TNC İletişim Danışmanlığı; Sabah Grubu, Doğan Medya Holding, Bağımsız Gazeteciler A.Ş. gibi Türkiye’nin en büyük medya kuruluşlarının mutfağı sayılan reklam satış ve pazarlama, sponsorluklar, promosyon departmanlarında uzun yıllar çeşitli kademelerde görev almış, üst düzey yöneticilik yapmış ve sektöre Türkiye’nin en köklü halkla ilişkiler ajansında; A&B İletişim’de adım atmış Nurhayat Coşkun tarafından 2012 yılında kuruldu.
Kurumsal iletişimden stratejik danışmanlığa, medya ilişkilerinden pazarlamaya yönelik halkla ilişkilere ve kriz yönetimine kadar tüm sahalarda etkin yer alan bir iletişim şirketi olan TNC İletişim Danışmanlığı’nın hizmet yelpazesini; “stratejik iletişim danışmanlığı, medya ilişkileri yönetimi / basın danışmanlığı, etkinlik geliştirme ve yönetimi, sponsorluk yönetimi, promosyon çalışmaları, medya planlama ve satın alma, sosyal sorumluluk iletişimi, kurumsal yayıncılık” oluşturuyor.
TNC İletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı Nurhayat Coşkun, 2020’de müşteri portföylerine yeni müşteriler eklemeyi ve yeni projelere imza atmayı hedeflediklerini belirterek, “Müşterilerimizle birlikte büyümek ve fark yaratan projelere imza atmak istiyoruz. 2023 yılı hedefimiz; Ortadoğu pazarına Türk markalarını tanıtmak ve orada iletişim faaliyetlerini yönetmek” diyor.
Nurhayat Coşkun, TNC İletişim Danışmanlığı’nın amaçlarını şu sözlerle özetliyor: “Yaratıcı iletişim çalışmalarıyla iş ortaklarımızın rekabetçi piyasa koşullarında, sektörünün önde gelen markalarından biri olmasına katkıda bulunmak. Farklı organizasyonlar ve fark yaratan stratejiler ile iş ortaklarımızın hedef kitlelerine doğrudan ulaşmalarını sağlamak. Kurum sözcülerinin, medya platformunda faaliyet gösterdikleri sektörün sözcüsü ve kanaat önderi haline gelmesini sağlamak”.
Nurhayat Coşkun, havayolları, eğitim ve sağlık sektörlerinde ağırlıklı olarak lüks segmentli markalara hizmet verdiklerini şöyle anlatıyor: “Daha yeni kurulduğumuz 2012 yılında bize ilk güvenen Amerikalı perakende devi Aeropostale oldu, marka ile 3 yıl çalıştık. Ardından Qatar Airways (Katar Havayolları) ile çalışmaya başladık ve hala çalışmaya devam ediyoruz. Hint Okyanusu’na konumlanmış oteller zinciri; Constance Hotels&Resorts ile Türkiye pazarında kaldıkları sürece çalıştık. Sağlık sektöründe de fark yaratan projelere imza attık ve atmaya da devam ediyoruz. Gen İlaç firmasıyla yürüttüğümüz projelerimiz hala devam ediyor. Lüks ayakkabı markası Hogan’ın Türkiye lansmanını yaptık. Diğer yandan eğitim konusunda kendimize çok güveniyoruz ve çoçuklarımızın geleceği bizim için çok önemli bu noktada. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na (TEGV) ve EDC Okulları’na kurumsal medya ilişkileri yönetimi hizmeti veriyoruz. Sosyal sorumluluk projelerini çok önemsiyoruz. Kanser Savaşçıları Derneği’ne ve ÇOKSEV: Çocuk Kanserleri Sevgi ve Dayanışma Derneği’ne gönüllü halkla ilişkiler hizmeti veriyoruz.
Proje bazlı çalışmalar da yürütüyoruz. Örneğin; Filipin Turizm Bakanlığı, İstanbul Business School, kanser farkındalığı ile ilgili Amerikan Hastanesi, Katar Ulusal Turizm Konseyi, Kırklareli’nde bir bağ oteli olan Bakucha’nın iletişim çalışması, epilepsi farkındalık çalışması için UCB ve iki projesinde de Air Canada ile çalıştık. Ayrıca birlikte büyüyebileceğimiz markalaşma serüveninin başındaki girişimcilere de kapılarımız sonuna kadar açık, onlarla da çalışmak istiyoruz.”
“İletişim uzun solukludur”: Yaptıkları işin sadece bülten yazıp medyaya servis etmekten ibaret olmadığını ifade eden Coşkun, “Halkla ilişkiler faaliyetleri geniş kapsamlı bir bütün. İletişim; uzun soluklu, müşteriyle el ele ve kol kola yapılacak bir iş. Verdiğimiz hizmetin geri dönüşünün alınabilmesi, işin başarısı ve verimliliği için bir müşteriyle minimum 6 ay veya daha uzun sürelerde çalışmamız gerekir. İşbirliğinin uzun soluklu olması marka değeri açısından çok önemli.”
