Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz Kalkınma Ajansları’nı anlattı;
“ALTERNATİF DESTEK MEKANİZMALARI HAZIRLIYORUZ” Yerel ekonomik dinamiklere ve kaynaklara dayanarak kalkınmada bölgesel farklılıkları azaltmak ve bölge temelli sürdürülebilir bir ekonomik gelişme ivmesini yakalamak amacıyla bir yönlendirme ve kamu destek sistemi olarak kurulan Kalkınma Ajansları Türkiye Modeli’nin, 5 yıllık bir uygulamadan sonra sivil katılımı genişleterek başarıyla yoluna devam edebileceği ortaya çıktı.
KAPAK
01.08.2014, 09:00 01.08.2014, 09:00
20446
Kalkınma Ajansları Türkiye’de tartışmalı bir yasalaşma sürecinden sonra 5449 Sayılı Kanun’la kuruldu. Türkiye 26 bölgeye bölündü ve 26 ajans kuruldu. Zorunlu bir teşkilatlanma döneminden sonra Kalkınma Ajansları 2010 yılında çeşitli kamu destekleri vermeye başladılar. Destekler; ajanslar tarafından sivil katılımlarla hazırlanan bölgesel kalkınma planları doğrultusunda ve proje temelli olarak verildi. Beş yıllık uygulamadan sonra bugün gelinen noktada, Türkiye için yeni bir başlangıç anlamına gelen Kalkınma Ajansı uygulamasının hangi sonuçları verdiğini ve uygulamanın ne yönde gelişeceğini Kalkınma Bakanı sayın Cevdet Yılmaz’la görüştük.
BÖLGESEL KALKINMA AJANSLARIMIZIN DOĞUŞU
Kalkınma Ajanslarımız “model olarak” AB uygulamasındaki kalkınma ajansları modeliyle hangi noktalarda örtüşmekte ve hangi noktalarda ayrışmaktadır?
Cevdet Yılmaz: Avrupa Birliği Müktesebatı, AB’nin yürürlükte olan hukuk sistemi ve kurallar bütünüdür. AB müktesebatında kalkınma ajanslarının kuruluş, görev ve işleyişlerine yönelik herhangi bir tüzük, direktif, karar, hüküm, ilke, tavsiye, vb bulunmamaktadır.
Bununla birlikte ajanslar, başta AB üyesi ülkeler olmak üzere birçok gelişmiş ülkede bölgesel ve yerel kalkınmanın en önemli kurumları arasında yeralmaktadır. İlk örnekleri 1930’lu yıllarda ABD’de görülen kalkınma ajansları Avrupa’da 1950’li yıllarda ortaya çıkmıştır.
Bölge planlarının hazırlanmasında, bölgesel stratejilerin geliştirilmesinde ve paydaşlar arasında işbirliğinin tesis edilmesinde önemli görevler üstlenen kurumlar olan kalkınma ajansları aynı zamanda fon kullanımında görev üstlenen yerel aktörler olarak öne çıkmaktadır. Örneğin; AB Bölgesel Politikası’nın en önemli aracı olan Yapısal Fonlar’ın uygulama süreçlerinde üye ülke kalkınma ajansları önemli görevler üstlenmektedir.
AB’ye üye ülkelerde faaliyet gösteren kalkınma ajansları incelendiğinde geçerli tek bir modelin bulunmadığı görülmektedir. Ajanslar, bulundukları ülke hatta bölgeye göre farklılaşabilmekte ve kurulma amaçları ile üstlendikleri görevler doğrultusunda organize olabilmektedir. Örneğin; girişimcilik kültürünün yüksek seviyelerde ve altyapının gelişmiş olduğu bölgede yeralan bir kalkınma ajansı işletmelere yönelik hizmet ve destek temelli faaliyetlere ve bulunduğu bölgeye yatırım çekmeye odaklanırken az gelişmiş bir bölgede yeralan kalkınma ajansı ise altyapının geliştirilmesi gibi daha temel faaliyetlere odaklanabilmektedir.
Ülkemizde kalkınma ajanslarının kuruluşu aşamasında, AB’ye üye ülkelerdeki kalkınma ajansları modelleri ve örnek uygulamalar detaylı olarak incelenmiştir. Yapılan değerlendirmelerle birlikte ülkemizin sosyo-ekonomik şartları ile bölgelerin ihtiyaç ve öncelikleri gözönünde bulundurularak ülkemize özgü bir kalkınma ajansı modeli oluşturulmuştur. Ayrıca, ajansların kuruluşu sürecinde AB ile yürütmekte olduğumuz müzakere süreci de gözönünde bulundurulmuştur. 5449 Sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun’un genel gerekçesinde “Ülkemizin hem müzakere sürecinde yararlanılabilecek büyük ölçekli hibe kaynaklardan, hem de üyelik sonrasında kullandırılacak olan yapısal fonlardan etkin bir şekilde yararlanabilmesi fırsatını yakalayabilmesi, bölgelerde kurumsal altyapının hazırlanmasını bir zorunluluk haline getirmektedir” ifadesi yeralmaktadır. Genel gerekçede zikredilen kurumsal altyapı kalkınma ajanslarını işaret etmekte olup, ajansların AB fonları çerçevesinde kaynak dağıtımında görev almalarına ilişkin çalışmalar devam etmektedir. Yürüttükleri diğer faaliyetlerin yanısıra bölgeyi tanıyan ve önceliklerini bilen kurumlar olarak kalkınma ajanslarının gerek AB gerekse diğer uluslararası fonların kullanımında görev üstlenmeleri ülkemizin fonları hazmetme kapasitesine ve kaynak kullanımındaki verimliliğe olumlu olarak yansıyacaktır.
KALKINMA AJANSLARIMIZIN YAPISI VE İŞLEYİŞİ
Türkiye’nin Bölgesel ekonomik farklılıkları Kalkınma Ajansları’nın yapısına ve çalışma tarzına yansımakta mıdır, bu konuda sorunlar yaşanmakta mıdır ve nasıl aşılmaktadır?
Cevdet Yılmaz:
* Ajanslar, gerek kalkınmanın ülke sathında dengeli dağılımını sağlamak, gerekse bölgelerin potansiyelinin harekete geçirilmesi suretiyle ulusal ve küresel ölçekte rekabet güçlerinin artırılmasına öncülük etmek amacıyla kurulmuştur. Bölgesel gelişmişlik farklarının asgariye indirilmesi ajansların temel kuruluş amaçlarından biri olup, yapıları ve çalışma düzenleri buna uygun olarak tasarlanmıştır.
* Ajansların esnek ve yereldeki tüm paydaşların katılımını sağlayan bir teşkilat yapısı bulunmaktadır. Mevzuat kapsamında Kalkınma Kurulu, Yönetim Kurulu ve Genel Sekreterlik’ten oluşan bir kurumsal yapılanma belirlenmiştir.
- Kalkınma Kurulu, ajansın danışma organıdır. Bölgedeki kamu kurum ve kuruluşları, özel kesim, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve yerel yönetimlerin temsilcilerinden oluşmaktadır. Yerelde katılımcılığın ve benimsemenin sağlanması açısından bu kurulun çalışmaları aslolandır.
- Yönetim kurulu ajansın karar organıdır. Yönetim Kurulu, tek ilden oluşan bölgelerde vali, büyükşehir belediye başkanı, il genel meclisi başkanı, sanayi odası başkanı, ticaret odası başkanı ile kalkınma kurulu tarafından özel kesim ve/veya sivil toplum kuruluşlarından seçilecek üç temsilciden; birden fazla ilden oluşan bölgelerde il valileri, büyükşehir belediye başkanları veya büyükşehir olmayan illerde il merkez belediye başkanları, il genel meclisi başkanları ve her ilden birer kişi olmak kaydıyla ticaret ve sanayi odası başkanlarından oluşur. Ancak birden fazla ilden oluşan bölgelerdeki illerde; ticaret ve sanayi odalarının ayrı ayrı kurulmuş bulunması halinde, yönetim kurulunda yeralacak temsilci Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu tarafından belirlenir.
- Genel Sekreterlik, ajansın icra organıdır. Genel Sekreterlik, Ajans Yönetim Kurulu’nun belirleyeceği en fazla beş hizmet birimi ve Yatırım Destek Ofisi’nden oluşmaktadır. Esneklik sağlamak üzere mevzuatta genel sekreterlik birimlerinin adı ve işlevlerine dair belirleyici/sınırlayıcı hükümlere yer verilmeyerek bölgelerin özelliklerine ve öncelikli faaliyet alanlarına göre belirlenmesi sağlanmaktadır.
* Ajanslar, daha önce benimsenen bölgesel gelişme politikalarından farklı olarak, tabandan tavana bir yaklaşım ile bölgelerin politikaları kendilerine özgü olarak farklılaştırmasını sağlamaktadır. Ajanslarca yapılan araştırma ve analizler ile bölgelerin ihtiyaçları tespit edilmekte, bölge plan ve stratejilerine yansıtılan bu öncelik alanlarına göre mali ve teknik destekler verilmektedir. Bu tür bir çalışma düzeni içinde az gelişmiş bölgelerin kurumsal ve teknik kapasitelerinin gelişimi için öngörüler oluşturulabilmekte; İstanbul, İzmir ve Ankara gibi gelişmiş bölgelerin rekabetçiliğini artıracak yenilikçi girişimler özendirilebilmektedir.
