Vali Karaloğlu, ‘yeryüzü cenneti’ Antalya’da havacılık sektörünün de ön plana çıktığını açıklıyor. Antalya Valisi Münir Karaloğlu ile Akdeniz’in incisi ve ‘Türk Rivierası’ olarak anılan dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından Antalya’yı, ekonomisini ve gelecek vizyonunu konuştuk.
Vali Münir Karaloğlu, Antalya’nın kültürü, tarihi, coğrafyası ve iklimiyle sadece Türkiye’nin değil yeryüzünün paha biçilmez, eşsiz bir kenti olduğunu söylüyor. Karaloğlu, 20.909 km2 yüzölçümü, 2.288.456 nüfusu, 640 km. sahil şeridi ile Türkiye’nin en önemli turizm kenti Antalya’nın deniz, kum ve güneş turizminin yanısıra yıl boyunca süren kültür turizmi, golf turizmi, spor turizmi (özellikle futbol), kongre turizmi, yat turizmi, dağ turizmi, av turizmi, yayla turizmi, kış turizmi ve sağlık turizmi gibi alanlarda da büyük kapasite ve potansiyele sahip olduğunu belirtiyor.
Havacılık sektörü önplana çıkıyor: Türkiye’nin turizm ve tarım başkenti Antalya’da sanayi alanında gelişmeler sağlanırken çevreye duyarlı bir yol izleniyor. Son dönemde denizcilik ve yat üretim ile yazılım sektörleri şehrin en önemli gelişim alanlarından birini oluşturuyor.
Karaloğlu anlatıyor: “Bilindiği üzere Antalya’mız Türkiye’de turizm ve tarım sektörlerinin en önde gelen merkezleri arasında yer almaktadır. Ancak bu iki sektörden elde edilen katmadeğer yeterli ölçülerde görülmemektedir. Ülke ve bölge ekonomisine bu iki sektörün üretim zincirlerinden daha fazla katkı sağlanması için Antalya’da kurum ve kuruluşlarımız ile özel sektörümüzün son dönemlerde yapmış olduğu sanayileşme, ticarileşme ve kalkınma temelli birçok çalışma yürütülmektedir. Bu çalışmaların en son yapılan güzel bir örneği ‘havacılık sektörü’ olarak ön plana çıkmaktadır. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) ve Uluslararası Havalimanları Konseyi’nin (ACI) 2015 yılı verilerine göre havacılık sektörünün küresel çapta net karı 19.9 milyar dolar, kar marjı (toplam gelir/net kar) ise yüzde 2.70 olarak gerçekleşmiştir. Dünya çapında yıllık 33.4 milyon uçuş gerçekleştirilirken toplam yolcu sayısı ise 3.306 milyar olarak kaydedilmiştir. Bu veriler havacılık sektörünün küresel bazda önemini ve büyüklüğünü ortaya koymaktadır.”
Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı ve adeta uluslararası bir vitrin görevi gören Antalya’da özellikle yaz döneminde dünyanın 60’a yakın ülkesinden 300’ün üzerinde farklı destinasyondan uçuş gerçekleştiriliyor.
Bu hareketlilik ve binlerce pilot, uçuş ve kabin ekibi görevlisi, havayolu şirketi, havacılık meslek okulu, turizm firması ve seyahat acentesinin yaratmış olduğu sinerji Antalya’da havacılık sektörü alanında yeni bir ekonomik kümelenme konusunda önemli fırsatları ortaya koyuyor. Antalya’da devam eden havacılık sektörü çalışmaları, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın (BAKA) özellikle son dönemde devam etmekte olduğu çalışmalarla hız kazanmış bulunuyor. Karaloğlu’nun konuyla ilgili açıklaması şöyle: “Antalya Valisi olarak Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütmekte olduğum BAKA’da, havacılık sektörünün kümelenmesine yönelik projelere, diğer yönetim kurulu üyelerimizle birlikte büyük önem vermekteyiz. Havacılığı daha geniş kitlelere yaymak, havacılık kuruluşlarının uluslararası düzeyde bilinirliğini artırmak, işbirliği zemini hazırlamak ve havacılık eğitim faaliyetlerinin sürdürülebilir gelişimini sağlamak, bölgenin yurtiçi ve dışında tanıtımını yapmak ve alternatif bir turizm kaynağı oluşturmak amacıyla Antalya’da son 4 yıldır düzenlenen Uluslararası Jet Motorlu Model Uçak Festivali’nin (JetFest) beşincisi BAKA’nın koordinasyonunda Antalya THK Karain Meydanı ve Havacılık Eğitim Merkezi’nde 14-15 Mayıs 2016 tarihlerinde gerçekleştirilmiştir. Ayrıca dünyada 40 yılı aşkın bir süredir amatör sportif havacıların bir araya gelerek uluslararası havacılık faaliyetleri yürüttüğü, uçak gösterileri yapılan ve uçakların sergilendiği bir uluslararası bir festival olan Fly-In etkinliği yine BAKA ve THK organizasyonunda 6 ülkeden 70 uçağın katılımıyla 23-25 Eylül 2016 tarihinde yapılmıştır. Benim de katıldığım bu etkinlik 1997 yılında Antalya Karain Havaalanı’nda düzenlenen Dünya Havacılık Olimpiyatı’ndan bu yana düzenlenen tüm havacılık etkinliklerinden daha fazla uçak ve pilotun katılım sağladığı havacılık etkinliği olmuştur.”