TNC İletişim Danışmanlığı, her zaman işinin başında ve peşinde
Nurhayat Coşkun, butik bir iletişim ajansı olduklarını aktarıyor ve başarısının sırrını veriyor: “İşin mutfağında olmazsanız başarılı olma şansınız yoktur. Hizmet verdiğimiz markalarımızın toplantılarında ekibimle birlikte mutlaka ben de yer alıyorum. Haftada bir kez markalarımızla bir araya gelip değerlendirmeler yapıyoruz, ekip arkadaşlarım ve ben mutlaka haftalık ziyaretlerimizi yapar, iş planımızı güncelleriz. Haftanın 7 günü 24 saat telefonlarımız açık olur, bize her zaman ulaşmaları mümkün. Kriz anlarında hemen müdahale edebilmek ve zaman kaybını önlemek amacıyla müşterilerimiz ve işimizle ilgili verilerimiz her zaman yanımızdadır. Her zaman işimizin başında ve peşindeyiz. Bizim önceliğimiz; iletişim. Her konunun iletişimle çözülebileceğine inanıyoruz, yüz yüze teması çok önemsiyoruz.”
Sundukları hizmetin kalitesi ve ajansın güvenirliliğinin göstergesi olması açısından müşterilerinin olumlu geri dönüşlerinin ve referanslarının çok değerli olduğunu kaydeden Coşkun, networkleri ve referansları yoluyla yeni müşterilere ulaştıklarını aktarıyor.
Çalışma prensiplerinden de söz eden Coşkun, müşteriyi çok iyi tanımanın önemine de işaret ediyor: “Başarı müşteriyi, ürününü, hizmet skalasını çok iyi tanımaktan geçiyor. Müşterilerimizin ürün ve hizmetlerine inanmak ve deneyimlemiş olmak zorundayız. Biz ‘miş’ gibi davranamayız. Örneğin; çalıştığımız Katar Havayolları ile seyahat ettik. TEGV’in (Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı) eğitim birimlerini ziyaret ettik. Deneyimlemediğimiz ve içselleştiremediğimiz işi yapamayız.”
Coşkun’un müşterilerinde güven tesis eden bir başka başarı sırrı da şu: “Yapabileceklerimizi net bir biçimde söyleriz. Müşterilerimizi bazı konularda oyalamayız. Bu bizim çalışma biçimimizde yok.”
“Halkla ilişkiler: güven, samimiyet, anlayış ve bilgi demek”: Halkla İlişkiler El Kitabı’ndaki “Bir girişim ancak anlayış ve sempatiyle pazarlanır bunun için de halkla ilişkilere ihtiyaç vardır” sözüne inandığını dile getiren Coşkun, halkla ilişkilerde; güven, samimiyet, anlayış ve bilgi kavramlarının öne çıktığını anlatıyor: “Müşteri, halka ilişkiler ajansının avucuna markasını teslim ediyor. Siz ona bebeğiniz gibi bakmak ve onu büyütmek zorundasınız. Çünkü halkla ilişkiler ajansı, markanın itibar yönetimini sağlıyor.”
“Samimi ve güven yaratan iletişim dili kullanırız”: Halkla ilişkiler sektörünün Türkiye’deki serüveninin yaklaşık 60 yıl olduğunu belirten Coşkun, sektörün yeni yeni ivme kazandığını düşünüyor. Geleneksel halkla ilişkiler anlayışının değiştiğine de değinen Coşkun, dijitalleşme ve özellikle sosyal medyanın sektöre yeni fırsatlar ve iş modelleri getirdiğini ifade ediyor: “Biz güven yaratmaya yönelik işler yapıyoruz. Mottomuz; ‘Samimi ve güven yaratan iletişim dili kullanırız.’ Markalar, sosyal medyayı samimi bir şekilde güven yaratmak için kullanmalı. Biz dijital bir ajans değiliz ama sosyal medyada da fark yaratan projeler üretiyoruz.”
“Kral müşteridir”: Her zaman “Kral müşteridir” şiarına inandığını paylaşan Coşkun, halkla ilişkilerden, sosyal medya ajansına, reklam ajansından dijital ajansa, medya planlama ve satın alma ajansına kadar her ajansın birbirlerinin uzmanlık alanlarına saygı duyarak, koordineli çalışmasının önemine işaret ediyor. Coşkun, yürütülen kampanyanın başarısının ölçütünün ise müşteri memnuniyeti ve olumlu geri dönüşler olduğunu söylüyor.
KOBİ’lere öneriler
“Marka bir vaattir”: Nurhayat Coşkun, markayı; “Marka, bir ürün ve hizmetin aklımızda beliren halidir. Marka bir vaattir ve sürdürülebilir olmalıdır” sözleriyle tanımlıyor ve markalaşma sürecindeki KOBİ’lere şunları öneriyor: “Kurumun itibar yönetimi için mutlaka bir halkla ilişkiler ajansı ile çalışsınlar. El ele kol kola çalışabileceğiniz, sektörde deneyimli, nitelikli, çok yönlü, bilgi sahibi, inovatif, dijital dünyaya hakim, fark yaratabilen, kaliteli hizmet veren ve diğer ajanslarınızla uyumlu çalışabilecek halkla ilişkiler ajanslarını tercih etmelisiniz. Yaptıkları projeler, referansları ve müşteri portföylerine bakarak seçtiğiniz ajansın size sunduğu iletişim yol planı uygulanabilir olmalı.”
Samimi ve güven veren iletişim dilinin adresi; TNC İletişim Danışmanlığı
Samimi ve güven veren iletişim dilinin adresi; TNC İletişim Danışmanlığı
TNC İletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı Nurhayat Coşkun, “Samimi ve güven yaratan iletişim dili kullanırız” mottosuyla hareket ettiklerini belirterek, halkla ilişkileri; “güven, samimiyet, anlayış ve bilgi” kavramlarıyla temellendirdiklerini söylüyor.