* Ajansların bölgesel gelişmişlik farklarını azaltma yönündeki işlevlerinin sonuç vermesi için bölgelere özgü farklılaşmış desteklerin geliştirilmesi ve kalkınma kurullarının etkili kılınması gerekmektedir.
AJANS KARAR MEKANİZMALARINA SİVİL TOPLUM KATILIMI ARTIRILACAK
Kalkınma Kurullarına yerel ekonomik dinamiklerin katılımı, bölgesel kalkınma vizyonunu tayin etmedeki rolü, sivil toplum ile bölge devlet bürokrasisinin uyumlu çalışması konusunda istenilen düzeye gelinmiş midir ve bu konuda Bakanlığınızın tespiti olan eksiklikler ve aksaklıklar nelerdir?
Cevdet Yılmaz: Kalkınma ajanslarının danışma organı mahiyetindeki kalkınma kurulları bölgesel gelişme hedefine yönelik olarak bölgelerdeki kamu kurum kuruluşları, özel sektör, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve yerel yönetimler arasında işbirliğini güçlendirmek ve ajansı yönlendirmek üzere teşekkül etmiş yapılardır. Bu şekilde ajansların faaliyetlerinde benimsenmeyi, katılımcılığı artırmak; bölgedeki paydaşları biraraya getirmek hedeflenmiştir. Bölgeyi yakından bilen tarafların sorunlar ve fırsatlar hakkında yerinden yapacakları değerlendirme ve öneriler, bölgeye yönelik politikalarda ajanslar ve diğer politika yapıcılar için çok değerlidir. Kalkınma ajansları kurulduğu günden bu yana kalkınma kurulları farklı disiplin ve sektörlerden biraraya gelen katılımcıları sayesinde bölgelerin sorunları hakkında farkındalığı artırmış ve aynı zamanda bölgeye ilişkin kendi bakışlarını da genişletme ve derinleştirme fırsatı bulmuştur.
Kalkınma kurulları illerin dengeli temsili gözetilerek her bir Düzey 2 için 100’er üyeden oluşmaktadır. Bakanlar Kurulunun 8/4/2013 tarihli ve sayılı kararı ile kalkınma kurullarının üyeleri yenilenmiştir. Kurullarda, kamu kurum ve kuruluşları yüzde 30, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları yüzde 17, mahalli idareler yüzde 14, özel sektör yüzde 11, sivil toplum kuruluşları yüzde 22 ve üniversiteler yüzde 5 oranında temsil edilmektedir.
Bazı kalkınma kurulları tematik alt çalışma grupları kurmuşlar ve böylece uzmanlıklara ve yetkinliklere göre daha etkili çalışan bir örgütlenme ortaya koymuşlardır. Bu şekildeki yapılanmayı Bakanlığımız da teşvik etmektedir.
Kalkınma kurulları kamu, özel sektör, sivil toplum ve akademi arasındaki koordinasyonu önemli ölçüde geliştirse de bu kurulların etkisini ve verimliliğini artırmak için yapılacaklar da vardır. Kalkınma kurullarının teşekkülünde sivil topluma biraz daha ağırlık verilmesi, katılımcılığı bölge düzeyinde artırmak açısından etkili olacaktır. Önümüzdeki dönemde yapılacak düzenlemeler ile kurul kompozisyonunda sivil toplumun ağırlığının artırılması ile kalkınma kurullarının ajans mekanizması içerisinde temsilinin ve etkinliğinin artırılması sağlanacaktır. Diğer bir stratejik hedefimiz; kalkınma kurullarının ajansların karar süreçlerine daha fazla katılımını tesis etmek yönündedir.
Sivil toplum ile bölgedeki kamu idarelerinin uyumlu çalışması konusunda kalkınma kurulları kurallı çalışan ve resmi nitelik taşıyan platformlardır. Bu konuda istenen düzeyin ne olduğunu saptamak, bunu ölçmek kolay değildir. Bu husus, özünde yönetişimin gelişmesidir. Kalkınma kurullarının oluşum tarihleri düşünüldüğünde ideal olarak tanımlanabilecek duruma ulaşılması için henüz alınması gereken yol olduğu ortaya çıkacaktır.
KALKINMA AJANSLARININ YARATTIĞI EKONOMİ
Bir bütün olarak Kalkınma Ajansları bugüne kadar, altyapı geliştirme amaçlı destekler dahil, kaç proje teklifi aldı, kaç projeye toplam ne kadar destek sağladı ve bu destekler sayesinde ne büyüklükte bir ekonomik değer yaratıldı? Bu verileri 26 ajans temelinde paylaşabilir misiniz?
Cevdet Yılmaz: Ajanslar destek uygulamalarına iki pilot ajans ile 2008 yılında başlamış, 2010 yılında tüm ajanslar mali destek programı uygulamaya başlamıştır.
Haziran 2014 itibarıyla kalkınma ajansları tarafından sağlanan mali destek programlarına 35.823 başvuru yapılmış, bu başvurulardan 6.925 proje başarılı bulunarak desteklenmiştir.
Kalkınma ajansları tarafından bu projelere 1.5 milyar TL kaynak tahsis edilmiş, proje yararlanıcılarının sağladığı eş finansmanla birlikte toplam 2.8 milyar TL hacim yaratılmıştır. Bu projelerin Destek alan kurum ve işletmelerin ait oldukları sektörlerin ileri-geri bağlantıları, girdi-çıktı ilişkileri, ciro, ihracat, istihdam artışları dolayısıyla oluşan çarpan etkileri mevcuttur. Bunlar dikkate alındığında yaratılan ekonomik değerin çok daha fazla olduğu saptanabilir.
Kalkınma Ajansları tarafından sağlanan mali desteklere ilişkin veriler ekte sunulmaktadır (Tablo-1). Bu bilgiler sadece proje teklif çağrısı yöntemiyle tahsis edilen hibeleri içeren mali destek programlarına dairdir. Ajanslar ayrıca doğrudan faaliyet, teknik ve güdümlü proje desteği vermektedir.
KOBİ’LERE YÖNELİK ALTERNATİF DESTEK MEKANİZMALARI YOLDA
KOBİ’lerimizin proje yapabilme yetenek ve kapasitesi Kalkınma Ajansı uygulamasıyla nasıl bir ivme kazanabilmiştir?
Cevdet Yılmaz: Kalkınma ajansları, hazırladıkları bölge planlarında bölgelerinin sosyo-ekonomik ve fiziksel anlamda mevcut durumunu ortaya koymakta ve kalkınmasında öncelikli gördükleri alanları belirlemektedirler. Faaliyetlerini bu öncelikler çerçevesinde şekillendiren ajanslar, bölgelerinin rekabet gücünü artırmaya yönelik olarak kamu kurum/kuruluşları, üniversiteler, STK’lar ve özel sektörün faydalanabileceği birçok mali ve teknik destekler sağlamaktadırlar.
Ajanslar tarafından sağlanan desteklerin hedef kitlelerinden ve en önemli faydalanıcılarından biri de KOBİ’lerdir. KOBİ’ler ajansların destek mekanizmaları olan proje teklif çağrılarından direkt olarak, doğrudan faaliyet ve güdümlü proje desteklerinden ise dolaylı olarak faydalanabilmektedir. Sözkonusu destek mekanizmaları KOBİ’lerin proje yapabilme yetenek ve kapasitelerini önemli ölçüde geliştirmiştir. KOBİ’lerin en fazla faydalandığı ve KOBİ’lerde projecilik kültürüne en fazla katkı sağlayan destek mekanizması olan proje teklif çağrısı (PTÇ) kapsamında sağlanan desteklere ilişkin bilgiler Şekil 1’de sunulmuştur.
Ajansların PTÇ’lerinden faydalanan KOBİ projeleri sayısı ve bütçesi 2008-2011 yıllarında sürekli artış göstermiştir. 2012 ve 2013 yıllarında ajansların bölgesel analiz çalışmalarına ağırlık vermesi nedeniyle destek bütçelerini azaltması KOBİ’lerin desteklerden faydalanma oranını düşürse de 2014 yılında desteklenen proje sayısı ve destek miktarı tekrar artış göstermiştir. Kalkınma ajansları kuruldukları günden bugüne kadar bütçeleri toplamı 1.8 milyar TL olan 3.664 KOBİ projesine 843.5 milyon TL destek sağlamıştır.
Ayrıca KOBİ’lere yönelik alternatif destek mekanizmaları olan faiz ve faizsiz kredi destekleri ile bölgesel girişim sermayesi desteği çalışmalarında son aşamaya gelinmiştir.
