İletişimde mobil dokunuş; Pharos Media
Türkiye’nin mobil medya alanında en deneyimli ajanslarından Pharos Media, yenilikçi mobil medya projeleriyle farklı sektörlerden öncü markaların pazarlama stratejilerine değer katıyor. Pharos Media, KOBİ’lerin mobil pazarlama faaliyetlerinin önemine dikkat çekiyor.
AJANS
01.08.2015, 08:36 13.08.2015, 14:11
6399
Pharos Media Yönetici Ortağı Ceylan Erdoğru ile Pharos Media’nın kurumsal vizyonunu ve sektördeki özgün konumunu konuştuk.
Pharos Media, 3 büyük GSM operatörünün çözüm ortağı olarak, yenilikçi mobil medya projeleri üretiyor; operatörlerin izinli veri tabanlarına, başta finans, inşaat, gayrimenkul ve perakende sektörleri olmak üzere, markalar için hedefli sms, MMS, IVR, hedefli lokasyon gibi hizmetler sunuyor. Mobil display, mobil video, digital publishing ve lead generation da Pharos Media’nın planlama ve satış hizmetleri sunduğu alanlar arasında.
Ceylan Erdoğru, performans odaklı bir ajans olan Pharos Media’nın geliştirdiği mobil medya projeleri sonucunda markalarının elde ettikleri geri dönüş oranlarına büyük önem verdiğini söylüyor. Erdoğru, bu nedenle kurulduğu 2003 yılından bu yana geliştirdiği yenilikçi projeler ve yüksek geri dönüş oranlarıyla Pharos Media’nın sektörde birçok ödül aldığına dikkat çekiyor.
Mobil mecra farkı
Ceylan Erdoğru, iletişimde mobil mecrayı kullanmanın inceliklerini anlatıyor: “Doğrudan pazarlama dediğimiz nosyonun çok daha iyi anlaşılması gerekiyor. Tüketicilerin algı düzeyleri, özellikle kendilerini ilgilendiren markaların ilettiği mesajlar onlara, doğru zaman ve doğru yerde; net, anlaşılır ve son derece kuvvetli bir indirim oranı sunulduğunda artıyor. Hedef kitlelerinin mobildeki tüketim alışkanlıklarının farkında olmak, mobil mecraları iletişim stratejilerine entegre etmiş markalar açısından büyük önem taşıyor. Saate ve güne dikkat etmeden, izin almadan gönderim yapan markaların tüketiciler düzeyindeki itibarı ciddi derecede düşüyor ve marka algıları zayıflıyor.”
Tüketici beklentileri analizi
Ceylan Erdoğru, 2015 yılında Pharos Media tarafından gerçekleştirilen Mobil Reklamda Tüketici Beklentileri Araştırması’nın bulgularını şöyle özetliyor:
“Kitlenin yüzde 57’si ‘yüksek bir indirim oranı sunulduğunda’ markalardan gelen bildirimlerden rahatsız olmuyor. Bu oran kadın kullanıcılarda yüzde 63. 18-24 yaş grubunun yüzde 62’si de markalardan gelen bildirimlerde indirim oranı bekliyor. ‘Kendisine özel bir teklif sunulduğunda’ tüketicilerin yüzde 38’i bu mesajları rahatsız edici bulmuyor. Araştırmada ayrıca tüketicilerin markalardan bildirimleri en fazla özel günlerde ve hafta içi öğle saatlerinde almak istedikleri ortaya çıktı.
Buradan da insanların çalışırken ve yoğun oldukları saatlerde bildirim almaktan hoşlanmadıklarını anlıyoruz. Araştırmada, tüketicilerin halen mobil mecraları çok da yoğun kullanmayan sektörlerden bildirim duymaya hazır oldukları sonucu çıkmaktadır. Kullanıcılar, özellikle, giyim, eğlence, gıda ve elektronik ürünler sektörlerinden doğru zamanda, doğru yerde ve etkili indirim tekliflerini almak istediklerini belirtmişlerdir.”
