyor. Bilgi teknolojileri sektörünün alt kategorilerinde ise donanım; 10.6 milyar TL, yazılım; 6.3 milyar TL, hizmet ise 3.6 milyar TL olarak seyrediyor.
48.9 milyar TL büyüklüğe sahip iletişim teknolojileri sektörünün alt kategorilerinde donanım; 13.4 milyar TL, elektronik haberleşme; 35.5 milyar TL olarak görülüyor.
Yazılımın büyümedeki payı artıyor
2013 yılına göre en yüksek büyüme yüzde 12.3 ile bilgi teknolojilerinin yazılım ve donanım kategorisinde gerçekleşiyor. Böylece yazılım sektörünün toplam bilgi teknolojilerindeki payı, arzu edilen dağılım doğrultusunda yüzde 30 seviyelerine ulaşmış oluyor.
Karaca, oldukça etkileyici bir gelişim ivmesi sergileyen yazılımın, büyümeye ve ihracat kapasitesini genişletmeye devam ettiğini belirtiyor: “İnovasyon ve Ar-Ge konularının iş dünyası açısından artan önemi ve Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nin olumlu etkisi, Türkiye’de yazılımın gelişimini de destekliyor. Yazılım tarafında, özellikle Anadolu’da yaygın küçük oluşumların markalaşma ve büyüme iştahlarının teşvik edilmesiyle, daha fazla büyüme elde edilecektir.”
Sektörün, toplam ihracat rakamının 1.34 milyar TL’ye ulaştığını hatırlatan Karaca, “Toplam ihracatın yarısından fazlası 800 milyon TL ile yazılımdan geldi. Bu da yazılım kategorisindeki cironun yüzde 12.7’lik kısmının, ihracattan elde edildiğini gösteriyor” bilgisini veriyor. En çok ihracat yapılan ülkeler arasında Azerbaycan başta geliyor. Azerbaycan’ı Almanya, Türkmenistan, Amerika, Hollanda ve İngiltere takip ediyor.
Sektörde büyüme rakamları beklentilerikarşılamıyor
Erman Karaca, güçlü büyümenin dahi sektörün gelişim beklentilerini karşılamadığını belirterek, şunları söylüyor: “Çünkü katmadeğeri yüksek, ülke ekonomisinin büyümesine katkı sağlayacak ve çarpan etkisi yaratacak alt sektörlerin, yani yazılım ve hizmet sektörünün halen donanım pazarına oranla düşük olduğunu görüyoruz. Bu potansiyel alanlarda istenen büyüme yakalandığında, büyüme beklentilerinin karşılanacağını düşünüyoruz.”
Bilişimde yerli üretim
Yerli üretim stratejik olarak dijital ekonomi ve dijital toplumun oluşturulmasında çok önemli bir yere sahip. Bu kapsamda, yerli üretimden ekonomik olarak maksimum düzeyde faydalanmak için özellikle bilişimde yerli üretimin doğru algılanması ve doğru planlanması gerekiyor. Avrupa’da dijital dönüşüm için yapılacak yatırım hacminin 3.3 trilyon Avro'ya ulaşması beklenirken Türkiye’nin telekomünikasyon ve bilişim sektöründe farklılık yaratabilecek alanlardan başlamak üzere büyük bir fırsatı yakalaması ve katmadeğerli hizmetler alanında yerli üretimi ihracata çevirebilecek bölgesel avantajları kullanması mümkün olabilir.
Türkiye’de bilişim harcamaları özellikle KOBİ’lerde halen AB’nin gerisinde
Erman Karaca, Türkiye’de bilişim harcamalarının, özellikle KOBİ’lerde, halen AB’nin çok gerisinde olduğunu hatırlatarak, şu bilgileri veriyor: “OECD raporuna göre, Türkiye internet kullanımında 34 üye ülke arasında sondan ikinci ve de internette en az e-mail kullanan, en az ürün bilgisi alan, en az online alışveriş yapan, e-devletten en az yararlanan internet kullanıcılarına sahip ülke görünümünde.
Verimliliği ülke genelinde artırması beklenen e-devlet kullanımında ise OECD ülkelerinin 31’i arasında yapılan sıralamada yine sondan ikinci oldu.
Türkiye'de hane halkı arasında bilgisayar ve internete erişememenin en önemli nedenlerinden biri ekipman maliyeti ve erişim maliyetinin yüksek oluşudur. KOBİ'ler ve şahıs firmaları için de rekabet gücü açısından son teknolojili ürünleri kullanmak gerekli ancak maliyetlidir.”
Bilişim teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştırılması için maliyetlerinin mümkün olduğunca düşük tutulması gerektiğini kaydeden Karaca, bu nedenle özellikle bilgisayar, dizüstü bilgisayar, tablet gibi ürünler ve internet erişimi üzerindeki vergilerin optimal düzeyde tutulması gerektiğinin altını çiziyor. Karaca, “Bu veriler bize, sektörün büyümesi ve dolayısıyla ülkenin rekabet gücünün artırılması için atılması gereken adımlar olduğunu gösteriyor. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
- 2015 yılında beklenen siyasi ve ekonomik gelişmelerin getireceği sonuçlar kurumların kendisini geliştirmesi için ideal zamanlardır. BT dönüşüm projelerini tüm yöneticilerin ivedilikle gündemlerine alması ve bir yandan maliyetlerini kontrol altına alırken diğer yandan yapacakları altyapı yenilemeleri ve BT'nin hizmet olarak kullanılmasının getireceği hız avantajını kaçırmamaları gerekmektedir.
- Bilgisayar ve internet kullanımının yaygınlaşması sanayi sektörlerinde verimlilik artışları sağlayarak dış pazarlarda rekabet gücünü artırmakta ve dolayısıyla ticareti artırmaktadır.
- Bilgisayar sahipliği ve bilgisayar okuryazarlığının artması yüksek katmadeğerli sektörlerde çalışacak işgücünün yetişmesine destek vermektedir. Bu aynı zamanda ülkemizin bölgeler arasındaki sayısal uçurumun azalması anlamına gelecek önemli bir gelişme olacaktır.
- Dünya üzerinde birçok ülke bilişim sektöründe korumacı politikaların aksine teknoloji adaptasyonunu kolaylaştırıcı veya teşvik edici politikalara yönelmektedir.
- Türkiye'de bazı başlıklar için yerel sektörü desteklerken diğer tarafta da teknoloji adaptasyonunu yavaşlatacak maliyet artırıcı politikalardan kaçınılmalıdır” diye konuşuyor.
Bilişim 69.4 milyar TL’ye ulaştı
Bilişim 69.4 milyar TL’ye ulaştı
Konjonktüre rağmen bilişim 2015’te yüzde 11-15 arası büyüyecek. Türkiye bilişim sektörü, 2014 yılında çift haneli büyümesini sürdürerek toplam 69.4 milyar TL’ye ulaşmıştı. Konjonktür nedeniyle bu yıl sektörün performansı merak konusu. Ancak TÜBİSAD verileri, sektörün 2015 yılını yüzde 11-15 arasında çift haneli büyüme ile kapatacağını öngörüyor.