BAŞARISIZ PROJE UYGULAMA ORANI YOK DENECEK KADAR AZ
Kalkınma Ajansları’nın sağladığı proje desteklerinin isabetli projelere verilip verilmediği, proje uygulamalarının yeterli denetimlerinin yapılıp yapılmadığı, yarım kalmış proje uygulamaları, amacına ulaşamayan projeler ve oranı gibi konularda 8 yıllık kümülatif bir sonuç var mıdır ve nedir?
Cevdet Yılmaz: Bu konu destek süreci arka planında ele alınmalıdır. Kalkınma ajanslarının sağladığı proje bazlı hibe destekleri; bölge planlarında belirlenen öncelikler bağlamında uygulanan proje teklif çağrıları yoluyla yapılmaktadır. Destekler bölgelerin ihtiyaçlarına, uzmanlaşacakları ve rekabetçi oldukları veya olacakları alanlara göre verilmektedir.
Proje teklif çağrılarında; desteklenecek alanlar ve kimlerin başvurabileceği, desteklenecek projelerin bütçelerinin asgari ve azami sınırları ile verilecek destek miktarlarına dair bilgiler son başvuru tarihi ve saatine kadar belirlenmektedir. Çağrılar yerel ve ulusal basında yayımlanmakta, proje teklifinde bulunacak kişilere, bilgilendirme toplantılarının yanısıra proje hazırlama eğitimleri ve başvuru formalarının nasıl doldurulacağına ilişkin detaylı eğitimler verilmektedir.
Projesi için destek başvurusunda bulunan yararlanıcıların projeleri önce proje teklif çağrısına uygunluk kontrolünden geçirilmekte ve uygun olmayan projeler değerlendirmeye alınmamaktadır. Bu aşamadan sonra proje teklifleri önce aynı anda, birbirinden habersiz iki ayrı bağımsız değerlendirici tarafından değerlendirilmekte ve bunların verdikleri puanların ortalaması alınmaktadır. Eğer iki değerlendiricinin puanları arasında sapma belirli bir puanın üzerindeyse proje üçüncü bir bağımsız değerlendirici tarafından ayrıca değerlendirilmekte, bu değerlendiricinin puanı hangi değerlendiriciye yakın ise onunla ortalaması alınmaktadır. Daha sonra, projeler Değerlendirme Komitesi tarafından ikinci kez değerlendirilmekte ve uygun görülmeyen projeler burada elenmektedir. Tüm projelerin puanları sıralanmakta ve destek için dağıtılacak bütçe yüz üzerinden 65 ve üstü puan alan projelere en yüksek puandan başlayarak, belirlenen destek oranına göre, tahsis edilmektedir.
Sözleşme imzalanmasından sonra, proje uygulama aşamasında, her projeden sorumlu bir izleme uzmanı görevlendirilmekte ve uygulamalar izleme uzmanının yakın takip ve koordinasyonunda yürütülmektedir. Faydalanıcı tarafından, uygulama aşamasında yapılan yanlış uygulamalar anında raporlanarak, sözleşmede belirtilen gerekli yaptırımlar uygulanmaktadır. Kalkınma ajanslarının proje ve faaliyet destek uygulamaları başta olmak üzere, tüm faaliyetleri Sayıştay Denetimi’ne, bağımsız denetime ve mali yeterlik denetimine tabidir.
2008-2014 Haziran döneminde destek sağlanan 6.012 projeden 447’ü (%7.4) feshedilmiştir. Feshedilen projelere aktarılan destek tutarı 2.2 milyon TL olup mücbir sebep nedeni dışında feshedilen projelere aktarılan tutarlar için tahsilat süreci devam etmektedir. Sözkonusu tutar 2.82 milyar TL’lik toplam desteğin binde birine tekabül etmektedir.
Programların başarısını artırmak üzere program değerlendirme çalışmaları yapılmaktadır. Hedeflere ulaşma düzeyini ölçmek bakımından etki değerlendirmesi çalışmaları yapılmaya başlanmıştır. Bundan sonraki dönemde bu tür çalışmalara ağırlık verilecektir.
YEREL YÖNETİMLERİN BÖLGESEL KALKINMADA ROLÜ VE İŞLEVİ
Yerel yönetimlerle Kalkınma Ajansları’nın geliştirdiği ilişki ve ortaklıkları yeterli bulmakta mısınız ve yerel yönetimleri “Bölgesel Kalkınma’nın daha aktif aktörü yapabilmek için bir çalışma ve düzenleme ihtiyacına diyeceğiniz ne olabilir?
Cevdet Yılmaz: Kalkınma ajanslarının yerel yönetimler ile yakın bir işbirliği içinde çalışması ajansların kuruluş çalışmalarından bu yana en önemli hedeflerimizden birisidir.
Yerel yönetimler kalkınma ajansının hem yönetim kurulunda hem de kalkınma kurullarında temsil edildiğinden aslında ajans yapısının temel bir unsurunu teşkil etmektedir. Bu yaklaşım yerel yönetimlerin faaliyetlerini de kapsayan bütüncül bir bölgesel gelişme anlayışının geliştirilmesi ve yerel yönetimlerimizin de faaliyetlerinde bölgeye ait kalkınma perspektifini gözününde bulundurmaları açısından çok yararlı olmuştur.
Ajanslarla yerel yönetimler arasındaki işbirliğinin somut yansımalarından birisi, belediyelerin birçok altyapı projesine ajans tarafından sağlanan desteklerdir.
5449 Sayılı Kanun’un 5. Maddesi kapsamında ajanslar, yerel yönetimlere teknik destek de vermektedir. Teknik desteklerle yerel yönetimlerin planlama çalışmaları ile bölge plan ve programlarını uygulayıcı veya yerel kalkınma kapasitesini artırıcı faaliyetlerinin desteklenmesi hedeflenmektedir. Destekleme Yönetmeliği’nin 9. Maddesi’ne göre de kalkınma ajansları, yerel yönetimlerin proje ve faaliyetlerine destek vermektedir. “Güdümlü Proje Desteği” ve “Doğrudan Faaliyet Desteği” yerel yönetimlerin geliştirdiği proje ve faaliyetler için faydalanabileceği finansman destekleridir.
Yerel düzeyde ortak iş yapma kültürünün geliştirilmesi için yerel yönetimlerle ajanslar arasındaki ilişki ve ortaklıkların artırılması gerekmektedir. Yerel yönetimlerde kurumsal kapasitenin geliştirilmesi açısından önemli bir destek türü olan teknik desteklerden faydalanan yerel yönetim oranının artırılması gerekmektedir. 2008-2013 yılları arasında teknik desteklerden faydalanan kullanıcılar içinde yerel yönetimlerin oranı yaklaşık yüzde 10’dur.
Yerel yönetimlerin bölgesel gelişmede daha aktif rol alabilmeleri için en temel önceliğimiz, kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesidir. Onuncu Kalkınma Planı kapsamında yer verilen 25 adet öncelikli dönüşüm programından biri de yerelde kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi programıdır. Programın iki önceliğinden biri “Mahalli İdarelerin Kurumsal Kapasitesinin Geliştirilmesi”, diğeri ise “Yerelde Kapasite, Yönetişim ve Katılımcılığın Geliştirilmesi” başlığını taşımaktadır. Bu kapsamda özellikle sorumluluk alanları ve sayıları artan büyükşehir belediyelerinin kurumsal olarak daha güçlü bir yapıya kavuşturulması, hizmet sunum kapasitelerinin iyileştirilmesi ve teknolojik altyapılarının geliştirilmesi konularında çeşitli çalışmalar yürütülecektir. Ajansların da sağlayacakları desteklerle bu alanlardaki faaliyetlere katkı sağlaması hedeflenmektedir.
AJANSLAR ÇERÇEVESİNDE BÖLGESEL GİRİŞİM SERMAYESİ GÜÇLENDİRİLECEK
Kalkınma Ajansları yerel finans kaynakları oluşturmada, bölgelerdeki üniversitelerle KOBİ’leri işbirliğine yöneltmede, Bölgedeki il ve ilçelere markalaşma vizyonu kazandırmada, bugüne kadar kullanılmamış yerel kaynakların kullanıma sokulmasında, yerel beşeri kaynakların geliştirilmesinde istenilen performansa ulaştılar mı, bu konuda yetersiz kalınan ve telafisi düşünülen noktalar sizce nelerdir?
Cevdet Yılmaz: Kalkınma ajansları, çeşitli alanlarda farklılaşmış destek mekanizmaları vasıtasıyla bölgelerinin gelişmesine katkı sağlamaktadır. Kentsel yaşam kalitesinin artırılmasından KOBİ’lerin desteklenmesine, üniversite-sanayi işbirliğinin güçlendirilmesinden Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinin geliştirilmesine kadar farklı alanlarda destek programları uygulanmaktadır. Destek programlarındaki eş finansman sistemi ile yerel finansman kaynaklarını harekete geçiren ajanslar, proje değerlendirme süreçlerinde üniversiteler ve diğer bilgi üreten kurumlar ile işbirliğine artı puanlar vererek KOBİ’leri üniversitelerle işbirliklerine yönlendirmektedir.
