Köklü sanayi geçmişiyle Türkiye’nin en önemli sanayi kentlerinden biri olan Eskişehir, 21. yüzyılın eşiğinde yaptığı yeni atılımlarla ve projeleriyle Türk sanayisinin örnek gösterilen merkezlerinden. 2015 yılı rakamlarına göre Eskişehir Sanayi Odası Üyesi 660 kuruluş, toplamda; 8.3 milyar dolar ciro, 2.2 milyar dolar ihracat ve 60.000 çalışan sayısına ulaştı.
Eskişehir ekonomisinde ticaret ve hizmetler yüzde 60, sanayi yüzde 30, tarım ise yüzde 10 paya sahip. Makine imalat, kimya ve plastik ürünler, gıda ve metal eşya sanayilerinin öne çıktığı Eskişehir’de üretilen sanayi ürünlerinin Türkiye üretimi içindeki payı ise şöyle; dizel lokomotif yüzde 100, uçak motoru yüzde 100, komprasör (soğutucu) yüzde 100, boraks yüzde 80, kriko yüzde 70, buzdolabı yüzde 65, çamaşır kurutma makinası yüzde 50, kiremit yüzde 30 ve bisküvi, kek ve kraker yüzde 30.
Türkiye’nin en önemli kamu kurum yatırımları Eskişehir’de bulunuyor. Bunlar; Eti Bor A.Ş, (Kırka Boraks Tesisleri), TÜLOMSAŞ (Türkiye Lokomotif ve Motor Fabrikası) ve TEI’dir (uçak sanayi). Ayrıca Ford Otosan (Kamyon, Motor ve Aktarma Organları Fabrikası), Arçelik A.Ş. (beyaz eşya), Hisarlar (kabin), Eti (bisküvi, çikolata, kek v.b.), Sarar (giyim, tekstil) ilin lokomotif sanayi yatırımları arasında yeralıyor.
- İnovasyona dayalı yüksek katmadeğerli bir il,
- Hızlı tren sistem ve setleri üretebilen raylı sistemler sektörü,
- Türkiye’nin Savunma ve Havacılık Vadisi’nin temel odağında bulunan bir Eskişehir oluşturmak,
- Beyaz eşyada Avrupa’da lider konuma gelmek,
- İstanbul, Ankara, Konya, Sivas yüksek hızlı tren projesinin Sivas ayağının da tamamlanması ile Eskişehir Demiryolu ağının merkezinde, sözkonusu illerden gelecek turistlerle tam bir turizm kenti olacaktır.”
Yapılan analizler sonucunda; Eskişehir Havacılık Kümelenmesi (ESAC), Eskişehir Raylı Sistemler Kümelenmesi (RSC) ve Eskişehir Bilecik Kütahya Seramik İş Kümesi (EBK) olmak üzere ilde 3 sektörde kümelenme oluşturulduğuna değinen Vali Tuna, ilde planlanan kümelenme faaliyetleri arasında; Otomotiv Yan Sanayi Kümesi, Makine Kümesi, İnşaat Malzemeleri Kümesi bulunduğundan sözediyor. Vali Tuna, Eskişehir’de ayrıca gıda kümelenmesi ve mobilya kümelenmesi ile ilgili de potansiyelin bulunduğunu aktarıyor. Eskişehir’de seramik sektörünün son yıllarda gelişme trendi gösterdiğinden sözeden Vali Tuna, “İlimizde tekstil endüstrisi toplamda yüzde 7 paya sahiptir ve yeni yatırımlar devam etmektedir” diyor.
Eskişehir sanayisinin son yıllarda gelişme ve büyüme gösterdiğini aktaran Vali Tuna, “9 yılda toplam 240 sanayi yatırımı 3 milyon metrekare arsa tahsisi yapılmıştır. Ortalama her kurulan işletmede asgari 30 kişi çalıştığı varsayıldığında, son 9 yılda en az 7200 kişiye yeni iş imkanı sağlayacak sanayi yatırımlarının Eskişehir’e kazandırıldığı görülmektedir.”
Yeraltı kaynakları zengin
Eskişehir’in önemli ekonomik kaynaklarından biri de yeraltı zenginliği. Madencilik ilin sanayisinin gelişmesinde ve yıllar içinde ihracatın artışında önemli bir yere sahip. İl genelindeki önemli maden rezervlerinden bazıları; manyezit, krom, bor, kil, mermer ve lületaşı. İlde önemli madenlerden biri Etibank Kırka Boraks İşletmesi tarafından çıkarılan bor tuzları. Lületaşı, krom, çelik ve sepiolitin öne çıktığı Eskişehir’de tuğla, kiremit ve seramik üretmek için kullanılan kil, ilin sahip olduğu önemli rezervlerden biri.
Vali Tuna, Eskişehir’de yatırım, sanayi ve kalkınma temelli projeler ve yatırım olanakları hakkında şu bilgileri veriyor: “Mihalıççık yöresindeki linyit yataklarını işletmeye ve elektrik üretmeye yönelik olarak kurulan 2x145 MW gücünde Yunus Emre Termik Santrali’nın yapım çalışmaları sürdürülmektedir. Eskişehir Sarıcakaya bölgesinde bulunan 300 milyon ton rezervli ‘bitümlü şeyl’ rezervi önemli bir yatırım potansiyeli arz etmektedir. Bu kayaçlardan damıtma yöntemiyle sentetik petrol ve gaz elde olunabileceği gibi, katı yakıt olarak termik santraller de kullanılması imkanı da bulunmaktadır.
