KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi

Geleneksel PR kalıplarını kıran ajans; Zarakol

AJANS

“Türkiye’nin hizmet kalitesi en yüksek ve itibarlı ajansı olmak” felsefesiyle hareket eden tam hizmet ajansı Zarakol İletişim Hizmetleri, hem geleneksel hem de dijital iletişim alanında ‘bütüncül’ ve ‘yetkin’ bir anlayışla hizmet sunuyor. Zarakol İletişim Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Beyza Bürkev, özellikle dijital alanda önemli atılımların hazırlığı içinde olduklarını açıklıyor.

İletişim sektörünün en köklü ve deneyimli kuruluşlarından biri olan Zarakol İletişim Hizmetleri, 1993 yılında kuruldu. Zarakol, kurulduğu ilk günden bu yana, sektörün duayen ismi Necla Zarakol tarafından yönetilen bir tam hizmet ajansı. Her biri alanında deneyimli 31 çalışanı ile hem geleneksel, hem dijital iletişim alanında ‘bütüncül’ ve ‘yetkin’ bir anlayışla hizmet sunuyor.
Zarakol İletişim Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Beyza Bürkev, “Dijital iletişim alanındaki yükseliş ve ihtiyacı ilk olarak öngören ve yapılanmasını bu yönde geliştiren Zarakol, Ocak 2010’da sektörün ilk dijital iletişim departmanını kurarak, bu alanda öncülüğünü sürdürüyor. Konvansiyonel uzmanlığıyla dijital dönüşümü gerçekleştirerek entegre çözümler sunan ve hizmet verdiği tüm alanlarda uzmanlaşmış bir ajans olarak, ‘itibar yönetimi ve kurumsal iletişim’, ‘kriz yönetimi’, ‘gündem yönetimi’, ‘sosyal sorumluluk projeleri’, ‘pazarlama iletişimi’ ve ‘medya ilişkileri’ alanlarında iddialıyız” diyor.
Ajans, müşterilerine geleneksel ve dijital yöntem ve araçların paralel kullanılacağı stratejik iletişim planı hazırlama ve uygulama, geleneksel ve dijital ortamlarda itibar ve kurumsal marka yönetimi, marka yönetimi ve pazarlama iletişimi, geleneksel ve dijital ortamlarda kriz ve konu yönetimi, sponsorluk ve KSS projeleri yönetimi, yayıncılık (faaliyet raporu, dergi, newsletter, e-news letter) hizmetlerinin yanısıra dijital iletişim alanında ayrıca; ‘içerik ve kitle yönetimi’, ‘mobil uygulama geliştirme’, ‘blogger iletişimi’, ‘kriz yönetimi’, ‘kampanya ve projeler’, ‘offline event ve dijital entegrasyon’, ‘dijital medya satın alım ve yönetimi’, ‘tarama-takip-raporlama’ hizmetleri veriyor.
“Türkiye’nin hizmet kalitesi en yüksek ve itibarlı ajansı olmak” felsefesiyle hareket ettiklerini vurgulayan Beyza Bürkev, “Bu konudaki en büyük itici gücümüzü, uzmanlığımız ve vizyonumuz oluşturuyor. Müşterilerimiz için sürekli değer yaratmaya odaklanıyoruz. Antenleri sürekli açık ve yenilikçi bir ekip olarak, daima öğrenen ve kendini yenileyen bir takımız. Müşterilerimiz bu nedenle bizi tercih ediyor ve bu güvenin karşılığını vermek için çok çalışıyoruz” diye konuşuyor.
Dijital iletişim; ‘dev bir dalga’: Beyza Bürkev, 2000’li yıllardan itibaren baş döndürücü bir hızla gelişen dijital iletişim kanallarının, istisnasız her insanın hayatının vazgeçilmez bir parçası haline geldiğine dikkat çekiyor: “Artık hiç kimse, küçük veya büyük hiçbir şirket, kurum, kuruluş, dijital iletişime kayıtsız kalamaz. Biz bugün devleşen ve her gün daha da büyüyen dalgayı, ilk doğduğu anda gördük ve yapılanmamızı bu yönde değiştirdik. Bugün, dijital iletişim konusunda en deneyimli şirketlerden biri olmamızı, bu öngörüye borçluyuz. Dijital iletişimi ‘dev bir dalga’ olarak tarif ediyoruz. Biz, dijital iletişimdeki uzmanlığımızla bu dev dalgayı müşterilerimizin lehine kontrol etmeyi, üzerinde sörf yaparak, hedefe daha hızlı ulaşmayı taahhüt ediyoruz.