Kalkınma ajansları modeli ile yerel kalkınmaya ve bölgesel gelişmeye aktarılabilecek mali bir altyapı da oluşturulmuştur. Yeni finansman kaynakları ile bölgelerin ihtiyaç tespiti yapılmakta, bölgeleri yönlendirecek uygun stratejiler geliştirilmekte, kritik projelerin ve faaliyetlerin desteklenmesi ve bölgeye yeni yatırımların çekilmesi sağlanmaktadır.
Ajansların bünyesinde illerde faaliyet gösteren yatırım destek ofisleri özel sektördeki yatırımcıların talep ettikleri hizmetleri tek elden temin ederek illerde girişimciliğin gelişimini sağlamaktadır.
Ajansların bölgesel gelişmeye katkılarının artırılması için yeni dönemde program tasarımı süreçlerinin iyileştirilmesi, finansman modellerini çeşitlendirmesi (bölgesel bazda kredi garanti sistemlerini geliştirmek, faizsiz kredi, kredi faiz desteği bölgesel bazda girişim sermayesi modellerinin güçlendirilmesi gibi) ve mevcut izleme ve değerlendirme altyapısının geliştirilmesi üzerinde çalışmaktayız.
YATIRIM DESTEK VE TANITIM OFİSLERİNİN İŞLEVLERİ NETLEŞTİRİLECEK
2014-2015 yılı ve yakın vadede kalkınma ajansları için düşünülen veya planlanan yeni düzenlemeler var mıdır?
Cevdet Yılmaz: Kalkınma ajanslarının sağladıkları desteklerin çeşitlendirilmesi, geri dönüşlü fonlama mekanizmalarının geliştirilmesi, teknik destek faaliyetlerinin etkinleştirilmesi, faiz desteği ve faizsiz kredi desteği araçlarına işlerlik kazandırılmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir. Gerek ajansların iç işleyişleri gerekse görevleri bakımından ilgili mevzuat revize edilecektir. Katılımcılık ilkesini benimseyen ajanslarımızda kalkınma kurullarının işlevselliklerinin artırılmasını hedefliyoruz. Yerel düzeyde katılımcı karar alma kabiliyetinin geliştirilmesi için projeler yürüteceğiz. Türkiye Yatırım Tanıtım ve Destek Ajansımız’ın koordinasyonunda Yatırım Destek Ofislerimiz’in il yatırım tanıtım ve destek stratejileri oluşturmasını öngörüyoruz. Yatırım Destek ve Tanıtım Ofislerimiz’in işlevlerini netleştirmek ve katmadeğerlerini artırmak için o birimlerimizin de katılımlarıyla hazırladığımız yönetmeliğimizi çok yakında yayımlayacağız. Son olarak 2014-2023 bölge planlarımızın onaylanması kısa dönemde gerçekleşecektir.
AJANS DESTEKLERİ ARTIRILACAK
2015 yılında kalkınma ajansları desteklerinin artışına ilişkin öngörüleriniz nelerdir?
Cevdet Yılmaz: Kalkınma ajansları tarafından bu güne kadar mali destekler kapsamında 1.55 milyar TL kaynak tahsis edilmiştir (EK-1).
Kalkınma ajansları tarafından sağlanan desteklerin yıllık ortalaması toplam 600 milyon TL tutarına ulaşmıştır. Kalkınma ajanslarına merkezi yönetim bütçesinden aktarılmak üzere 5449 Sayılı Kanun’da belirlenen üst sınırdan daha az tutarda tahsisat yapılmaktadır. Ajanslarda kaynak kullanma kapasitesinin artışına bağlı olarak merkezi yönetim bütçesinden aktarılacak kaynak da artırılacaktır. Bu çerçevede gerek merkezi pay gelirlerindeki artış gerek Avrupa Birliği kaynaklı fonların tahsisi ile ajans desteklerinin artması öngörülmektedir.
KALKINMA AJANSLARI DESTEKLİ ÖRNEK PROJELER
ÇOKLU TELLİ MERMER KESME MAKİNASI
Desteklendi, üretildi, ihraç ediliyor
Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) tarafından uygulanan “2011 Yılı Ar-Ge ve Yenilikçiliğin Geliştirilmesi MDP” çerçevesinde desteklenen, Özteknik Mermer Torna Makine İmalat İnşaat Turizm Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi’nin faydalanıcı olduğu “Çoklu Telli Mermer Kesim Makinesi Üretimi Projesi’nin bütçesi; 1.187.337.12 TL olup bunun 399.657.67 TL’si desteklenmiştir. Proje süresi 7 ay olup, projeyle Türkiye’de ilk kez çoklu telli mermer kesme makinesi üretilmeye başlanmıştır.
Projenin hayata geçmesiyle birlikte, Türkiye’de ilk kez Çoklu Telli Mermer Kesme Makinesi imal edilmiş, bu makinenin ihracına başlanmış, 7 kişiye istihdam imkanı sağlanmıştır.
BALIK YAĞININ İNSAN KULLANIMINA UYGUN HALE GETİRİLMESİ
Desteklendi ve üretildi
Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) tarafından uygulanan, 2011 Yılı Tarıma Dayalı Sanayi Mali Destek Programı çerçevesinde desteklenen, Koptur Balıkçılık Gıda Sanayi Nakliyat ve Ticaret Limited Şirketi’nin faydalanıcı olduğu Balık Yağının İnsan Kullanımına Uygun Hale Getirilmesi Projesi’nin bütçesi; 594.515,03 TL olup süresi 8 aydır.
Proje ile Türkiye’de ilk defa insan sağlığına uygun ihraç edilebilir balık yağı üretmesiyle Türkiye’nin ihracatına, bölge ekonomisinin rekabet gücünün artmasına, bölgedeki tarımsal çeşitliliğin artırılmasına ve bölgede tarıma dayalı sanayinin gelişmesine katkı sağlaması amaçlanmıştır.
Projenin hayata geçirilmesiyle, balık yağı üretimde kullanılacak 3 adet balık yağı depolama tankı açık ihale yöntemi ile temin edilerek kurulumları yapılmış, tüm üretim süreci içim uluslararası geçerliliği bulunan HACCP belgesi alınarak uluslararası standartlarda üretim yapılmaya başlanmıştır.
Proje ile Türkiye genelinde insan kullanımına uygun balık yağı sadece Doğu Karadeniz Bölgesi’nde üretilmeye başlanmış, 5 kişiye iş imkanı sağlanmıştır.
ELEKTRİK ÜRETEN LİF
Desteklendi, Türk bilim adamları üretti
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) tarafından uygulanan 2011 Küçük Ölçekli Altyapı Mali Destek Programı çerçevesinde desteklenen Zirve Üniversitesi’nin faydalanıcı olduğu, Lif Üretim Merkezi Kurulması Projesi’nin bütçesi; 400.197,-TL olup süresi 18 aydır.
Proje ile kurulacak lif üretim merkeziyle birlikte katmadeğeri yüksek tekstil malzemeleri tasarımı ve üretimi planlanmaktadır. Kurulacak pilot üretim hattıyla sanayicilerle üniversite arasında bir köprü kurulacaktır. Aynı zamanda sözkonusu pilot üretim hattıyla tekstil sektöründe Ar-Ge çalışmaları yapılabilecektir.
Projenin uygulanmasıyla Türkiye’de bir ilk olan ve İKA tarafından finanse edilen bir proje olan Lif Üretim Merkezi ile çözeltiden lif üretim tekniği kullanılarak kendi kendine elektrik üreten lif tasarlanmıştır.
SERAMİK KAROLAR İÇİN NANO BOYUTLU PİGMENT İÇEREN DİJİTAL BASKI MÜREKKEP ÜRETİMİ
Desteklendi; dijital seramik mürekkepleri yurtiçinde ilk kez üretildi
İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından uygulanan, 2012 Yılı Teknolojik Üretim ve Yenilik Mali Destek Programı çerçevesinde desteklenen, HPT Hartner Teknik Parça Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin yararlanıcı olduğu Seramik Karolar İçin Nano Boyutlu Pigment İçeren Dijital Baskı Mürekkep Üretimi Projesi’nin bütçesi; 1.015.844,-TL olup süresi 12 aydır.
Proje ile seramik karo üretimde dekorlama sürecinde kullanılan, nano boyutta pigment içeren dijital baskı mürekkeplerinin ilk yerli üreticisi olmak, nano boyutta üretim teknolojisine sahip olmak, bu sayede firmanın yurtiçi ve yurtdışı pazarlardaki rekabet gücünü ve müşteri sayısını artırmak amaçlanmaktadır.