Araştırma kapsamındaki tüketicilere en son ne zaman mobilden bir iletişim görüp, bu iletişimin etkisiyle satın almaya yönlendikleri sorulduğunda; katılımcıların yüzde 15’i “son 1 hafta” olarak cevap verirken, yüzde 26’sı “son 1 ay” olarak cevabını bildirmiş. Araştırmadaki katılımcıların yüzde 41’i mobil gönderimlerin dolaylı veya dolaysız etkisi ile alışveriş yaptığını söylerken izinli veritabanına kayıtlı kitlede bu oran yüzde 57 gibi ciddi yüksek bir seviyeye ulaşmakta.
Mobil site yatırımları ve sitelerin mobil optimizasyonları artmalı
Erdoğru’nun söylemiyle tüketiciler mobilde halen en kritik yönlendirme olarak, ‘kupon’ ve ‘indirim teklifleri’ni görmek istediklerini belirtmekte. Katılımcıların yaklaşık yüzde 50’si, “eğer mobil gösterim mecralarında ilgimi çekmek istiyorsanız, bana fayda-fırsatlar sunmalısınız” demekte. Katılımcıların yüzde 39’u ise mobil site ve mobile optimize bir web sitesine yönlendirilmek istediklerini ifade etmekte. Ceylan Erdoğru, bu sonuçtan yola çıkarak, Türkiye’deki mobil site yatırımlarının ve sitelerin mobil optimizasyonlarının artması gerektiğinin anlaşıldığını söylüyor.
Mobil dokunuş nerede Pharos Media orada
Ceylan Erdoğru, 2016 yılında, yoğun olarak hizmet sundukları finans, gayrimenkul ve perakende sektörlerine yenilerini eklerken mobil konusundaki bilgi birikimleri ve becerileri sayesinde, tüm müşterilerinin mobil platformlara yapacakları yatırımlardan en verimli geri dönüşleri de almalarını hedeflediklerini açıklıyor: “Ayrıca orta ve küçük ölçekli firmalara da dokunma yoğunluğumuzu arttırarak, özellikle lokasyon bazlı iletişim ürününü konumlandırarak markalara fayda sağlamayı planlıyoruz. Ajansımız, önümüzdeki dönemde, sadece mobil reklam eko-sisteminde değil, sadakat pazarlama dünyası, iBeacon dünyası gibi yeni ve hızla gelişen ekosistemlerde de yeralacaktır. Pharos Media olarak mobilin fiziksel dünyada tüketiciye dokunduğu her noktada ve mecrada bulunmayı amaçlıyoruz.”
Gelecek mobilde
Ceylan Erdoğru, akıllı telefon pazarının yadsınamayacak şekilde büyüdüğünü belirtirken önümüzdeki yıllarda akıllı telefon penetrasyonunun tüm Avrupa ülkelerinde yüzde 50 düzeyini aşacağının düşünüldüğünü hatta 2016’da bu oranın yüzde 75 civarına çıkacağının öngörüldüğünü ifade ediyor: “Türkiye’de ise bu oran, 2015 başı itibariyle yüzde 38 civarındadır. Araştırmalar, mobilde en önemli başlıklardan biri olan aplikasyonların üzerinden elde edilen gelirin de dünyada 37 milyar doları bulacağını gösteriyor. Aplikasyonların en çok tüketildiği alanların başında öncelikle oyunlar, hemen arkasında ise sosyal medya geliyor. Türkiye’deki yaklaşık 32 milyon aktif mobil internet kullanıcısının günlük ortalama 3 saat mobil internet kullanıyor olması, Türkiye’de bu alandaki reklam gelirlerinin de artması gerektiğini hemen akla getiriyor. Dijitalin geleceği ile mobilin geleceğini hem beraber hem de ayrı ayrı düşünmek gerekir. Dijital ve mobil; gelecekte bu mecralar, sokakta, fiziksel dünyada, tüketicilerin hayatlarını kolaylaştırmak ve tecrübelerini geliştirmek için varolacaklar.”
