Soulecon Media Ajans Başkanı Gürcan Pala, “Soulecon Media; medya satın alma ve planlama ajansıdır. Ve tamamen çok önemli bir ihtiyaca istinaden kurulmuştur; KOBİ’ler nasıl büyür?” diyor ve ajansın kuruluş öyküsünü paylaşıyor: “2005’te KOBİ’ler düzeyinde hizmet veren bir ajansta ilk işe başladığımda çok kısa zamanda fark ettim ki; KOBİ reklamverenlerin bu tarz bir ajans hizmetiyle dev rakipleri arasında yer edinmesi çok zordu. 2007’de şahıs şirketi olarak Soulecon Media adıyla hizmet vermeye başladık. 2012’den bu yana Pal Ajans Medya Planlama Danışmanlık Reklam Hizmetleri Ltd. Şti. olarak yolumuza reklamverenlerimizle ve Soulecon Media markamızla devam ediyoruz.”
Profesyonel reklamveren bir şirketin tüm medya partnerleri halihazırda bulunur. Pala, ancak yeni reklamveren KOBİ’lerin bu partnerlerinin olmadığına ve nereden başlanılması gerektiğiyle ilgili bilgilerinin de bulunmadığına dikkat çekiyor: “Olmaması da gayet normal. Biz bu durumlarda kendilerine bütçeleri dahilinde destek verebilecek kreatif, PR (halkla ilişkiler) veya sosyal medya ajanslarıyla da tanıştırıyor ve takip ediyoruz. Çünkü tüm sacayakları oturduğunda istenilen sonuca o kadar yaklaşılıyor.” Soulecon Media’da en az 5 yıl deneyimli 24 çalışanla hizmet sunduklarını aktaran Gürcan Pala, geçen yıl Pandemi etkisiyle yüzde 50 büyüdüklerini, ancak bu yılın geçen yıl kadar parlak olmadığını, enflasyondan arındırılmış yüzde 12-15 lik bir artışı yakalayabilirlerse bunu başarı olarak göreceğini söylüyor.
“Biz rekabet edebilir yeni oyuncular oluşturuyoruz”
Gürcan Pala, Soulecon Media’nın esas misyonunu; “Ülkemizden çıkan firmaları ilk önce ülkemizde büyütmek” diye açıklıyor: “Bu büyümenin getirdiği ekonomik güçle reklam verenlerimiz Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına ağırlık verebiliyor, bütçe ayırabiliyorlar. Sonuçta daha güçlü ihracat yapabilecek firmalar haline geliyorlar. Ve çok şükür ki bugün sıfırdan başladığımız firmalarımız on milyonlarca dolarlık ihracat yapan dev firmalar haline geldi. Tabii bir de yapılan ihracatla büyük oranda ithalatı da engellemiş olduk. Temelde cari açığın azalmasına az ya da çok katkıda bulunduğumuzu net olarak söyleyebilirim ki en çok da bununla gurur duyuyor ve bununla motive oluyoruz.”
Gürcan Pala, bu başarıda reklamverenlerinin çalışkanlığı ve azminin de büyük payı olduğunun altını çiziyor: “Tabii ki bunu tek biz yaptık, demiyoruz. Reklamverenlerimizin kendi işlerine adanmışlıkları, ellerinden gelenin en iyisini işine aktarıyor olması, yatırımlarını kat, yat, arsa değil de işlerine yapıyor olmaları en büyük şansımızdı. Şu an portföyümüzde bulunan en büyük reklamverenlerimiz bundan 8-10 sene önce beraber büyüdüğümüz firmalardan oluşmaktadır. Biz genelde reklamverenlerimizi kendimiz oluşturuyoruz. Sektörde zaten halihazırda reklam veren firmaları alabilmek için bir tahakküm var. Aynı firmalar aynı reklamverenler ve dolayısıyla oyunu kuran ağırlıklı global firmalar, reklamverenler. Yeni oyuncular eklenmediği sürece de sektördeki mecralar, ajanslar bu aynı oyuncuların hegemonyasında hareket edecekler. Ajans olarak sektördeki en büyük farkımız; bu noktada ortaya çıkıyor. Biz rekabet edebilir yeni oyuncular oluşturuyoruz. Medya sektörü daha çok yeni reklamverenlerle büyüyebilir.”
“Yazılım şirketi kurduk”
Gürcan Pala, “Kısa ve orta vadede hedefimiz tüm hizmetlerimizi kendi yazdırdığımız bir yazılıma aktarabilmek. Bu şekilde tüm reklamverenlerimizi bu yazılıma entegre edip kendilerine ait oluşturulacak ara yüzlerle bilgiye daha şeffaf, hızlı ulaşmalarını sağlayacağız. Ayrıca bu verileri kendi satış raporlarına, pazarlama, muhasebe-finansla da entegre edebileceğiz” diyor ve günümüzde yazılım birinci öncelik haline geldiği için ayrıca yazılım şirketi kurduklarını da açıklıyor: “Sadece kendi ajansımız için değil, hizmet verdiğimiz firmaların tüm ihtiyaçlarını yönetebilmesi ve takip edebilmesi için de hizmet vereceğiz. Tabii bu hizmetler ağırlıklı medya yatırımlarıyla alakalı olacak. Özellikle yurtdışı medya yatırımlarının takibi çok daha fazla önem arz ediyor. Bizim gibi kendini firmalarına endekslemiş ajansların başarısı aslında firmaların başarısıyla doğru orantılı. Son 2 yılda toplam yüzde 90 civarında büyüdük. Pandemide oluşabilecek ihtiyaçları belirleyip reklamverenlerimizle iletişime geçtik. Pandemide satışların artacağını düşündüğümüz sağlık (OTC) ve bilişim (özellikle bilgisayar) gibi sektörlerdeki reklamverenlerimizi reklam vermeleri ve bütçelerini artırmaları konusunda biraz zorladık. Düşündüğümüz gibi de oldu. Süreç boyunca çok iyi dönüş aldılar ve reklam vermeye devam ettiler. Dönüş alamayacağını düşündüğümüz reklamverenlerimize de fikrimizi ilettik. Hedeflerimizi revize etmemizi gerektirecek bir durum yaşamadık. Şu dönemde sürekli finansal sağlamlığımızın devamı önceliğimiz.”