Sosyal medyayı, markaların tüketicilere hitap ettiği bir alan olarak değil, tüketici içgörülerinin ve beklentilerinin anlaşılması adına bir fırsat penceresi görüp konuyu müşterilerimize bu şekilde anlatıyoruz. Geleneksel medyanın güç kaybettiği, sosyal medya kullanıcı sayılarının sürekli yükseldiği bir dönemdeyiz. Markaların bu anlamda daha fazla anlayan, daha çok diyaloğa giren, mecralar arası akışkanlık yaratacak içerik havuzları kurması üzerine planlamalar yapıyoruz.”
“Dijital alanda önemli atılımları hedefliyoruz”: “Zarakol, alanındaki en köklü ve deneyimli kuruluşlarından biri olarak, daima ‘referans’ kabul edilen, sektörün öncü şirketi konumunda bulunuyor” diyen Beyza Bürkev, ajansın gelecek vizyonunu şöyle çiziyor: “Özellikle dijital alanda önemli atılımların hazırlığı içindeyiz. Bu alanda büyük veri analizi ve inovatif teknolojilerin PR ve Dijital PR alanlarında sürdürülebilir içerik üretiminde önemli kavramlar haline gelmesini bir fırsat olarak görüyoruz. Sosyal medya yönetimi başlığı altında, biraz da gündemin getirdiği popülarite beklentisiyle markalar stratejik bakış açısından uzaklaşabiliyor. Dijital alandaki iletişimi daha stratejik bir perspektife dahil etmek için ‘Marka Gazeteciliği’ de geliştirmekte olduğumuz ajans kaslarımızdan biri haline geliyor.”
Beyza Bürkev, işlerinin püf noktasına değinerek, “İşimiz insanla ve sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada sosyolojik trendler başdöndüren bir hızla değişiyor. Öngörü üretmek yerine olası senaryolar üzerinden hareket etmek gerekiyor. Ne olursa, nasıl sonuçlar doğabilir? Sürekli ‘güncelle’ tuşuna basmamız gereken bir süreçteyiz. Bu nedenle sektördeki insan kaynağının çok yönlü gelişimine yatırım yapmak gerekiyor. İletişim alanındaki deneyimlerin, ‘Y ve Z Kuşağı’nın diliyle bütünleştiği bir yaklaşımı benimsiyoruz” açıklamasını yapıyor.
“Markalaşma, uzun soluklu bir yolculuk”: Önce markalaşma sürecinin uzun soluklu bir yolculuk olduğunun anlaşılması gerektiğini vurgulayan Beyza Bürkev, en büyük ajansa gidip en büyük bütçeyle markayı her yerde görünür kılmanın markanın benimsenmesi ve yaşamını sürdürebilmesi anlamına gelmediğini dile getiriyor: “Markalaşma sürecinin başında, markanın kısa ve uzun vadede kimlerin hayatında ve ne kadar bulunması gerektiği planlanmalı, bu kişilere hangi iletişim kanallarından ulaşılacağı dikkatle seçilmeli ve iletişim etkinliklerinin içeriği ve dili de bu bağlamda belirlenmelidir. Son 20 yılda moda bir kavram olan bütünleşik iletişim anlayışı artık bir zorunluluk olarak kendini dayatıyor. Bu kadar çok iletişim kanalının olduğu ortamda, her kanalı yönetmek farklı uzmanlıklar gelişmesine yol açıyor. Geleneksel ve dijital ortamların bazı durumlarda farklı stratejilerle yönetilmesi daha verimli olabiliyor. O yüzden markalaşma sürecinin en başından itibaren reklam, PR ve sosyal medya ajanslarının birarada ve sorumluluğa eşit ortak konumunda çalışması, stratejinin/lerin geliştiği noktadan itibaren de etkinlik, geleneksel ve dijital ajanslara medya satınalma ajanslarının da süreçte dahil edilmesi gerekiyor.”
Neredeyse sonsuz sayıda iletişim kanalının oluşturduğu kalabalıkta ‘Ben en iyi markayım, en üstün benim’ anlayışıyla var olmanın mümkün olmadığını aktaran Beyza Bürkev, bütün kanalları kullanmanın finansal olarak çoğu zaman imkansız olduğunu belirterek, “O zaman markaların müşterilerinin marka hakkındaki konuşmalarını dinlemek ve olumsuz değerlendirmelerini iyileştirme fırsatı olarak algılayıp olumlu konuşmaları için fırsat yaratmaya çalışmak, marka ile müşterisi arasında etkileşim yaratmak iyi bir iletişim kampanyasının temelini oluşturmalıdır” açıklamasını yapıyor.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.