Eylül ayında Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından açıklanan “2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi”nde öngörülen “Proje Bazlı Teşvik Sistemi”, Türkiye’nin kalkınmasına katkı sağlayacak yatırımların hayata geçirilmesinde önemli bir enstrüman olarak görülmektedir.
Değerli okurlarımız, 2019-2023 yıllarında uygulanması öngörülen Yeni Yatırım Teşvik Sistemi’ni özetleyerek sizlerin bilgisine sunmak istiyorum.
Yeni sistem şöyle anlatılıyor:
“ Bu program kapsamında, yüksek katmadeğerli projelere öncelik verilecek, yatırımlar daha etkin takip edilecektir. Teşvik belgesi verildikten sonraki süreçte, yatırımların öngörülen sürelerde tamamlanmasını sağlamak üzere ilave tedbirler alınacaktır.
Bu Programın proje bazlı değerlendirme, süreç takibi gibi uygulamaları diğer programlara da yaygınlaştırılacaktır.
• Proje bazlı teşviklerden yararlanan firmaların, ülkemizde Ar-Ge’ye yönelik yatırımlar yapmaları ve yenilik ekosistemine katkıda bulunmaları özendirilecektir.
• Yatırım teşvikleri belirlenirken yatırımın sektörü, bölgesel kalkınmaya etkisi, istihdam potansiyeli, teknolojik gelişime katkısı gibi kriterler dikkate alınacaktır.
‘Proje Bazlı Teşvik Sistemi’, 500 milyon TL üzerinde yatırım büyüklüğüne sahip projeler için uygulanan bir teşvik programıdır. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında yer alan 50 milyon TL ve üzeri yatırım büyüklüğüne sahip projeler de bu kapsamda desteklenebilmektedir.
Bu program kapsamında teşvik paketi, yatırımcının ihtiyacına göre farklı destek unsurlarını ve miktarlarını içerecek şekilde esnek olarak tanımlanabilmektedir.
Ülkemizin küresel yatırımcılar için bir cazibe merkezi haline gelmesi ve stratejik yatırımların gerçekleştirilebilmesi için teşviklerin proje bazlı ve ihtiyaç odaklı olarak kurgulanması önem arz etmektedir. Bu kapsamda, etkin bir araç olarak kullanılan Proje Bazlı Teşvik Sistemi’nde şimdiye kadar 50 milyar TL’den fazla yatırım hacmi ve yaklaşık 25 bin istihdam oluşturacak 24 büyük ölçekli projenin desteklenmesine karar verilmiştir.
• Üretime ve yatırıma dönüşme potansiyeli olan Ar-Ge projelerinin desteklenmesine öncelik verilecek, tamamlanmış Ar-Ge projelerinin ticarileşme adımları hızlandırılacaktır.
• Teknolojik gelişmeler ile birlikte ana sanayi ve çoğu KOBİ’lerden oluşan tedarik sanayi işletmelerinin değişen ihtiyaçlarına hızlı ve esnek cevap verebilen bir yaklaşımla teşvik ve destek sistemi gözden geçirilecektir. Sanayici, tedarikçi, girişimci, teknoloji ve araştırma altyapıları ve üniversitelere tek pencereden hizmet sunan, yatırımcı-odaklı bir yapıya geçilecektir.
• Türkiye’de Ar-Ge ve yatırım teşvikleri, çok sayıda kurum tarafından sunulmaktadır. Bu durum, verimsiz ve mükerrer uygulamalara yol açmaktadır. Ayrıca, bu yapının yatırımcılar tarafından karmaşık ve dağınık bulunduğu ve şirket yöneticileri tarafından yeterince bilinmediği gözlenmektedir.
• İlgili teşvik ve destekler yapısal olarak sadeleştirilecektir. Aynı alanda farklı kurumlar tarafından destek ve teşvik verilmesinden kaynaklanan mükerrerlikler ortadan kaldırılacaktır.
• Yabancı sermayeli şirketlerin bölgesel veya küresel düzeyde Ar-Ge çalışmalarını Türkiye’de kurdukları merkezlerde yürütmelerini destekleyici mekanizmalar geliştirilecektir. Mevcut yatırım teşvik sistemimizdeki kurumlar vergisi indirimi esaslı uygulama, ülkemizde mevcut faaliyeti olan ve vergi yükümlülüğü bulunan şirketlere kıyasla ilk kez yatırım yapacak şirketler için aynı düzeyde cazip olmayabilmektedir.
• Bu şirketlerin yatırım iştahının artırılmasına yönelik, yatırımcının yatırıma başlamasıyla eşzamanlı olarak faydalanabileceği teşvik düzenlemeleri yapılacaktır.
• Yabancı sermayenin yaptığı teknoloji yatırımlarında üniversitelerle işbirliği modelleri geliştirilecektir.
• Uluslararası doğrudan yatırımların ülkemize çekilmesi için elverişli araçlar oluşturulacaktır. Uluslararası doğrudan yatırımların çekilmesi konusunda ülkemizin avantajlı olduğu sektörler tespit edilerek bu sektörlerde kümelenme çalışmaları desteklenecektir.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, bu kümeler özelinde koordineli bir şekilde tanıtım faaliyetleri gerçekleştireceklerdir. Öncelikli sektör yatırımlarında, yabancı çalışanlara ve ailelerine ikamet ve çalışma izni verilmesinde kolaylık sağlanacaktır.” denilmekte.
Kişisel görüşüm de bu yeni sistemin bürokrasiden arındırılmış sonuç odaklı uygulanabilir olması koşuluyla yararlı olabileceği yönünde. “Proje Bazlı Teşvik Sistemi”nin uygulanması için hızla eylem planının hazırlanarak sistemin devreye sokulması lazım.
Yeni sistemin yatırımcılara ve ülkemiz ekonomisine yararlı olmasını diliyorum.
“2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’nde Yeni Yatırım Teşvik Sistemi
Paylaş