Projenin uygulanmasıyla kimyasal madde ve ürünlerin imalatı sektörü, boya ve pigment imalatı alt sektöründe faaliyet gösteren şirketin, programın “Üniversiteler Tarafından Gerçekleştirilen Yenilikçi Teknik ve Teknolojilerin, İşletmeler Tarafından Üretim Süreçlerinde Uygulamalarının Sağlanması (Üniversitelerden Teknoloji Transferi Sağlanması)” önceliğine uygun olarak; Eskişehir Anadolu Üniversitesi tarafından geliştirilen teknolojinin transferiyle nano boyutta üretim teknolojisine sahip olarak nano boyutlu pigment ve pigment içeren mürekkep üretimi gerçekleştirilmiştir.
Proje sonucunda seramik karo dekorlama sektöründe Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek, dijital seramik mürekkeplerini yurtiçinde üreten ilk firma olma unvanını almışlardır. Gerçekleştirilen yatırımla seramik karo baskı kimyasallarında, konvansiyonel üretimden dijitale geçiş yapan firma, bu sayede yurtdışı bağımlılığının da önüne geçmiştir.
ENGELLİLER KAMPI
Desteklendi; Türkiye’de eşi yok
Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) tarafından uygulanan Küçük Ölçekli Altyapı Geliştirme, Kültürel, Turistik Değerleri ve Ekolojik Dengeleri Koruma ve İyileştirme Mali Destek Programı çerçevesinde desteklenen, Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin yararlanıcı olduğu Samsun Engelliler Eğitim-Dinlenme Kampı ve Plajı Projesi’nin bütçesi; 2.204.035,91 TL ve süresi 24 aydır.
Proje ile Samsun sahil kesiminde engellilerin denizden yararlanabileceği plaj ile eğitim kampı oluşturularak engellilerin yaşam kalitesinin iyileştirilmesi amaçlanmaktadır.
Proje kapsamında engelliler için özel tasarlanmış plaj ile hemen bitişiğinde eğitim dinlenme kampı kurgulanmıştır. Eğitim, dinlenme, oyun salonları, kafeterya gibi alanların bulunduğu 30 yatak kapasiteli, toplam alanı 2.175 m2 olan bir tesis yapılmıştır. Eğitim-dinlenme amaçlı düşünülen kamp haftalık gruplar halinde alınacak engellilere hizmet vermektedir.
BÖLGESEL KALKINMA AJANSLARIMIZIN DOĞUŞU
Kalkınma Ajanslarımız “model olarak” AB uygulamasındaki kalkınma ajansları modeliyle hangi noktalarda örtüşmekte ve hangi noktalarda ayrışmaktadır?
Cevdet Yılmaz: Avrupa Birliği Müktesebatı, AB’nin yürürlükte olan hukuk sistemi ve kurallar bütünüdür. AB müktesebatında kalkınma ajanslarının kuruluş, görev ve işleyişlerine yönelik herhangi bir tüzük, direktif, karar, hüküm, ilke, tavsiye, vb bulunmamaktadır.
Bununla birlikte ajanslar, başta AB üyesi ülkeler olmak üzere birçok gelişmiş ülkede bölgesel ve yerel kalkınmanın en önemli kurumları arasında yeralmaktadır. İlk örnekleri 1930’lu yıllarda ABD’de görülen kalkınma ajansları Avrupa’da 1950’li yıllarda ortaya çıkmıştır.
Bölge planlarının hazırlanmasında, bölgesel stratejilerin geliştirilmesinde ve paydaşlar arasında işbirliğinin tesis edilmesinde önemli görevler üstlenen kurumlar olan kalkınma ajansları aynı zamanda fon kullanımında görev üstlenen yerel aktörler olarak öne çıkmaktadır. Örneğin; AB Bölgesel Politikası’nın en önemli aracı olan Yapısal Fonlar’ın uygulama süreçlerinde üye ülke kalkınma ajansları önemli görevler üstlenmektedir.
AB’ye üye ülkelerde faaliyet gösteren kalkınma ajansları incelendiğinde geçerli tek bir modelin bulunmadığı görülmektedir. Ajanslar, bulundukları ülke hatta bölgeye göre farklılaşabilmekte ve kurulma amaçları ile üstlendikleri görevler doğrultusunda organize olabilmektedir. Örneğin; girişimcilik kültürünün yüksek seviyelerde ve altyapının gelişmiş olduğu bölgede yeralan bir kalkınma ajansı işletmelere yönelik hizmet ve destek temelli faaliyetlere ve bulunduğu bölgeye yatırım çekmeye odaklanırken az gelişmiş bir bölgede yeralan kalkınma ajansı ise altyapının geliştirilmesi gibi daha temel faaliyetlere odaklanabilmektedir.
Ülkemizde kalkınma ajanslarının kuruluşu aşamasında, AB’ye üye ülkelerdeki kalkınma ajansları modelleri ve örnek uygulamalar detaylı olarak incelenmiştir. Yapılan değerlendirmelerle birlikte ülkemizin sosyo-ekonomik şartları ile bölgelerin ihtiyaç ve öncelikleri gözönünde bulundurularak ülkemize özgü bir kalkınma ajansı modeli oluşturulmuştur. Ayrıca, ajansların kuruluşu sürecinde AB ile yürütmekte olduğumuz müzakere süreci de gözönünde bulundurulmuştur. 5449 Sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun’un genel gerekçesinde “Ülkemizin hem müzakere sürecinde yararlanılabilecek büyük ölçekli hibe kaynaklardan, hem de üyelik sonrasında kullandırılacak olan yapısal fonlardan etkin bir şekilde yararlanabilmesi fırsatını yakalayabilmesi, bölgelerde kurumsal altyapının hazırlanmasını bir zorunluluk haline getirmektedir” ifadesi yeralmaktadır. Genel gerekçede zikredilen kurumsal altyapı kalkınma ajanslarını işaret etmekte olup, ajansların AB fonları çerçevesinde kaynak dağıtımında görev almalarına ilişkin çalışmalar devam etmektedir. Yürüttükleri diğer faaliyetlerin yanısıra bölgeyi tanıyan ve önceliklerini bilen kurumlar olarak kalkınma ajanslarının gerek AB gerekse diğer uluslararası fonların kullanımında görev üstlenmeleri ülkemizin fonları hazmetme kapasitesine ve kaynak kullanımındaki verimliliğe olumlu olarak yansıyacaktır.
KALKINMA AJANSLARIMIZIN YAPISI VE İŞLEYİŞİ
Türkiye’nin Bölgesel ekonomik farklılıkları Kalkınma Ajansları’nın yapısına ve çalışma tarzına yansımakta mıdır, bu konuda sorunlar yaşanmakta mıdır ve nasıl aşılmaktadır?
Cevdet Yılmaz:
* Ajanslar, gerek kalkınmanın ülke sathında dengeli dağılımını sağlamak, gerekse bölgelerin potansiyelinin harekete geçirilmesi suretiyle ulusal ve küresel ölçekte rekabet güçlerinin artırılmasına öncülük etmek amacıyla kurulmuştur. Bölgesel gelişmişlik farklarının asgariye indirilmesi ajansların temel kuruluş amaçlarından biri olup, yapıları ve çalışma düzenleri buna uygun olarak tasarlanmıştır.
* Ajansların esnek ve yereldeki tüm paydaşların katılımını sağlayan bir teşkilat yapısı bulunmaktadır. Mevzuat kapsamında Kalkınma Kurulu, Yönetim Kurulu ve Genel Sekreterlik’ten oluşan bir kurumsal yapılanma belirlenmiştir.
- Kalkınma Kurulu, ajansın danışma organıdır. Bölgedeki kamu kurum ve kuruluşları, özel kesim, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve yerel yönetimlerin temsilcilerinden oluşmaktadır. Yerelde katılımcılığın ve benimsemenin sağlanması açısından bu kurulun çalışmaları aslolandır.
- Yönetim kurulu ajansın karar organıdır. Yönetim Kurulu, tek ilden oluşan bölgelerde vali, büyükşehir belediye başkanı, il genel meclisi başkanı, sanayi odası başkanı, ticaret odası başkanı ile kalkınma kurulu tarafından özel kesim ve/veya sivil toplum kuruluşlarından seçilecek üç temsilciden; birden fazla ilden oluşan bölgelerde il valileri, büyükşehir belediye başkanları veya büyükşehir olmayan illerde il merkez belediye başkanları, il genel meclisi başkanları ve her ilden birer kişi olmak kaydıyla ticaret ve sanayi odası başkanlarından oluşur. Ancak birden fazla ilden oluşan bölgelerdeki illerde; ticaret ve sanayi odalarının ayrı ayrı kurulmuş bulunması halinde, yönetim kurulunda yeralacak temsilci Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu tarafından belirlenir.
- Genel Sekreterlik, ajansın icra organıdır. Genel Sekreterlik, Ajans Yönetim Kurulu’nun belirleyeceği en fazla beş hizmet birimi ve Yatırım Destek Ofisi’nden oluşmaktadır. Esneklik sağlamak üzere mevzuatta genel sekreterlik birimlerinin adı ve işlevlerine dair belirleyici/sınırlayıcı hükümlere yer verilmeyerek bölgelerin özelliklerine ve öncelikli faaliyet alanlarına göre belirlenmesi sağlanmaktadır.