Kıymetli olan; ‘veri’dir (data)
Ceylan Erdoğru, mobil veya web; bir mecrayı en kıymetli yapan şeyin veri (data) olduğuna dikkat çekiyor: “Satış yapmak isteyen tüm markalar, kitleleri satın almak istiyorlar. Bu durumda işler dönüp dolaşıp, en hedefli en optimum maliyette hedef kitlenize ulaşma işine dönüşüyor. Bu, en değişmez trend olarak kendini ortaya koyuyor. İkinci önemli trend ise lokasyon ve tabi ki mikro-lokasyon bazlı pazarlama dediğimiz kavram. Satın alma noktasında ve satın alma anında marka ile olan iletişim ihtiyacının artmış olması (iBeacon konusunun bu kadar gündemde olmasının arkasında felsefe aslında budur). Bunun yanında operatör veri tabanlarının, mobil reklam mecralarıyla birbirine daha da yakınlaşması ve operatörün mobil internet reklamcılığında bir data sağlayıcı fonksiyonu kazanması da önemli bir gelişme. Markaların artık mobil reklamı en az yatırım yaptıkları alanlar olmaktan çıkaracak olması da bizim için çok umut verici bir gelişme.”
Mobil ve dijitalin KOBİ’lere faydaları
Ceylan Erdoğru, mobil ve dijital mecranın KOBİ’lere faydalarını özetliyor ve şunları öneriyor: “Türkiye’deki KOBİ’ler için en önemli iş hedefi her zaman satış olmuştur. Dijitali kenara ayıralım, ancak doğası itibariyle mobil mecraların bugün ağırlıklı satış mecraları olarak güçlü bir pozisyonlanmaları vardır. İster mobil ister desktop olsun, banner gösterim mecraları, bilinirlik medyası olarak algılanmaktadır. Ancak mobil, satış önceliği olan tüm KOBİ’ler için hem izinli veritabanları hem de mikro-lokasyon mecraları ile ciddi fırsatlar barındırmaktadır. Spesifik, nokta atışıyla kitlelere iletişim, KOBİ’ler için çok önemli olup izinli veritabanı kriterleme yetenekleri sayesinde kişinin en özel alanı olan cep telefonuna fayda veya fırsat ile gidildiğinde satışa dönüştürme yeteneğiyle mobil, tüm diğer konvansiyonel mecralardan daha güçlüdür. Mobil reklam ürünlerindeki lokasyon hedeflemesi özellikle bölgesel hizmet veren KOBİ’ler için çok önemli bir iletişim kanalıdır. Ayrıca KOBİ’lere önerimiz, denemeleri ve öğrenmeleri ardından satış mecralarına yatırım yapmaları olacaktır.'
Pharos Media, 3 büyük GSM operatörünün çözüm ortağı olarak, yenilikçi mobil medya projeleri üretiyor; operatörlerin izinli veri tabanlarına, başta finans, inşaat, gayrimenkul ve perakende sektörleri olmak üzere, markalar için hedefli sms, MMS, IVR, hedefli lokasyon gibi hizmetler sunuyor. Mobil display, mobil video, digital publishing ve lead generation da Pharos Media’nın planlama ve satış hizmetleri sunduğu alanlar arasında.
Ceylan Erdoğru, performans odaklı bir ajans olan Pharos Media’nın geliştirdiği mobil medya projeleri sonucunda markalarının elde ettikleri geri dönüş oranlarına büyük önem verdiğini söylüyor. Erdoğru, bu nedenle kurulduğu 2003 yılından bu yana geliştirdiği yenilikçi projeler ve yüksek geri dönüş oranlarıyla Pharos Media’nın sektörde birçok ödül aldığına dikkat çekiyor.
Mobil mecra farkı
Ceylan Erdoğru, iletişimde mobil mecrayı kullanmanın inceliklerini anlatıyor: “Doğrudan pazarlama dediğimiz nosyonun çok daha iyi anlaşılması gerekiyor. Tüketicilerin algı düzeyleri, özellikle kendilerini ilgilendiren markaların ilettiği mesajlar onlara, doğru zaman ve doğru yerde; net, anlaşılır ve son derece kuvvetli bir indirim oranı sunulduğunda artıyor. Hedef kitlelerinin mobildeki tüketim alışkanlıklarının farkında olmak, mobil mecraları iletişim stratejilerine entegre etmiş markalar açısından büyük önem taşıyor. Saate ve güne dikkat etmeden, izin almadan gönderim yapan markaların tüketiciler düzeyindeki itibarı ciddi derecede düşüyor ve marka algıları zayıflıyor.”