Karaloğlu, “Entansif tarımın uygulandığı yörede, üretim gelirinin yanında tarım sektörünün istihdam yaratmış olması, Türkiye ekonomisi açısından çok önemlidir. Antalya ilinin bitkisel ve hayvansal üretim yapısı, tohumculuk sektörü, kesme çiçek üretimi, tıbbi ve aromatik bitkiler, biyolojik mücadele ajan üretimi, gen kaynakları, endemik bitki zenginliği, uygun iklim çeşitliliği, doğal zenginlikleri ve tarımsal ürün ihracat değerleri ile kullanılan tarım teknolojisi, üretimdeki çeşitlilik ve pazara yönelik üretim açısından dikkat çekmektedir” diye konuşuyor.
Lokomotif sektör; turizm: Münir Karaloğlu, Antalya’nın lokomotif sektörünün ise turizm olduğunu vurguluyor: “Yıl boyu süren tatil ve kongre turizminde yaklaşık 18 milyon yerli ve yabancı turist konuk edilmektedir.” Atatürk’ün bölgeyi ‘Dünyanın en güzel yeri’ olarak tarif ettiğini kaydeden Karaloğlu, günümüzde Antalya’nın dünyanın en ünlü turizm destinasyonlarından biri olarak tanındığını ifade ediyor: “Yılda yaklaşık 12 milyon turisti misafir eden Antalya, dünyanın en çok turist çeken 3. şehri olarak marka kent olduğunu ispatlamıştır. Şehrimizde 30 adet turizm bölgesi, alanı ve merkezi ile kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi bulunmaktadır. Bu bölgelerin 22’si turizm merkezi (TM), 3’ü turizm alanı (TA) ve 5’i kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesidir (KTKGB). Bu nedenle kentimiz yılda 12 milyondan çok daha fazla turisti ağırlayabilecek kapasiteye ve potansiyele sahiptir. Yaz aylarının dışında kış aylarını da hareketlendirmek için Bakanlığımız ve Valiliğimiz sektörle birlikte özellikle golf ve futbol başta olmak üzere spor turizmi, kongre turizmi, yat turizmi, sağlık turizmi gibi alternatif turizm alanlarında da çalışmalar yaparak tanıtım faaliyetlerine ağırlık vermektedir.”
Antalya çevreye duyarlı sanayi büyüme stratejisine sahip: Vali Münir Karaloğlu, Antalya şehrinin ekonomisinde sanayi faaliyetlerinin de son dönemde gelişme gösterdiğini şöyle açıklıyor: “Antalya’da sanayi faaliyetleri Antalya Organize Sanayi Bölgesi ve kuruluş aşamasındaki Kumluca Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ile Korkuteli Mermer İhtisas Organize Bölgesi olmak üzere 3 adet Organize Sanayi Bölgesi, 14 adet Küçük Sanayi Sitesi, Antalya Serbest Bölgesi ve Antalya Teknokenti’nde bulunan firmalardan oluşmaktadır. İlimizde özellikle katmadeğeri yüksek, teknoloji yoğun ve çevreye duyarlı bir sanayi büyümesi stratejisi, son derece önem taşımaktadır. Bu stratejiyi düstur edinen Antalya Organize Sanayi Bölgesi 2013 yılında Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin doğaya saygılı ve çevreye yatırım yapan işletmeleri ödüllendirmek amacı ile verdiği ‘Çevreci Tesis Ödülü’ne layık görülmüştür.”