* Ajanslar, daha önce benimsenen bölgesel gelişme politikalarından farklı olarak, tabandan tavana bir yaklaşım ile bölgelerin politikaları kendilerine özgü olarak farklılaştırmasını sağlamaktadır. Ajanslarca yapılan araştırma ve analizler ile bölgelerin ihtiyaçları tespit edilmekte, bölge plan ve stratejilerine yansıtılan bu öncelik alanlarına göre mali ve teknik destekler verilmektedir. Bu tür bir çalışma düzeni içinde az gelişmiş bölgelerin kurumsal ve teknik kapasitelerinin gelişimi için öngörüler oluşturulabilmekte; İstanbul, İzmir ve Ankara gibi gelişmiş bölgelerin rekabetçiliğini artıracak yenilikçi girişimler özendirilebilmektedir.
* Ajansların bölgesel gelişmişlik farklarını azaltma yönündeki işlevlerinin sonuç vermesi için bölgelere özgü farklılaşmış desteklerin geliştirilmesi ve kalkınma kurullarının etkili kılınması gerekmektedir.
AJANS KARAR MEKANİZMALARINA SİVİL TOPLUM KATILIMI ARTIRILACAK
Kalkınma Kurullarına yerel ekonomik dinamiklerin katılımı, bölgesel kalkınma vizyonunu tayin etmedeki rolü, sivil toplum ile bölge devlet bürokrasisinin uyumlu çalışması konusunda istenilen düzeye gelinmiş midir ve bu konuda Bakanlığınızın tespiti olan eksiklikler ve aksaklıklar nelerdir?
Kalkınma kurulları illerin dengeli temsili gözetilerek her bir Düzey 2 için 100’er üyeden oluşmaktadır. Bakanlar Kurulunun 8/4/2013 tarihli ve sayılı kararı ile kalkınma kurullarının üyeleri yenilenmiştir. Kurullarda, kamu kurum ve kuruluşları yüzde 30, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları yüzde 17, mahalli idareler yüzde 14, özel sektör yüzde 11, sivil toplum kuruluşları yüzde 22 ve üniversiteler yüzde 5 oranında temsil edilmektedir.
Bazı kalkınma kurulları tematik alt çalışma grupları kurmuşlar ve böylece uzmanlıklara ve yetkinliklere göre daha etkili çalışan bir örgütlenme ortaya koymuşlardır. Bu şekildeki yapılanmayı Bakanlığımız da teşvik etmektedir.
Kalkınma kurulları kamu, özel sektör, sivil toplum ve akademi arasındaki koordinasyonu önemli ölçüde geliştirse de bu kurulların etkisini ve verimliliğini artırmak için yapılacaklar da vardır. Kalkınma kurullarının teşekkülünde sivil topluma biraz daha ağırlık verilmesi, katılımcılığı bölge düzeyinde artırmak açısından etkili olacaktır. Önümüzdeki dönemde yapılacak düzenlemeler ile kurul kompozisyonunda sivil toplumun ağırlığının artırılması ile kalkınma kurullarının ajans mekanizması içerisinde temsilinin ve etkinliğinin artırılması sağlanacaktır. Diğer bir stratejik hedefimiz; kalkınma kurullarının ajansların karar süreçlerine daha fazla katılımını tesis etmek yönündedir.
Sivil toplum ile bölgedeki kamu idarelerinin uyumlu çalışması konusunda kalkınma kurulları kurallı çalışan ve resmi nitelik taşıyan platformlardır. Bu konuda istenen düzeyin ne olduğunu saptamak, bunu ölçmek kolay değildir. Bu husus, özünde yönetişimin gelişmesidir. Kalkınma kurullarının oluşum tarihleri düşünüldüğünde ideal olarak tanımlanabilecek duruma ulaşılması için henüz alınması gereken yol olduğu ortaya çıkacaktır.
KALKINMA AJANSLARININ YARATTIĞI EKONOMİ
Bir bütün olarak Kalkınma Ajansları bugüne kadar, altyapı geliştirme amaçlı destekler dahil, kaç proje teklifi aldı, kaç projeye toplam ne kadar destek sağladı ve bu destekler sayesinde ne büyüklükte bir ekonomik değer yaratıldı? Bu verileri 26 ajans temelinde paylaşabilir misiniz?
Cevdet Yılmaz: Ajanslar destek uygulamalarına iki pilot ajans ile 2008 yılında başlamış, 2010 yılında tüm ajanslar mali destek programı uygulamaya başlamıştır.
Haziran 2014 itibarıyla kalkınma ajansları tarafından sağlanan mali destek programlarına 35.823 başvuru yapılmış, bu başvurulardan 6.925 proje başarılı bulunarak desteklenmiştir.
Kalkınma ajansları tarafından bu projelere 1.5 milyar TL kaynak tahsis edilmiş, proje yararlanıcılarının sağladığı eş finansmanla birlikte toplam 2.8 milyar TL hacim yaratılmıştır. Bu projelerin Destek alan kurum ve işletmelerin ait oldukları sektörlerin ileri-geri bağlantıları, girdi-çıktı ilişkileri, ciro, ihracat, istihdam artışları dolayısıyla oluşan çarpan etkileri mevcuttur. Bunlar dikkate alındığında yaratılan ekonomik değerin çok daha fazla olduğu saptanabilir.
Kalkınma Ajansları tarafından sağlanan mali desteklere ilişkin veriler ekte sunulmaktadır (Tablo-1). Bu bilgiler sadece proje teklif çağrısı yöntemiyle tahsis edilen hibeleri içeren mali destek programlarına dairdir. Ajanslar ayrıca doğrudan faaliyet, teknik ve güdümlü proje desteği vermektedir.
KOBİ’LERE YÖNELİK ALTERNATİF DESTEK MEKANİZMALARI YOLDA
KOBİ’lerimizin proje yapabilme yetenek ve kapasitesi Kalkınma Ajansı uygulamasıyla nasıl bir ivme kazanabilmiştir?
Cevdet Yılmaz: Kalkınma ajansları, hazırladıkları bölge planlarında bölgelerinin sosyo-ekonomik ve fiziksel anlamda mevcut durumunu ortaya koymakta ve kalkınmasında öncelikli gördükleri alanları belirlemektedirler. Faaliyetlerini bu öncelikler çerçevesinde şekillendiren ajanslar, bölgelerinin rekabet gücünü artırmaya yönelik olarak kamu kurum/kuruluşları, üniversiteler, STK’lar ve özel sektörün faydalanabileceği birçok mali ve teknik destekler sağlamaktadırlar.
Ajanslar tarafından sağlanan desteklerin hedef kitlelerinden ve en önemli faydalanıcılarından biri de KOBİ’lerdir. KOBİ’ler ajansların destek mekanizmaları olan proje teklif çağrılarından direkt olarak, doğrudan faaliyet ve güdümlü proje desteklerinden ise dolaylı olarak faydalanabilmektedir. Sözkonusu destek mekanizmaları KOBİ’lerin proje yapabilme yetenek ve kapasitelerini önemli ölçüde geliştirmiştir. KOBİ’lerin en fazla faydalandığı ve KOBİ’lerde projecilik kültürüne en fazla katkı sağlayan destek mekanizması olan proje teklif çağrısı (PTÇ) kapsamında sağlanan desteklere ilişkin bilgiler Şekil 1’de sunulmuştur.
Ajansların PTÇ’lerinden faydalanan KOBİ projeleri sayısı ve bütçesi 2008-2011 yıllarında sürekli artış göstermiştir. 2012 ve 2013 yıllarında ajansların bölgesel analiz çalışmalarına ağırlık vermesi nedeniyle destek bütçelerini azaltması KOBİ’lerin desteklerden faydalanma oranını düşürse de 2014 yılında desteklenen proje sayısı ve destek miktarı tekrar artış göstermiştir. Kalkınma ajansları kuruldukları günden bugüne kadar bütçeleri toplamı 1.8 milyar TL olan 3.664 KOBİ projesine 843.5 milyon TL destek sağlamıştır.
Ayrıca KOBİ’lere yönelik alternatif destek mekanizmaları olan faiz ve faizsiz kredi destekleri ile bölgesel girişim sermayesi desteği çalışmalarında son aşamaya gelinmiştir.
BAŞARISIZ PROJE UYGULAMA ORANI YOK DENECEK KADAR AZ
Kalkınma Ajansları’nın sağladığı proje desteklerinin isabetli projelere verilip verilmediği, proje uygulamalarının yeterli denetimlerinin yapılıp yapılmadığı, yarım kalmış proje uygulamaları, amacına ulaşamayan projeler ve oranı gibi konularda 8 yıllık kümülatif bir sonuç var mıdır ve nedir?
Cevdet Yılmaz: Bu konu destek süreci arka planında ele alınmalıdır. Kalkınma ajanslarının sağladığı proje bazlı hibe destekleri; bölge planlarında belirlenen öncelikler bağlamında uygulanan proje teklif çağrıları yoluyla yapılmaktadır. Destekler bölgelerin ihtiyaçlarına, uzmanlaşacakları ve rekabetçi oldukları veya olacakları alanlara göre verilmektedir.