Tüketici beklentileri analizi
Ceylan Erdoğru, 2015 yılında Pharos Media tarafından gerçekleştirilen Mobil Reklamda Tüketici Beklentileri Araştırması’nın bulgularını şöyle özetliyor:
“Kitlenin yüzde 57’si ‘yüksek bir indirim oranı sunulduğunda’ markalardan gelen bildirimlerden rahatsız olmuyor. Bu oran kadın kullanıcılarda yüzde 63. 18-24 yaş grubunun yüzde 62’si de markalardan gelen bildirimlerde indirim oranı bekliyor. ‘Kendisine özel bir teklif sunulduğunda’ tüketicilerin yüzde 38’i bu mesajları rahatsız edici bulmuyor. Araştırmada ayrıca tüketicilerin markalardan bildirimleri en fazla özel günlerde ve hafta içi öğle saatlerinde almak istedikleri ortaya çıktı.
Buradan da insanların çalışırken ve yoğun oldukları saatlerde bildirim almaktan hoşlanmadıklarını anlıyoruz. Araştırmada, tüketicilerin halen mobil mecraları çok da yoğun kullanmayan sektörlerden bildirim duymaya hazır oldukları sonucu çıkmaktadır. Kullanıcılar, özellikle, giyim, eğlence, gıda ve elektronik ürünler sektörlerinden doğru zamanda, doğru yerde ve etkili indirim tekliflerini almak istediklerini belirtmişlerdir.”
Araştırma kapsamındaki tüketicilere en son ne zaman mobilden bir iletişim görüp, bu iletişimin etkisiyle satın almaya yönlendikleri sorulduğunda; katılımcıların yüzde 15’i “son 1 hafta” olarak cevap verirken, yüzde 26’sı “son 1 ay” olarak cevabını bildirmiş. Araştırmadaki katılımcıların yüzde 41’i mobil gönderimlerin dolaylı veya dolaysız etkisi ile alışveriş yaptığını söylerken izinli veritabanına kayıtlı kitlede bu oran yüzde 57 gibi ciddi yüksek bir seviyeye ulaşmakta.
Mobil site yatırımları ve sitelerin mobil optimizasyonları artmalı
Erdoğru’nun söylemiyle tüketiciler mobilde halen en kritik yönlendirme olarak, ‘kupon’ ve ‘indirim teklifleri’ni görmek istediklerini belirtmekte. Katılımcıların yaklaşık yüzde 50’si, “eğer mobil gösterim mecralarında ilgimi çekmek istiyorsanız, bana fayda-fırsatlar sunmalısınız” demekte. Katılımcıların yüzde 39’u ise mobil site ve mobile optimize bir web sitesine yönlendirilmek istediklerini ifade etmekte. Ceylan Erdoğru, bu sonuçtan yola çıkarak, Türkiye’deki mobil site yatırımlarının ve sitelerin mobil optimizasyonlarının artması gerektiğinin anlaşıldığını söylüyor.
Mobil dokunuş nerede Pharos Media orada
Ceylan Erdoğru, 2016 yılında, yoğun olarak hizmet sundukları finans, gayrimenkul ve perakende sektörlerine yenilerini eklerken mobil konusundaki bilgi birikimleri ve becerileri sayesinde, tüm müşterilerinin mobil platformlara yapacakları yatırımlardan en verimli geri dönüşleri de almalarını hedeflediklerini açıklıyor: “Ayrıca orta ve küçük ölçekli firmalara da dokunma yoğunluğumuzu arttırarak, özellikle lokasyon bazlı iletişim ürününü konumlandırarak markalara fayda sağlamayı planlıyoruz. Ajansımız, önümüzdeki dönemde, sadece mobil reklam eko-sisteminde değil, sadakat pazarlama dünyası, iBeacon dünyası gibi yeni ve hızla gelişen ekosistemlerde de yeralacaktır. Pharos Media olarak mobilin fiziksel dünyada tüketiciye dokunduğu her noktada ve mecrada bulunmayı amaçlıyoruz.”