Eskişehir’deki diğer önemli bir stratejik yatırım alanı ise Eskişehir Sivrihisar Kızılcaören yöresindeki nadir toprak elementleri olarak bilinen ve toryum kompleks cevher yatağında, ortalama tenörü yüzde 0.2 ThO2 olan 380.000 ton görünür rezerv tespit edilmiştir. Zamanla teknolojide sağlanacak ilerleme ile uzun vadede Eskişehir’deki toryumu yakıt olarak kullanan nükleer santrallerin kurulması muhtemeldir.”
Gemlik Limanı’na yakınlığı, demiryolu ağının merkezinde bulunan Eskişehir’in lojistik avantajından sözeden Vali Tuna, şu açıklamayı yapıyor: “Eskişehir’in önemli karayolu ve demiryolu güzergahlarının kesişme noktasında bulunması ve yapılması planlanan Gemlik tren yolunun ve İstanbul otoyolunun faaliyete geçmesi, Marmara Bölgesi’nin özellikle yeni sanayi yatırımları açısından doyum noktasına ulaşması nedeniyle Eskişehir OSB’de kurulacak yeni işletmelere teşvik verilmesiyle tüm sanayi kollarının şehrimize yönlendirilmesi sağlanmış olacaktır. İlde lokomotif firmaların olması (TEI, TÜLOMSAŞ, ARÇELİK v.b.) yan sanayilerin kurulmasını kolaylaştırmaktadır. Teknoloji Geliştirme Bölgesi ve bağlı iki teknoparkın olması teknolojik ürün geliştirme, yazılım, animasyon konularında büyük ilerlemelere sebep olmuştur. Hasanbey Lojistik Merkezi’nin hizmete girmesiyle yılda 1.4 milyon tonluk ürün hacminin nakliyesi gerçekleştirilebilecektir.
2014’te faaliyete geçen Lojistik Merkez ile 7 kilometrelik mesafedeki Eskişehir OSB’ye bağlantı yapılması hedefleniyor, bu hedefin gerçekleşmesi durumunda OSB’de üretilen ürünlerin demiryolu kanalıyla nakliyesi, nakliye masraflarını düşürecektir.”
Kamu-üniversite-sanayi işbirliğine verilen önem: Eskişehir Osmangazi ve Anadolu Üniversiteleri’nde Teknoloji Transfer Ofisleri ile Anadolu Üniversitesi’nde Teknoloji Geliştirme Merkezi kurulduğunu aktaran Vali Tuna, bu oluşumlar sayesinde, özellikle kamu-üniversite-sanayi işbirliği kapsamında, ara malı ürünlerin yerli üretimlerinin gerçekleştirilmesi, böylelikle ithalatın düşürülerek dış ticaret açığının azaltılması konusunda birlikte verimli çalışmalar yapılacağının düşünüldüğünü dile getiriyor:
Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi, ESO öncülüğünde 1991’-de kurulan Anadolu Teknoloji Araştırma Parkı San. ve Tic. A.Ş. (ATAP A.Ş.) tarafından işletiliyor, Anadolu Üniversitesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi bünyesinde bulunan Ar-Ge merkezlerinde şu anda 81 firma faaliyet gösteriyor. Halen 169 projenin yürütüldüğü bölgede, 310 kişi Ar-Ge firmalarında istihdam ediliyor. Yapılan çalışmalar sonucunda bölgede ki firmalar tarafından 15 patent başvurusu, 12 tescillenmiş patent bulunuyor.”
Vali Tuna, Eskişehir’in çehresini değiştirecek önemli bir kamu yatırımını da açıklıyor: “Kamu Özel Ortaklığı modeli ile gerçekleştirilecek Eskişehir Şehir Hastanesi Projesi yapılacaktır. Proje; 712 yataklı Genel Hastane, 129 yataklı Onkoloji Hastanesi, 119 yataklı Kalp Damar Hastalıkları Hastanesi ve 100 yataklı Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesi olmak üzere toplam 1.060 yataklı bir Entegre Sağlık Kampüsü yatırımını kapsamaktadır. Projenin ihalesi yapılmıştır.”
Kültür ve sanat şehri
Ortasından Porsuk Çayı geçen şehir, içerisinde Osmangazi Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi’nin bulunması nedeniyle bir öğrenci kenti görünümünde. Sanat kurumları ve tesisleri ile kültür ve sanatta gelişmiş bir şehir olan Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde iki adet senfoni orkestrası bulunuyor. Vali Tuna, Eskişehir’in 2013 yılında aldığı Türk Dünyası Kültür Başkenti ve UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Başkentliği unvanlarını taşıdığını paylaşıyor.
Sanayinin sorunlarına çözmeye yönelik adımlar: Vali Tuna, ilde sanayinin sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalarına da değiniyor: “Eskişehir-Gemlik tren yolu hattının acilen yapılması. Eskişehir OSB Demiryolu hattının en kısa sürede tesis edilmesi. Eskişehir-İstanbul arasında Havayolu Ulaşımının tekrar kurulması. Eskişehir Çevre Yolları Projelerinin hayata geçirilmesi. Raylı Sistemler Test Merkezi’nin kurulması. İhtisas OSB’lerin kurulması. Havacılık ve Savunma Sanayi Endüstri Bölgesi’ne gereken yasal izinlerin verilmesi. Şehir içinde kalan küçük ve orta ölçekli işletmelerle sanayi sitelerinin faaliyet kollarına göre mevcut sanayi sitelerine transferlerinin cazip hale getirilmesi gerekmektedir. Kamu-üniversite sanayi işbirliği yetersizdir, geliştirmeye çalışıyoruz, Ar-Ge merkezi olan firmalarımız da azdır.”