Proje teklif çağrılarında; desteklenecek alanlar ve kimlerin başvurabileceği, desteklenecek projelerin bütçelerinin asgari ve azami sınırları ile verilecek destek miktarlarına dair bilgiler son başvuru tarihi ve saatine kadar belirlenmektedir. Çağrılar yerel ve ulusal basında yayımlanmakta, proje teklifinde bulunacak kişilere, bilgilendirme toplantılarının yanısıra proje hazırlama eğitimleri ve başvuru formalarının nasıl doldurulacağına ilişkin detaylı eğitimler verilmektedir.
Projesi için destek başvurusunda bulunan yararlanıcıların projeleri önce proje teklif çağrısına uygunluk kontrolünden geçirilmekte ve uygun olmayan projeler değerlendirmeye alınmamaktadır. Bu aşamadan sonra proje teklifleri önce aynı anda, birbirinden habersiz iki ayrı bağımsız değerlendirici tarafından değerlendirilmekte ve bunların verdikleri puanların ortalaması alınmaktadır. Eğer iki değerlendiricinin puanları arasında sapma belirli bir puanın üzerindeyse proje üçüncü bir bağımsız değerlendirici tarafından ayrıca değerlendirilmekte, bu değerlendiricinin puanı hangi değerlendiriciye yakın ise onunla ortalaması alınmaktadır. Daha sonra, projeler Değerlendirme Komitesi tarafından ikinci kez değerlendirilmekte ve uygun görülmeyen projeler burada elenmektedir. Tüm projelerin puanları sıralanmakta ve destek için dağıtılacak bütçe yüz üzerinden 65 ve üstü puan alan projelere en yüksek puandan başlayarak, belirlenen destek oranına göre, tahsis edilmektedir.
Sözleşme imzalanmasından sonra, proje uygulama aşamasında, her projeden sorumlu bir izleme uzmanı görevlendirilmekte ve uygulamalar izleme uzmanının yakın takip ve koordinasyonunda yürütülmektedir. Faydalanıcı tarafından, uygulama aşamasında yapılan yanlış uygulamalar anında raporlanarak, sözleşmede belirtilen gerekli yaptırımlar uygulanmaktadır. Kalkınma ajanslarının proje ve faaliyet destek uygulamaları başta olmak üzere, tüm faaliyetleri Sayıştay Denetimi’ne, bağımsız denetime ve mali yeterlik denetimine tabidir.
2008-2014 Haziran döneminde destek sağlanan 6.012 projeden 447’ü (%7.4) feshedilmiştir. Feshedilen projelere aktarılan destek tutarı 2.2 milyon TL olup mücbir sebep nedeni dışında feshedilen projelere aktarılan tutarlar için tahsilat süreci devam etmektedir. Sözkonusu tutar 2.82 milyar TL’lik toplam desteğin binde birine tekabül etmektedir.
Programların başarısını artırmak üzere program değerlendirme çalışmaları yapılmaktadır. Hedeflere ulaşma düzeyini ölçmek bakımından etki değerlendirmesi çalışmaları yapılmaya başlanmıştır. Bundan sonraki dönemde bu tür çalışmalara ağırlık verilecektir.
YEREL YÖNETİMLERİN BÖLGESEL KALKINMADA ROLÜ VE İŞLEVİ
Yerel yönetimlerle Kalkınma Ajansları’nın geliştirdiği ilişki ve ortaklıkları yeterli bulmakta mısınız ve yerel yönetimleri “Bölgesel Kalkınma’nın daha aktif aktörü yapabilmek için bir çalışma ve düzenleme ihtiyacına diyeceğiniz ne olabilir?
Cevdet Yılmaz: Kalkınma ajanslarının yerel yönetimler ile yakın bir işbirliği içinde çalışması ajansların kuruluş çalışmalarından bu yana en önemli hedeflerimizden birisidir.
Yerel yönetimler kalkınma ajansının hem yönetim kurulunda hem de kalkınma kurullarında temsil edildiğinden aslında ajans yapısının temel bir unsurunu teşkil etmektedir. Bu yaklaşım yerel yönetimlerin faaliyetlerini de kapsayan bütüncül bir bölgesel gelişme anlayışının geliştirilmesi ve yerel yönetimlerimizin de faaliyetlerinde bölgeye ait kalkınma perspektifini gözününde bulundurmaları açısından çok yararlı olmuştur.
Ajanslarla yerel yönetimler arasındaki işbirliğinin somut yansımalarından birisi, belediyelerin birçok altyapı projesine ajans tarafından sağlanan desteklerdir.
5449 Sayılı Kanun’un 5. Maddesi kapsamında ajanslar, yerel yönetimlere teknik destek de vermektedir. Teknik desteklerle yerel yönetimlerin planlama çalışmaları ile bölge plan ve programlarını uygulayıcı veya yerel kalkınma kapasitesini artırıcı faaliyetlerinin desteklenmesi hedeflenmektedir. Destekleme Yönetmeliği’nin 9. Maddesi’ne göre de kalkınma ajansları, yerel yönetimlerin proje ve faaliyetlerine destek vermektedir. “Güdümlü Proje Desteği” ve “Doğrudan Faaliyet Desteği” yerel yönetimlerin geliştirdiği proje ve faaliyetler için faydalanabileceği finansman destekleridir.
Yerel düzeyde ortak iş yapma kültürünün geliştirilmesi için yerel yönetimlerle ajanslar arasındaki ilişki ve ortaklıkların artırılması gerekmektedir. Yerel yönetimlerde kurumsal kapasitenin geliştirilmesi açısından önemli bir destek türü olan teknik desteklerden faydalanan yerel yönetim oranının artırılması gerekmektedir. 2008-2013 yılları arasında teknik desteklerden faydalanan kullanıcılar içinde yerel yönetimlerin oranı yaklaşık yüzde 10’dur.
Yerel yönetimlerin bölgesel gelişmede daha aktif rol alabilmeleri için en temel önceliğimiz, kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesidir. Onuncu Kalkınma Planı kapsamında yer verilen 25 adet öncelikli dönüşüm programından biri de yerelde kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi programıdır. Programın iki önceliğinden biri “Mahalli İdarelerin Kurumsal Kapasitesinin Geliştirilmesi”, diğeri ise “Yerelde Kapasite, Yönetişim ve Katılımcılığın Geliştirilmesi” başlığını taşımaktadır. Bu kapsamda özellikle sorumluluk alanları ve sayıları artan büyükşehir belediyelerinin kurumsal olarak daha güçlü bir yapıya kavuşturulması, hizmet sunum kapasitelerinin iyileştirilmesi ve teknolojik altyapılarının geliştirilmesi konularında çeşitli çalışmalar yürütülecektir. Ajansların da sağlayacakları desteklerle bu alanlardaki faaliyetlere katkı sağlaması hedeflenmektedir.
AJANSLAR ÇERÇEVESİNDE BÖLGESEL GİRİŞİM SERMAYESİ GÜÇLENDİRİLECEK
Kalkınma Ajansları yerel finans kaynakları oluşturmada, bölgelerdeki üniversitelerle KOBİ’leri işbirliğine yöneltmede, Bölgedeki il ve ilçelere markalaşma vizyonu kazandırmada, bugüne kadar kullanılmamış yerel kaynakların kullanıma sokulmasında, yerel beşeri kaynakların geliştirilmesinde istenilen performansa ulaştılar mı, bu konuda yetersiz kalınan ve telafisi düşünülen noktalar
Cevdet Yılmaz: Kalkınma ajansları, çeşitli alanlarda farklılaşmış destek mekanizmaları vasıtasıyla bölgelerinin gelişmesine katkı sağlamaktadır. Kentsel yaşam kalitesinin artırılmasından KOBİ’lerin desteklenmesine, üniversite-sanayi işbirliğinin güçlendirilmesinden Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinin geliştirilmesine kadar farklı alanlarda destek programları uygulanmaktadır. Destek programlarındaki eş finansman sistemi ile yerel finansman kaynaklarını harekete geçiren ajanslar, proje değerlendirme süreçlerinde üniversiteler ve diğer bilgi üreten kurumlar ile işbirliğine artı puanlar vererek KOBİ’leri üniversitelerle işbirliklerine yönlendirmektedir.
Kalkınma ajansları modeli ile yerel kalkınmaya ve bölgesel gelişmeye aktarılabilecek mali bir altyapı da oluşturulmuştur. Yeni finansman kaynakları ile bölgelerin ihtiyaç tespiti yapılmakta, bölgeleri yönlendirecek uygun stratejiler geliştirilmekte, kritik projelerin ve faaliyetlerin desteklenmesi ve bölgeye yeni yatırımların çekilmesi sağlanmaktadır.
Ajansların bünyesinde illerde faaliyet gösteren yatırım destek ofisleri özel sektördeki yatırımcıların talep ettikleri hizmetleri tek elden temin ederek illerde girişimciliğin gelişimini sağlamaktadır.