Gelecek mobilde
Ceylan Erdoğru, akıllı telefon pazarının yadsınamayacak şekilde büyüdüğünü belirtirken önümüzdeki yıllarda akıllı telefon penetrasyonunun tüm Avrupa ülkelerinde yüzde 50 düzeyini aşacağının düşünüldüğünü hatta 2016’da bu oranın yüzde 75 civarına çıkacağının öngörüldüğünü ifade ediyor: “Türkiye’de ise bu oran, 2015 başı itibariyle yüzde 38 civarındadır. Araştırmalar, mobilde en önemli başlıklardan biri olan aplikasyonların üzerinden elde edilen gelirin de dünyada 37 milyar doları bulacağını gösteriyor. Aplikasyonların en çok tüketildiği alanların başında öncelikle oyunlar, hemen arkasında ise sosyal medya geliyor. Türkiye’deki yaklaşık 32 milyon aktif mobil internet kullanıcısının günlük ortalama 3 saat mobil internet kullanıyor olması, Türkiye’de bu alandaki reklam gelirlerinin de artması gerektiğini hemen akla getiriyor. Dijitalin geleceği ile mobilin geleceğini hem beraber hem de ayrı ayrı düşünmek gerekir. Dijital ve mobil; gelecekte bu mecralar, sokakta, fiziksel dünyada, tüketicilerin hayatlarını kolaylaştırmak ve tecrübelerini geliştirmek için varolacaklar.”
Kıymetli olan; ‘veri’dir (data)
Ceylan Erdoğru, mobil veya web; bir mecrayı en kıymetli yapan şeyin veri (data) olduğuna dikkat çekiyor: “Satış yapmak isteyen tüm markalar, kitleleri satın almak istiyorlar. Bu durumda işler dönüp dolaşıp, en hedefli en optimum maliyette hedef kitlenize ulaşma işine dönüşüyor. Bu, en değişmez trend olarak kendini ortaya koyuyor. İkinci önemli trend ise lokasyon ve tabi ki mikro-lokasyon bazlı pazarlama dediğimiz kavram. Satın alma noktasında ve satın alma anında marka ile olan iletişim ihtiyacının artmış olması (iBeacon konusunun bu kadar gündemde olmasının arkasında felsefe aslında budur). Bunun yanında operatör veri tabanlarının, mobil reklam mecralarıyla birbirine daha da yakınlaşması ve operatörün mobil internet reklamcılığında bir data sağlayıcı fonksiyonu kazanması da önemli bir gelişme. Markaların artık mobil reklamı en az yatırım yaptıkları alanlar olmaktan çıkaracak olması da bizim için çok umut verici bir gelişme.”
Mobil ve dijitalin KOBİ’lere faydaları
Ceylan Erdoğru, mobil ve dijital mecranın KOBİ’lere faydalarını özetliyor ve şunları öneriyor: “Türkiye’deki KOBİ’ler için en önemli iş hedefi her zaman satış olmuştur. Dijitali kenara ayıralım, ancak doğası itibariyle mobil mecraların bugün ağırlıklı satış mecraları olarak güçlü bir pozisyonlanmaları vardır. İster mobil ister desktop olsun, banner gösterim mecraları, bilinirlik medyası olarak algılanmaktadır. Ancak mobil, satış önceliği olan tüm KOBİ’ler için hem izinli veritabanları hem de mikro-lokasyon mecraları ile ciddi fırsatlar barındırmaktadır. Spesifik, nokta atışıyla kitlelere iletişim, KOBİ’ler için çok önemli olup izinli veritabanı kriterleme yetenekleri sayesinde kişinin en özel alanı olan cep telefonuna fayda veya fırsat ile gidildiğinde satışa dönüştürme yeteneğiyle mobil, tüm diğer konvansiyonel mecralardan daha güçlüdür. Mobil reklam ürünlerindeki lokasyon hedeflemesi özellikle bölgesel hizmet veren KOBİ’ler için çok önemli bir iletişim kanalıdır. Ayrıca KOBİ’lere önerimiz, denemeleri ve öğrenmeleri ardından satış mecralarına yatırım yapmaları olacaktır.'