“Kimse sizin işinizi sizden iyi bilemez”: Gürcan Pala, her gün reklam pastasından daha da büyük pay alan dijitalleşmenin hedef kitlenin seçilebilmesi ve sonraki hareketlerinin takibinde reklamverenlerin ürünlerinin ve / veya hizmetlerinin birebir en ince detayına kadar anlatabilmesine olanak tanıdığına dikkat çekiyor. Pala, yıllık reklam harcamalarında offline (dijital olmayan) tarafta ayrılan bütçeyle dijitale ayrılan bütçe arasında çok büyük bir fark olduğunu, reklamverenlerin hala yüzde 80 TV, açıkhava, radyo vb. reklamlarını tercih ettiğini anlatıyor. Sadece dijital reklamı vererek marka olmuş bir firma bilmediğini aktaran Pala, veriler net işlenmedikçe yapılan işten emin olamadıklarını ifade ediyor: “Satın alma ajansları meslek hastalığı olarak biraz paranoyaktır. Ya da öyle olmalılar. Sürekli bir şüphe aklımızda belirir. Gerçekten bu fiyat doğru mu, bunu hak ediyor mu, arz-talep ne noktada? Offline tarafta sınırlı sayıda mecra olduğundan analiz edip bundan emin olmak, dijitale göre daha kolay. Performans tarafı için değil, display ve Rich Medya uygulamaları için söylüyorum. Performans tarafında her firmanın kendisinin yapmasının daha doğru olacağı kanaatindeyim. Kimse sizin işinizi sizden daha iyi bilemez. Optimizasyon için dinamik veriler sadece firma içerisinden çıkabilir. Ya da hizmet inhouse olarak alınmalı. Bütün firmalarımıza da bunu söylüyoruz. Dolayısıyla biz ajans olarak reklamverenlerimizin bütçelerinin -tutarlardan dolayı- daha fazla korunması gereken offline tarafta hizmet veriyoruz.”
Pandemi öncesine dönüş sözkonusu: Artık pandemi öncesi eski alışkanlıklara geri dönüldüğünü, bu dönemde belirgin şekilde e-ticarette artış olduğunu kaydeden Pala, “Son 3 yıldır yazılım şirketimiz tüm dünyada aynı anda satışın uygulanabilir olması için entegrasyon, yönetim ve lojistik alanlarında çalışmalarına devam ediyor” diyor. Pala, mecralarda reklamverenlerin ileri tarihli rezervasyonları bulunduğunu, TV’de rating fiyatlarının en yüksek seviyesinde olduğunu paylaşıyor: “Mecra fiyatları Ekim-Kasım’da da artarak ilerleyecektir. 2021’in sonundan 2022 Mart’ına kadar reklamverenler reklamlarını azaltacak. 2022’de olası bir erken seçim sürecinde medya harcamaları bir belirsizliğe girebilir.”
KOBİ’lere ve markalara öneriler
Gürcan Pala, bu süreçte KOBİ’lere ve markalara şunları öneriyor: “Medya çok dinamik bir yapıya sahip, fiyatlar ve mecraların içerikleri çok hızlı değişiyor. Öncelikle reklamverenin bu değişimleri firmanın lehine çevirip takip edecek, kendisine zaman ayıracak, onlar için düşünecek ajanslarla çalışması gerek. Özellikle KOBİ’ler, ajansların referanslarına nasıl katkı sağladığını sorgulamalı. KOBİ’ler reklam vererek büyümeyi hedefliyorlarsa, kampanyalarını mümkünse yılın ilk 2 ayı gerçekleştirebilirler. Firmaların kendi hedef kitlelerine erişim bedeli bu aylarda diğer aylara göre daha makul seviyelerde oluşmaktadır. Aynı bütçeyle daha fazla kişiye ulaşmak mümkün.”
Medya satın alma ve planlama ajansı; Soulecon Media: Rekabet edebilir yeni oyuncular oluşturuyor
Medya satın alma ve planlama ajansı; Soulecon Media: Rekabet edebilir yeni oyuncular oluşturuyor
Soulecon Media Ajans Başkanı Gürcan Pala, “Ülkemizden çıkan firmaları ilk önce ülkemizde büyütmek” misyonuyla hareket ettiklerini, KOBİ’leri büyütmeye odaklandıklarını belirterek, “Biz rekabet edebilir yeni oyuncular oluşturuyoruz” diyor.