Ajansların bölgesel gelişmeye katkılarının artırılması için yeni dönemde program tasarımı süreçlerinin iyileştirilmesi, finansman modellerini çeşitlendirmesi (bölgesel bazda kredi garanti sistemlerini geliştirmek, faizsiz kredi, kredi faiz desteği bölgesel bazda girişim sermayesi modellerinin güçlendirilmesi gibi) ve mevcut izleme ve değerlendirme altyapısının geliştirilmesi üzerinde çalışmaktayız.
YATIRIM DESTEK VE TANITIM OFİSLERİNİN İŞLEVLERİ NETLEŞTİRİLECEK
2014-2015 yılı ve yakın vadede kalkınma ajansları için düşünülen veya planlanan yeni düzenlemeler var mıdır?
AJANS DESTEKLERİ ARTIRILACAK
2015 yılında kalkınma ajansları desteklerinin artışına ilişkin öngörüleriniz nelerdir?
Cevdet Yılmaz: Kalkınma ajansları tarafından bu güne kadar mali destekler kapsamında 1.55 milyar TL kaynak tahsis edilmiştir (EK-1).
Kalkınma ajansları tarafından sağlanan desteklerin yıllık ortalaması toplam 600 milyon TL tutarına ulaşmıştır. Kalkınma ajanslarına merkezi yönetim bütçesinden aktarılmak üzere 5449 Sayılı Kanun’da belirlenen üst sınırdan daha az tutarda tahsisat yapılmaktadır. Ajanslarda kaynak kullanma kapasitesinin artışına bağlı olarak merkezi yönetim bütçesinden aktarılacak kaynak da artırılacaktır. Bu çerçevede gerek merkezi pay gelirlerindeki artış gerek Avrupa Birliği kaynaklı fonların tahsisi ile ajans desteklerinin artması öngörülmektedir.
KALKINMA AJANSLARI DESTEKLİ ÖRNEK PROJELER
ÇOKLU TELLİ MERMER KESME MAKİNASI
Desteklendi, üretildi, ihraç ediliyor
Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) tarafından uygulanan “2011 Yılı Ar-Ge ve Yenilikçiliğin Geliştirilmesi MDP” çerçevesinde desteklenen, Özteknik Mermer Torna Makine İmalat İnşaat Turizm Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi’nin faydalanıcı olduğu “Çoklu Telli Mermer Kesim Makinesi Üretimi Projesi’nin bütçesi; 1.187.337.12 TL olup bunun 399.657.67 TL’si desteklenmiştir. Proje süresi 7 ay olup, projeyle Türkiye’de ilk kez çoklu telli mermer kesme makinesi üretilmeye başlanmıştır.
Projenin hayata geçmesiyle birlikte, Türkiye’de ilk kez Çoklu Telli Mermer Kesme Makinesi imal edilmiş, bu makinenin ihracına başlanmış, 7 kişiye istihdam imkanı sağlanmıştır.
BALIK YAĞININ İNSAN KULLANIMINA UYGUN HALE GETİRİLMESİ
Desteklendi ve üretildi
Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) tarafından uygulanan, 2011 Yılı Tarıma Dayalı Sanayi Mali Destek Programı çerçevesinde desteklenen, Koptur Balıkçılık Gıda Sanayi Nakliyat ve Ticaret Limited Şirketi’nin faydalanıcı olduğu Balık Yağının İnsan Kullanımına Uygun Hale Getirilmesi Projesi’nin bütçesi; 594.515,03 TL olup süresi 8 aydır.
Proje ile Türkiye’de ilk defa insan sağlığına uygun ihraç edilebilir balık yağı üretmesiyle Türkiye’nin ihracatına, bölge ekonomisinin rekabet gücünün artmasına, bölgedeki tarımsal çeşitliliğin artırılmasına ve bölgede tarıma dayalı sanayinin gelişmesine katkı sağlaması amaçlanmıştır.
Projenin hayata geçirilmesiyle, balık yağı üretimde kullanılacak 3 adet balık yağı depolama tankı açık ihale yöntemi ile temin edilerek kurulumları yapılmış, tüm üretim süreci içim uluslararası geçerliliği bulunan HACCP belgesi alınarak uluslararası standartlarda üretim yapılmaya başlanmıştır.
Proje ile Türkiye genelinde insan kullanımına uygun balık yağı sadece Doğu Karadeniz Bölgesi’nde üretilmeye başlanmış, 5 kişiye iş imkanı sağlanmıştır.
ELEKTRİK ÜRETEN LİF
Desteklendi, Türk bilim adamları üretti
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) tarafından uygulanan 2011 Küçük Ölçekli Altyapı Mali Destek Programı çerçevesinde desteklenen Zirve Üniversitesi’nin faydalanıcı olduğu, Lif Üretim Merkezi Kurulması Projesi’nin bütçesi; 400.197,-TL olup süresi 18 aydır.
Proje ile kurulacak lif üretim merkeziyle birlikte katmadeğeri yüksek tekstil malzemeleri tasarımı ve üretimi planlanmaktadır. Kurulacak pilot üretim hattıyla sanayicilerle üniversite arasında bir köprü kurulacaktır. Aynı zamanda sözkonusu pilot üretim hattıyla tekstil sektöründe Ar-Ge çalışmaları yapılabilecektir.
Projenin uygulanmasıyla Türkiye’de bir ilk olan ve İKA tarafından finanse edilen bir proje olan Lif Üretim Merkezi ile çözeltiden lif üretim tekniği kullanılarak kendi kendine elektrik üreten lif tasarlanmıştır.
SERAMİK KAROLAR İÇİN NANO BOYUTLU PİGMENT İÇEREN DİJİTAL BASKI MÜREKKEP ÜRETİMİ
Desteklendi; dijital seramik mürekkepleri yurtiçinde ilk kez üretildi
İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından uygulanan, 2012 Yılı Teknolojik Üretim ve Yenilik Mali Destek Programı çerçevesinde desteklenen, HPT Hartner Teknik Parça Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin yararlanıcı olduğu Seramik Karolar İçin Nano Boyutlu Pigment İçeren Dijital Baskı Mürekkep Üretimi Projesi’nin bütçesi; 1.015.844,-TL olup süresi 12 aydır.
Proje ile seramik karo üretimde dekorlama sürecinde kullanılan, nano boyutta pigment içeren dijital baskı mürekkeplerinin ilk yerli üreticisi olmak, nano boyutta üretim teknolojisine sahip olmak, bu sayede firmanın yurtiçi ve yurtdışı pazarlardaki rekabet gücünü ve müşteri sayısını artırmak amaçlanmaktadır.
Projenin uygulanmasıyla kimyasal madde ve ürünlerin imalatı sektörü, boya ve pigment imalatı alt sektöründe faaliyet gösteren şirketin, programın “Üniversiteler Tarafından Gerçekleştirilen Yenilikçi Teknik ve Teknolojilerin, İşletmeler Tarafından Üretim Süreçlerinde Uygulamalarının Sağlanması (Üniversitelerden Teknoloji Transferi Sağlanması)” önceliğine uygun olarak; Eskişehir Anadolu Üniversitesi tarafından geliştirilen teknolojinin transferiyle nano boyutta üretim teknolojisine sahip olarak nano boyutlu pigment ve pigment içeren mürekkep üretimi gerçekleştirilmiştir.
Proje sonucunda seramik karo dekorlama sektöründe Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek, dijital seramik mürekkeplerini yurtiçinde üreten ilk firma olma unvanını almışlardır. Gerçekleştirilen yatırımla seramik karo baskı kimyasallarında, konvansiyonel üretimden dijitale geçiş yapan firma, bu sayede yurtdışı bağımlılığının da önüne geçmiştir.
ENGELLİLER KAMPI
Desteklendi; Türkiye’de eşi yok
Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) tarafından uygulanan Küçük Ölçekli Altyapı Geliştirme, Kültürel, Turistik Değerleri ve Ekolojik Dengeleri Koruma ve İyileştirme Mali Destek Programı çerçevesinde desteklenen, Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin yararlanıcı olduğu Samsun Engelliler Eğitim-Dinlenme Kampı ve Plajı Projesi’nin bütçesi; 2.204.035,91 TL ve süresi 24 aydır.
Proje ile Samsun sahil kesiminde engellilerin denizden yararlanabileceği plaj ile eğitim kampı oluşturularak engellilerin yaşam kalitesinin iyileştirilmesi amaçlanmaktadır.
Proje kapsamında engelliler için özel tasarlanmış plaj ile hemen bitişiğinde eğitim dinlenme kampı kurgulanmıştır. Eğitim, dinlenme, oyun salonları, kafeterya gibi alanların bulunduğu 30 yatak kapasiteli, toplam alanı 2.175 m2 olan bir tesis yapılmıştır. Eğitim-dinlenme amaçlı düşünülen kamp haftalık gruplar halinde alınacak engellilere hizmet vermektedir.