Şehir ekonomisine üniversite katmadeğeri: Antalya’da 3’ü vakıf 2’si devlet olmak üzere 5 üniversite bulunuyor. Bunlardan 2’si henüz eğitim-öğretime başlamadı. 2015 yılında Alanya’da açılan Alâeddin Keykubat Üniversitesi’nin 6 bin öğrencisi var. Bu açıdan şehrin üniversitesi, yaklaşık 40 yıl önce kurulan ve 40 bin öğrencisiyle (tam rakam 39.560) eğitim öğretime devam eden Akdeniz Üniversitesi. Vali Karaloğlu, Antalya’ya üniversite sayesinde yaklaşık 50-60 bin kişilik bir nüfusun yerleşmiş olduğunu, bu rakamların gösterdiğine dikkat çekiyor: “Bu nüfusun barınma, beslenme, eğitim, eğlenme gibi ihtiyaçları var. Tabi bu nüfusa bağlı olarak ticaret altyapısı, arz ve talep dengesi yeniden şekilleniyor. Üniversiteye yakın semtlerde veya öğrencilerin ulaşabileceği sair alanlarda yatırımlar yapılıyor, işyerleri açılıyor. Bu konuda Antalya, turizm şehri olmasıyla birlikte üniversite sayesinde, zengin bir şehirdir. En başta bu bile şehir ekonomisinde önemli bir yer oluşturuyor. Üniversite’nin ekonomik kalkınmamızdaki fonksiyonlarını farklı yönleriyle hesaplamak lazım. Öğretim elemanlarının serbest piyasayla ilişkileri, bilimsel araştırmaları, danışmanlık hizmetleri ve bir bütün olarak ürettikleri bilgi ve sair katmadeğerler, Antalya ekonomisinin kalkınmasında öncü ve bir bakıma itici bir güce sahiptir.
Antalya Teknokent, uluslararası cazibe merkezi olmayı hedefliyor: Antalya’da Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını yürüten Teknokenti’nin vizyonu; bölgeyi yenilikçi düşünce ve proje sahibi yerli-yabancı kişi ve kuruluşlar için uluslararası cazibe merkezi haline getirmek, Ar-Ge ve teknolojiye dayalı ekonomik değer yaratarak, hem Türkiye’nin dünya teknoloji sektöründe aldığı payı arttırmak hem de dünyadaki önemli teknoloji geliştirme bölgelerinden biri olmaktır. Antalya Teknokenti’nde Ar-Ge ve bilişim sektörlerinde faaliyet gösteren büyük ölçekli ve KOBİ nitelikli kuruluşlara uygun ortamlar hazırlanarak yenilikçi ve yaratıcı düşüncelerin, üniversitelerdeki bilginin transferine, ticarileştirilmesine ve endüstriyel ürün haline getirilmesine destek ve öncü olmak amacıyla yüzde 95 doluluk oranıyla 60 adet firma faaliyetlerine devam etmektedir. Antalya Teknokenti’nin öncelikli faaliyet alanları; ileri tarım teknolojileri, tohum ıslahı, ileri gıda teknolojileri, medikal teknolojiler, bioteknolojiler, ileri malzeme teknolojileri, enerji teknolojileri, yeni üretim yöntemleri, bölgesel-sektörel gelişme planları, kalite geliştirme sistemleri, bilişim ve yazılım teknolojileri ve uzay teknolojileridir.”
Antalya Valisi Münir Karaloğlu; Turizm, tarım ve ticaretin merkezi; Antalya
Antalya Valisi Münir Karaloğlu; Turizm, tarım ve ticaretin merkezi; Antalya
Türkiye’nin turizm ve tarım başkenti Antalya’da sanayi alanında gelişmeler sağlanırken çevreye duyarlı bir yol izlendiğini belirten Antalya Valisi Münir Karaloğlu, son dönemde denizcilik ve yat üretim ile yazılım sektörlerine ağırlık verilerek, yükte hafif pahada ağır teknolojiler ile geleceğe yatırım yapıldığını söylüyor.